Ana SayfaFransaParis Gezi RehberiParis'te Gezilecek Yerler | 3 Günlük Haritalı Gezi Rotası

Paris’te Gezilecek Yerler | 3 Günlük Haritalı Gezi Rotası

Avrupa'nın klasikleşmiş şehirlerinden biri olan Paris, kültür, incelik, sınıf ve stil yayan bir şehir. İster hipster, ister realist, ister romantik, ister işkolik.. kim olursanız olun siz de birçok turist gibi Paris'i ilk gördüğünüzden andan itibaren sevmeye başlayacaksınız. Paris'te gezilecek yerler listesindeki ana cazibe merkezlerinin yanı sıra, henüz keşfedilmemiş ya da az bilinen, şehri çok daha yakından tanımanıza olanak sağlayan cazibe merkezleri için de zaman ayırın. Arkanızdan kovalıyorlarmışçasına değil de, özümseyerek bir Paris gezisi yapın deriz..

Yıllardır romantizmin ve sanatın başkenti olarak anılan bu şehir, sadece Fransa’nın değil, dünyanın da en çok ziyaret edilen şehirleri arasında geliyor. Paris, her çiftin hayalini kurduğu, her sanatseverin ölmeden önce bir kez de olsa görmek istediği, her öğrencinin de yaz tatili hayalini kurduğu şehirlerden. Büyülü atmosferi, birçok filme konu olan pastoral caddeleri, göz alıcı parkları, birbirinden değerli sanat eserlerine ev sahipliği yapan dünyanın en büyük müzesi olan Louvre’si, Eyfel’i, cafeleri, restoranları… Paris’te gezilecek yerler listesine eklenebilecek o kadar çok tarihi ve turistik cazibe merkezinden bahsedebiliriz ki haftalar bile yetmeyebilir.

Aşkın, romantizmin, modanın, sanatın ve tarihin yaşayan en önemli kanıtlarından biri olan Paris’te yapılacak çok sayıda turistik aktivite de bulabilirsiniz. Çift olarak şehri ziyaret ediyorsanız, Saint-Martin’de romantik bir kanal turuna çıkabilir veya Tuileries Bahçesi’nde banklara oturup turistleri ve mimari eserleri seyredebilirsiniz.

Çocuklar ile Paris’i ziyaret ediyorsanız da, şehir merkezine birkaç km uzaklıkta bulunan ‘Disneyland Paris’ gibi çekim merkezleri ziyaret edilebilir. Kısaca Paris’te her yaştan ve her zevkten turiste göre bir şeyleri bulabilirsiniz.

KAÇ GÜN KALMALI ?

Paris için en ideal süre yok diyebiliriz, yani mümkün olduğu kadar uzun bir süre bu şehirde kalın. Başlıktada belirttiğimiz gibi 3 günlük bir süre, şehrin ana cazibe merkezleri için yeterli. Ancak, sokaklarda kaybolarak gezmek ve gerçekten her şeyi özümseyerek bir şehir turu yapmak istiyorsanız, Paris için 5 gün ayırın deriz.

NE ZAMAN GİTMELİ ?

Paris’in en güzel olduğu zaman ilkbahar ve yaz aylarıdır. Ancak, yılın hangi döneminde olursa olsun, Paris sokaklarında her zaman heyecan verici bir şeyler bulacaksınız. Bu nedenle, Paris’te geçirdiğiniz zamanı en üst düzeye çıkarmak istiyorsanız, bütçenize en uygun olan bir zamanda gitmelisiniz.

Hava, Ekim’den Kasım’a kadar soğuk ve yağmurludur, bu da açık hava etkinliklerini ziyaret etme olasılığınızın düşük olacağı anlamına gelir. Paris, kışları Amsterdam kadar dondurucu soğuk olmaz. Bu yüzden, uçak biletlerinin ve otel fiyatlarının en ucuz olduğu bu dönemde de Paris’i ziyaret etmeyi düşünebilirsiniz. Şubat ve Mart aylarında Paris’e seyahat etmek yaz aylarına göre daha ucuzdur, ancak konferanslar ve iş gezileri nedeniyle oteller hızla dolar. Temmuz ve Ağustos aylarında hava sıcak ve şehir çok kalabalıktır. Bu yoğun sezonda Paris’i ziyaret etmeyi planlıyorsanız, otelinizi çok önceden ayarlamaya çalışın, turistik yerlere giriş biletlerinizi online almayı, hatta “Skip the line” (beklemeden geçiş) seçenekli olarak almayı düşünün.

BAŞLAMADAN ÖNCE GELEN ÖNERİLER

  • Paris Pass Kart alın ; 4 güne kadar şehirdeki 75’ten fazla cazibe merkezini ve müzeyi bu kart ile ziyaret edebilirsiniz. Kartın en güzel yanı ise, turistik yerlere beklemeden giriş yapabiliyorsunuz. Louvre ve Eyfel Kulesi gibi cazibe merkezlerinde 1 saatten uzun süre kuyrukta bekleyebileceğinizi düşünürsek, Paris Pass kesinlikle gerekli.
  • Şehir merkezine yakın bir yerde konaklayın ; Eğer bütçeniz varsa 01 Louvre ve 07 Eyfel bölgesi, Paris’te konaklama için ilk tavsiye edebileceğimiz bölgeler. Ancak bu bölgeler çok pahalı olduğundan yine merkez sayılan, ancak daha uygun fiyatlı otelleri bulabileceğiniz Le Marais Ve Saint Germain bölgeleri de çok iyi konuma sahiptir ve en popüler bölgelerdendir. Fakat bütçe dostu konaklama birimleri arıyor ve merkeze biraz uzak olmak sorun değilse, turistik noktalara çok kolay ulaşım sunan Montmartre bölgesine göz atabilirsiniz.
  • Toplu taşımayı kullanın ; Paris, yaya dostu bir şehir olsa da, her yere yürüyerek gidemeyeceğinizi unutmayın. Yürümenin yanı sıra metroya binmek Paris’i keşfetmenin harika yollarından biri. Paris Pass veya Paris Metro Pass satın alarak metroya sınırsız bir şekilde ulaşabilirsiniz. 24, 48 ve 72 saatlik seçenekler var. Bu arada Velib, şehrin her yerinde 1.800’den fazla istasyonu olan halka açık bir bisiklet paylaşım sistemidir. Belirli bir süre için e-bisiklet veya standart bir bisiklet kiralayabilir ve geçerliliğiniz sona ermeden yakındaki bir istasyona iade edebilirsiniz.
  • Ücretsiz yürüyüş turlarına katılın ; Paris’i keşfetmenin en iyi yolunun, sunulan tüm ücretsiz yürüyüş turlarından yararlanmak olduğunu unutmayın. Pek çok şirket, sonunda rehbere bahşiş vereceğiniz beklentisiyle ‘ücretsiz’ turlar sunar. Hepsi de hemen hemen aynı konseptte olduğundan dilediğinizi tercih edebilirsiniz. Ücretsiz yürüyüş turları genellikle 3-4 saat sürmekte ve şehrin olmazsa olmaz ana cazibe merkezlerini içerir.
  • Paris’teki birçok cazibe merkezinin veya dükkanların pazar günü kapalı olabileceğini unutmayın ; Ağırlıklı olarak Katolik olan birçok ülkede olduğu gibi, Pazar günleri pek çok yer kapalıdır veya en azından sınırlı saatlerde çalışır. Bu nedenle, süpermarket veya benzeri bir yerden bazı malzemeler satın almanız gerekiyorsa, bunları önceden aldığınızdan emin olun. Mümkünse seyahatinizi pazar gününe denk getirmeyin.
  • Paris’in az bilinen yerlerini de görün ; Paris, Eyfel Kulesi ve Louvre Müzesi’nden ibaret değil. Aşağıda bahsettiğimiz az bilinen yerlerden ve popüler Instagram spotlarından bazılarını listenize mutlaka ekleyin.
  • Eyfel Kulesi’ne çıkmazsanız olmaz mı ? ; Kuleyi çevresinden, köprülerden veya ara sokaklardan görün. Kuleye illa da çıkacağım diyorsanız, biletinizi online alın, varsa bütçeniz restoranında bir öğle veya akşam rezervasyonu yapıp VIP konforunda çıkın. Bunların hiçbirini yapmadıysanız 1 saatten fazla (düşük sezonda) bilet satın alma kuyruğunda bekleyebileceğinizi de unutmayın.
  • Kahvenizi masada içmek yerine, barda veya ayakta için ; 6€ satın aldığınız bir kahve, cadde üzerindeki bir masada oturduğunuzda size 10€’ya mal olabiliyor. Mümkünse kahvenizi, içkinizi bar önünde için.

Yazı İçerisindeki Başlıklara Git

Paris’te Gezilecek Yerler Listesi

Paris'te gezilecek yerler Haritası
Paris’te Gezilecek Yerler Haritası – Google Maps‘te görmek için tıklayın

Paris’te gezilecek yerler listenize ekleyebileceğiniz turistik cazibe merkezlerinden olan Eyfel Kulesi, Louvre Müzesi ve Zafer Takı’dan bahsedeceğiz. Ancak bu süper turistik yerlerden önce, Paris’in gizli bahçesinde görülmesi gereken, çok turistik olmayan ancak her geçen gün popülaritesi artan yerlerden ve yapılacak popüler aktivitelerden bahsederek başlayalım

1.GÜN

  • Zafer Takı ile gezinize başlayın
  • Hemen ardından Şanzelize Caddesi‘nde yürüyüşe çıkın
  • Grand Palais adlı sarayı görün
  • Petis Palais adlı sarayı da görün
  • Tuileries Bahçesi‘nde zaman geçirin
  • Ve dünyaca ünlü Louvre Müzesi‘ni görün

Birinci günde Paris’in bu ünlü cazibe merkezlerini gördükten sonra zamanınız varsa, Square du Trocadéro, Hôtel Plaza Athénée, Alexandre III Köprüsü, Orangerie Müzesi ve Palais Royal’i de rotanıza ekleyin.

1.GÜN için Paris’te konaklayabileceğiniz en ideal yerler 1 nolu Louvre Bölgesi ve 8 nolu Şanzelize Bölgesi’dir. Louvre Bölgesi’ndeki en popüler oteller için buraya, Şanzelize bölgesindeki en popüler oteller için de buraya tıklayabilirsiniz.

2.GÜN

  • Paris’te ikinci gününüze Pompidou Merkezi ile başlayın
  • Hemen ardından yürüyerek Le Marais bölgesini gidin ve bu yoğun turist trafiğine sahip bölgeyi keşfedin.
  • Ardından Palais Garnier‘i ziyaret edin
  • Montmartre Tepesi’ne gidip hem Sacre Coeur Bazilikası‘nı görün hem de bu bazilikanın hemen yanında yer alan gözlem yerinden Paris’in muhteşem manzarasını seyredin
  • Günü Eyfel Kulesi‘ni görerek bitirin. Gün batımını burada seyredin. Zamanınız varsa hava karardıktan sonra da Eyfel’i seyretmeyi unutmayın.

İkinci günde bu en popüler turistik yerlerden sonra zevkinize göre, 59 Rivoli, Hotel de Ville, Place des Vosges, Rue Crémieux, La Promenade Plantée, Saint-Martin Kanalı, Moulin Rouge, Rue de l’Abreuvoir veya Le Consulat gibi çekim merkezlerini de rotanıza ekleyebilirsiniz.

İkinci güne göre Paris’te konaklayabileceğiniz en iyi yerler ise ; Eyfel Kulesi’ne ev sahipliği yapan 7. bölge ve Montmartre Tepesi’nin bulunduğu 18. bölgedir. 7. bölgedeki en popüler otellere göz atmak için tıklayın, 18. bölgedeki en popüler otellere göz atmak için de buraya tıklayabilirsiniz (18. Bölge, Paris’te en ucuz konaklayabileceğiniz yerdir).

