Amsterdam’ın en çok ziyaret edilen sanat müzelerinden bir tanesi olan Van Gogh Müzesi, ayrıca dünyanın en tanınmış müzelerinden biri. Birbirinden değerli resimleri ve diğer sanat eserleri ile eşsiz bir deneyim sunan bu müze, Amsterdam’ın müzeler bölgesinde, Rijksmuseum’un hemen güneyinde yer alıyor.
Vincent van Gogh, günümüzde Batı Sanatının en ünlü ve etkili figürlerinden biri olarak gösteriliyor. Bu müzede ise Van Gogh’un hemen hemen tüm resimlerini görebiliyorsunuz.
Müze, 1973 yılında açıldığından beri Amsterdam’ın en önemli çekim merkezlerinden biri olmayı sürdürüyor. Turistlerin yanı sıra, Hollandalıların da popüler gezi duraklarından biri olan bu müze, Amsterdam’ın olmazsa olmaz cazibe merkezleri arasında yer alıyor.
Van Gogh Müzesi Eserleri
Van Gogh Müzesi, Vincent Van Gogh’un mektuplarına ve hayatı boyunca yapmış olduğu birbirinden değerli resimlere ev sahipliği yapıyor. Bu eserler arasında en iyi bilinenler ise ;
1.Patates Yiyenler (The Potato Eaters)
Van Gogh’un ilk resimlerinden biri olan Patates Yiyenler, müzede en dikkat çeken eserlerden. Bu resim ile Vincent, iyi bir figür ressamı olduğunu da kanıtlıyor. Mayıs 1885 yılında yapılan bu resim, taşra yaşamının sert gerçekliğini tasvir ediyor.
Resimdeki insanlara kaba yüzler, kemikli ve yıpranmış el kompozisyonu veren Vincent’ın bu eseri, renkleri çok koyu olduğundan ve figürleri hatalarla dolu olduğundan çok sayıda ciddi eleştiri almış olsa da, müzenin ve Van Gogh’un en önemli eserlerinden biri olmayı sürdürüyor.
2.Two Women on the Peat Moor
Bu resim, Patates Yiyenler’den iki yıl önce tamamlanmış ve basit taşra hayatına olan hayranlığının en önemli eserlerinden biri olarak kabul ediliyor. Resimde iki kadın güneş batarken kurumuş çimleri toplarken tasvir edilmiş.
Van Gogh bu köylü kadınları Hollanda’nın kırsal Drenthe eyaletindeki Nieuw-Amsterdam köyünde resmetmiş. 1883 sonbaharında orada iki ay geçirdikten sonra çizdiği bu resim, Van Gogh’un birçok eserinde olduğu gibi taşra hayatının zorlukları ile ilgili.
3.The Sower
Van Gogh’un sanat kariyeri boyunca ekim makinelerine özel bir ilgisi vardı. Sonuç olarak, bu tema üzerine 30’dan fazla çizim ve resim yaptı. The Sower adlı bu resmi ise 1888 sonbaharında tamamlamış.
4.Buğday Tarlası ve Kargalar (Wheatfield with Crows)
Buğday Tarlası ve Kargalar, Van Gogh’un en ünlü resimlerinden biri. Onun son eseri olduğu iddia edilen bu resimdeki Tehditkar gökyüzü, kargalar ve çıkmaz yolun, yaklaşan yaşamının sonunu ifade ettiği söylenir. Ancak Van Gogh bundan sonra birkaç eser daha yapmış.
Burada doğaya odaklanır ve onu ruh halini ifade etmek için kullanır. Fırtınalı kobalt gökyüzü ile tezat oluşturan sıcak sarı alan, kargaların tekrarlanan silüetlerinin deseniyle gevşemeyen bir gerilim yaratıyor. Düzensiz ve yine de bir şekilde organize fırça darbeleri, fırtınayı taşıyan yaklaşmakta olan rüzgarı çağrıştırır.
5.Pembe Meyve Bahçesi (The Pink Orchard)
Van Gogh’un hayatındaki muhtemelen en mutlu zamanı 1888 yılıymış.
