Masal şehri mi desek ?, altın şehir mi desek ?, Orta Avrupa’nın kalbi mi desek ? ne desek bilemedik. Güneşli günlerin en çok yakıştığı şehirlerden biri olan Prag, kışın karlar altında bambaşka bir atmosfere bürünüyor. Prag’da dört mevsim romantik bir hava olsa da, kış aylarının havası daha bir güzel. Bu şehri, iliklerinize kadar soğuğu hissedebileceğiniz kış aylarında keşfetmek biraz zor olsa da, romantik bir hava arıyorsanız kesinlikle denemeye değer. Şehrin enerjisini ve inanılmaz güzelliğini yakalamanın en güzel yolu ise, yürümek. Prag’da gezilecek yerler listemizdeki cazibe merkezlerinin çok büyük bir bölümünü yürüyerek keşfedebiliyorsunuz.
Charles (Karl) Köprüsü, Astronomik Saat ve St Vitus Katedrali gibi dünyaca ünlü simge yapılardan kedi kafeleri, simya müzeleri ve düşündürücü açık hava sanatı gibi, daha sıra dışı cazibe merkezlerine kadar Prag’ın manzaraları, şehre adımınızı attığınız andan itibaren sizi büyülüyor. Kafka’sı, Havel’i ve Rilke’si ile adeta Ortaçağ’da dolaşıyormuş hissine kapılabileceğiniz Prag, sokaklarında insanların özgürce dolaşabildiği 7/24 güvenli Avrupa şehirlerinden. Su gibi tüketilen birasıyla da ünlü olan şehir, zamanın yavaş aktığı, eğlenceyi seven insanlarıyla rahat ve keyifli bir şehir.
Hanedanlık savaşlarından İmparatorluğa, bağımsız Çekoslovakya Cumhuriyeti’nden Komünist Rejime, Kadife Devrimine, Nazi saldırısına ve işgaline, Slovakya’nın bağımsızlığını kazanmasından Çek Cumhuriyeti’nin Avrupa Birliği’ne katılmasına kadar Prag, birçok farklı tarihi olaya tanıklık etmiş. Orta Avrupa’nın en bozulmamış şehirlerinden biri Prag’ın bin yıllık bir tarihi var. Şehrin kuruluş tarihi, Prag Kalesi’nin ilk kurulduğu 880 yılı olarak kabul ediliyor. O zamandan beri şehrin ismi, şekli ve yönetim biçimi birçok kez değişmiş. Fakat Slav insanının milli kimliği hep aynı kalmış.
KAÇ GÜN KALMALI ?
Prag’ı gerçekten görmek için 3-4 gün en ideal süre olsa da, daha uzun bu şehirde kalacak olursanız, Prag çevresindeki köy ve kasabalara ya da başka şehirlere de gidebilirsiniz. Ayrıca gece hayatı için de planınız varsa, bu süreye fazladan bir gün daha eklemek isteyebilirsiniz.
NE ZAMAN GİTMELİ ?
Prag’ı ziyaret etmek için en iyi zamanlar, havanın ılıman olduğu ve kalabalığın daha az olduğu ilkbahar ve erken sonbahardır. Şehrin genel olarak soğuk iklimi nedeniyle, kış ayları pek tercih edilmez. Bu yüzden de kış aylarında hem otel fiyatları hem de uçak bilet fiyatları çok daha uygun olur. Ayrıca Prag, kış aylarında (karlı günlerde) çok daha güzel bir manzaraya ev sahipliği yapar.
Prag’ı ziyaret için en ideal zaman nisan-mayıs ya da eylül-ekim ayları olsa da, çok sayıda festivale ev sahipliği yapan yaz ayları da güzel bir dönemdir. Ancak Prag, yaz aylarında hem çok kalabalık olmakta, hem de otel fiyatlar ciddi anlamda artmaktadır. Temmuz ağustos aylarında Prag’a gitmeyi planlıyorsanız, otelinizi birkaç ay öncesinden ayırın.
BAŞLAMADAN ÖNCE GELEN ÖNERİLER!
- Prag’ı yürüyerek keşfedin ; Şehrin ana cazibe merkezlerinin çoğu Eski Kent bölgesinde bulunuyor. Eski Kenti de yürüyerek çok rahat şekilde gezebilirsiniz. Hatta Yeni Kent, Kale Bölgesi ve Yahudi Mahallesi de yaya dostu bölgelerdir. Bu yüzden toplu taşımayı mümkün olduğunca az kullanın.
- Eski Kent’te ya da bu bölgeye yakın bir yerde konaklayın ; Prague 01 olarak bilinen birinci bölge, şehrin tam kalbi. Birinci bölge sınırları içerisinde kalacak olursanız, Eski Kent Meydanı, Astronomik Saat, Tyn Kilisesi gibi şehrin ana cazibe merkezlerine çok yakın olursunuz. Ayrıca şehirdeki tüm turistik yerlere en iyi ulaşım sağlayabileceğiniz yer de burası. 3 yıldızlı Old Town Square Apartments (Daire) ve Residence BENE, 4 yıldızlı Gold Art Apartments ve 5 yıldızlı Grand Hotel Bohemia bu bölgede tavsiye edebileceğimiz en iyi ve en popüler otellerdir.
- Skip the line (beklemeden geçiş) seçenekli biletleri satın alın ; Prag, özellikle yaz aylarında inanılmaz derecede kalabalık oluyor ve eğer şehirdeki başlıca turistik yerler için sıra beklemeden geçiş sunan bilet almazsanız, tatilinizi kuyruktan kuyruğa atlayarak geçirebilirsiniz. Bu biletler standart biletlere nazaran biraz daha pahalı, fakat zamandan tasarruf etmek isteyenler için harika bir seçenek.
- Prag güvenli bir şehir, akşamları dışarı çıkmaya çekinmeyin ; Prag, Avrupa’nın en güvenli şehirlerinden biri. Hem gece hem de gündüz Prag’da dolaşırken rahat olabilirsiniz, kalabalık yerlerdeki yankesicilere dikkat edin yeter.
- Exchange için mümkünse ATM’leri tercih edin ; Şehir merkezinde çok sayıda para bozdurabileceğiniz yerler var. Fakat çoğu yer, ek ücret yansıtmakla beraber, iyi bir kur oranı vermeyebiliyor. Para bozdurduktan sonra makbuzunuzu mutlaka alın, çok kötü bir kur oranı verildiyse geri dönüp işlemi iptal etmek için üç saatinizin olduğunu unutmayın. ATM kullanacaksanız Raffeisen veya Česká spořitelna’yı tercih edin. Kur ücretleri gayet iyi.
- Öğle veya akşam yemeklerinizi şehir merkezi dışında yiyin ; Şehir merkezindeki mekanların hemen hepsi çok turistik. Hem kalabalık hem de çok daha pahalı. Ayrıca yoğun olduğundan dolayı, iyi bir servis alamayabiliyorsunuz. Turistik yerlere yakın ve özellikle menüsünde kelimelerin beş dile çevrilmiş bol bol fotoğrafının olduğu mekanlardan kaçının. Ara sokaklarda, turistik yerlere biraz daha uzak bölgelerde çok daha kaliteli ve ucuz yemek yiyebileceğiniz, iyi servis alabileceğiniz mekanlar bulabilirsiniz.
- Her yeri görmeye çalışmayın ; Prag’ı keşfetmek söz konusu olduğunda görülecek ve yapılacak çok şey olduğundan, tatilinizin her gününde ne ziyaret edeceğinize öncelik vermek ve karar vermek zor olabilir. Bununla birlikte, her şeyi görmeye çalışırsanız, o zaman kesinlikle hayal kırıklığına uğrayacak ve sürekli olarak aceleye getirilmiş hissedeceksiniz. Bunun yerine, şehrin birkaç bölgesine odaklanmayı tercih edin ve o bölgeleri iyice tanımak için zaman ayırın. Eski Kent ve Prag Kale bölgesini mutlaka özümseyerek keşfedin.
