Orta İtalya’nın ana ekonomik merkezlerinden biri olan Livorno, modern limanı ve Ortaçağ’dan kalma surlarıyla tanınıyor. Tarih ve sanatseverlere unutulmaz bir deneyim sunan şehir gece hayatıyla da adından söz ettiriyor.
Mar Ligure’de yer alan Livorno, konumuyla da İtalya’nın en güzel destinasyonlarından biri. Floransa’ya 100, Pisa’ya ise 20 km uzaklıktaki bu şehir, İtalya’nın diğer popüler şehirlerine de harika bağlantılar sunuyor.
Ülkenin üçüncü büyük limanına sahip olan Livorno, diğer turist magneti olan şehirler kadar popüler olmasa da, İtalya ziyaretinde göz atılabilecek en güzel şehirlerden biri.
Yazı İçerisindeki Başlıklara Git
Livorno Gezilecek Yerler Listesi
Livorno, keşfetmesi kolay şehirlerden bir tanesi. Çoğu cazibe merkezi tarihi merkez sınırları içerisinde ya da yakınında bulunuyor. Turistlerin çoğu Livorno’ya kruvaziyer limanı olarak uğrayan birçok gemiyle geliyor. Eğer Livorno’da sadece bir gününüz varsa, şehir turunuza ilk olarak tarihi merkezden başlayın deriz. Kaleleri ve birkaç müzeyi ziyaret ederek gününüzü tamamlayabilirsiniz. Daha fazla zamanınız kalırsa da, yazının devamındaki gezip görülecek yerlere göz atabilirsiniz.
İşte tüm detaylarıyla Livorno gezilecek yerler listesine eklenebilecek cazibe merkezleri ;
1.Piazza della Repubblica (Cumhuriyet Meydanı)
Livorno’nun en görkemli ve en merkezi meydanı olan Cumhuriyet Meydanı, Via Giuseppe Garibaldi’ye paralel uzanan Fortezza Nuova kanalının kenarında yer alıyor.
Oval bir tasarıma sahip olan meydanda birkaç cafe ve restoran da var. Hem oturup insanları izlemek hem de yoğun turist trafiğinden biraz uzaklaşmak için ziyaret edebileceğiniz en güzel yerlerden. Ayrıca bu meydan, Livorno turuna başlamak için de en güzel noktalardan biri.
2.Terrazza Mascagni
Livorno sahilinde yapılacak güzel yürüyüşlerin son durağı olan Terrazza Mascagni, Livorno’da gün batımını izleyebileceğiniz en güzel ve en özel yerlerden biri. Çok özel siyah beyaz damalı zemini ile denize bakan bu muhteşem teras, daha çok manzara izlemek isteyen turistlerle doluyor.
Adını 1863’te burada doğan besteci Pietro Mascagni’den alan Livorno’nun en ünlü terasının mimarisi gerçekten çok özel: 8.700 metrekarelik bir dama tahtası olan zemin, 34.000’in üzerinde siyah beyaz fayanstan oluşuyor ve 4 bin küçük sütun, meydanı denizden ayırıyor.
Teras’ın sadeliğiyle zarif ve çarpıcı tarzı, bu eşsiz mekanı romantik bir yürüyüş ya da sıra dışı bir ortam arayan fotoğraf tutkunları için de mükemmel kılıyor.
Şehrin güney kısmındaki sahil boyunca uzanan bu geniş gezinti yolu, Tiren Denizi’ne bakıyor ve yerel halkın yanı sıra turistler için güzel havalarda yürüyüş yapmak ve buluşmak için favori bir mekandır. Şehirdeki rehberli turların birçoğunun buluşma yeri de burasıdır.
3.Fortezza Nuova
1590 ile 1604 yılları arasında Mediciler için inşa edilen Piccola Venezia’daki bu kırmızı tuğlalı kale, 17. yüzyıldaki muhteşem benliğinin soluk bir tonu. Terk edilmiş ve büyümüş, sağlam dış duvarları, bir avuç bank, dağınık çocuk oyun alanı ve ‘Küçük Venedik’i çevreleyen kanalların güzel manzaraları olan harap bir parkı barındırıyor.
Livorno’nun en sevilen ve en çok fotoğraflanan cazibe merkezlerinden olan kalenin etrafı kanallarla çevrili.