3.GÜN

  • Les İnvalides ile üçüncü güne başlayın
  • Ardından yürüme mesafesindeki Rodin Müzesi‘ni görün
  • Daha sonra Orsay Müzesi‘ni ziyaret edin
  • Saint-Germain-des-Prés‘e göz atın
  • Lüksemburg Bahçesi‘nde dinlenin
  • Pantheon‘u görün
  • Notre Dame Katedrali‘ni ziyaret edin
  • Zamanınız kalırsa Versay Sarayı için de 1-2 saatinizi ayırın (Versay Sarayı şehir merkezine biraz uzak. Bu yüzden yeteri kadar zamanınız yoksa es geçmeyi düşünebilirsiniz)

Üçüncü gün rotanıza Paris’te gezilecek yerler listesine eklenebilecek popüler cazibe merkezlerinden olan Pont de Bir-Hakeim, 29 Av. Rapp, Sewers Museum, Café de Flore, Sainte Şapeli, Au Vieux Paris d’Arcole, Shakespeare And Company, Paris Latin Mahallesi ve Paris Yer altı Mezarları’nı (Catacombs) eklemeyi de düşünebilirsiniz.

İşte Paris’te az bilinen yerler ve en sevilen Instagram spotları ;

1.Rue de l’Abreuvoir

Rue de l'Abreuvoir, Paris

Paris’te en güzel fotoğraf kareleri yakalayabileceğiniz yerlerden biri olan Rue de l’Abreuvoir, Montmartre Tepesi’nde bulunan rengarenk binalara ev sahipliği yapan küçük bir cadde. Paris’in en popüler instagram spotlarından biri olmasıyla ünlü olan bu küçük caddede, çok sayıda tarihi binayı bir arada görebiliyorsunuz.

Montmartre Tepesi ise, Paris’te mutlaka görülmesi gereken yerler arasında. Bu tepeyi ziyaret edecek olursanız, bu küçük caddeye de göz atmayı unutmayın.

2.Au Vieux Paris d’Arcole

Paris te gezilecek yerler
Au Vieux Paris d’Arcole

Paris’in en havalı restoranlarından birinde yemek yemeyi düşünüyor ve çok da pahalı olmasın diyorsanız, şehirdeki en turistik restoranlardan biri olan Au Vieux Paris d’Arcole‘ye göz atabilirsiniz.

Daha çok fotoğrafı çekilecek mekanlardan biri olsa da, bir şeyler yemek veya içmek için de uğrayabilirsiniz.

3.Le Consulat Restaurant

Paris te Gezilecek Yerler Blog
Le Consulat Restaurant

Aslında burası restoranı için değil, sunduğu muhteşem görüntüsü için gidilecek yerler arasında. Restoran hem pahalı hem de pek tercih edilmiyor. Ancak restoran iki küçük yolu birbirinden ayıracak şekilde tam merkezde bulunuyor ve çevresinde çok güzel fotoğraf kareleri yakalayabileceğiniz yerler var.

Her iki tarafı dolambaçlı Arnavut kaldırımlı sokaklarla çevrelenmiş ve canlı renklerle dekore edilmiş Le Consulat, Paris’teki en instagramlanabilir yerlerden biri olarak biliniyor. Yine Montmartre Tepesi’nde bulunan bu cafe&restoran çevresinde de çok sayıda hediyelik eş dükkanlarını ve farklı türde mekanları da bulabiliyorsunuz.

4.Rue Crémieux

Rue Crémieux, Parisİstanbul’da Balat semtindeki Kiremit Caddesi’ni andıran, rengarenk evlerin sıra sıra dizildiği bu küçük cadde de, Paris’in en renkli noktalarından biri. Burası Paris’in 12. bölgesinde bulunuyor ve aslında işçi konutu olarak inşa edilmiş.

Sosyal medya fotoğraflarının vazgeçilmez adreslerinden biri olan Rue Crémieux, Paris’in bilinmeyen yerleri arasında ilk sıralarda yer alıyor.

5.Palais Royal ve Les Deux Plateaux

Palais Royal ve Les Deux Plateaux, Paris
Palais Royal ve Les Deux Plateaux

Louvre Müzesi‘nin hemen karşısında görkemli mimarisiyle dikkat çeken Palais Royal (Kraliyet Sarayı), günümüzde Anayasa Konseyi ve Kültür Bakanlığı’na ev sahipliği yapıyor.

Fakat sarayın öne çıkan özelliği iç avluda, Daniel Brun tarafından çeşitli boyutlarda şeritli sütunlardan oluşturulmuş sanat enstalasyonu olan Les Deux Plateaux‘tur.

1986 yılında kurulmuş olan bu sanat enstalasyonunun bulunduğu alan Parisli patencilerin ve kaykaycıların uğrak yeri haline gelmiş. Günümüzde hem saray hem de Les Deux Plateaux, Paris’in gezilecek yerleri arasında yer alıyor.

6.Hotel de Ville

Hotel de Ville, ParisNotre Dame Katedrali’ne kısa bir yürüyüş mesafesinde olan Hotel de Ville, şehirdeki en eski yapılarından biri. 1357 yılından beri şehrin yönetiminin gerçekleştirildiği yer olmasıyla dikkat çeken tarihi yapı, Paris Belediye Sarayı olarak da biliniyor.

Paris’in kalbinin attığı yer olan 4. bölgede bulunan saray, Seine Nehri’ne paralel uzanıyor.

Saray 1357 yılında kurulmuş olsa da, tarihinde birçok kez restore edilmiş, eklemeler yapılmış ve günümüzdeki görkemli halini almış. Saray günümüzdeki görünümünün büyük bir bölümüne 1892 yılında yapılan restorasyon çalışması sonrasında kavuşmuş.

Hotel de Ville günümüzde ziyarete açık değil. Ancak dış mimarisini görmek için bile ziyaret edilmeye değer yerlerden.

  • Giriş ücretsiz
  • Ziyaret saatleri ; 08:00-19:30

7.Trocadero Meydanı

Trocadero Meydanı'ndan Eyfel Manzarası, Paris
Trocadero Meydanı’ndan Eyfel Manzarası

Trocadero Meydanı, daha çok Eyfel Kulesi’nin muhteşem fotoğraflarını çekmek için ziyaret edilen gezi spotlarından.

Eyfel Kulesi’ni görebileceğiniz en özel spotlardan biri olan Trocadero Meydanı adını Fransızların İspanyollara karşı kazandığı savaştan almış. Place du Trocadéro et 11 Novembre olarak bilinen meydandaki 11 Kasım ibaresi ise, I. Dünya Savaşı bitimindeki ateşkesin anısına verilmiş.

Bulunduğu yer Paris’in 16. bölgesi (16th Arrondissement). Yani şehrin hemen her yerinden toplu taşıma araçlarıyla ya da yürüyerek çok kısa bir sürede ulaşabileceğiniz bir yerde bulunuyor. Meydan hem gün içinde hem de akşam saatlerinde ziyaret edilmeye değer. Özellikle Eyfel Kulesi’nin ışıkları yandıktan sonra çok daha güzel fotoğraf kareleri yakalayabilirsiniz.

8.Sinking house of Montmartre

Paris Gezi Rehberi
Batan Ev

Montmartre Tepesi’ndeki ‘Batan Ev’ olarak da bilinen Sinking house of Montmartre, Paris’in en instagramlanabilir gezi spotlarından biri.

Sacre Coeur Bazilikası’nın hemen yanında yer alan bu ev, aslında bir fotoğraf illüzyonu. Yani binanın eğik durduğu veya batıyor gibi durduğu yok. Sadece fotoğrafı biraz eğik olarak çektiğinizde ortaya batan bir ev varmış gibi pozlar çıkıyor. Paris’te gezilecek yerler listesine ekleyebileceğiniz en enteresan cazibe merkezlerinden biri diyebiliriz.

9.Moulin Rouge

Moulin Rouge, ParisMontmartre Tepesi, ressamlar tepesi olarak da bilinir ve daha samimi bir Paris olarak anılır. Çünkü bu bölge, şehir merkezine nazaran çok daha sıcak bir atmosfere sahip.

Moulin Rouge ise, bu tepenin olmazsa olmaz cazibe merkezlerinden. Moulin Rouge daha çok kabare şovlarıyla ünlü bir eğlence mekanı. Ancak Paris’te gece hayatı için plan yapan turistlerin büyük bir bölümü bu mekanın çevresindeki barları ve gece kulüplerini tercih ediyor. Burada dilerseniz gösterilere de katılabiliyorsunuz. Ancak bilet fiyatları bize biraz pahalı geldiğinden gönül rahatlığıyla öneremiyoruz.

Gösterilere katılmasanız da, akşam saatlerinde Montmartre Tepesi’ndeyseniz bu kabarenin önünde birkaç fotoğraf çekinmeyi unutmayın.

10.Plaza Athenee

Paris te Görülecek Yerler - Plaza Athenee
Plaza Athenee Hotel

Plaza Athenee, 5 yıldızlı bir otel. Ultra lüks bir otel olduğundan dolayı da bir hayli pahalı. Ancak otelin dış cephesi Paris’te görülecek en güzel mimari eserlerden bir tanesi.

Şanzelize Caddesi’ne sadece 5 dakika yürüme mesafesinde bulunan otel, 5 restoran, kokteyl bar ve sezonluk buz pateni pisti bulunan lüks bir sarayda hizmet veriyor. Eğer 5 yıldızlı bir otelde konaklayacak bir bütçeniz varsa, mutlaka bu oteli inceleyin. Konaklamasanız da oteli dışarıdan görmek için ziyaret etmeye değecektir. Oteli buraya tıklayarak booking üzerinden inceleyebilir, güncel fiyatlara göz atabilirsiniz.

11.Shakespeare And Company

Shakespeare And Company, Paris
Shakespeare And Company

Bağımsız bir kitabevi olan Shakespeare And Company, Paris’in en fotojenik spotlarından biri. Burada kitapları satın alabildiğiniz gibi ödünç de alabiliyorsunuz. Çoğu kitap ise İngiliz Edebiyatı üzerine. Ancak kitapçının kitaplarından çok kendisi öne çıkıyor. Paris’in gizli spotlarından biri olduğu için de, yeteri kadar şehirde zamanı olanların göz atabileceği bir yer.

12.29 Avenue Rapp Paris

29 Avenue Rapp Paris
29 Avenue Rapp Paris

Paris’te görülecek en enteresan binalardan biri olan 29 avenue rapp Paris, Jules Lavirotte tarafından 1901 yılında inşa edilen yedi katlı bir binadır. Binanın içi ziyarete açık değil. Zaten binanın içi değil, çok farklı Art Nouveau tarzındaki dış cephesi dikkat çekiyor.

13.Orangerie Müzesi (Musée de l’Orangerie)

Orangerie Müzesi (Musée de l'Orangerie) - Paris te gezilecek yerler
Orangerie Müzesi (Musée de l’Orangerie)

III. Napolyon tarafından inşa edilen Tuileries Sarayı’nın gösterişli serası, Empresyonist ve modern sanat için sansasyonel bir müze olarak hizmet veriyor. Paul Cézanne, Matisse, Renoir, Rousseau, Sisley, Picasso ve Chaim Soutine gibi dünyanın önde gelen sanatçılarının eserlerine ev sahipliği yapan müze, Paris’in en çok ziyaret edilen çekim merkezlerinden.

Müzenin bulunduğu binanın tarihi 1857 yılına uzanıyor. Ancak ilk inşa edildiği dönemde Tuileries Sarayı limonluğu (serası) olarak kullanılıyormuş. 1927 yılından günümüze bu bina bir sanat müzesi olarak hizmet veriyor.

Müzede izlenimcilik, ard izlenimcilik ve Paris Okulu akımlarına ait tablolar da sergileniyor. Ancak müzenin en dikkat çeken eseri dev nilüfer tablolarıdır. Claude Monet‘e ait bu ünlü 8 tablodan en büyüğü 2 metreye 17 metre ve en küçüğü ise 2 metreye 8 metredir.

  • Giriş ücreti ; 12,50€
  • Ziyaret saatleri ; Salı günleri dışında haftanın her günü 09:00-18:00

14.Alexandre III Köprüsü

Alexandre III Köprüsü, Paris
Alexandre III Köprüsü

Paris’te 40’a yakın irili ufaklı köprü bulunuyor. Bunlar arasında sanat eseri değeri taşıyan Alexandre III Köprüsü ise, Paris’te gezilecek yerler listesinde olması gereken ve en ünlü olanı.

1900 yılında Dünya Sergisi için inşa edilmiş olan köprü, Fransa’nın Rusya ile bağlarını kuvvetlendiren Çar II. Alexander’ın adını almış. Teknik ustalığının yanı sıra, sanatsal bir değer taşıyan köprü, üzerinde yer alan altın rengindeki heykelleriyle de dikkat çekiyor.