- Prag’ın en popüler cazibe merkezlerinden olan DANS EDEN EV’de konaklayabileceğinizi unutmayın ; Prag’ın sevilen cazibe merkezlerinden biri olan Dans Eden Ev, bir otele de sahip. 4 yıldızlı bu otelde konaklayarak da farklı bir Prag deneyimi yaşayabilirsiniz. Oteli incelemek için tıklayın
PRAG GEZİ ROTASI
1.GÜN
- Eski Kent Meydanı
- Astronomik Saat Kulesi
- Tyn Kilisesi
- Municipal House (Belediye Binası)
- Barut Kulesi (The Powder Tower)
- Vaclav Meydanı
- Ulusal Müze
- Vysehrad
2.GÜN
- Dans Eden Ev
- Ulusal Tiyatro
- Klementinum
- Josefov (Yahudi Mahallesi)
- Karl Köprüsü
- Franz Kafka Müzesi
- Lennon Duvarı
3.GÜN
- Mala Strana Bölgesi
- St Nicholas Kilisesi
- Golden Lane (Altın Yol)
- Prag Kalesi
- Aziz Vitus Katedrali
- Petrin Gözlem Kulesi
- Strahov Manastırı
Yazı İçerisindeki Başlıklara Git
3 Günlük Gezi Rotasına Göre Prag’da Nerede Kalmalı ?
Prag’da gezilecek yerler listenize ekleyebileceğiniz yukarıdaki cazibe merkezlerine en kolay ve en hızlı şekilde ulaşabileceğiniz yer Eski Kent Meydanı çevresidir. Burası, Prag’ın kalbinin attığı yer olarak bilinir. Ayrıca çok çeşitli konaklama birimlerine ev sahipliği yaptığından dolayı, ister 4-5 yıldızlı lüks bir otel ister 2-3 yıldızlı ekonomik butik otelleri bu meydan yakınlarında bulabilirsiniz.
Bu meydanın bulunduğu yer ‘Prague 01’ bölgesi olarak bilinir. Yani teknik olarak Prag şehir merkezidir. Buna bağlı olarak da, diğer bölgelere nazaran otel fiyatları burada biraz daha pahalı olabiliyor. Ancak bütçenize uygun bir konaklama birimi bulabilirseniz başka bir bölgeye göz atmaya bile gerek kalmayabilir. Son olarak, çok düşük bütçeli bir Prag gezisi planlıyorsanız, Wenceslas (Vaclav) Meydanı çevresindeki konaklama birimlerine göz atabilirsiniz.
Eski Kent Meydanı’na 10 dakikadan daha kısa bir yürüyüş mesafesinde bulunan şu popüler otellere göz atabilirsiniz ; 4 yıldızlı Pytloun Boutique Hotel Prague, 3 yıldızlı Residence Bene ve yine 3 yıldızlı Old Town Square Apartments.
3 Günde Prag’da Gezilecek Yerler
Büyüleyici bir tarihe sahip olan Prag, tuhaf bir çekicilikle ve yapılacak her türlü şeyle dolup taşan dünyanın en ilginç şehirlerinden biri. İster peri masalı gibi şatolara düşkün olun, ister gizli ara sokakları keşfetmeyi seviyor ya da sabahlara kadar parti arıyor olun, Prag’da size göre mutlaka bir şeyler bulabilirsiniz.
Gelelim Prag’da gezilecek yerler listesine ;
1.Prag Eski Kent Meydanı
Old Town, yani Eski Kent, şehirdeki tarihi yapıların birçoğunu görebileceğiniz bölge. Burası, şehirdeki en çok ziyaret edilen yerlerden bir tanesi. Bunun en önemli nedeni ise ; şehirdeki görülmesi gereken önemli yerlerin büyük bir bölümünün burada bulunuyor olması. Bu yüzden, siz de birçok turistin yaptığı gibi gezinize bu meydandan başlamayı düşünebilirsiniz.
10. yüzyıldan beri burada duran Eski Kent Meydanı, sokak sanatçıları, müzisyenler ve satıcılarla dolu. Staromestské námestí olarak da biliniyor ve ev sahipliği yaptığı tarihi ve turistik cazibe merkezleri sayesinde Prag’ın en yoğun turist trafiğine sahip olan yeri olmaya devam ediyor.
Prag’da herhangi bir yere gitmek için bu meydana gelebilir, meydandan birçok turistik yere yürüyerek veya meydandan hareket eden tramvaylar ile şehrin herhangi bir yerine kısa bir sürede ulaşabilirsiniz.
2.Prag Kalesi
Guinness Dünya Rekorları’na göre dünyanın en büyük antik kalesi olan Prag Kalesi, şehirdeki en sembolik yapılardan biri. Daha çok nöbet değişimi yapan askerleri izlemek için gidilecek güzel yerlerden biri olsa da, sunduğu eşsiz manzarası ve görkemli yapısıyla kaçırılmaması gereken bir yer.
Bu kale, Çek Cumhuriyeti yöneticilerinin ikamet ettiği yer olarak biliniyor. Günümüzde Cumhurbaşkanı’nın resmi konutu olması bakımından da önemli.
Prag Kalesi, aslında bir kompleks. Yani burada hem saray ve dini yapılar, hem de diğer cazibe merkezleri bulunuyor.
Kalenin arazisine giriş ücretsiz. Tabii burada ilginizi çekebilecek diğer tarihi yerlerden olan Aziz Vitus Katedrali ve St. George Bazilikası gibi yerler giriş ücretine tabidir.
Prag Kalesi’nin bulunduğu bölge (Kale Bölgesi) en az yarım gününüzü ayırmanızı tavsiye edebileceğimiz bir yer. Çünkü burası oldukça büyük bir alan ve çok sayıda tarihi ve turistik cazibe merkezine ev sahipliği yapıyor.
Eğer şehir turları ile kale bölgesini keşfetmek isterseniz, bu turların biraz detaylı olduğunu unutmayın. Yani bölgedeki yapıların tarihi ile çok detaylı bir bilgiye ihtiyacınız yoksa ve sadece göz atıp geçmeyi planlıyorsanız, bu turlara gerek olmayacaktır. Hem bireysel olarak doyasıya gezmeniz gereken bir bölge olduğundan, şehir turlarının stresine girmek istemeyebilirsiniz.
Giriş ücreti ; Kale kompleksi içerisine girişler ücretsiz. Ancak içerideki diğer yapıların çoğuna girişler ücretli.
Circuit A bilet fiyatı 350CZK (Yaklaşık 13€), bu biletler ile Kraliyet Sarayı, Aziz Vitus Katedrali, Altın Yol, Rosenborg Sarayı, Aziz George Bazilikası ve Prag Kalesi Hikayesi sergisini ziyaret edebilirsiniz.
Circuit B bilet fiyatı ise 250CZK. Bu biletler ile Altın Yol, Aziz Vitus Katedrali, Kraliyet Sarayı ve Aziz George Bazilikası’nı ziyaret edebilirsiniz.
Ziyaret saatleri ; Kale kompleksi 06:00-22:00 saatleri arasında açık olsa da, içerideki cazibe merkezlerinin hemen hepsi 09:00-17:00 saatleri arasında hizmet veriyor.
3.Aziz Vitus Katedrali
Kale bölgesindeki bu görkemli tarihi yapı, şehrin en bilinen yapılarından biri.
Prag’ın birçok yerinden rahatlıkla görebileceğiniz bu dini yapının dış mimarisi oldukça etkileyici ve katedral, şehirdeki en fotojenik yapılardan biri diyebilirim.
Prag Kalesi kompleksi içerisinde yer alan katedrali ilk gördüğünüzde, 500 yıllık bir yapıymış gibi görünse de, aslında Aziz Vitus Katedrali’nin inşaatı 1929 yılında tamamlanmış.