Günümüzde arazide yürümenize, kalenin birkaç geçidini keşfetmenize ve kanalların ve şehrin güzel manzaralarını görmek için siperlerde yürümenize izin veriliyor.
4.Livorno Limanı
Şehrin en fotojenik yeri olan Livorno Limanı, İtalya’nın en işlek ve en üretken limanlarından biri olarak biliniyor. Livorno Akvaryumu’ndaki sakin limandan, sonunda Arno nehrine bağlanan kanalın ağzına kadar uzanan liman, yolcu gemilerinin yanaştığı zamanlar dışında, sakin oluyor.
Eski şehrin batı ucundaki liman, Akdeniz’in en büyük limanlarından biri olmasıyla da öne çıkıyor. Liman yanaşan ve kalkan Akdeniz yolcu gemilerinin aktif programının yanı sıra, Elba’ya ve Arcipélago Toscano’daki (Toskana Takımadaları) diğer adalara, Sardinya’ya ve Fransa’nın Korsika adasına tekne seferleri ve arabalı feribot seferleri sunuyor.
5.Montenero Tapınağı (Santuario della Madonna)
Livorno’nun denize ve limanına hakim bir tepede yer alan ve tarihi 1345 yılına dayanan Santuario di Montenero, Toskana’nın en ünlü yerleri arasında yer alıyor. Barok tarzıyla dikkat çeken kilise, şehir merkezine biraz uzak olsa da, kesinlikle Livorno’da görülmesi gereken yerler arasında.
Körfezin muhteşem manzarasına sahip huzurlu bir yer olan Montenero Tapınağı, turist trafiğinden ve gürültüden uzaklaşıp huzuru bulabileceğiniz en güzel yerlerden bir tanesi.
Kiliseyi çevreleyen odalar ve koridorlar, Meryem Ana’ya mucizeler için teşekkür eden 20.000 tarihi eski oydan oluşan büyüleyici bir koleksiyona ev sahipliği yapıyor.
Montenero Kutsal Alanı olarak bilinen Madonna delle Grazie Kutsal Alanı, Livorno’daki Monte Nero tepelerinde, ziyaretçilerin deniz ve limanı seyredebileceği bir noktada yer alıyor.
Kutsal alanın kökenleri, geleneğe göre, bir çobanın Meryem Ana’nın mucizevi görüntüsünü bulduğu ve sezgisinin ardından onu o zamanlar haydutlar için bir sığınak olarak bilinen ve bu nedenle tehlikeli kabul edilen Montenero’ya getirdiği 1345 Pentecost’a kadar uzanır.
Kilisenin tarzı, sıva ve mermer sütunların kullanıldığı Barok’tur. Sunağın merkezi, tamamı mavi ve kırmızı olan Montenero Madonna’sının bir çocuğu tutan görkemli bir görüntüsü tarafından işgal edilmiş. Hem iç mekanı hem de dış cephesiyle mutlaka göz atmak isteyebileceğiniz cazibe merkezlerinden biri.
6.Venezia Nuova
Fortezza Nuova’yı çevreleyen bölgeye Venezia Nuova, yani Yeni Venedik bölgesi adı veriliyor ve burası Livorno’daki en önemli ve en popüler turistik yerlerden biri. Sokakları sıralayan çok sayıda kanala ev sahipliği yapmasıyla ilgi gören bu bölge, şehirdeki en çok fotoğraflanan yerlerden biri olmasıyla da ilgi görüyor.
Yeni kale olan Fortezza Nuova’yı çevreleyen ve Piazza della Repubblica’nın altındaki kanalı takip eden bir tekne turuyla bu pitoresk mahalleyi gezebilirsiniz.
17. yüzyılın başlarından kalma güzel ahşap koro tezgahları ve yedi önemli yan şapeli ile dikkat çeken Siena Santa Caterina Kilisesi’ni görmek istiyorsanız, bölgeyi yürüyerek keşfetmenizi tavsiye ederiz.
Bu bölge, şehir merkezinde İkinci Dünya Savaşı’nın yıkımından ve savaş sonrası yeniden yapılanmadan sonra kentsel ve mimari kalıntılarının çoğunu koruyan tek bölgedir.