Arles’ta yaşıyordu – hâlâ hayat dolu, yolunu keşfetmekten mutlu, bir sanatçı kolonisi yaratma umudunu taşıyordu.
Arles’e kışın geldi, ancak birkaç hafta sonra Bahar geldi ve meyve ağaçları çiçek açtı. Uyanan doğadan ve Japon baskılarından ilham alan Van Gogh, çiçek açan ağaçları gösteren bir dizi triptik resim yaptı. Önceki resimlere göre taşra hayatına ne kadar farklı bir bakış. Sanki burada Van Gogh, mutlu olmasına, doğanın güzelliğinin tadını çıkarmasına izin veriyor gibidir.
6.Çiçek Açan Badem Ağacı (Almond Blossom)
Mavi gökyüzüne karşı böyle büyük çiçek dalları, Van Gogh’un en sevdiği konulardan biriydi. Bu konu, derlediği Japon baskılarından açıkça esinlenmiştir.
Van Gogh’un bu eseri, yeni oğlu olan erkek kardeşine ve baldızına bir armağandı. Ona Vincent Willem adını verdiler ve büyüdü, sonrasında da Van Gogh Müzesi’nin kurucusu oldu.
7.İrisler
30 Mart 1890’daki ölümünden bir yıl önce Vincent van Gogh, Saint-Rémy’deki bir akıl hastanesi olan Saint Paul de Mausole’ye girmeye karar verdi. İrisler de Van Gogh’un bu hastanede yaptığı resimlerden biridir.
8.Sarı Ev (The Yellow House)
Mayıs 1888’de Van Gogh, Arles’deki (güney Fransa) Place Lamartine’deki bir evde dört oda kiraladı. Meydanın bu tablosundaki yeşil panjurlar da yaşadığı yeri gösteriyor. Van Gogh’un “Sokak” adını verdiği çalışma, sanatçının yakın çevresini kaydediyor. Genellikle soldaki restoranda yemek yiyordu ve arkadaşı postacı Joseph Roulin’in evi, ikinci demiryolu köprüsünün hemen ötesinde uzanıyordu.
Bu ev, Vincent’ın Arles’deyken yaşadığı yerdir. Aynı zamanda kendi sanat kolonisini kurmak istediği ve Paul Gauguin’in bir süre onunla yaşadığı yerdir.
9.Arles’deki Yatak Odası (Bedroom in Arles)
Van Gogh, Arles’de Sarı Ev’de yaşarken bu yatak odasında kaldı. 1888 yılında yapmış olduğu bu resim de, Van Gogh Müzesi’nin en ilgi gören eserleri arasında yer alıyor.
Parlak renkler, mutlak ‘dinlenmeyi’ veya ‘uykuyu’ ifade etmek için tercih edilmişti. Van Gogh’un kontrastlarla oynadığı ve cesur taslaklar kullandığı bu resim, kendisinden sonraki dışavurumcu ressamlara da ilham verdi.
10.Ayçiçekleri (Sunflowers)
Ayçiçekleri, Hollandalı ressam Vincent van Gogh’un natürmort serisidir. Gogh’un 1887’de Fransa’da yaptığı ilk seride çiçekler yerde yatmış şeklindeyken Arles’de bir sene sonra yaptığı ikinci seride ayçiçekleri bir buket halinde vazodadır.
Resim parlak ve neşeli, neredeyse tek renkle boyanmış. Sarı, Van Gogh’un sanat kariyerinin zirvesini işaret ediyor.
Van Gogh Müzesi Hakkında Bilgiler
Vincent Van Gogh Müzesi, Hollanda’nın en popüler turistik yerlerinden biri ve Van Gogh’un dünyadaki en büyük eser koleksiyonuna ev sahipliği yapıyor. Müze, tüm başyapıtlarını, kullandığı teknikleri, yaşam öyküsünü ve aynı dönemde veya aynı bölgede çalışan diğer ressamların parçalarını da sergiliyor.
Amsterdam’ın diğer popüler cazibe merkezlerinden olan Rijksmuseum‘un hemen güneyinde, Müzeler bölgesinde yer alan Van Gogh Müzesi’nin galerileri, Hollandalı sanatçının 10 yıllık sanatsal kariyerini anlatan çok sayıda mektubunu da sergiliyor.