Şanzelize ve Invalides bölgelerini birbirine bağlayan köprüden Eyfel Kulesi’ni de çok iyi bir şekilde görebiliyorsunuz. 107 metre uzunluğunda ve 40 metre genişliğinde bu estetik köprü, konum olarak Paris’teki turistik yerlerin büyük bir bölümüne oldukça yakın bir konumda bulunuyor.

15.Pont de Bir-Hakeim

Pont de Bir-Hakeim, Paris
Pont de Bir-Hakeim

1905 yılında yapılmış olan Bir-Hakeim Köprüsü de, Paris’in en ünlü köprülerinden biri. Bisikletlerin, yayaların, araçların ve metronun geçtiği bu köprüden de Eyfel Kulesi’nin en güzel fotoğraflarını çekebiliyorsunuz. Paris’teki alternatif gezi duraklarından biri olan köprü, 237 metre uzunluğunda ve 25 metre genişliğinde.

Paris’te evlenen hemen her çiftin fotoğraf çektirdiği yer olmasıyla da ünlü olan Bir-Hakeim Köprüsü, özellikle akşam saatlerinde ışıkları açıldıktan sonra çok daha güzel bir görüntüye sahne oluyor.

16.Berthillon’da Dondurma Yemeyi Unutmayın

Berthillon - Paris Gezi Rehberi
Berthillon – Kaynak ; commons.wikipedia / David monniaux

Berthillon, Paris’teki ünlü bir dondurmacı. Ama dünyaca ünlü olanı. Öyle ki dondurmacının üzerinde yer alan Art Nouveau tarzındaki bina için bile burayı ziyaret etmeye değer.

Özellikle yaz aylarında önünde kuyruklar oluşan bu dondurmacıdan dondurma yemek, Paris’te yapılacak en popüler şeyler arasında. Dondurma yemeseniz de, etrafta çok farklı mimariye sahip birbirinden güzel binaları görebilirsiniz.

17.Café de Flore’de Kahve Keyfi Yapın

Café de Flore - Paris te gezilecek yerler
Café de Flore – Kaynak ; flickr / Mark Mitchell

Paris’te yapılacak şeyler arasında Café de Flore‘de güzel bir kahve içmek de var. Özellikle kahvenin en iyisini arıyorsanız, bu mekana bayılacaksınız. Yine turistler arasında popüler mekanlardan biri olan Cafe de Flore, ‘Picasso’nun takıldığı mekan olmasıyla ünlü.

Tarihi 1880 yılına uzanan Cafe de Flore adını çiçek tanrıçası Flora’nın heykelinden almış. İç mekan, Art Deco tarzında muhteşem bir şekilde dekore edilmiş. Cafe çoğu zaman aşırı yoğun oluyor. Ancak hem beklediğinize hem de lezzetli kahvelere değecektir.

Bu mekanda kahvenin yanı sıra yemek servisi de bulunuyor. Yemek fiyatları biraz abartılı olsa da, Paris’te bir şeyler içmek güzel bir mekan diyebiliriz.

18.Latin Quarter (Latin Mahallesi)

Paris Latin Mahallesi
Latin Quarter (Latin Mahallesi)

Paris’in en hareketli mahallelerinden biri olan Latin Mahallesi, şehirdeki en genç nüfusa sahip olan bölgelerden biri. Bu yüzden de Paris gece hayatı için en popüler barlara ve gece kulüplerine ev sahipliği yapmasıyla öne çıkıyor.

Burada, Paris’in önde gelen tarihi ve turistik cazibe merkezlerinden bazılarını görebiliyorsunuz. Yukarıda da bahsettiğimiz bağımsız bir kitabevi olan Shakespeare And Company, Saint-Michel Meydanı ve Sorbonne Üniversitesi gibi yerleri Latin Mahallesi’nde görebilirsiniz.

Şehrin en eski mahallelerinden biri olan Latin Mahallesi, ayrıca şehirdeki en uygun fiyatlı restoranlara ev sahipliği yapıyor. Paris’te düşük bir bütçe ile seyahat ediyor ve turistik yerlere uzak bir yerde, ucuz bir yemek yiyebileceğiniz mekan arıyorsanız, Latin Mahallesi’ndeki mekanlara göz atabilirsiniz.

Latin Mahallesi ayrıca Paris’te konaklama için de en çok tercih edilen bölgelerden biri. Çünkü bu bölge, hem şehir merkezinin dışında hem de Paris’te gezilecek yerler arasında popüler olan hemen her yere oldukça yakın bir konumda bulunuyor.

Şehir merkezinde 120€’nun altında düşük sezonda otel bulamazken, bu bölgede 100€’nun altında bir ücrete dahi konaklama birimleri bulabiliyorsunuz. Latin Mahallesi, hem konaklama hem yeme içme hem de turistik yerler için en güzel bölge.

19.Place des Vosges

Place des Vosges - Paris
Place des Vosges – Kaynak ; flickr / Twiga269

Paris’in en güzel meydanlarından olan Place des Vosges, IV. Henry tarafından 1605 yılında yapımına başlanmış. Şehirdeki en eski meydanlardan biri olmasının yanında, Paris’te en çok fotoğrafı çekilen yerlerden biri. Meydanı çevreleyen birbirinden görkemli ve eski binalar ise, meydana farklı bir hava katıyor.

Başlangıçta Kraliyet Meydanı olarak anılan meydan günümüzde Vosges Meydanı olarak biliniyor. XIII.Louis heykeline de ev sahipliği yapan bu meydanı rotanıza ekleyin derim.

20.59 Rivoli

59 Rivoli - Paris Gezi Rehberi Blog
59 Rivoli – Kaynak ; flickr / Carl Champbell

Haussmann döneminden kalma bir bina olan 59 Rivoli, 19. yüzyılda yasadışı olarak sanatçıları barındırıyordu. Günümüzde bu bina birçok sanatçının katkılarıyla bir galeriye dönüştürülmüş.

Paris’te ücretsiz gezilecek yerler arasında olan bina, çok sayıda duvar resimleriyle ilgi görüyor.

21.Paris Sewers Museum (Paris Kanalizasyon Müzesi)

Paris Kanalizasyon Müzesi
Paris Kanalizasyon Müzesi – Kaynak ; flickr / Steve sheriw

1180’den 1223’e kadar Fransa kralı Philippe Auguste‘nin emriyle şehrin sokaklarının döşendiği ve kanalizasyonların yapıldığı 13. Yüzyılın başından beri Paris’te kanalizasyonlar atık suyu boşaltıyor. Günümüzde ise bu kanalizasyonlar bir müzeye dönüştürülmüş ve Paris Kanalizasyon Müzesi, yani Paris Sewers Museum olarak biliniyor.

1867 Dünya Fuarı sırasında açılmış olan bu müze, açıldığı günden günümüze Paris’in en önemli çekim merkezlerinden biri olmaya devam ediyor. Müze, kanalizasyonun bir bölümünü keşfetmenize ve şehrin tüm atıklarıyla nasıl başa çıktığını öğrenmenize olanak tanıyor. Akla ilk gelen koku olsa da, pis koku sadece bazı bölümlerde yok denecek kadar az. Paris’te ilginç bir müze arıyorsanız, Kanalizasyon Müzesi’ne göz atabilirsiniz.

  • Giriş ücreti ; 4,50€
  • Ziyaret saatleri ; 11:00-17:00

22.Saint-Martin Kanalı

Saint-Martin Kanalı - Paris te Gezilecek Yerler Blog
Saint-Martin Kanalı

Tarihi 200 yıl öncesine dayanan, yaklaşık 5 km uzunluğunda olan Saint Martin Kanalı‘nda tekne turuna çıkmak, Paris’te sevgiliyle yapılacak en güzel şeylerden biri.

Kanal, temiz içme suyunu şehre kanalize etmek ve kolera gibi hastalıkları en aza indirmek amacıyla 1805’te Napolyon döneminde açılmış.

Kanalın kenarlarında ise çok sayıda tarihi binayı görebilirsiniz. Ayrıca bu binaların alt katları genellikle restoranlara, cafelere ve barlara ev sahipliği yapıyor.

Kanal turu yapmasanız dahi, Saint-Martin Kanalı boyunca akşam üstü bir yürüyüş yapın. Civardaki barlardan veya cafelerden birinde bir şeyler içerek insanları ve kanalı seyredin. Kanal bugün, Seine Nehri kıyısında, Bastille‘den başlayarak, kuzey doğuya doğru Bassin de la Villette‘e, sonrasında da Canal de l’Ourcq ve Canal de Saint-Dennis’nin kesiştiği yere kadar devam ediyor.

Saint-Martin Kanalı çevresindeki yürüyüş parkurları özellikle akşam saatlerinde hareketleniyor. Gece hayatı için de popüler eğlence merkezlerine ev sahipliği yapan bu kanal ve kanal çevresi için mutlaka bir gezi planı yapın derim.

23.La Promenade Plantée

Paris gezi rehberi
La Promenade Plantée – Kaynak ; flickr / Jean Gazis

Coulée Verte René-Dumont olarak da bilinen La Promenade Plantée, Paris’in gizli köşelerinden biri. Şehirde çok sayıda park bulabiliyorsunuz, ancak La Promenade Plantee adı verilen bu yeşil alan, Paris’in en ilgi çekici parklarından biri. 10 metre yükseklikte Bastille’den başlayan upuzun bu yemyeşil yürüyüş yeri, Paris’te görülecek en güzel yerler arasında.

Burası 19. yüzyıldan kalma, uzunca bir süre terkedilmiş Bastille tren garına ulaşan demiryolunun bir parçasıymış. Ancak 1969 yılında gar yıkıldıktan sonra, bu demiryolu da uzun bir süre terkedilmiş. 1993 yılında dünyanın ilk yüksek park yürüyüş alanına dönüştürüldüğünde çoğu Parisli için bu çalışma bir para kaybıydı. Ancak bugün Parislilerin en çok zaman geçirdiği yerlerden biri haline  gelmiş. Oldukça turistik olan bu yürüyüş yolu tam olarak 4.5 km uzunlukta.

24.Sainte Şapeli (Sainte Chapelle)

Sainte Şapeli (Sainte Chapelle), Paris
Sainte Şapeli (Sainte Chapelle) – Kaynak ; flickr / Pedro Szekely

10. yüzyıldan 14. yüzyıla kadar kraliyet ailesinin ikamet ettiği yer olan Palais de la Cité‘de yer alan Sainte-Chapelle (Sainte Şapeli), Avrupa’nın en güzel yüksek gotik mimari örneklerinden biri olarak kabul ediliyor.

Kral Louis IX emriyle 1242 ve 1248 yılları arasında  Mesih’in Tutkusunun Kutsal Kalıntılarını barındırmak için inşa edilmiş olan şapel, 18. yüzyılın sonlarındaki Fransız Devrimi sırasında ağır hasar gördü. Bu tarihten sonra şapelin büyük bir bölümü yeniden inşa edilmiş olsa da, içerideki vitray pencerelerin hemen hepsi orijinal. Zaten şapel, bu vitray pencereleriyle ilgi görüyor. 1.113 İncil sahnesi buradaki 15 vitray pencere üzerine işlenmiş.

  • Sainte Şapeli’ne giriş ücreti yetişkinler için 10€, 18 yaş altı çocuklar için ise ücretsiz. Şapeli 09:00-17:00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.

25.Montparnasse Gökdeleni

Paris te gezilecek yerler
Montparnasse Gökdeleni’nde görülen şehir ve Eyfel manzarası – Kaynak ; flickr / Daniele Boffelli

Adını Yunan dağı Mont Parnassus’tan alan Montparnasse Kulesi/Gökdeleni, Paris’te tek gökdelen olmasının yanı sıra, 210 metre yüksekliğiyle muhteşem bir manzaraya ev sahipliği yapıyor.

Gökdelenin 56. katındaki seyir terası günümüzde ziyaretçiye açık ve cüzi bir ücret ödeyerek bu seyir terasından en az Eyfel Kulesi kadar güzel bir manzarayı seyredebiliyorsunuz. Aynı isimdeki mahallede, Montparnasse’de bulunan bu gökdelene metrolarla çok kolay bir şekilde ulaşabilirsiniz.