Her yaz, genellikle temmuz ve ağustos ayları arasında mahalle, sokakların tezgahlar, gösteriler ve kültürel etkinliklerle canlandırıldığı folklorik bir etkinliğin merkezi haline gelir. Bu aylarda Livorno’yu ziyaret ediyorsanız, bölgeye göz attığınızdan emin olun.
7.Mercato Centrale
Merkez Pazar, Livorno’daki ana pazardır. Yerel halkın günlük ihtiyaçlarını karşıladığı bu pazar, Livorno’da dairede kalmayı planlayanların da uğramak isteyebileceği yerlerden biri.
Avrupa’nın en eski ve en işlek pazarlarından biri olan Mercato Centrale, görkemli mimarisiyle de ziyaretçilerini büyülüyor. Yüksek tavanlar ve kemerli pencereler sayesinde içerisi aydınlık ve havadardır. Bir çiçek motifiyle ince bir şekilde dekore edilmiş demir kafes kirişler, iç mekanın ana odak noktasıdır ve girift kornişler, yapısal detayları vurgular.
Pazarda, lezzetli zeytinler, peynirler, tütsülenmiş etler ve ekmeklerin yanı sıra kahvaltı için taze çekilmiş aromatik espresso ve hamur işleri bulabilirsiniz.
İtalyan mimar ve mühendis Angiolo Badaloni tarafından, Paris’in geleneksel merkez pazarı olan Les Halles modeline dayanan bir tasarıma göre inşa edilmiş olan bu pazar, 1894 yılından beri hizmet veriyor. Pazar, mimari güzelliği, leziz yerel spesiyaliteleri ve içeride düzenlenen çok sayıdaki etkinliğiyle Livorno kentini ziyaret ederken kaçırılmayacak bir duraktır.
8.Acquario di Livorno (Livorno Akvaryumu)
Livorno Akvaryumu, Livorno sahilinde, bu deniz bölümünü de içeren Deniz Memelileri Koruma Alanı’nın önünde yer alan tüm sualtı dünyasını sevenler için bir cennettir. Güzergah, deniz ortamlarının yeniden inşasıyla başlar ve ardından böceklere, amfibiyenlere ve sürüngenlere adanmış sürüngen evine devam eder ve olağanüstü sahil manzarasının keyfini çıkarabileceğiniz panoramik teras ziyaretiyle sona erer.
Ziyaret, Diacinto Cestoni’ye adanmış odayla başlar; “Akdeniz’in Kabukluları” ve “Akdeniz’in renkleri” olmak üzere iki grup temalı teşhir tankı ile Akdeniz’in biyolojik çeşitliliğini, renklerini ve alacalı yaşam biçimlerini keşfetmek için güzel bir deneyimdir.
Devam ederseniz, ışınları yakından gözlemlemenin ve içinde yüzdükleri suya dokunmanın heyecanını yaşayabileceğiniz dokunsal havuzu bulabilirsiniz. Daha ileride, siyah yüzgeçli resif köpekbalıkları, zebra köpekbalıkları ve iki Napolyon balığı örneği ile Hint-Pasifik denizine adanmış tankta yüzen Akvaryum’un iki yıldızı Ari ve Cuba kaplumbağalarına ve bir tünele hayran kalabilirsiniz.
Vatozlarla yapılan deneyimden sonra, lomboz şeklindeki iki tankın içinde akıntıyla taşınmasına izin veren büyüleyici ve kıvrımlı hayvanlar olan denizanalarına adanmış bir tank var. Bu alan, dünyanın dört bir yanındaki birçok akvaryum tarafından yürütülen ve plastik konusunda kamuoyu bilincini artırmak için yürütülen bir projeyi tanıtmaya çalışıyor.
Aslında planktonik hayvanlar olan denizanaları, tıpkı plastik atıklarla karıştırılabilecekleri gibi akıntılarla taşınır. Her yıl birçok deniz kaplumbağası bu hatayı yapıyor ve tam da bu nedenle akvaryum bu malzemenin daha bilinçli ve ekolojik yönetimini teşvik ediyor.
Karayip Denizi’ne adanmış odada, büyük yeşil müren, ünlü cerrah balığı gibi türleri ve ayrıca ateş meleği balıklarının yüzdüğü harika mercanları keşfedebilirsiniz.