Müze, zaman zaman dünyanın dört bir yanından getirilen birbirinden değerli eserlere ev sahipliği yapan geçici sergiler de yapıyor. Bu yüzden müzeyi ziyaret etmeden önce geçici sergiler takvimine de mutlaka göz atın deriz.
Van Gogh Müzesi Tarihi
Müze 1973 yılında açılmış ve iki binadan oluşuyor. Ana yapı ilerici sanat hareketi De Stijl’in bir üyesi olan Hollandalı mimar Gerrit Rietveld tarafından tasarlanmış. 1999 yılında ise Japon mimar Kurokawa Kisho tarafından tasarlanan yeni Sergi Kanadı açılmış. Her iki bina da geometrik formları vurgulayan ve sergi alanına çok fazla doğal ışık veren açık bir tasarıma sahip olmasıyla dikkat çekiyor.
Van Gogh Müzesi koleksiyonunun özü, Vincent’ın küçük kardeşi Theo van Gogh’a aitti. Van Gogh’un eserleri 1962 yılına kadar Van Gogh ailesinde kalmıştı. Sanatçının yeğeni Vincent Willem Van Gogh, Hollanda hükümetinin yardımıyla koleksiyonu Vincent van Gogh Vakfı’na bağışlayarak müzenin kurulmasına öncülük etti. Yıllar sonra müze, satın alma ve bağış yoluyla elde edilen eserlerle zenginleştirilerek günümüzdeki durumuna getirilmiş.
Müze, Van Gogh’un çalışmalarına ek olarak Paul Gauguin ve Henri de Toulouse-Lautrec gibi çağdaş sanatçıların eserlerinin yanı sıra, Van Gogh’un hayranlık duyduğu eski sanatçıların, özellikle Léon Lhermitte ve Jean-François Millet’nin resimlerini de sergiliyor. Müze, halka açık bir araştırma kütüphanesine ve Van Gogh hakkında halka açık konferanslar ve filmler için bir oditoryuma da sahiptir.
Van Gogh Müzesi Giriş Ücreti
Van Gogh Müzesi giriş ücreti 2022 yılı itibariyle 19€ ‘dur ve biletler müze girişinden veya online olarak satın alınabiliyor.
Bu giriş ücretiyle geçici sergileri de ziyaret edebiliyorsunuz. Ayrıca müze 18 yaş altındaki çocuklar ve Museumkaart sahipleri için de ücretsiz olarak ziyaret edilebiliyor.
Van Gogh Müzesi Ziyaret Saatleri
Ekim ;
Her gün sabah 9’dan akşam 6’ya kadar. 23 ve 30 Ekim Cuma saat 21: 00’e kadar.
1 Kasım – 18 Aralık
Her gün sabah 9’dan akşam 5’e kadar. Cumartesi ve Pazar günleri 18: 00’e kadar.
19 Aralık – 3 Ocak
Her gün sabah 9’dan akşam 6’ya kadar. 24, 25 ve 31 Aralık 09:00 – 17:00. 1 Ocak 11: 00-18: 00.
4 Ocak – 31 Mart
Her gün sabah 9’dan akşam 5’e kadar. Cumartesi ve Pazar günleri 18: 00’e kadar. 8 ve 9 Ocak 09:00 – 21:00 saatleri arasıdır.
Van Gogh Müzesi Nerede ve Nasıl Gidilir ?
Van Gogh Müzesi, Amsterdam’ın Museumplein adı verilen müzeler bölgesinde, Rijksmuseum’un güneyinde bulunuyor.
Müzeye en yakın duraklar; Van Baerlestraat ve Museumplein duraklarıdır. Bu duraklara 2, 3, 5 ve 12 nolu tramvaylarla veya 347 ve 357 nolu otobüslerle gidebilirsiniz. Bu iki durak ile müze arası 5 dakikadan daha kısa bir yürüyüş mesafesinde bulunuyor.