26.Catacombs – Yeraltı Mezarlığı

Catacombs - Yeraltı Mezarlığı
Catacombs – Yeraltı Mezarlığı

Yığılmış kemik ve kafatası koleksiyonlarının sıralandığı dolambaçlı tünellerde dolaşabileceğiniz bir yer olan Paris Yeraltı Mezarlığı, şehirdeki en ilgi çekici yerlerden. Bu labirent gibi tünellerde tabii ki bireysel olarak dolaşamıyorsunuz. Burayı turlar ile ziyaret etmeniz gerekiyor ve turlar yaklaşık olarak 45 dakika sürüyor.

Catacombs, Yeraltı Mezarlığı anlamına geliyor ve şehrin ortasında yerin altında bulunuyor. Adı biraz ürkütücü olsa da, aslında görünümü bir sanat galerisini andırıyor 🙂 Çünkü buradaki kafa tasları ve kemikler öylesine özenle yerleştirilmiş ki, adeta bir galeride dolaşıyormuş hissi veriyor. Zaten mühendis Louis-Étienne Héricart de Thury, bu yeraltı mezarlarını düzenlerken ziyaretçiye tam da bu hissi vermek istemiş.

Bu yeraltı mezarlığının kısaca hikayesine de değinelim. Paris’in hemen her bölgesinde mezarlıklar bulunuyormuş. Bu mezarlıklar zaman içerisinde salgın hastalıkların nedeni olarak görülmesinden dolayı, gelen şikayetler üzerine 1785 yılında boşaltılmasına karar verilmiş. Bu mezarlardan çıkarılan kemiklerin taşınacağı bir yer olarak da eskiden bir taş ocağı olan bu yeraltı mezarlığının bulunduğu yere taşınmış.

İlk başta gelişigüzel istiflenmiş olan kafatasları ve iskeletler, daha sonra mühendis Louis-Étienne Héricart de Thury tarafından ziyaret edilecek bir yer haline getirilmeye karar verilmiş. İskeletler düzenli olarak istiflenmiş ve gezilecek bir yer haline getirilmiş.

Paris’te görülecek en farklı yerler arasında olan Catacombs için uzun kuyruklara girmeniz gerekiyor. Turlar 200 kişilik olarak yapılıyor ve bir tur yaklaşık 45 dakika sürüyor. Kesinlikle görülmeye değer bir yer. Çünkü dünyanın başka bir yerinde milyonlarca insanın kafatasları ve kemiklerini görebileceğiniz başka bir yer veya müze yok.

  • Catacombs adı verilen bu mezarlığa giriş ücreti yetişkinler için 14€, 18 yaş altı için ise ücretsiz. Ancak bu biletler aynı gün alınmalı ve kullanılmalı. Yani 1-2 gün veya 1-2 hafta önceden bilet satın almak istiyorsanız bilet fiyatları 27€ olmaktadır. Bu yüzden ya aynı gün içinde online olarak bilet almanız gerekiyor, ya da uzun bilet kuyruklarına girip bilet satın almanız gerekiyor. Aksi takdirde bilet fiyatı 27€ oluyor.

27.Disneyland Paris

Disneyland Paris Gezi rehberi
Disneyland Paris – Kaynak ; flickr / Sean Macentee

Paris’te çocuklarla gezilecek yerler arasında en popüler eğlence merkezlerinden biri olan Disneyland Paris, şehir merkezine biraz uzak bir yerde bulunuyor olsa da, Paris’te yeteri kadar zamanı olan çocuklu ailelerin mutlaka gezilmesi gereken yerler listesine ekleyebileceğini bir çekim merkezi. Çünkü Disneyland, sadece Paris’in veya Fransa’nın değil, dünyanın en ünlü eğlence merkezlerinden biri. 7’den 70’e her yaştan ziyaretçenin keyifli saatler geçirebileceği bu eğlence merkezi için de en azından yarım gününüzü ayırmanız gerekiyor.

Kale tema parkı, Disneyland Park veya Parc Disneyland, Walt Disney Studios Park ve Disney Village olmak üzere Disneyland Paris 4 bölümden oluşuyor. Ayrıca burada konaklamayı bile düşünebilirsiniz. Disneyland’ın bulunduğu yerde birçok lüks veya orta bütçeli oteller de bulunuyor. Disneyland Paris’in hemen yakınındaki Marne-la-Vallée-Chessy tren istasyonu Paris şehir merkezine yaklaşık 45 dakika uzaklıkta ve düzenli olarak tren seferleri de bulunuyor.

Paris’te Gezilecek Yerler (En Turistik Çekim Merkezleri)

Paris’te gezilecek yerler arasında olan yukarıdaki 27 tarihi ve turistik cazibe merkezi, Paris’in olmazsa olmaz turistik yerlerinden olmasa da, yine de görülmeye değer yerler arasında. Ancak aşağıdaki 20 yer, mutlaka görülmesi gereken yerler arasında yer alıyor. Paris için 1 veya 2 günlük bir gezi planı yapıyorsanız ilk olarak aşağıdaki 20 cazibe merkezini ziyaret edin deriz.

28.Louvre Müzesi

Louvre Müzesi
Louvre Müzesi

Dünyanın en büyük ve en ünlü müzelerinden biri olan Louvre Müzesi, daha çok Leonardo da Vinci‘nin Mona Lisa tablosu ile ünlü olsa da, burada birbirinden değerli binlerce eser bulunuyor.

Müzedeki eserlerin tümünü görmenin imkanı olmasa da, en gözde olan eserler için güzel bir gezi planı yapabilirsiniz.

Eğer süper kalabalık turist trafiğiyle müze ziyaretini sevmiyorsanız, bu müzenin içerisine girmenize de gerek yok. İçerideki eserler kesinlikle görülmeye değer. Ancak müzenin kalabalığı, kuyrukta beklemek ve içeride dilediğiniz gibi hareket edememek insanı bunaltabiliyor.

Müzenin dışı da içerisi kadar ilgi çekici. Cam Piramit’in hemen önünde birkaç fotoğraf çektirmeyi unutmayın. Ayrıca çevredeki tarihi eserlere de mutlaka göz atın. Louvre, çevresindeki güzellikleriyle de ziyaretçilerini büyülüyor.

Bu müzeye girmenin en kolay ve en güzel yolu, Paris Museum Pass kartı almak veya ”Skip the line” adı verilen beklemeden geç turlarına katılmaktır. Tabii bütçeli bir seyahat planlıyorsanız, bu turlar sizin için biraz pahalı olabilir. Fakat paradan tasarruf yapmak yerine zamandan tasarruf yapmak isterseniz, bu alternatifleri de mutlaka düşünün deriz.

  • Giriş ücreti ; Yetişkin 17€, 18 yaş altı çocuklar için ise ücretsiz
  • Ziyaret saatleri ; Salı günleri kapalı. Diğer günler 09:00-18:00

29.Şanzelize Caddesi

Şanzelize Caddesi
Şanzelize Caddesi

Paris’in en güzel caddesi olarak bilinen Şanzelize, şehirdeki en pahalı restoranların, dünyaca ünlü markaların ve şehrin en iyi atmosferini bulabileceğiniz yerdir. Burası, şehrin en meşhur yeri. Ayrıca birçok turistik yere yakın olmasıyla da, Paris gezisine başlamak için en ideal noktalardan biri.

Paris’te alışveriş için de planınız varsa ve dünyaca ünlü markalardan birkaç şey satın almak istiyorsanız, Şanzelize göz atabileceğiniz en güzel yerdir. Burada alışveriş mağazalarının dışında, otomobil galerileri de bulunuyor ve bu galeriler de en az mağazalar kadar ünlüdür.

Şanzelize Caddesi boyunca mutlaka gündüz ve gece olmak kaydıyla 2 kez dolaşmaya çıkın. Özellikle akşam saatlerinde ışıklar açıldıktan sonra, buradaki manzara görülmeye değer. Kafelerin önündeki oturma alanları, çok kalabalık turist kafileleri ve caddenin eşsiz manzarası kesinlikle göz atmaya değer.

30.Zafer Takı 

Zafer Takı 
Zafer Takı

Zafer Kemeri veya Anıtı olarak da bilinen Arc de Triomphe, Şanzelize Caddesi’nin en ünlü ve en güzel yapısıdır. Bu tarihi yerin en güzel özelliği de eşsiz bir cadde manzarası sunmasıdır.

Buradan, Şanzelize’nin en güzel fotoğraf karelerini yakalayabilirsiniz. Uzun dakikalar boyunca burada bekleyen fotoğraf meraklılarından zaman bulabilirseniz, birkaç fotoğraf çekmeyi unutmayın.

Zafer Takı‘nın seyir terasından güzel manzara fotoğrafları çekmeyi planlıyorsanız, takıya akşam saatlerinde gidin. Ayrıca bu anıt, akşam saatlerinde biraz daha sakin olabiliyor.

  • Giriş ücreti ; 12€ (Takı’nın seyir terasına çıkış)
  • Ziyaret saatleri ; 10:00-22:00

31.Eyfel Kulesi

Eyfel Kulesi - Paris Gezilecek Yerler Listesi
Eyfel Kulesi

Eyfel Kulesi şüphesiz, Paris’in gezilecek en ünlü yerlerinden biri. Sırf bu kuleyi görmek için şehri ziyaret eden turist sayısını da göz önüne aldığınızda kulenin ne kadar önemli olduğunu görebiliyorsunuz.

Sırf Eyfel Kulesi manzaralı otellerde romantik bir Paris tatili için bu şehri ziyaret eden birçok çift bile var.

Paris’e balayı için gidiyorsanız, Eyfel Kulesi‘ni görmek, Paris’te yapılabilecek en romantik şeylerden biri. Aslında kuleye çıkmak değil de, kulenin çevresindeki parkta oturup, akşam güzelliğinde kuleyi seyretmek, daha çok çiftlerin tercih ettiği şeylerden.

Tabii kule, her yaştan turistin bu şehirde ilk görmek istediği yerlerden. Kimisi bilet ücretlerinin pahalı olduğunu düşünüp, çevresindeki yerlerden kule manzaralı fotoğraflar çekmek ile yetiniyor. Fakat bir daha Paris’e gidemeyecekmiş gibi gezin. Kuleye çıkın. Popüler müzelere göz atın. Bu şehri en iyi görebileceğiniz kulenin tepesine çıkmadan Paris’ten ayrılmayın.

Eyfel Kulesi 1889 yılında Dünya Fuarı için inşa edilmiş. 324 metre uzunluğundaki bu yapı, dünyanın en bilinen yerleri arasında olduğu gibi, tarihi bakımdan da oldukça önemli.

Kuleye çıkış için farklı giriş biletleri bulunuyor ;

    • İkinci kata asansör ile çıkış ücreti yetişkin 16,60€ – öğrenci ise 8,30€’dur.
    • Zirveye asansör ile çıkış ücreti yetişkin 25,90€ – öğrenci ise 13€’dur.
    • İkinci kata merdivenler ile çıkış ücreti yetişkinler 10,40€ – öğrenci ise 5,20€’dur. (Buradan zirveye çıkmak için ayrıca bilet almanız gerekiyor)
    • İkinci kata merdivenler ile + sonra asansörle zirveye çıkış ücreti yetişkin 19,70€ – öğrenci ise 9,80€’dur.

Ziyaret saatleri ; 09:30-23:45

32.Sacré-coeur Bazilikası ve Montmartre Tepesi

Sacré-coeur Bazilikası
Sacré-coeur Bazilikası

Paris’in en gözde yerlerinden biri olan Sacre Coeur Bazilikası, Montmartre Tepesi‘nin en yüksek noktasında bulunuyor.

Romano-Bizans bazilikası olarak tasarlanmış olan bu dini yapı, şehirdeki en ünlü yapılardan biri. Fakat bu bazilikanın meşhur olmasının en önemli nedeni ise, hemen yanındaki gözlem yerinden Paris’in eşsiz manzarasını sunuyor olması.

Tabii bazilikanın içerisi de mutlaka görülmesi gereken yerlerden. İçeride, dünyanın en büyük mozaiklerinden birine ev sahipliği yapan apsisi görebilir, iç mekan süslemelerine göz atabilirsiniz.

Montmartre Tepesi sadece bu bazilikadan ibaret değil. Daha birçok tarihi ve turistik yerleri de bu bölgede görebilirsiniz. Burası, ressamlar tepesi olarak da bilinir. Bunu tepeye ulaşır ulaşmaz, onlarca ressamı gördükten sonra kolaylıkla anlayabiliyorsunuz.