Yolculuk birinci katta, bukalemun, iguana, çıyan, sopa böceği, zehirli ok kurbağası ve boynuzlu kurbağayı da bulabileceğiniz böceklere, amfibilere ve sürüngenlere adanmış yolu ziyaret ederek sona eriyor.
Mascagni Terrace’ta kolay ulaşılabilir bir konumda bulunan akvaryum, çocuklarla Livorno’da gezilecek en güzel yerlerden bir tanesi.
9.Museo della Citta (Livorno Şehir Müzesi)
2018’de açılan Museo della Citta (Şehir Müzesi), büyük ölçüde gözden kaçan bu şehrin zengin tarihini anlatan, özenle seçilmiş çağdaş bir müzedir. Eserler, Livorno’nun tarihi bağlamında iyi seçilmiş ve ilginç. Bunlar, Roma amforası ve 9. yüzyıl Etrüsk aletlerinden Giuseppe Garibaldi tarafından giyilen ceket ve savaş şapkasına ve sanat dünyasını sarsan 1984 “Modì şakasını” ateşleyen üç sahte Modigliani kafasına kadar uzanıyor.
Sergi koleksiyonu çok büyük değil, ancak büyüleyici eserler barındırıyor. Toskana’nın 9. yüzyıldan kalma tarım aletleri ve hatta İtalya’nın “anavatanın babalarından” biri olan Guiseppe Garibaldi’nin giydiği giysiler bile var. Livorno’da gezilmesi gereken en özel yerlerden biri olan bu müze, yenilenmiş bir zeytinyağı deposuyla birbirine bağlanan eski Göğe Kabul ve Aziz Joseph Kiliselerinde yer alıyor.
Bottini bölümünün zemin katında Giovanni Fattori Kent Müzesi ve Labronica Kütüphanesi’nden koleksiyonlar bulunuyor. Nümismatik ve arkeolojik koleksiyonlarda yaklaşık 600 nesne var. Etrüsk ve Roma eserleri çoğunlukla Enrico Chiellini’nin koleksiyonundandır. Ortaçağ bölümünde belgeler ve freskler var.
Müzeye giriş ücreti ise 8€’dur.
10.Fortezza Vecchia (Eski Livorno Kalesi)
Eski liman bölgesinin kuzey ucunda yer alan Fortezza Vecchia, Antonio da Sangallo tarafından Kardinal Giulio de’ Médici için 1521 ile 1534 yılları arasında inşa edilmiş.
Kale genellikle liman ve şehir manzarası için Mástio di Matilde’nin tepesine tırmanabileceğiniz turlarıyla ilgi görüyor. Kale kruvaziyer limanına yakındır, bu nedenle karada kısa bir süre kalan yolcular için kesinlikle görülecek yerler listesinde olması gereken cazibe merkezlerinden biridir.
Daha yaygın olarak eski kale olarak bilinen bu tarihi yapı, şehrin gücünün bir simgesi olarak yüzlerce yıldır gururla ayakta duruyor. Halka açık olan kale ve arazisi keşfedilebilir ve mazgallı siperler ve kuleler limanın ve şehrin eşsiz manzarasını sunuyor. Ayrıca kale kompleksi içerisinde sonradan eklenen San Francisco Kilisesi de bulunuyor.
11.Chiesa di San Ferdinando
Fortezza Nuova, Livorno Katedrali ve Museo Civico Giovanni Fattori’ye oldukça yakın bir konumda bulunan ve girişleri ücretsiz olan San Ferdinando Kilisesi, hem mimarisi hem de iç mekan süslemeleriyle görülmeye değer.
Halk arasında Crocetta olarak da bilinen bu kilise, Venezia Nouva bölgesinde yer alıyor. İçeride, karmaşık heykeller ve oymalar, kölelerin özgürlüğü için para toplanmasına yardımcı olan Trinity misyonunun dini faaliyetlerini simgeliyor.
18. yüzyıldan kalma bu barok yapı, Giovan Battista Foggini tarafından tasarlanmış. Gösterişli iç mekanda alçı ve mermer dekorasyonların yanı sıra Giovanni Baratta’nın heykelleri bulunuyor. Ana mermer sunak, Baratta’nın iki köleyi serbest bırakan bir melek heykelini içeriyor. Her ikisi için de kilisenin içine göz atmaya değer.