St Wenceslas’ın görkemli Şapeli ve görkemli art nouveau vitrayı, yapı içerisinde kaçırılmaması gereken bölümlerden.
Katedrale giriş için Prag Kalesi kompleksinin kombineli biletlerinden satın almanız gerekiyor. Ayrıca katedralin kulesine çıkmak için de ayrıca bir bilet almanız lazım.
Ziyaret saatleri ; Pazar günleri 12:00-17:00, haftanın diğer günleri 09:00-17:00
4.Altın Yol
Prag’ın en turistik yerlerinden bir diğeri ise, ”Golden Lane” olarak da bilinen Altın Yol‘dur.
Aslında burada yapılabilecek veya görülebilecek çok fazla şey yok. Ancak Kale bölgesindeki en ünlü yerlerden biri olduğu için 5 dakikalığına da olsa göz atın.
Bu sokak adını 17. yüzyılda burada yaşayan kuyumculardan almış. Tarihi bir sokak olduğundan dolayı önemli. Fakat görebileceğiniz çok fazla şeyin olmadığını da unutmayın.
5.Karl Köprüsü
Prag’ın en ünlü yerlerinden biri olan Karl Köprüsü, her turistin gece-gündüz mutlaka uğradığı bir yer. Çünkü Köprü, hem akşam saatlerinde hem gündüz vaktinde şehirdeki en iyi manzarayı sunan noktalardan biri. Özellikle akşam saatlerinde ışıklar açıldıktan sonra çok daha güzel bir manzaraya ev sahipliği yapan bu köprüyü Prag’da gezilecek yerler rotanıza ekleyin deriz.
Prag’da ücretsiz olarak görebileceğiniz bu köprünün tarihi 14. yüzyıla kadar uzanıyor. Günümüzdeki köprünün bulunduğu yerde, tarihi bir köprü bulunuyormuş ve 1357 yılında Charles IV tarafından bu köprünün üzerine Charles Köprüsü olarak da bilinen Karl Köprüsü yapılmış.
Köprüye 17. yüzyılda eklenen heykeller ile mimari bakımdan çok daha güzelleştirilmiş ve 19. yüzyıla kadar Charles’ın adını almamış. 19. yüzyıldan sonra Charles Bridge olarak anılmaya başlanmış.
Köprü üzerinde birçok sokak sanatçılarını ve satıcılarını görebiliyorsunuz. Ayrıca burası, Prag’ın en güzel manzarasını seyredebileceğiniz yer. Bu yüzden de mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri diyebiliriz.
6.Astronomik Saat Kulesi
Eski Kent Meydanı’nın tam merkezinde yer alan Astronomik Saat Kulesi, şehirdeki en ikonik yapılardan biri. Turistlerin dakikalarca karşısında bekleyip, her saat başı saatteki figürlerin hareket etmesinin keyfini çıkardığı yerdir.
Oldukça ilginç ve dramatik tarihi ve yapısıyla Eski Kent Meydanı’nı süsleyen bu yapı, Belediye Binası’nın güney yüzünde bulunuyor.
15. yüzyılda inşa edilmiş olan saat kulesi, dünyanın en iyi korunmuş Orta Çağ mekanik saati olarak kabul ediliyor.
- Kuleye çıkış ücreti ; 250 CZK
- Ziyaret saatleri ; 09:00-20:00
7.Dans Eden Ev – Dancing House
Prag’da ”Dancing House Pozları” oldukça popülerdir. Kimisi tekme atarken, kimisi binayı iterken. Herkesin farklı bir poz verme yarışına girdiği bu bina, aslında sadece instagram pozları verebilmek için göz atabileceğiniz yerlerden.
Tabii binanın ünlü olmasının en önemli nedeni, bu yapının ”Ben Prag’a Gittim” demenin en güzel yoludur. Avrupa turuna çıkmış hemen her turistin mutlaka duyduğu veya fotoğrafını gördüğü bu yapıyı da Prag’da gezi rotanıza ekleyin deriz.
3000 metrekarelik ofis binası, restoran, galeri ve konferans merkezine ev sahipliği yapmasının yanında, binanın bir de terası bulunuyor. Bu terastan şehrin muhteşem manzarasını da seyredebiliyorsunuz.
- Bina, bir iş merkezi olarak kullanıldığından ziyaret edilemiyor, fakat çatı katında yer alan cafe&restorana uğrayarak bir şeyler içebilirsiniz.
8.Lennon Duvarı
Lennon Duvarı, 1980’lerden bu yana John Lennon ve The Beatles grafiti, şarkı sözleri ve alıntılarla kaplanmış ve gruba saygı göstermek isteyen turistler ve genç hayranlar arasında çok popüler bir çekim merkezi.
Özellikle genç turistlerin uğrak yerlerinden biri olarak bilinen Lennon Duvarı, şehirdeki en iyi sokak sanatına ev sahipliği yapan ”Mala Strana” bölgesinde bulunuyor. Yani sadece Lennon Duvarı değil, daha birçok ilgi çekici duvarları da bu bölgede fazlasıyla görebilirsiniz.
Uzun yıllar boyunca yetkililer tarafından tekrar tekrar boyanmış olmasına rağmen, artık hükümette bu durumu durduramayacağını kabul etmiş.
Prag’da yapılacak en güzel şeylerden biri de, bu duvarın bulunduğu yerde birkaç instagram pozu vermektir.
9.Petrin Gözlem Kulesi ve Tepesi
Petrin, Vltava Nehri’nin sol kıyısında bulunan bir tepedir ve turistler arasında oldukça meşhur bir cazibe merkezi. Prag’ın en yeşil alanlarından biri olan Petrin, şehirdeki en iyi manzarayı seyredebileceğiniz yerlerden biri olarak da biliniyor.
Tepeye fünikülerle de çıkabilirsiniz. Fakat yürüyerek çıkacak olursanız, yol üzerinde nefes kesen manzaralara şahit olacaksınız.
Zirvede, Petrin Gözlem Kulesi, peyzajlı bahçeler ve Ukrayna’dan taşınan ahşap bir bina olan St Michael Kilisesi’nin minyatür bir versiyonunu göreceksiniz.
Petrin Gözlem Kulesi’nin tepesine çıkarak manzarayı biraz daha mükemmelleştirebilirsiniz. Bu kulenin tepesi, Prag’ın en yüksek yeri ve şehirdeki ”En İyi” manzaraya ev sahipliği yapan yer olarak bilinir.
- Petrin Gözlem Kulesi giriş ücreti ; 150CZK
- Ziyaret Saatleri ; Kış ayları 10:00-18:00, yaz ayları 10:00-22:00
10.Vaclav Meydanı (Wenceslas Meydanı)
Tipik bir şehir meydanından çok daha fazlası olan Vaclav Meydanı veya Wenceslas Meydanı, Prag’da mutlaka görülmesi gereken yerler arasında.
Meydan, birbirinden güzel tarihi yapılara ev sahipliği yapmasının yanı sıra, çevresindeki birbirinden kaliteli Prag yemeklerini bulabileceğiniz restoranları, kafeleri ve barlarıyla da görülmeye değer bir çevreye ev sahipliği yapıyor.
Derin ve uzun bir tarihe sahip olan meydan, uzun yıllar boyunca birçok gösteriye, ayaklanmalara, protestolara ve etkinliklere ev sahipliği yapmış.
Prag’da alışveriş için bir planınız mı var ? o zaman Vaclav Meydanı’na göz atabilirsiniz. Burada, şehirdeki en iyi mağazaları bulabilirsiniz. Biraz pahalı olsa da, şehirdeki en iyileri olduğunu söyleyebiliriz.
Bunun yanında Prag gece hayatı da Vaclav Meydanı ve çevresindeki bölgeden sorulmaktadır. Şehirdeki en canlı gece hayatına ev sahipliği yapan barları ve ünlü gece kulüpleri ile, turistlerin ve yerel halkın en sevdiği spotlardan.