Burası, bir Şanzelize olmasa da, alışveriş için de güzel ve bütçeli seçenekler sunuyor. Birbirinden farklı mağazalarıyla aradığınız hemen her şeyi bu bölgede bulabiliyorsunuz.

Buradaki restoranlar ve kafeler, Paris’te yeme içme için en ucuz yerlerdendir. Yani Şanzelize’de veya diğer turistik yerlere yakın yerlerdeki restoranlara ve kafelere göre çok daha uygun fiyatlara bir öğle veya akşam yemeği için de bu tepeyi Paris’te gezilecek yerler listenize ekleyebilirsiniz.

33.Palais Garnier

Palais Garnier Opera Binası
Palais Garnier

Paris’teki en güzel yerlerden biri olan Palais Garnier Opera Salonu, en görkemli iç mimariye sahip olan yapılar arasında yer alıyor.

Dünyaca ünlü olan bu Opera Binası’ndaki konserler, tahmin edebileceğiniz üzere uçuk fiyatlarda. Fakat binayı görmenin en güzel ve ucuz yolu ise, konser olmadığı zamanlarda turlar ile binayı ziyaret etmek. Beaux-Arts tarzı ile dikkat çeken bu yapı, ”Charles Garnier” tarafından yapılmış. Binanın cephesinde, sanat eserlerini taşıyan figüratif heykellerin üzerindeki Korint sütunları arasında ünlü bestecilerin büstlerini de görebiliyorsunuz.

34.Orsay Müzesi

Orsay Müzesi
Orsay Müzesi

Paris’teki ünlü müzeler arasında en çok ziyaret edilenlerden olan Orsay Müzesi, modern demiryolu seyahatleri için modası geçmiş eski bir tren istasyonunda yer alıyor. Eskiden iyi bilinen bir tren istasyonu olan bina, daha sonradan Orsay Müzesi’ne ev sahipliği yapmaya başlamış.

Sadece Fransa’nın değil, tüm dünyanın en ünlü müzelerinden biri olan Orsay, şehirde kaçırılmaması gereken cazibe merkezlerinden biri. Orsay, Renoir (Bal du Moulin de la Galette), Cézanne (Kart Oyuncular ve Elmalar ve Portakallar), Van Gogh (Rhône’un Yıldızı Gecesi) ve Manet (Le Déjeuner sur l’Herbe) gibi dünyaca ünlü isimlere ait sanat eserlerini görebileceğiniz bir müze.

Louvre’ye nazaran biraz daha az kalabalık olan bu müze, Seine Nehri’nin sol tarafında bulunuyor ve güzel nehir manzaraları için de müzenin çevresini gezmeyi unutmayın.

35.Lüksemburg Bahçesi

Lüksemburg Bahçesi - Paris Gezilecek Yerler Blog
Lüksemburg Bahçesi

17. yüzyılın başında Marie de Medici tarafından Lüksemburg Sarayı için tasarlanmış olan bu bahçeler, şehirdeki en popüler gezilecek noktalardan biri. Günümüzde Fransız Senatosu’na ev sahipliği yapan saray ve bahçeleri, Paris’te en güzel fotoğraf kareleri yakalayabileceğiniz yerlerden biri.

Özellikle yaz aylarında bu bahçeler görülmeye değer bir güzelliğe bürünüyor. Park çevresinde dinlenebileceğiniz çok fazla yer olmasa da, parkın içerisinde görülmeye değer birbirinden güzel yerleri bulabiliyorsunuz.

Paris’in kalabalık turist trafiğinden kaçıp biraz daha sakin (Kalabalık ama yine de şehirdeki en sakin yerlerden) bir yerde huzur bulmak isterseniz, bu sarayın bahçelerine göz atabilirsiniz.

100’den fazla heykele ev sahipliği yapan bu bahçelerde, güzel seraları da bulabiliyorsunuz. Ayrıca tarihi 1630 yılına uzanan Medici Çeşmesi de, bahçelerde görülmesi gereken yerlerden.

36.Tuileries Bahçesi

Tuileries Bahçesi
Tuileries Bahçesi

Louvre Müzesi ve Concorde Meydanı arasında bulunan Tuileries Bahçesi, Paris’in doğal güzellikleri arasında yer alıyor. Bu alan ilk kez, Catherine de’ Medici tarafından 1560 yılında düzenlenmiş. Bir kraliyet mülkü olan bahçe, devrimden sonra ziyarete açılmış. Bahçeler Giacometti, Rodin ve Maillol’un halk sanatı ile zenginleştirilerek ziyaretçiye açılmış.

Tuileries Bahçesi, Paris’te ücretsiz olarak ziyaret edebileceğiniz cazibe merkezlerinden. Bahçenin de bulunduğu bu park alanında, banklara oturup insanları ve görkemli mimari yapıları inceleyebilirsiniz. Ayrıca bahçelerin bulunduğu yer, Paris gezinize mola verebileceğiniz en popüler duraklardan biri.

Günümüzde hem Parisliler hem de turistler arasında popüler gezi duraklarından biri olan Tuileries Bahçesi, yoğun şehir hayatından uzaklaşabileceğiniz halka açık bir park olarak hizmet veriyor. Ayrıca yaz aylarında birçok Parisli bu parkı, güneşlenmek ve akşam yürüyüşleri için de tercih ediyor.

37.Pompidou Merkezi

Pompidou Merkezi
Pompidou Merkezi

Paris’in en güzel ve en farklı mimarisine sahip yapılardan biri olan Pompidou Merkezi, Avrupa’nın en büyük modern sanat müzesi ve dünyanın en çok ziyaret edilen 10 sanat müzesinden biri olan Ulusal Modern Sanat Müzesi’ne (Musée d’Art moderne de Paris) ev sahipliği yapıyor.

Bu müzede, Matisse, Picasso, Kandinsky, Braque, Calder ve Klee gibi dünyaca ünlü sanatçıların eserlerini görebilirsiniz.

Bu merkezin içerisi kadar dışı da oldukça popüler. Hem mimari bakımdan güzel hem de binanın çevresi yaz aylarında turistler ve yerel halkın oturup dinlendiği, zaman geçirdiği güzel yerlerden.

38.Notre Dame Katedrali

Notre Dame Katedrali - Paris te Gezilecek Yerler
Notre Dame Katedrali – Kaynak ; flickr / Luc Mercelis

Paris’in en görkemli mimari yapılarından biri olan Notre Dame Katedrali, birçok romana, öyküye ve filme konu olmuş dünyanın en çok ziyaret edilen cazibe merkezlerinden.

Daha çok gösterişli mimarisiyle ile dikkat çeken bu dini yapının bazı yıllarda Eyfel Kulesi’nden daha çok ziyaret edilmesinin en önemli nedenlerinden biri de katedrale girişlerin ücretsiz oluşudur. Bu yüzden de Paris’teki en uzun kuyruklara girmeniz gerekiyor. Ancak katedrali sabahın en erken saatlerinde ziyaret edecek olursanız, çok daha sakin bir katedral gezisi yapabiliyorsunuz.

Notre Dame Katedrali’nin kulelerine çıkmak isterseniz de 10€, katedralin hazine bölümünü görmek isterseniz de 2€ gibi bir ücret ödemeniz gerekiyor. 15 Nisan 2019 tarihinde çıkan bir yangından dolayı bir hayli hasar görmüş olan katedral, kısa sürede tamamlanan restorasyonun ardından yeniden ziyarete açıldı.

Katedralin tarihi ise M.S 4. yüzyıla kadar uzanıyor. Günümüzdeki görkemli yapı 1334 yılında, M.S 4. yüzyıldan kalma bir şapelin kalıntıları üzerine inşa edilmiş. Katedralin inşaatı 1163 yılında başlamış ve ancak 170 yıl sonra tamamlanabilmiş. Tarihinde birçok kez restore edilmiş olan yapı, günümüzde Paris’in en çok ziyaret edilen yeri olma ünvanına sahip.

39.Versay Sarayı ve Bahçeleri

Versay Sarayı ve Bahçeleri - Paris te gezilecek yerler

Dünyanın en büyük sarayı ünvanına sahip olan Versay Sarayı, Paris’in şehir merkezine yaklaşık olarak 1 saatlik uzaklıkta bulunmasına rağmen, şehrin en çok ziyaret edilen tarihi yapılarından biri. Görkemli mimarisi ve bahçeleriyle dikkat çeken saray, 17. yüzyılda bir av köşküyken, genişleyerek ve eklemeler yapılarak günümüzdeki halini almış.

Charles Le Brun ve André Le Nôtre sarayın gösterişli bahçesinin mimarı. Sarayın bulunduğu yer aslında bir kompleks. Yani bu alanda, saray binasının yanı sıra, farklı tarihi yapıları ve bölümleri de görebiliyorsunuz.

Louis XIII tarafından 1623 yılında alana bir av köşkü inşa edilmişti. Ancak bu av köşkünün günümüzdeki görünüme kavuşmasından en önemli rol oynayan isim Louis XIII’ün oğlu Louis XIV idi.

1661 yılında Louis XIV tarafından alanda genişleme ve ekleme çalışmalarına başlanmış. Genişlemenin ilk aşaması Louis Le Vau tarafından tasarlanmıştı. Charles Le Brun ayrıntılı iç dekorasyonu tasarladı ve André Le Nôtre geniş bahçeleri düzenledi. Birlikte birçok çeşmenin tasarımı ve sayısız heykelin yerleştirilmesi için çalıştılar. Daha sonra Kralların bir ikamet yeri haline gelen sarayda, başa geçen her kral tarafından genişleme çalışmaları yapılmış. Böylece saray günümüzdeki görkemli görünüme kavuşturulmuş.

Sarayın en dikkat çeken bölümleri ise Aynalar Salonu, Kral ve Kraliçe Daireleri, Versay Bahçeleri ve Grand Trianon Sarayları’dır. Versay Sarayı ve Bahçeleri için de en azından yarım günlük bir gezi planı yapmanızda yarar var.

40.Hôtel des Invalides (Les İnvalides)

Hôtel des Invalides - Paris Gezi Rehberi
Hôtel des Invalides – kaynak ; flickr / Joan

Louis XIV tarafından 1670 yılında inşa ettirilmiş olan Hôtel des Invalides, daha çok gösterişli mimarisiyle dikkat çekiyor olsa da, burada birbirinden değerli sanat eserlerine ev sahipliği yapan müzeler de bulunuyor. Les İnvalides olarak da bilinen bu tarihi yapı, Napolyon’un mezarının da bulunduğu birçok yapıya ev sahipliği yapan bir kompleks olarak hizmet veriyor.

Fransa’nın askeri tarihinde önemli bir yere sahip olan Les İnvalides, günümüzde gazileri ağırlamaya devam ediyor. Bu kompleks, Monarşinin savunması için canını verenlerin onuruna, kanlarını akıtan askerlerin kalan günlerini sükûnet ve rahatlıkla geçirebilmesi için inşa edilmiş. Les İnvalides 3 ana bölümden ve 1 meydandan oluşuyor ; Hotel des İnvalides, St-Louis-des-Invalides Katedrali ve Dome Kilisesi.

Hotel des İnvalides, günümüzdeki kompleksin ilk yapılan binası. Eskiden 6 bin kadar askerin, günümüzde ise 100 kadar sakinin barındığı bu bina 1674 yılında bir hastane olarak açılmış. Bir bölümünde yaralı askerlerin tedavisi yapılmış, bir bölümünde ise askerler burada konaklamış. Bu yüzden de ‘Hotel’ adıyla da anılıyor. Sadece bu bölümün içerisinde 3 müze ve bir meydan bulunur.

St-Louis-des-Invalides Katedrali ise ; 1679-1708 yılları arasında askerlerin ibadet edebileceği bir kilise olarak inşa edilmiş. Görülmeye değer bir iç mekana sahip olduğundan, zamanınız varsa katedralin içini mutlaka görün derim.

Dome Kilisesi ; 1676 yılında kraliyet ailesi üyelerinin mezarı olması için inşa edilmiş. Napolyon’un mezarına ev sahipliği yaptığı için görülmeye değer.