1704 ve 1714 yılları arasında inşa edilen ancak 2. Dünya Savaşı sırasında büyük ölçüde hasar gören ve ardından yeniden inşa edilen bu kilise, adını Kastilya Kralı’ndan almış.
12.Museo Civico Giovanni Fattori
Villa Mimbelli’de yer alan Museo Civico Giovanni Fattori, şehrin güneyinde yer alıyor ve 9. yüzyılın ortalarında Toskana ressamlarından oluşan bir grup olan Macchiaioli’nin çalışmalarını içerir.
Annibale Gatti’nin freskleri, muhteşem bir merdiven ve sessiz bahçelerle 19. yüzyıldan kalma Villa Mimbelli’yi gezmek, Livorno gezisinde kaçırılmaması gereken aktivitelerden biri.
13.Via Grande
Via Grande, Livorno’nun en geniş ve en önemli caddelerinden biri ve limanın yanındaki döner kavşaktan Cumhuriyet Meydanı’na kadar uzanıyor.
Caddenin batı ucunda Monumento dei Quattro Mori, ortasında ise Cattedrale di San Francesco’nun bulunduğu Piazza Grande bulunur.
Livorno’nun merkezi olan Via Grande, şehir merkezi turu için harika bir başlangıç noktasıdır. Caddede birçok ilgi çekici cazibe merkezi görebileceğiniz gibi, çok sayıda cafe ve restoran da bulabilirsiniz.
14.Torre di Calafuria
Torre Di Calafuria veya Calafuria Kulesi, İtalya’nın Toskana bölgesindeki Livorno Eyaleti yakınlarında bulunan bir gözlem istasyonudur. Kule, 17. yüzyılın başında, Livorno şehrinin savunma tahkimatının bir parçası olarak bir gözetleme noktası inşa etmek amacıyla inşa edilmiştir. Kule, Antignano ile Quercianella bölgesi arasındaki kıyı şeridinde yer alır ve çevredeki denizin muhteşem manzarasını sunar.
Livorno’ya birkaç kilometre uzaklıktaki Calafuria Tabiatı Koruma Alanı ise, Livorno Dağları’nın batı kesiminde 116 hektarlık bir alana yayılıyor ve tüm Calafuria burnunu da içine alıyor ve adını bu dağdan alan ormanın tamamını içerecek şekilde iç kesimlere uzanıyor. Montaccio tepesi 246 metre ile en yüksek rakımdır.
Rezervin doğal güzelliğini, denize doğru hafifçe alçalan ormanlarla kaplı, ıssız iç tepeler ve kıyı şeridinin özellikleri verir. Bitki örtüsü, aromatik bitkiler, çalılar ve küçük ağaçların yaygın olduğu ve yaygın olarak uzun boylu ağaçların bulunduğu Akdeniz makilerinden oluşur: holm meşeleri, Halep çamları ve deniz çamları.
15.Museo di Storia Naturale del Mediterraneo (Akdeniz Doğa Tarihi Müzesi)
Tarihi Villa Henderson’da yer alan Livorno Akdeniz Doğa Tarihi Müzesi, doğal mirasın korunması ve muhafazasında aktif bir araştırma merkezi olmasının yanı sıra okullar için bilimsel kültür ve eğitim faaliyetleri merkezi olarak hizmet veriyor. Görülecek en önemli yerlerden biri olan bu müze, özellikle çocuklu ailelerin ilgisini çekiyor.
Sala del Mare, Akdeniz’in dioramalarla çoğaltılan iskeletleri ve deniz yataklarının sergilendiği deniz memelilerinin biyolojisi ve evrimine adanmıştır. Sala degli invetebrati ise karasal ve deniz omurgasızlarının örneklerini sergiler.
Güzergahta ayrıca Akdeniz maki örnekleri açısından zengin Botanik Bahçesi, eğitici derslerin verildiği 5 metre çapında kubbeli Planetaryum ve Çevre Eğitim Merkezi yer alıyor.
İtalya’nın diğer şehirleri olan Napoli, Palermo, Bari, Cenova, Siena ve Amalfi yazılarımıza göz atmayı da unutmayın.
BENZER YAZILAR