Amsterdam Merkez Tren İstasyonu’ndan Van Gogh Müzesi’ne 2 veya 12 nolu tramvaylarla gidebilirsiniz.
Amsterdam Zuid tren istasyonundan müzeye 5 nolu tramvayla ulaşım da mümkün. Tabii Amsterdam gezilecek yerler listesindeki hemen her cazibe merkezinden Van Gogh Müzesi’ne yürüyerek veya bisikletlerle de çok rahat bir şekilde gidebileceğinizi unutmayın.
Van Gogh Müzesi Tavsiyeler
Biletinizi önceden bir başlangıç saati ile satın alın. Van Gogh Müzesi’ni yalnızca üzerinde başlangıç saati olan bir biletiniz varken ziyaret edebilirsiniz (Müze çok yoğun olduğundan ve kalabalığı kontrol etmek için aynı anda sadece belirli sayıda insanı içeri alıyor).
Van Gogh Müzesi’ni ziyaret etmek için en iyi zaman ; Yılda 2 milyondan fazla ziyaretçisi olan müze, ciddi anlamda kalabalık olabiliyor ve çok uzun kuyruklarda beklemek zorunda kalabiliyorsunuz. Müzeyi 9-10 gibi ziyaret edin deriz. Sabahları erken kalkan biri değilseniz de, öğleden sonra 4 gibi müzeyi ziyaret etmenizde yarar var.
Müzede fotoğraf veya video çekimi yasaktır.
Müze için yeteri kadar bütçeniz varsa, rehberli turlara katılın. Rehberler ile müze içerisinde önemli eserlerin hepsini gördüğünüz gibi, bu resimlerin kısa hikayelerini de dinleyebiliyorsunuz.
Müze içerisindeki cafe çok pahalı olmadığından müze öncesi veya sonrası bir şeyler içmek için uğrayabilirsiniz.
Van Gogh’un mektuplarını okumak veya biyografisini satın almak istiyorsanız, Van Gogh Müzesi’nin en üst katındaki kitapçıyı ziyaret etmeyi unutmayın.
Van Gogh Müzesi Yakınlarındaki Oteller
Amsterdam’da nerede kalınır ? sorusuna en ideal cevaplardan biri, Van Gogh Müzesi’nin de bulunduğu Museumplein bölgesidir. Bu bölgede konaklayacak olursanız, Amsterdam gezilecek yerler listesinde yer alan önemli cazibe merkezlerinin büyük bir bölümüne yürüyerek gidebilirsiniz.
Ayrıca şehir merkezine, Red Light District’e ve daha birçok önemli mahalleye yakın olan bu bölgedeki en popüler otellerden bazıları ise ;
Hotel JL No76 – 4 yıldız
Müzeler bölgesinin tam kalbinde yer alan bu lüks otel, Amsterdam’ın en çok rezervasyon alan otellerinden. Konum olarak birçok cazibe merkezine oldukça yakın bir yerde bulunan otel 8+ konuk değerlendirme puanına sahip. 18. yüzyıldan kalma baştan sona yenilenmiş 2 malikanede hizmet veren tesis, Van Gogh Müzesi’ne 100 metre uzaklıkta bulunuyor.
Hotel Cornelisz – 3 yıldız
Van Gogh Müzesi’ne sadece 5 dakika yürüme mesafesinde olan otel, orta bütçeli bir konaklama sunuyor. Amsterdam’ın en seçkin alışveriş caddesi olan P.C. Hooftstraat’ta yer alan otel, Amsterdam gezilecek yerler listesindeki cazibe merkezlerin hemen hepsine yürüme mesafesinde. Bu otelden şehirdeki birçok cazibe merkezine ev sahipliği yapan Amsterdam Dam Meydanı‘na 20-25 dakikada yürüyerek gidebilirsiniz.
BENZER İÇERİKLER
muzeye giris ucreti odemeksizin bahsettiginiz kitapciya girmek mumkun mu? veya ressamin eserlerine iliskin hediyelik alabileceğimiz yer neresidir?
Giriş biletiniz olmadan da BookStore’a giriş yapabiliyorsunuz, hediyeliklerinizi buradan satın alabilirsiniz.