41.Place de la Concorde (Concorde Meydanı)

Concorde Meydanı - Paris te Gezilecek Yerler
Concorde Meydanı

Paris’in en büyük ve en iyi bilinen meydanlarından biri olan Concorde Meydanı, tam merkezindeki dikilitaşı ile ünlü olsa da, meydan çevresinde görülmeye değer birbirinden güzel tarihi yapılar da bulunuyor.

Şanzelize Caddesi’nin bir ucunda Zafer Takı, diğer ucunda ise Concorde Meydanı bulunuyor. Yani Paris’in önde gelen turistik noktalarından bu meydana yürüyerek rahatlıkla ulaşabilirsiniz.

1755 yılında inşaatına başlanmış olan meydan 17 yıl sonra 1772 yılında tamamlanarak açılmış. İlk kurulduğu yıllarda ‘Place Louis XV’ olarak adlandırılan meydana kurulan giyotin sayesinde Louis XVI ve Marie Antoinette de dahil olmak üzere Fransız soyluları büyük bir bölümü burada idam edildi.

Yaklaşık 19 dönümlük bir alanı kaplayan meydan Ange-Jacques Gabriel tarafından tasarlanmış 8 kaideye de ev sahipliği yapıyor. Bu kaidelerin üzerine de Fransa’nın şehirlerini temsil eden heykeller (Lille, Strasbourg, Lyon, Marsilya, Bordo, Nantes, Brest ve Rouen) yerleştirilmiş.

Hem tarihi hem de mimarisi ile şehirdeki en popüler cazibe merkezlerinden olan Concorde Meydanı’nda ayrıca 1830’lu yıllarda inşa edilmiş olan çeşmeleri ve Mısır’dan getirilen dikilitaşı görebilirsiniz.

42.Rodin Müzesi (Musée Rodin)

Rodin Müzesi, Paris
Rodin Müzesi

1917 yılında hayatını kaybeden August Rodin, Hôtel Biron’daki atölyesinin müzeye dönüştürülmesi şartıyla, eserlerini ve kişisel koleksiyonunu Fransız hükümetine miras bıraktı. Böylece Paris’in en çok ziyaret edilen müzelerinden biri ortaya çıktı.

Rodin’in The Thinker, The Kiss, The Burghers of Calais ve The Gates of Hell gibi en büyük eserlerini görebileceğiniz Rodin Müzesi‘nde Rodin’in heykellerinin yanı sıra Mısır, Yunanistan ve Roma’dan eski antik eserlerin yanı sıra Renoir ve van Gogh gibi çağdaş sanatçıların resimlerini de müzede görebiliyorsunuz.

43.Petit Palais

Petit Palais - Paris Gezi Rehberi
Petit Palais – kaynak ; flickr / Edgardo W. Oliver

Küçük Saray anlamına gelen Petit Palais, Paris’teki en eski tarihi yapılardan biri. 1900 yılında Dünya Sergisi için inşa edilmiş olan saray, Grand Palais’in hemen karşısında Alexandre III Köprüsü ile Şanzelize Caddesi arasında kolay ulaşabilir bir konumda yer alıyor.

Saray, gösterişli mimarisi ve süslü avlusuyla dikkat çektiği gibi, sahip olduğu sanat müzesiyle de ilgi görüyor. Sarayın içerisinde bulunan müzede antik çağdan 21. yüzyıla kadar tüm sanat tarihini gösteren 1.300’den fazla eser sergileniyor.

Poussin, Rubens ve Rembrandt gibi dünyaca ünlü isimlere ait sanat eserlerine ev sahipliği yapan müze için bile bu sarayı ziyaret edebilirsiniz.

44.Pantheon

Pantheon
Pantheon – Kaynak ; flickr / Blair 39

1758-1790 yılları arasında inşa edilmiş olan Pantheon, Latin Mahallesi’ndeki Montagne Sainte-Geneviève’de bulunuyor.

Fransa’nın en ünlü isimlerinden bazılarının gömüldüğü yer olmasıyla dikkat çeken bu dini yapı, Seine Nehri’nin hemen kenarında yer alıyor.

Fransa’daki ilk Neoklasik yapılardan biri olan Pantheon, günümüzde 11€ gibi bir giriş ücreti ödeyerek ziyaret edilebiliyor. Marie Curie, Rousseau, Voltaire, Victor Hugo, Alexandre Dumas ve Émile Zola gibi Fransız bilim, düşünce ve kültürüne yön vermiş dünyaca isimlerin mezarlarını görmek için ziyaret edilmeye değer.

45.Saint-Germain-des-Prés

Saint-Germain-des-Prés, Paris
Saint-Germain-des-Prés

Paris’in en renkli, en hareketli ve en kalabalık bölgelerinden biri olan Saint-Germain-des-Prés, Seine Nehri’nin sol yakasında bulunuyor. 20. yüzyılın ortalarında Jean-Paul Sartre, Juliette Gréco, Samuel gibi düşünürlerin, yazarların ve sanatçıların uğrak yeri olduğu için üne kavuşmuş olan bölge, günümüzde Paris’in en turistik noktalarından biri.

Bölgede çok sayıda alışveriş caddesi, cafeler, restoranlar ve barları bulabiliyorsunuz. Ayrıca bölge, Paris’te konaklama için de tercih edilebilecek popüler yerlerden.

Paris’te gece hayatı için gidilecek en güzel barlara ve gece kulüplerine de ev sahipliği yapan bölge, çok sayıda tarihi ve turistik cazibe merkezlerine ev sahipliği yapıyor. Bu yüzden de Paris’te mutlaka görülmesi gereken yerler arasında diyebilirim. Bölgedeki restoranların büyük bir bölümünün Paris’in diğer restoranlarına göre çok daha uygun fiyatlı olduğunu da unutmayın. Ucuz bir akşam yemeği için plan yapıyorsanız, Saint-Germain-des-Prés bölgesindeki mekanları mutlaka inceleyin.

46.Grand Palais

Grand Palais - Paris te mutlaka görülecek yerler
Grand Palais

Büyük Saray yani Grand Palais, Petit Palais’in (Küçük Saray) hemen karşısında bulunuyor. 1900 yılında Dünya Sergisi için inşa edilmiş olan bu tarihi yapı, dev-çelik cam çatısıyla ve görkemli mimarisiyle Paris’in en takdire şayan eserlerinden biri olarak kabul ediliyor.

Şehrin tam ortasında tüm heybetiyle duran bu tarihi yapı bir kraliyet sarayı olarak değil, bir sergi sarayı olarak inşa edilmiş.

Şanzelize Caddesi üzerinden yürüyerek kolaylıkla ulaşabileceğiniz Grand Palais, barok ve klasik tarzda 240 metrelik ön cephesiyle de görenleri büyülüyor. Sarayda sergilenen eserlerden çok mimari özelliği dikkat çekiyor. Bu yüzden sarayın içerisine girip, devasa dev-çelik çatısına göz atmayı unutmayın.

47.Le Marais

Le Marais, Paris
Le Marais – Kaynak ; flickr / Henrik Berger Jørgensen

Paris’in en ünlü bölgelerinden biri olan Le Marais, 3. ve 4. bölgede (4th Arrondissement) bulunuyor. Bir zamanlar yerleşim yerinin olmadığı bataklık bir yer olan Le Marais, günümüzde Paris’in en sevilen mahallelerinden biri.

Bölgeye 17. yüzyılda Place des Vosges adlı meydan kurulduktan sonra burası Paris’in en önemli çekim merkezlerinden biri olmaya başlamış. 18. yüzyıla kadar Paris’in soyluların takıldığı bir yer olmasıyla ün kazanmış olan bölgede birbirinden eski binaları, sanat galerilerini ve alabildiğine butik mağazaları bulabiliyorsunuz.

Şehirdeki Yahudi ve eşcinsel nüfusunun en fazla olduğu yer olan Le Marais, şehrin en hareketli, en dinamik ve en canlı bölgesi olarak da biliniyor. Ayrıca Paris’te gece hayatı için alternatif bir yer arıyorsanız, bu bölgeye göz atabilirsiniz. Şehirdeki en ünlü barlardan ve gece kulüplerinden bazılarını burada bulabilirsiniz.

Paris’te Gezilecek Yerler listesine eklenebilecek alternatif turistik cazibe merkezleri

Paris’in en sevilen ve en çok ziyaret edilen yukarıdaki 47 yerden sonra, şehirde hala zamanınız varsa, şehre ikinci veya üçüncü kez geliyorsanız ya da bu listedekilere alternatif göz atabileceğiniz yerler arıyorsanız aşağıdaki cazibe merkezlerini inceleyebilirsiniz.

48.Musée Marmottan Monet

Musée Marmottan Monet, Paris
Musée Marmottan Monet

Paris, güzel sanatların dünya başkenti ve çok sayıda fantastik müzeye ev sahipliği yapıyor. Hepsinden en iyisini seçmek oldukça zor. Ancak bana en yakın olanı Musée Marmottan – Monet. Tarihi bir şehir sarayında bulunan ve dünyanın en iyi Claude Monet tablo koleksiyonlarından birine ev sahipliği yapan Paris’te kaçırılmaması gereken bir yer.

Müze, tüm İzlenimcilik tarzına adını veren ‘İzlenim, Gün Doğumu’ da dahil olmak üzere Claude Monet’nin tablolarından oluşan fantastik koleksiyonuyla ünlüdür. Bununla birlikte, başka bir İzlenimci olan Berthe Morisot tarafından yapılmış mükemmel bir sanat eseri koleksiyonuna da sahiptir.

49.Cluny Museum

Cluny Müzesi, Paris
Cluny Müzesi

Paris’teki en fantastik müzelerden biri olan Cluny Müzesi – veya Musée de Cluny – Fransa’nın Orta Çağ Ulusal Müzesi’dir. Sanat, zanaat ve tarih sevenler, Latin Mahallesi’nin kalbindeki bu nefes kesen sanat eseri koleksiyonunu kaçırmamalı.

Paris’teki ziyaret edilmesi gereken diğer müzelerden daha az tanınan Cluny Müzesi, 1485 yılında Cluny Başrahibi için inşa edilmiş ve manastır kökleri 1334’e kadar uzanan eski bir şehir evi olan tarihi Hôtel de Cluny’de yer almaktadır. 19. yüzyılda kurulan bu devlet müzesi, orta çağa tutkuyla bağlı olan ve bir zamanlar binada yaşamış olan Alexandre Du Sommerard’ın kişisel koleksiyonuna dayanmaktadır. Sanat, zanaat ve duvar halılarından oluşan geniş bir kalıcı koleksiyona ev sahipliği yapan müzenin 1.600 değerli nesnesi, 1. yüzyıldan 15. yüzyıla kadar uzanan 21 odada kronolojik olarak sergileniyor.

50.Musée Jacquemart-André

Musée Jacquemart-André, Paris
Musée Jacquemart-André

Institut de France’a ait Musée Jacquemart-André, muhteşem bir İkinci İmparatorluk malikanesinde eşsiz sanat koleksiyonları sunuyor. Bu müze, ziyaretçilerin tören odaları, anıtsal merdivenler, kış bahçesi, özel apartmanlar gibi 19. yüzyıl yaşam alanlarını keşfetmelerini sağlar.

Flaman ve Alman okullarından eserler, müstakil freskler, zarif mobilyalar ve duvar halıları da evin zemin katında kendilerine yer buluyor.

Ana avluya girerken, Palais Garnier ile aynı yıl açılışı yapılan bu konağın inanılmaz dış cephesine hayran kalmamak elde değil. Yılın 365 günü açık olan müze, biri Édouard ve Nélie arasındaki, diğeri ise çiftin sanat dünyasıyla sürdürdüğü iki aşk hikayesini anlatıyor. Çiftin hiç çocuğu olmadı, bunun yerine sanata olan karşılıklı tutkuları onların mirası oldu. Yüce Haussmann konutlarını, koleksiyonlarını sergilemek ve Paris sosyetesini ağırlamak için bir yer olarak tasarladılar, birçok seyahatlerinden topladıkları parçalarla teatral bir tarzda dekore ettiler.