Prag’ın en popüler iki meydanı var. Birisi Eski Kent diğeri Vaclav. Bu iki meydan, birbirine 7-8 dakika yürüme mesafesinde bulunuyor. Yani Prag’taki hemen her şey bu iki meydanda veya çevresinde bulunuyor.
Bunun yanında, bu iki meydan ve çevresi şehirdeki en iyi konaklama bölgeleridir. Birbirinden güzel otelleri, hostelleri ve diğer konaklama birimlerini bulabilirsiniz. Eğer günübirlik bir Prag gezisi yapıyorsanız, sadece bu iki meydanı görmeniz bile eşsiz bir Prag ziyareti yapmak için yeterli olacaktır.
11.Tyn Kilisesi
Prag’da gezilecek yerler arasında en tanınmış yapılardan biri olan Tyn Kilisesi, şehrin kalbinin attığı yer olan Eski Kent Meydanı’nda bulunuyor. Görkemli mimarisi ve iç mekan süslemeleriyle dikkat çeken tarihi yapı, 80 metre uzunluğunda ikiz kuleleriyle de ilgi görüyor.
Gotik mimarisiyle dikkat çeken Tyn Kilisesi’nin bugünkü görünümü 1385 yılında inşa edilmiş olsa da, kilisenin kökenleri çok daha öncesine uzanıyor. Kilisenin dış mimarisinin gotik tarzda, iç mekanın barok tarzda olması da dikkat çekiyor. Bu durumun en önemli nedeni ise, kilisenin kurulduğu günden günümüze birçok kez restore edilmiş ve eklemeler yapılmış olması.
Bir ibadet yeri olmasının yanı sıra, birçok konsere de ev sahipliği yapan Tyn Kilisesi, Prag’ın kaçırılmaması gereken en özel yapılarından.
- Giriş ücretsiz. Bağış yapabilirsiniz
- Ziyaret saatleri ; Pazar günleri 10:30-12:00, diğer günler 10:00-17:00
12.Municipal House (Belediye Binası)
Belediye Binası veya sarayı olarak da bilinen Prag’ın en ünlü yapılarından biri olan Municipal House, süslü dış cephesiyle dikkat çekiyor.
Vaclav Meydanı’ndan Eski Kent Meydanı’na giderken konser ve balolarıyla ünlü Art Nouveau tarzındaki bu binayı görebilirsiniz. Binanın kendisi başlı başına görülmesi gereken bir eser. Ayrıca iç mekan da oldukça etkileyici bir mimariye sahip.
Belediye Binası Prag’daki birçok ünlü restoran ve cafeye de ev sahipliği yapıyor. Hatta şehirdeki en ucuz yemekleri yiyebileceğiniz mekanlardan bazılarını burada bulabiliyorsunuz.
Belediye Binası oldukça uzun bir geçmişe sahip. Bu binanın bulunduğu yerde 14. yüzyılda Çek Kralları‘nın kullandığı bir bina varmış. Ancak uzun bir süre sonra bu bina yıkılmış ve yıkılan binanın kalıntıları üzerine de 1912 yılında, günümüzdeki bina inşa edilmiş.
Binanın en önemli özelliği ise 1918 yılında Çekoslovak Cumhuriyeti‘nin bağımsızlığının burada ilan edilmiş olması. Birçok kez restore edilmiş olan bina, kurulduğu günden günümüze Prag’ın en önemli çekim merkezlerinden biri olmaya devam ediyor. Turistler kadar, yerel halkın da en çok zaman geçirdiği yerlerden olan bu binayı listenize mutlaka ekleyin.
- Giriş ücreti ; Yetişkin 290 CZK, 10 yaş altı çocuklar ise ücretsiz
- Ziyaret saatleri ; 10:00-19:00
13.Barut Kulesi (The Powder Tower)
Prag’ın Eski Kent bölgesi ile Yeni Kent bölgesi arasında yer alan şehirdeki 13 giriş kapısından biri olan Barut Kulesi‘nin tarihi 1475 yılına uzanıyor. Gotik mimarisiyle dikkat çeken kule, Prag’da en çok fotoğrafı çekilen yapılardan biri olarak da bilinir. Kulenin en önemli özelliği ise Bohemya kral ve kraliçelerinin taç giyme törenlerinde geçtiği Kraliyet Yolu‘nun başlangıç noktası olmasıdır.
Kule ilk inşa edildiği dönemde ‘Yeni Kule’ olarak anılıyormuş. Ancak 17. yüzyıldan sonra kule bir barut deposu olarak kullanılmış ve bu tarihten sonra ise Barut Kulesi olarak anılmaya başlanmış. Prašná brána olarak da bilinen Barut Kulesi, Belediye Binası’na bağlanıyor.
1541 yılında yakılan kule, yeniden inşa edilerek günümüzdeki halini almış. Tabii bu tarihten sonra birçok kez restore edilmiş olsa da, günümüzdeki görkemli yapısına 1541 yılında kavuşmuş.
65 metre yüksekliğiyle dikkat çeken kulenin zirvesine 186 basamak çıkarak ulaşabiliyorsunuz. Ayrıca kulenin cephesi hükümdarların heykelleri ve hüküm sürdükleri toprakların amblemleri ile süslenmiş.
- 150CZK giriş ücreti ödeyerek kulenin zirvesine çıkabilir, şehrin panoramik manzarasını seyredebilirsiniz.
- Ziyaret Saatleri ; Kış ayları 10:00-18:00, yaz ayları 10:00-21:00
14.Prag Ulusal Müze
Prag Ulusal Müzesi (Národní Muzeum), Vaclav Meydanı’nın tepesinde yer alan iki birleşik bina içerisinde hizmet veriyor.
Çek Cumhuriyeti’nin en eski ve en büyük müzesi, Josef Schultz tarafından Çek Ulusal Uyanışının mimari sembolü olarak tasarlanan anıtsal bir neo-Rönesans yapısıyla dikkat çekiyor.
Birbirinden değerli çok sayıda koleksiyona ev sahipliği yapan müze, mineraloji, zooloji, antropoloji ve arkeolojinin yanı sıra sanat ve müzik alanında çok sayıda esere sahip. Sadece Entomoloji koleksiyonu tek başına beş milyondan fazla örneği barındırıyor.
Çek Cumhuriyeti’nin en eski müzesi olan bu Ulusal Müze, 1800’lü yılların başında kurulmuş olsa da, bugünkü bulunduğu yere 1891 yılında taşınmış.
Müzedeki eserlerin hepsini görmek pek mümkün olmuyor. Bu yüzden müzeyi ziyaret etmeden önce hangi bölümleri ve sergileri görmek istediğinize de karar verin. Ayrıca 1. ve 2. yüzyıl Roma eserlerinin geniş koleksiyonuyla dikkat çeken Arkeoloji sergisini kaçırmayın.
- Giriş ücreti ; 200 CZK
- Ziyaret Saatleri ; Haftanın her günü 10:00-18:00
15.Vysehrad Kalesi
Prag Kalesi kadar olmasa da Vysehrad Kalesi de Prag’ın ünlü turistik yerleri arasındadır. Peri masalından çıkmış görüntüsüyle dikkat çeken bu tarihi kale, Prag’a bakan Vltava Nehri’nin yukarısında duruyor.
Bir zamanlar Vratislav II’nin kraliyet ikametgâhı olan Vysehrad Kalesi, kralların taç giydiği orijinal Kraliyet Yolunun bir parçası olarak da rol oynamış.
Günümüzde kalenin büyük bir bölümü harabe olmasına rağmen yine de sunduğu muhteşem manzarasını görmek için gidilecek yerlerden.