Abartılı partilere ev sahipliği yapmak için tasarlanmış geniş kabul salonları, Boucher, Chardin, Nattier ve Fragonard’ın eserlerini sergiliyor ve çiftin 17. yüzyılın Fransız resmine ve dekoratif sanatlarına olan kusursuz zevkine tanıklık ediyor. Tiepolo imzalı fresklerle süslenmiş görkemli çift sarmal merdiveni çıkmadan önce egzotik bitkilerle dolu kış bahçesinde mola verin. Birinci katta, sadece yakın arkadaşlar için ayrılmış olan ve Botticelli, Perugino, Uccello, Bellini ve Mantegna’nın muhteşem eserlerinin sergilendiği “İtalyan Müzesi”ni bulacaksınız. Bugün, geniş kalıcı koleksiyona ek olarak, müze her yıl çok popüler iki geçici sergiye ev sahipliği yapıyor.

51.Père Lachaise Mezarlığı (Cimetière du Père Lachaise)

Père Lachaise Mezarlığı, Paris
Père Lachaise Mezarlığı

Père-Lachaise Mezarlığı, bir Paris anıtı, 44 hektarlık geniş bir park ve bir araya getirilmiş bir açık hava müzesidir. Arazisinde bir gezinti her zaman yeni bir şey ortaya çıkarır. Mezarlığı her yıl 3 milyondan fazla kişi ziyaret ediyor.

Père-Lachaise, Paris’in hem en çok ziyaret edilen mezarlığı hem de en çok rağbet gören mezarlığıdır. Birçok ünlünün son dinlenme yeridir. Mezarlar arasında bir gezinti, Fransız ve uluslararası kültürel miras konusunda alışılmadık ve ödüllendirici bir derstir. Mezarlığın dikkat çeken isimleri arasında Honoré de Balzac, Colette, Eugène Delacroix, Raymond Radiguet, Maria Callas ve Sarah Bernhardt yer alıyor. Burada gömülü olan ünlülerin listesi 40 şarkıcı, 40 besteci ve 75 ressamdan oluşuyor.

52.Musée des Arts Décoratifs (Dekoratif Sanatlar Müzesi)

Dekoratif Sanatlar Müzesi, Paris
Dekoratif Sanatlar Müzesi

Louvre’un bir kanadında yer alan Dekoratif Sanatlar Müzesi, ziyaretçilerine Orta Çağ’dan çağdaş döneme kadar yaşam sanatına bir bakış sunuyor.

1905’ten beri prestijli Louvre Müzesi’nin bir kanadında kurulan müze, dünyanın en önemlileri arasında yer alan zengin bir dekoratif sanatlar koleksiyonuna sahip olmasıyla ilgi görüyor. Mücevher galerisinde dolaşmayı, 1. Napolyon dönemindeki sofra takımlarını keşfetmeyi unutmayın. Ünlü terzi Jeanne Lanvin’in mermer Art Deco tarzındaki banyosu da görülmeye değerdir.

53.Jardin des Plantes

Jardin des Plantes, Paris
Jardin des Plantes

1635 yılında Louis XIII için şifalı bir bahçe olarak oluşturulan Jardin de Plantes, yüzyıllar boyunca botanikçiler, doktorlar ve eczacılar tarafından kullanılmış

Birkaç bölüme ayrılmış bu botanik bahçesinde görülmeye değer yerler ise ;

Ménagerie: 1794 yılında açılan bu hayvanat bahçesi, dünyanın en eski hayvanat bahçelerinden biridir.
Labirent: Labirent olması amaçlanan, ancak arzulanan çok şey bırakan bir çit ağı.
Tarihi ağaçlar: Park boyunca 1734 yılında dikilmiş ağaçları da görebilirsiniz.
Gül bahçesi: 1990 yılında tasarlanan gül bahçesinde 170’in üzerinde Avrupa gülü türü bulunuyor.
Alp bahçesi: Bu bahçede Alpler, Kuzey Amerika, Pireneler ve Himalayalardan 2.000’den fazla bitki bulunur.
Doğa Tarihi Müzesi: Müze, park boyunca farklı galerilerde yer almaktadır.

54.Eglise Saint-Sulpice

Eglise Saint-Sulpice, Paris
Eglise Saint-Sulpice

Eglise Saint-Sulpice adlı bu kilise, Jardin du Luxembourg’un (Lüksemburg Bahçeleri) çok yakınında, 6. Bölge’nin yoğun bir mahallesinde, beklenmedik ama keyifli bir açık alanda bulunur. Paris’in Notre-Dame Katedrali’nden sonraki en büyük ikinci kilisesi olan Aziz Sulpice Kilisesi çevresinde ayrıca görülmeye değer birçok tarihi anıt ve yapı da bulabilirsiniz.

55.Jardin d’Acclimatation

Jardin d'Acclimatation, Paris
Jardin d’Acclimatation

Hız trenleri ve evcil hayvan çiftliği ile ünlü bu eğlence merkezi, özellikle çocuklarla ziyaret edilebilecek cazibe merkezlerinden biri. Jardin d’Acclimatation, hem yerel halkı hem de ziyaretçileri çeken popüler bir eğlence parkıdır. Bu yüzden de, özellikle hafta sonları aşırı kalabalık olabiliyor.

Bu tema parkı, 1860 yılında Napolyon III ve İmparatoriçe Eugénie tarafından açıldığından beri çok değişti, ancak özünde eski usul ve geleneksel. Disneyland Paris’e daha uygun ve çok daha ucuz bir alternatif olabilecek Jardin d’Acclimatation, 16. bölgede Bois de Boulogne’nin kuzey kesiminde yer almaktadır. En yakın metro istasyonu Les Sablons’tur. Küçük bir giriş ücreti vardır, her yolculuk veya cazibe merkezinin ek bir ücreti vardır. Hayvanat bahçesi her gün açıktır, ancak çalışma saatleri yıl boyunca değişir, bu nedenle önceden kontrol etmeyi unutmayın.

56.Louis Vuitton Vakfı

Louis Vuitton Vakfı, Paris
Louis Vuitton Vakfı

Kanadalı-Amerikalı mimar Frank Gehry tarafından tasarlanan etkileyici bir binada yer alan Louis Vuitton Vakfı / Müzesi, daha çok mimari dokusuyla ziyaretçilerini büyülüyor.

Müze, tümü farklı boyutlarda olan ve hem sipariş üzerine çağdaş sanat eserlerinin yarı kalıcı sergilerine hem de geçici sergilere ev sahipliği yapan 11 galeriden oluşmaktadır. Ayrıca zemin katta 350 kişilik bir oditoryum, tesis bünyesinde bir restoran, kitapçı ve hediyelik eşya dükkanı var.

Ana kattaki Galeri # 1, Frank Gehry’ye ve Fondation’daki çalışmasına adanmıştır. Farklı boyutlarda ve malzemelerde düzinelerce bina modelinin yanı sıra yapının nasıl inşa edildiğine dair eskizler ve açıklamalar bulacaksınız.

En alt seviyeye inin ve Olafur Eliasson’ın “Inside the Horizon” adlı eserini oluşturan sakin bir gölete yukarıdan akan basamaklı çeşmeye göz atın. Her biri ötesindeki ormanlık alanın yeni ve muhteşem bir manzarasını sunan dört çok katlı teras da keşfedilmeye değer.

57.Pont Neuf

Pont Neuf, Paris
Pont Neuf

Paris şehir merkezinin ve nehrin muhteşem panoramik manzarasını sunan Pont Neuf, Seine Nehri’ni geçen şehrin en eski köprülerinden biri. Pont Neuf, “Yeni Köprü” olarak tercüme edilse de, yüzlerce yıllık tarihi bir köprü.

Pont Neuf, antik Roma tasarım standartlarına uygun olarak 1606 yılında inşa edilmiş.

Pont Neuf’u deneyimlemenin 2 yolu vardır. Köprünün üzerinden geçebilir ya da köprüden göremeyebileceğiniz mimari tasarımları ön plana çıkaran Seine nehrinde bir tekne gezisine çıkabilirsiniz.

Pont Neuf’un en iyi manzaralarını görmek için, Louvre yakınlarındaki raylarına zincirlenmiş aşk kilitleriyle ünlü Ponte des Arts yaya köprüsüne gidin. Buradan 12 kemerli Pont Neuf’u tüm görkemiyle görün.

Pont Neuf, Paris’in merkezindeki Seine Nehri boyunca uzanır ve Notre Dame Katedrali’nin bulunduğu Île de la Cité’ye çıkar. En yakın metro istasyonu, sağ kıyıdaki Pont Neuf’tur.

58.Saint-Germain l’Auxerrois

Saint-Germain l'Auxerrois, Paris
Saint-Germain l’Auxerrois

Saint Germain lAuxerrois Kilisesi’ni ziyaret etmek, yerel yaşam tarzının bir bölümü hakkındaki bilgilerinizi derinleştirmenin harika bir yoludur.

Bu ibadethaneyi yemyeşil Saint-Germain-lAuxerrois semtinde bulabilirsiniz. Kilisenin en güzel yanı ise, girişlerin ücretsiz oluşudur.

Louvre Müzesi’nin karşısında yer alan kilise, Merovenj kökenlidir. Saint-Germain-l’Auxerrois’in ilk kilisesi 885-886’da yıkıldı, ardından 11. yüzyılda yeniden inşa edildi. 12. yüzyılın ilk yarısında yapıda değişiklikler yapılmış ve batı portalı 1220-1230 yıllarında yapılmıştır. Meryem Ana Şapeli’nin korosu ve ilk bölmesi 14. yüzyıldan, nef ve mevcut sundurma sonraki yüzyıldan, transept ve koro şapelleri 16. yüzyıldan kalmadır. Kilise, özellikle Aziz Bartholomew Günü’nün trajik bölümüyle ilişkilendirilir.

59.Parc Monceau

Parc Monceau, Paris
Parc Monceau

Parc Monceau, Paris’in kalbinde, 8. bölgede, Champs-Elysees de dahil olmak üzere pek çok popüler turistik mekana uzak olmayan hoş bir yeşil alandır. Ana giriş, bir rotunda, Boulevard de Courcelles, Rue de Prony ve Rue Georges Berger kavşağında yer alan halka açık bir parkın kavşağındadır.

8,2 hektarlık bir alanı kaplayan park, hem yerli halkın hem de turistlerin gözdesi. Gayri resmi düzeni, dolambaçlı yürüyüş yolları, çocuk oyun alanı ve ünlü müzisyen, sanatçı ve yazarların heykelleri ile Parc Monceau, Paris’teki çoğu parktan oldukça farklıdır.

Parislilerin gerçekte nasıl yaşadıklarına bir göz atmak isterseniz, bir öğleden sonrayı Parc Monceau’da geçirin. 8. ve 17. Bölgelerin sınırındaki yirmi dönümlük vaha, size burjuvazinin boş zamanlarını nasıl geçirdiğine dair içeriden bir bakış sunuyor.

Kuzey ucundaki (ve Parc Monceau’nun ana girişindeki) Courcelles Metro istasyonundan geldiğinizde, Pavilion de Chartres olarak bilinen klasik, yuvarlak bir Dor tapınağı göreceksiniz. Zemin kat, Paris’i çevreleyen vergilendirme duvarının bir parçasıyken bir zamanlar gümrük binası olarak kullanılırken, üst kat Dük’e ayrılmış bahçe manzaralı lüks bir daireydi. Görkemli kubbe, on dokuzuncu yüzyılda mimar Gabriel Davioud tarafından eklenmiştir.

60.Saint-Denis Bazilikası

Saint-Denis Bazilikası, Paris
Saint-Denis Bazilikası

Saint Denis Bazilikası, şimdiye kadar yapılmış ilk Gotik kilise olması ve Fransız Kraliyet Ailesi’nin mezar yeri olması nedeniyle büyük bir tarihi ve mimari öneme sahiptir. Saint Denis Bazilikası, Paris’in kuzeyinde, Basilique ile aynı adı taşıyan bir mahallede yer alıyor.

Saint Denis Bazilikası, çok sayıda vitray penceresi sayesinde bol ışık alan muhteşem bir manastır kilisesidir. Bazilikanın en büyüleyici kısmı, gezginlerin Fransız Krallarının mezar yerlerini de ziyaret edebilecekleri müzenin bölümleri olan koro ve mahzendir.

Bu kiliseye gömülen en önemli insanlardan bazıları ise, VIII. Louis, IV. Felipe, V. Charles, Avusturya İmparatoriçesi Elisabeth ve Marie Antoinette’dir.