Prag’ın tam kalbinde bulunan bu ünlü tarihi kale, Çek Cumhuriyeti’nin en önemli Ulusal Kültür Anıtları arasında yer alıyor. Burası da tıpkı Prag Kalesi gibi bir kompleks. Yani kalenin dışında burada daha farklı tarihi ve turistik cazibe merkezlerini de görebiliyorsunuz.
Başlangıçta Chrasten olarak adlandırılan Vysehrad Kayası’nın tepesindeki kale, 10. yüzyılda kurulmuş ve çok sayıda efsaneye sahip.
Vysehrad Kalesi tarihinin en görkemli dönemi, ilk Çek kralının ve atalarının oturduğu 11. yüzyıla ait. 14. yüzyılda, ünlü Bohemya Kralı ve Kutsal Roma İmparatoru IV. Charles, Vysehrad’ı Přemyslid atalarına saygı göstererek tarihi ihtişamına geri getirmeye karar verir. Charles, Vysehrad’a Çek kralının taç giyme törenine bir hac yolculuğu da ekler.
Yüzyıllar boyunca diğer Çek hükümdarları, Vysehrad’a çok sayıda mimari mücevher inşa ettirerek kaleyi günümüzdeki görkemli haline getirmiş. 1962’de Vysehrad bölgesi Ulusal Kültür Anıtı ilan edilmiş ve günümüzde özerk bir kültür örgütü tarafından işletiliyor.
- Giriş ücretsiz
16.Ulusal Tiyatro
Aslında sadece dış mimarisini görmek için ziyaret edebileceğiniz yerlerden biridir Ulusal Tiyatro. Çünkü buradaki konser ve etkinlik fiyatları ciddi anlamda pahalı olabiliyor.
Vltava Nehri kıyısına pastoral bir şekilde uzanmış olan Prag Ulusal Tiyatrosu, ülkenin en iyi (en pahalı) opera, bale ve drama performanslarına ev sahipliği yapmasıyla ünlü.
Ulusal Tiyatro, Çek ulusal kimliğinin bir sembolü olarak ve Çek dili ve kültürünü tanıtmak için 1881’de açılmış. Ancak aynı yıl çıkan bir yangından dolayı harap olmuş bina, restore edildikten sonra 1883 yılında yeniden açılarak günümüze kadar gelmiş.
Aleš, Ženišek, Hynais, Myslbek gibi 19. yüzyıl Çek ressamlarının birbirinden değerli eserlerine de ev sahipliği yapan bu tiyatro binasını, konser olmadığı bir zamanda daha ekonomik şekilde de ziyaret edebiliyorsunuz. Bireysel olarak gezilere izin verilmiyor olsa da, tiyatroyu turlar ile görebiliyorsunuz.
- Giriş ücreti ; 260 CZK (sadece turlar ile ziyaret edebiliyorsunuz, bireysel gezilere izin verilmiyor) Turlar İngilizce yapılıyor ve yaklaşık 50 dakika sürüyor.
17.Klementinum
Avrupa’nın en büyük tarihi binalarından biri olmasıyla dikkat çeken Klementinum, Çek Cumhuriyeti Milli Kütüphanesi’ne ev sahipliği yapıyor. Prag’da gezilecek yerler listesindeki en ilgi çekici cazibe merkezlerinden olan bu kütüphaneyi, ücretsiz olarak ziyaret edebilirsiniz.
1782 yılında bir halk kütüphanesi haline gelmiş olan Klementinum, 6 milyondan fazla kitaba ev sahipliği yapıyor. Çek Cumhuriyeti’nde yayınlanmış olan her kitabın kopyası bu kütüphanede bulunuyor.
Kütüphane Salonu, barok tasarımıyla kaçırılmaması gereken bölümlerden. Özellikle buradaki tavan sanat eserleri görülmeye değer. Caz etkinlikleri, klasik konserler ve festivaller için de kullanılan Klementinum, toplamda 20.000 metrekarelik bir alanı kaplıyor.
Burası tek bir bina değil, birçok yapının bir araya geldiği kompleks olarak faaliyet gösteriyor.
Karl Köprüsü yakınlarında, Vltava Nehri’ne yakın iki hektarlık bir alanı kaplayan bu tarihi bina kompleksi 1282 yılında kurulmuş. Orta Çağ’dan beri Avrupa’nın büyük astronomlarının, bilim adamlarının, filozoflarının ve müzisyenlerinin birçoğu burada çalışmış. Bu sayede binaya çok sayıda farklı tarihi yapılar eklenerek günümüze kadar genişleyerek ulaşmış. Tarihi bina kompleksinde yer alan Ayna Şapeli (Mirror Chapel), 1724 yılında inşa edilmiş. Freskleri ve oymaları ile dikkat çeken şapel, biri Wolfgang Amadeus Mozart’ın Klementinum’u ziyaretinde çaldığı 18. yüzyıldan iki org barındırıyor.
Barok Kütüphanesi ise 17. yüzyılın başlarından itibaren 20.000 kitap ve tarihsel olarak önemli küreler içeren Çek Milli Kütüphanesi’nin evi olarak hizmet veriyor. Kütüphane, bu tarihi bina kompleksi içerisinde en çok ziyaret edilen bölüm olmasıyla dikkat çekiyor.
- Giriş ücreti ; 220 CZK
- Ziyaret saatleri ; 10:00-18:00
18.Josefov (Yahudi Mahallesi)
Yahudi Müzesi, Maisel Sinagogu, İspanyol Sinagogu, Pinkas Sinagogu, Tören Salonu ve Klaus Sinagogu gibi birçok cazibe merkezine ev sahipliği yapan Yahudi Mahallesi, Prag’da görülecek yerler arasında önemli bir yere sahip. Çünkü bu mahalle, bu tarihi ve turistik yapıların yanı sıra, çok sayıda cafe ve restorana da ev sahipliği yapıyor.
Prag’da yapılacak en iyi ücretsiz şeylerden biri de yıpranmış mezar taşlarıyla dikkat çeken Eski Yahudi Mezarlığı’nı keşfetmektir. Bu mezarlık da, en az bölgedeki sinagoglar kadar ilgi görüyor.
Eski Şehir ile Vltava Nehri arasında yer alan mahallenin tarihi ise 13. yüzyılda Prag’da yaşayan Yahudilere evlerini boşaltmaları ve bu bölgeye yerleşmeleri emredildiğinde başlamış. Yahudilerin şehrin başka herhangi bir yerinde yaşamaları yasaklanmış ve diğer Avrupa ülkelerinden sürgün edilmiş Yahudiler de buraya getirilmiş.
19.Franz Kafka Müzesi
Prag’daki popüler müzelerden biri olan Franz Kafka Müzesi, Vltava Nehri kıyısındaki Yeni Şehir bölgesinde bulunuyor.
Prag doğumlu olan Franz Kafka’nın (1883-1924), eserlerinin, yazışmalarının, günlüklerinin, el yazmalarının, fotoğraflarının ve çizimlerinin ilk baskılarının çoğunun yer aldığı bu müze, hem tarih hem sanatseverler için mükemmel bir deneyim sunuyor.
- Giriş ücreti ; 200 CZK
- Ziyaret saatleri ; Haftanın her günün 10:00-18:00
20.Mala Strana Bölgesi
Prag’ın ‘Barok İncisi’ olarak da bilinen Mala Strana bölgesi, belki de şehrin en romantik ve en büyüleciyi mahallesi. Buradaki binaların büyük bir bölümü 16. yüzyıldan kalma. Ayrıca bölge Prag’ın gezilecek yerleri arasında olan çok sayıda cazibe merkezine ev sahipliği yapıyor.
Lesser Town (Küçük Şehir) olarak da bilinen bu renkli bölge, konum olarak da birçok gezilecek noktaya yürüme mesafesinde bulunuyor. Bu yüzden de Prag’da konaklama için en çok tercih edilen bölgelerden biri.
Mala Strana’nın civarındayken, güzel Arnavut kaldırımlı sokaklarda dolaşabilir ve büyüleyici binaları hayranlıkla seyredebilir, John Lennon Duvarı’nı ziyaret edebilir, Malostranské Meydanı’nda dinlenebilir veya çevredeki en havalı barlardan birinde bir Çek birasının tadını çıkarabilirsiniz. Burası Prag’da mutlaka görülmesi gereken en hareketli ve en canlı mahallelerden biri.
21.St. Nicholas Kilisesi
Eski Şehir bölgesinde küçük bir mahalle meydanında yer alan St. Nicholas Kilisesi, Cizvitler tarafından 18. yüzyılda inşa edilmiş.
Görkemli dış cephesiyle dikkat çeken kilise, iç mekan süslemeleriyle de ilgi görüyor. Kilisenin içerisindeki 19. yüzyıldan kalma avize ve büyük kubbeyi süsleyen Çek sanatçı Karel Skreta’nın büyük Barok tabloları görülmeye değer. Ayrıca kilisenin çan kulesine çıkarak tarihi şehir merkezinin panoramik manzarasını da seyredebilirsiniz.
- Giriş ücreti ; 120 CZK
- Ziyaret saatleri ; 10:00-17:30
22.Strahov Kütüphanesi ve Manastırı
Prag’daki en eski ikinci manastır olan Strahov’un tarihi 12. yüzyıla kadar uzanıyor. Görkemli kapısı ve kiliseleri her ne kadar dikkat çekici olsa da manastırın en önemli bölümü barok tarzdaki iki kütüphanesidir. Felsefe Kütüphanesi, Franz Anton Maulbertsch tarafından boyanmış Aydınlanma adlı zarif bir tavanın yanı sıra çeşitli olağanüstü mobilyalara ev sahipliği yapar.
İkinci kütüphane olan İlahiyat Kütüphanesi, bir Strahov Keşişi olan Siard Nosecky tarafından güzel süslü bir tavana sahip muhteşem bir Barok odası ve ayrıntılı sıva işçiliği ile çerçevelenmiş muhteşem tavan fresklerinden oluşur.
Kütüphanelerde, ünlü 9. yüzyıl Strahov İncil’i de dahil olmak üzere birçok nadir eski cilt ve el yazması bulunurken, mahzenlerde eski matbaalar ve Premonstratensian Tarikatı’nın kurucusu St. Norbert’in kalıntıları yer alır. Prag’da gezilecek yerler arasında oldukça popüler bir cazibe merkezi olan manastırın kütüphanesi mutlaka görülmesi gereken bir yer olsa da, kilise ve diğer bölümlerinin çok turistik bir yer olduğu söylenemez.
Prag’da Gezilecek Yerler listesine eklenebilecek diğer cazibe merkezleri
Prag’da 1-2 gün konaklamayı planlıyorsanız, yukarıdaki cazibe merkezleri bu süre için yeterli olabilir. Fakat Prag’a ikinci veya üçüncü kez gidiyor ya da daha uzun bir süre kalmayı planlıyorsanız aşağıdaki, alternatif Prag listesine de göz atabilirsiniz.
Yukarıdaki 22 cazibe merkezinden sonra Prag’da hâlâ zamanınız varsa, görülmeye değer aşağıdaki tarihi ve turistik çekim merkezlerine de göz atabilirsiniz. Bu cazibe merkezlerinin hemen hepsine girişler de ücretsiz. Bunun yanında, şehir merkezi dışında Prag’a 1-2 saat uzaklıkta görülmeye değer çok sayıda köy ve kasabanın olduğunu da unutmayın.
23.Letna Park
Bahçeler, barlar ve kaykaycılarla dolu, Prag’ın Eski Kent bölgesine bakan devasa yeşil bir çimenlik alana ev sahipliği yapan Letna Park, daha çok Çekler arasında popüler gezi duraklarından biri olsa da, burada turist olarak yapılacak birçok şey de bulabiliyorsunuz.
Yerel dilde ‘Letenské Sady’ olarak da bilinen bu geniş park, şehri ikiye bölen Vltava Nehri’nin kuzey kenarına hakimdir.
Prag Kalesi’nden Holešovice mahallesine kadar uzanan bu patikalar ve çiçeklerden oluşan labirent, yıl boyunca köpek gezdirenleri, koşucuları, aileleri ve çiftleri kendine çeker ve yaz aylarında kesintisiz bir aktivite merkezi haline gelir.
Şehir merkezindeki yoğun turist trafiğinden az da olsa uzaklaşmak istiyorsanız, bu parkı da listenize ekleyebilirsiniz.
Parkta yerel halkın dışında turistleri de görüyorsunuz, ancak şehir merkezi kadar turistik bir yer olmadığından huzurlu birkaç saatinizi burada geçirebilirsiniz.
Parkı baştan sona yürüyerek gezmek 30-40 dakikanızı alıyor, fakat Prag’da yeteri kadar zamanınız varsa 1-2 saatinizi bu park için ayırmayı düşünebilirsiniz.
24.Rudolfinum
19. yüzyılın sonlarından kalma Neo-Rönesans tarzındaki bu konser salonu, şehirdeki daha az bilinen turistik cazibe merkezlerinden bir tanesi.
Bu tarihi bina her yönden hayranlık uyandıracak şekilde tasarlanmıştır. Hem dış cephesi hem de iç mekanıyla ziyaretçiler büyülüyen konser salonu, Çek Filarmoni Orkestrası’nın sahne aldığı yer olması bakımından da önemli bir yere sahip.
Rudolfinum, Dvořák Salonu ve Suk Salonu olmak üzere iki bölüme ayrılıyor. Çek Filarmoni Orkestrası Dvořák Salonu’nda sahne alırken, daha küçük olan Suk Salonu, ışıltılı bir avize altında daha samimi konserlere, özel etkinliklere ve ara sıra film gösterimlerine ev sahipliği yapıyor. Alt katta ise, ücretsiz olarak ziyaret edebileceğiniz bir sanat galerisi bulunuyor.
Rudolfinum, Prag’ın en iyi konser salonlarından biridir ve sanat, mimari ve klasik müzik severler için kesinlikle ziyaret edilmeye değer cazibe merkezlerinden.
1885’te açılan Rudolfinum’un ilginç bir de tarihi var. Başlangıçta bir konser salonu ve kültür merkezi olarak kullanılmış ve 20. yüzyılın başlarında Çekoslovak Parlamentosu’nun koltuğu olmuştur. İkinci Dünya Savaşı sırasında Alman işgali altındaki bir idari bina olarak işlev görmüş olsa da, 1946’dan sonra Çek Filarmoni Orkestrası’nın yeri olmaya devam etmiş.
Rudolfinum, ünlü Çek mimarlar Josef Schulz ve Josef Zítek tarafından neo-rönesans tarzında inşa edilmiş.
Prag’ın Eski Kent bölgesinin kuzeybatı ucunda yer alan Rudolfinum, şehrin başlıca turistik mekanlarına sadece kısa bir yürüyüş veya tramvay yolculuğu mesafesindedir.
25.Vrtba Bahçesi
Prag’ın en sevilen mahallelerinden biri olan Mala Strana’da bulunan Wallenstein Bahçesi, turistlerin daha çok ilgisini çekiyor olsa da, hemen yakınındaki Vrtba Bahçesi de görülmeye değer yeşil alanlardan biri.
Geometrik tasarımları ve heykelleriyle ilgi gören Vrtba Bahçesi, şehirdeki en huzurlu alanlardan biri olmasıyla da dikkat çekiyor.
Şehir silüetinin kesintisiz manzarasına sahip teraslı Barok bahçelerin huzurlu bir vahası olan Vrtba Bahçesi’nin manzara noktası, günümüzde UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor. Gözetleme noktası, solunuzda Prag Kalesi ve St Nicholas kilisesinin silueti ve sağınızda uzaktaki ufuk çizgisine hakim olan Žižkov TV Kulesi’nin soluk ana hatlarıyla, ziyaretçilere Prag’ın mükemmel kırmızı çatılarının genişleyen bir panoramasını sunuyor.