Akşamları Paris’te Gezilecek Yerler

Paris, akşam saatlerinde, özellikle ışıklar açıldıktan sonra çok daha farklı bir manzaraya ev sahipliği yapıyor. Şehirdeki ana cazibe merkezlerinin çoğu, akşamları da görülmeye değer. Ancak akşam saatlerinde özellikle birkaç yere göz atmak isterseniz, aşağıdaki görülmeye değer cazibe merkezleri ile başlayabilirsiniz.

SEİNE NEHRİ’NDE TEKNE GEZİSİ

Seine Nehri’nde akşam saatlerinde yapacağınız bir tekne gezisi ile Paris’in en güzel yanını görebilirsiniz. Gün içinde yapılacan çoğu tur, akşam saatlerinde de yapılıyor. Fiyatlar biraz daha pahalı olabiliyor. Ayrıca akşam yemeği dahil olan vip konseptindeki turlar da vardır.

EYFEL KULESİ IŞIK ŞOVU

Eyfel Kulesi, şüphesiz Paris’in olmazsa olmazları arasında. Ancak bu kule, özellikle ışıklar açıldıktan sonra çok daha muhteşem bir manzaraya ev sahipliği yapıyor. Eğer Paris’te yeteri kadar zamanınız varsa, akşamları yapılan ve yaklaşık 10 dakika süren bu ışık şovunu izleyin deriz.

MOULIN ROUGE KABARESİ

Paris, Fransa

Paris’in kabare şovları efsanevidir, bunun için gidebileceğiniz en iyi ve en popüler adres ise Montmartre Tepesi’nde bulunan Moulin Rouge adlı mekandır. Dünyanın en ünlü kabaresinde yerinizi alın – çok servisli geleneksel bir Fransız akşam yemeğinin tadını çıkarırken muhteşem gösterinin tadını çıkarın.

Klasik 3 çeşitli Fransız yemeği ve bol şampanya içeren bir paket için rezervasyon yaptırmanızı öneririz. Popüler kabare haftalar öncesinden tükeniyor, bu yüzden erken rezervasyon yaptırdığınızdan emin olun!

CONCORDE’DE DÖNME DOLAP KEYFİ

Geceleri Paris’te yapılması önerilen en önemli şeylerden biri de Place de la Concorde’da La Roue de Paris olarak bilinen Dönme Dolaba binmek. Tekerleğin etkileyici yapısı 60 metre yüksekliğinde duruyor ve Paris’in tarihi ekseni ve ötesinin eşsiz manzaralarını sunuyor.

Giriş ücreti 12 Euro’dur, bu biraz yüksek görünebilir, ancak kendi kişisel bölmenizde direksiyon başında ilerlerken Paris’in en iyi yerlerinin geceleri aydınlatıldığını görme şansı için kesinlikle buna değer. Bu, günün herhangi bir saatinde ziyaret etmek için harika bir cazibe merkezidir, ancak kişisel olarak en iyisinin gece güneş battıktan sonra ve gece yarısı mavi gökyüzünde çarkın tüm farklı renklerde aydınlatıldığı zaman olduğunu düşünüyoruz.

LOUVRE’Yİ DIŞARIDAN İZLEYİN

Paris, Fransa

Çarşamba ve Cuma günleri, dünyanın en popüler müzesi 21:45’e kadar açık kalır ve hava karardıktan sonra keşfetmek için bolca zaman sağlar. Yani dilerseniz akşam saatlerinde de müzeyi ziyaret edebilirsiniz. Akşam saatlerinde müze, gün içindekine nazaran çok daha sakindir. Müzenin içerisine girmeseniz bile akşam saatlerinde bu müzeyi dışarıdan izleyin, birkaç fotoğraf çekin.

Louvre geceleri daha romantik bir nitelik kazanıyor. Ayrıca geceleri çok daha fotojenik olabiliyor.

Paris’te Nerede Kalınır ?

Paris’te gezilecek yerler için 3-4 günlük bir plan yapıyorsanız, nerede konaklayacağınıza da iyi bir şekilde karar verin derim. Çünkü Paris, 20’den fazla konaklama bölgesine ev sahipliği yapıyor ve hemen her yere toplu taşıma araçlarıyla ulaşmanız gerekebiliyor. Bu yüzden ilk olarak konaklayacağınız semti/bölgeyi daha sonra da tesise karar verin.

Paris’te konaklama için tercih edilebilecek en popüler ve en ideal bölgeler ise ;

01 Louvre Bölgesi

Drawing Hotel Paris
Drawing Hotel Paris

Paris’in kalbi bu bölgede atıyor. Şehirdeki turistik yerlerin büyük bir bölümüne yakın bir konumda bulunan bu bölge, hem en iyi toplu taşıma ulaşım ağına sahip, hem de Paris’in en güvenli bölgesi. Ancak bu bölgedeki otellerin büyük bir bölümü, kendi kategorisindeki diğer tesislere nazaran biraz daha pahalı olabiliyor. Eğer 1-2 günlük bir Paris gezisi planlıyor veya konaklama için bütçe sorununuz yoksa, Paris’te konaklayabileceğiniz en iyi yer 01 Louvre bölgesidir.

Bu bölgede konaklayacak olursanız, Louvre Müzesi, Tuileries Bahçesi, Palais Royale, Sainte-Chapelle, Notre Dame Katedrali, Pompidou Merkezi, Şanzelize Caddesi, Orsay Müzesi ve Saint Germain bölgesi gibi şehrin en önemli çekim merkezleri bu bölgeye kısa bir yürüyüş mesafesinde bulunuyor. Sadece Eyfel Kulesi’ne gitmek için toplu taşıma aracına ihtiyacınız olacak. Bölgede otel tavsiyesi olarak da; 2 yıldızlı Hôtel Flor Rivoli, 3 yıldızlı Hôtel Victoria Châtelet veya biraz daha lüks bir otel için de 4 yıldızlı Drawing Hotel‘e göz atabilirsiniz.

07 Eyfel Bölgesi (Invalides)

Paris'te gezilecek yerler blog
7. Bölge

Adından anlaşılacağı üzere Eyfel Kulesi’ne ev sahipliği yapan bu bölge, Paris’te konaklama için daha çok çiftlerin tercih ettiği bir bölgedir. Uyandığınızda Eyfel Kulesi’ni görmek istiyor ve diğer cazibe merkezlerine toplu taşıma araçlarıyla gitmeyi dert etmiyorsanız bu bölgedeki otelleri de inceleyebilirsiniz. Eyfel Kulesi’ne kısa bir yürüyüş mesafesinde olan en popüler otellere göz atmak için buraya tıklayabilirsiniz.

18 Montmartre Bölgesi

Montmartre Bölgesi, Paris
Montmartre Bölgesi

Paris’te en ucuz otelleri bulabileceğiniz bölge Montmartre Tepesi olarak da bilinen 18th Arrondissement bölgesidir. Burası, çok sayıda tarihi ve turistik cazibe merkezine, restorana, cafelere, barlara ve gece kulüplerine ev sahipliği yapan Paris’in en sevilen bölgesi. Şehrin önde gelen yapılarından biri olan Sacre Coeur Bazilikası ve daha birçok yapıyı burada görebilirsiniz. Hem ucuz restoranları hem de ucuz otelleri ile mutlaka göz atmaya değer bir bölge. Montmartre bölgesindeki otellere göz atmak için tıklayın.

Paris’e Ne Zaman Gidilir ? 

Le Consulat Restaurant, Paris
Le Consulat Restaurant – Kaynak ; peter_nijenhuisfollo / flickr

Paris’i ziyaret etmek için en iyi zaman havaların çok sıcak olmadığı ve yüksek sezona nazaran biraz daha az turistin şehri ziyaret ettiği dönem olan Nisan-Haziran ayları arası veya Ekim-Kasım aylarıdır.

Paris’in en ucuz olduğu zaman ise Aralık-Ocak ayları arasıdır. Çok düşük bir bütçe ile Paris’i ziyaret etmeyi planlıyorsanız, bu aylarda Paris’teki restoranlardan otellere hemen her şey çok daha uygun fiyatlı oluyor. Tabii bu aylarda Paris’in en soğuk dönemini yaşadığını da unutmayın.

Balayı için Paris’i ziyaret etmeyi planlıyorsanız en iyi zaman Mayıs, Haziran, Eylül ve Ekim aylarıdır.

Paris Kaç Günde Gezilir ?

Paris Kaç Günde Gezilir
Notre Dame Katedrali – Kaynak ; flickr / Luc Mercelis

Biz Paris’te 4 gün kalmıştık. Ancak 2 günde de, Paris’in önde gelen cazibe merkezlerini görebiliyorsunuz. Eğer Eyfel Kulesi’ne çıkmak, Louvre ve Orsay Müzesi’ni detaylı bir şekilde gezmek istiyorsanız sadece bu 3 yer için dolu dolu 1 güne ihtiyacınız olacaktır. Çünkü Paris’teki cazibe merkezlerinin hemen hepsi için ciddi anlamda uzun kuyruklara girmek zorunda kalabiliyorsunuz. Bu yüzden Paris için en az 3 en fazla 5 gün ayırın derim.

Paris’te Alışveriş Nerede Yapılır ?

Latin Bölgesi, Paris
Latin Bölgesi

Paris hakkında az çok araştırma yaptıysanız, bu soruya en güzel cevabın Şanzelize Caddesi olduğunu duymuşsunuzdur. Ancak Şanzelize, daha çok ultra lüks severlere hitap ediyor. Yani bu cadde, dünyanın en ünlü markalarına ev sahipliği yapan mağazaları bulabileceğiniz yer. İşte bu yüzden burada alışveriş için pek fazla seçeneğiniz olmayabiliyor. Özellikle 1 çanta için 1000-2000€ verecek bir bütçeniz yoksa.

Paris’te alışveriş dendiğinde akla ilk gelen yerlerden biri Montmartre Tepesi oluyor. Ressamlar Tepesi olarak da bilinen Montmartre, Paris’in en ucuz konaklama bölgesi olduğu gibi, en ucuz restoranlar ve en ucuz alışveriş mağazalarını bulabileceğiniz yer. Ayrıca çok sayıda hediyelik eşya dükkanına ev sahipliği yapan Montmartre, Paris’te gezilecek yerler arasında yer alıyor.

Son olarak Saint-Germain-des-Prés ve Le Marais bölgeleri de, şehirdeki orta bütçeli ve ucuz butikleri, mağazaları ve hediyelik eşya dükkanları bulabileceğiniz yerlerdir. Bu bölgelerde de, ultra lüks mağazaları bulabiliyorsunuz, ancak bölgedeki mağazaların çoğu yerel marka veya ucuz olan yabancı markaların mağazalarından oluşuyor. Ayrıca bu bölgelerde pazar yerleri de bulabiliyorsunuz.

Bir-Hakeim Köprüsü, Paris
Bir-Hakeim Köprüsü – Kaynak ; flickr / cpakmoi

Paris’te Ne Yenir, Nerede Yenir ?

Paris’te nerede yenir ? sorusuna cevap olarak, turistik yerlerin çevresinde olmayan restoranların hemen hepsi diye cevap verilebilir.

Paris, hali hazırda Avrupa’nın en pahalı şehirlerinden biri. Ancak turistik yapıların yakınlarında bulunan mekanların hemen hepsi ciddi anlamda pahalı olabiliyor. Ayrıca bu mekanların büyük bir bölümü turist tuzağı olarak kabul ediliyor. Çünkü mekanlarda ek ücret ve servis ücreti adı altında para talep ediliyor. Adisyon da bu ücreti görebiliyorsunuz, ancak bu ücretler mekanın doluluk oranına, sezona ve size göre değişebiliyor.

Bu yüzden Paris’te yeme için kesinlikle Paris’te gezilecek yerler listesindeki en popüler bölgeler olan Montmartre ve Le Marais bölgesini deneyin derim. Bu bölgeler biraz daha ekonomik bütçeli turistlere hitap ettiğinden dolayı ve Paris’e çok iyi araştırma yaparak gelmiş gezginlerin tercih ettiği bir yer olduğundan, turist tuzakları yok denecek kadar az. Ayrıca şehirdeki en ucuz yemek yiyebileceğiniz restoranlara veya bir şeyler içebileceğiniz cafelere / barlara ev sahipliği yapıyor. Detaylı bir yeme içme rehberi için de Paris’te ne yenir ? adlı yazıma göz atabilirsiniz.


Booking.com

BENZER İÇERİKLER

POPÜLER YAZILAR