Hem doğa severlerin hem de fotoğraf tutkunlarının rotasına ekleyebileceği bu bahçeyi de, yeteri kadar zamanınız varsa mutlaka görün derim.
26.Riegrovy Sady Park
Vinohrady semtindeki bu devasa park, eski şehir kulelerinden arkasından gün batımını seyretmek için Prag’ın en popüler noktalarından biri.
Şehirdeki en sessiz ve sakin parklardan biri olsa da, manzarası için listeye eklenebilecek çekim merkezlerinden biri diyebilirim.
27.Franciscan Gardens
Eski bir Fransisken manastırının bulunduğu yerde modern bir bahçe olan Franciscan Gardens (Fransisken Bahçeleri), halka açık bir park olarak hizmet veriyor.
Prag sokaklarının turist kalabalığından kaçmak için hoş bir inziva yeri olan bu bahçeler, Prague 01 bölgesinin birçok yerinden yürüyerek ulaşabileceğiniz bir konumda yer alıyor.
Tarihinde birkaç kez yeniden tasarlanmış ve Otuz Yıl Savaşları sırasında büyük ölçüde tahrip edilmiş olmasına rağmen, 18. yüzyılın ortalarında Fransisken Bahçesi, süslü çitler, heykeller ve merkezde bir şapel (şimdi bir el sanatları dükkanı) ile şimdiki Fransız Barok formunda kalmayı başarmış.
28.Devil’s Stream
Malá Strana’nın yoğun Arnavut kaldırımlı sokaklarını Kampa Adası’nın huzurlu havasından ayıran Vltava Nehri’nin küçük bir kolu olan Devil’s Stream, yapay bir kanaldır.
Etrafındaki evlerle birlikte Prag’ın en fotojenik yerlerinden biri olmaya devam eden bu yapay kanal çevresinde, şehirdeki birçok popüler instagram spotlarını da bulabilirsiniz.
Kanalda ayrıca eski bir değirmen çarkı da bulunuyor. Bu da kanalı çok daha pitoresk gösteriyor.
Bu yapay kanalın bulunduğu yere Karl Köprüsü’nden yürüyerek rahatlıkla gidebilirsiniz, fakat yeteri kadar bütçeniz varsa buraya tekne turlarıyla gelmeyi de düşünebilirsiniz.
29.Naplavka Farmers Market
Prag’ın en ünlü pazarlarından biri olan Naplavka Farmers Market, sadece her cumartesi günü 08:00-14:00 saatleri arasında açık. Eğer cumartesi günü Prag’daysanız, hem hediyelik eşya almak hem de atıştırmalıklar için bu pazara göz atabilirsiniz.
Ulusal Tiyatro ve Dans Eden Ev gibi Prag’da gezilecek yerler listesindeki önemli cazibe merkezlerine yakın olan pazara, şehrin birçok yerinden kolaylıkla ulaşabiliyorsunuz.
Eğer bütçeli bir cumartesi kahvaltısı planlıyorsanız, bu pazara mutlaka uğrayın derim. Pazardaki stantların büyük bir bölümü yemek alanında hizmet veriyor.
30.Waldstein / Wallenstein Bahçesi
Prag’ın en sevilen ve en çok ziyaret edilen mahallelerinden biri olan Wallenstein Bahçesi, Çek Cumhuriyeti Senatosu’nun evi olan Wallenstein Sarayı’nın dışında yer alıyor.
Hem geometrik olarak tasarlanmış bahçe hem de bitişik saray 1623 ve 1629 yılları arasında inşa edilmiş.
Eğer yaz aylarında Prag’ı ziyaret ediyorsanız, bahçede gerçekleşen konserlere ve tiyatro performanslarına da katılabilirsiniz.
Hafta içi 07:30, hafta sonu ise 10:00’da açılan ve 18.00’da kapanan bu bahçe, özellikle turist yoğunluğundan kaçıp nefes almak isteyenlerin uğrayabileceği bir yer.
31.İspanyol Sinagogu
Granada’nın Elhamra’sından ilham alan İspanyol Sinagogu, Prag’ın Yahudi Mahallesi’nde en son inşa edilen sinagog olma özelliğini taşıyor.
İspanyol Sinagogu, Prag’daki Yahudi Müzesi’nin bir parçası olarak faaliyet gösteriyor, bu nedenle Bohemya topraklarındaki Yahudilerin tarihine odaklanan ve gümüş eserler sergileyen iki kalıcı sergi de sergileniyor.
- Giriş ücreti ; 350 Koruna
- Ziyaret saatleri ; Cumartesi günleri dışında 09:00-16:00 arasında ziyaret edebilirsiniz.
32.DOX Çağdaş Sanat Merkezi
DOX Çağdaş Sanat Merkezi, çeşitli sergiler aracılığıyla sosyal konular ve meseleler üzerine düşüncelere ilham vermeyi amaçlıyor.
Müze, Prag şehir merkezinin kuzeyinde, Vltava Nehri’nin karşısında yer alır, ancak çeşitli diğer toplu taşıma seçenekleriyle birlikte 6 ve 12 numaralı tramvaylarla kolayca erişilebilir.
Prag’da gezilecek yerler listesine eklenebilecek cazibe merkezlerinden biri olan DOX Çağdaş Sanat Merkezi’ne giriş ücreti 80 koruna.
33.Zizkov Televizyon Kulesi
216 m yüksekliğiyle Zizkov bölgesinin tartışmasız ana simgesi, aynı zamanda şehrin en yüksek yapısı olan Zizkov TV Kulesi, 93 metre yükseklikte yer alan 360 derecelik bir açıyla şehir manzarası sunan seyir platformuyla ilgi görüyor.
Václav Aulický ve Jiří Kozák tarafından 1980 yılında tasarlanmış olan kulenin bir diğer özelliği ise, önde gelen Çek ressam David Černý’nin on dev bebek heykeline ev sahipliği yapıyor olması.
Zizkov Televizyon Kulesi, geleneksel Çek yemekleri ve bir dizi kaliteli şarap sunan Oblaca adlı modern bir restorana a dev sahipliği yapıyor. 66 metre yükseklikte yer alan restoranın konukları, yemek yerken tüm metropol manzarasının keyfini çıkarabilirler.
Kule konaklama imkanı da sunmaktadır. 66 metre yükseklikte One Room Hotel adında altı yıldızlı lüks bir süit var.
Giriş ücreti 250 CZK
34.Franz Kafka Heykeli (Rotating Head)
Prag şehir merkezinde bulunan bu hareketli Franz Kafka’nın kafa heykeli, şehirdeki modern sanatın en iyi örneklerinden biri olarak kabul ediliyor. Heykel çok modern, çelikten yapılmış ve en önemlisi hareket ediyor, dönüyor ve değişiyor! Kırk iki katman ve yerleşik motorlar, heykelin sürekli olarak dönmesini ve bir kez daha hareket etmeye başlamak için kısa bir süre durmasını sağlar.
Prag’da modern sanat söz konusu olduğunda, UNESCO nedeniyle, şehirde dolaşırken, en azından tarihi merkezde veya bölgenin yakınında hiçbir yerde pek çok çağdaş bina veya mimari nesne bulamayacaksınız.
Evet, DOX Çağdaş Sanat Merkezi’ni ziyaret edebilirsiniz ve muhtemelen ünlü Dans Eden Ev’i ziyaret edeceksiniz, ancak dürüst olmak gerekirse, Prag’ın kalbinde birkaç asırlık olmayan cazibe merkezlerini görme şansınız pek olmayacak. Franz’ın dönen başı, 2014 yılında Prag’a eklendiğinden beri turistlerin çok rağbet ettiği bir durak. Şehrin en popüler caddelerinden biri olan Wenceslas Meydanı’na bu kadar yakın olması onu daha da çekici kılıyor.
35.Lobkowicz Palace
Lobkowicz Sarayı, Prag Kalesi kompleksinin bir parçası. Prag Kalesi’ni çok büyük bir ihtimalle listenize ekleyeceğinizi düşünürsek, buraya kadar gitmişken bu görkemli saraya göz atmayı da unutmayın deriz.
Saray, Prag’ın en iyi müzelerinden biri olarak halka açıktır ve en güzel odası olan 17. yüzyıldan kalma Barok Konser Salonu, öğle yemeğinde klasik konserlere ev sahipliği yapıyor.
Lobkowicz Sarayı, 16. yüzyılda Pernštejn’li Çek asilzade Jaroslav tarafından yaptırılmıştır ve aslen Pernštejn Sarayı olarak adlandırılmıştır. Lobkowicz ailesine girişi ise, evlilik yoluyladır.
Lobkowicz Sarayı Müzesi, Lobkowicz ailesinin özel koleksiyonlarından alınan paha biçilmez sergilerle dolu, zarif bir şekilde dekore edilmiş bir dizi odadan oluşuyor. Müze, Canaletto, Yaşlı Brueghel ve Velazquez’in başyapıtları da dahil olmak üzere 12. ve 20. yüzyıl ressamlarının sanat eserlerini sergiliyor. Beş yüzyıla yayılan silahlar ve seramikler, tarihi müzik aletleri ve Mozart, Haydn ve Beethoven gibi bestecilerin kaleme aldığı nadir el yazmalarını bu müzede görebilirsiniz.
Şapel ve muhteşem resepsiyon odaları özellikle görülmeye değer. Mermer Salon, Balkon Odası ve Konser Salonu ise, sarayda kaçırmak istemeyeceğiniz bölümlerdir.
Lobkowicz Palace Café’de gündelik yemek ve içecekler sunuluyor. Şehrin güzel manzarasının keyfini çıkarabileceğiniz küçük bir balkonu da vardır.
36.Aziz Ludmila Kilisesi
Neo-Gotik tarzıyla göz kamaştıran Aziz Ludmila Kilisesi, Vinohrady bölgesinin baskın özelliklerinden biri olarak kabul ediliyor. 1888’den 1892’ye kadar Josef Mocker’ın tasarımlarına göre inşa edilmiş. Her birinde iki çan bulunan 60 metrelik iki kule, dua etmek için kavuşturulmuş iki el gibidir.
Kilise, haç şeklinde transeptli, tuğladan üç nefli bir bazilikadır. İçi aziz figürlerinin tasvir edildiği vitray pencerelerle aydınlatılmış ve heykeller ve resimlerle zengin bir şekilde dekore edilmiştir.
37.Prag Botanik Bahçesi
Kentte mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri de kentin Troja Şatosu (Trojský zámek) bölümünde yer alan Prag Botanik Bahçesi’dir. Bahçe ilk olarak 1969 yılında bilimsel amaçlarla kurulmuş, ancak şimdi halka açık bir yer olarak hizmet veriyor.
Botanik bahçesinin arazisi, Vltava nehrinin sağ kıyısında, Truva Kalesi ve Prag Hayvanat Bahçesi yakınında bulunmaktadır ve yaklaşık 50 hektarlık bir alana sahiptir. En ünlü kısım Fata Morgana serasıdır, ancak bahçede ayrıca üzüm bağları ve Japon bahçelerini içeren bir açık hava sergisi de bulunmaktadır. Farklı sıcaklık ve nem oranlarına sahip üç ayrı alana ayrılan 130 m uzunluğundaki sera, yılın herhangi bir zamanında tropikal doğa içinde bir yolculuk sunuyor.
Tropikal sera Fata Morgana, kayalık bir araziye gömülü, alışılmadık S şeklinde bir yerleşim planına sahip modern bir binadır. Seranın arka duvarını oluşturan kayanın doğal olarak engebeli yüzeyi burada bitki dikimi için kullanılıyor. Seranın içi, farklı sıcaklık ve neme sahip tropik ve subtropiklerin kuru bitki örtüsü, ova yağmur ormanı nemli tropikler ve serin ıslak dağlar olmak üzere üç ayrı bölüme ayrılmıştır.
38.Grébovka (Havlíčkovy sady)
İtalyan Rönesansından ilham alan bu parkta çeşmeler ve şelaleler, göller, köşkler, heykeller ve büyüleyici bir mağaranın yanı sıra eşsiz bir şehir manzarası vardır. Büyük üzüm bağları ile çevrili büyüleyici bağ Gazebo ve 1870’lerden kalma orijinal tarihi bovling salonunun benzersiz bir kopyası olan Grébovka Pavilion bahçe kafesi ise, dinlenmek için güzel bir yerdir.
Havlíčkovy sady, Prag’ın en büyük ikinci parkıdır ve Riegrovy sady’nin tam karşısında, Vršovice bölgesi sınırında, Vinohrady’nin diğer tarafında yer almaktadır.
Parkın en dikkate değer simgesi, güzel Villa Gröbe’dir (Grébovka). Bir Neo-Rönesans villasının bu harika örneği, 1871-1888 yıllarında sanayici Moritz Gröbe için lüks bir yazlık ev olarak inşa edilmiştir. Bina, işlevsel bir üzüm bağıyla kaplı bir yamacın tepesinde, zevkli bir şekilde düzenlenmiş, teraslı bir bahçede görkemli bir şekilde durmaktadır. Villa şu anda halka açık değil ama araziyi ziyaret edebilir ve tepeden Prag’ın geniş manzarasının keyfini çıkarabilirsiniz. Bağın tepesinde oturup şarap içebileceğiniz bir çardak var. Ayrıca villanın yakınındaki bir kafede kahve ve atıştırmalıkların tadını çıkarabilir veya bitişikteki Pavilon Grébovka restoranda yemek yiyebilirsiniz.
Nasıl Gidilir ?
Náměstí Míru’dan 4, 13 veya 22 numaralı tramvaya binin, Jana Masaryka’da inin ve Máchova’dan parkın ana girişini bulacağınız Rybalkova’ya doğru yürüyün. Ayrıca Ruská’da inebilir ve yaklaşık üç blok batıya yürüyerek parkın girişlerinden birine gidebilirsiniz.
39.Hradcany Meydanı
Meydan bir dizi tarihi ev ve saraydan oluşmaktadır. I. kale avlusuna ve Prag Kalesi’nin batı giriş kapısına bağlanır. Güney tarafında şehrin muhteşem manzarasına sahip bir teras bulunmaktadır.
Prag Kalesi kompleksi sınırları içerisinde yer alan Hradcany Meydanı, ayrıca kale bölgesindeki tüm turların başlangıç noktası olarak da bilinir. Buradan, bölgedeki tüm tarihi ve turistik cazibe merkezlerine yürüyerek gidebilirsiniz.
40.Břevnov Manastırı
Bohemya Kralı II. Boleslaus tarafından 993 yılında kurulan ünlü Prag manastırı, geniş, serbestçe erişilebilen bahçede yapılan güzel yürüyüşler sayesinde popüler bir destinasyondur. Benedictine yerleşkesinin bugünkü görünümü, Christoph Dientzenhofer ve oğlu Kilian Ignaz tarafından tasarlanan 1708-1745’ten geliyor ve Barok bir başyapıtı temsil ediyor. Manastırda bir tura çıkabilir ve ayrıca manastırda bugüne kadar bira üreten 17. yüzyıldan kalma bira fabrikasını ziyaret edebilirsiniz.
Brevnov Manastırı, aynı zaman Çek Yüksek Barok mimarisinin en önemli örneklerinden biridir. 1948’de Papa XII. Pius tarafından sadece istisnai kiliselere verilen Küçük Bazilika fahri unvanını veren ilk Prag kilisesidir.
Manastır binasında bir kış yemekhanesi, bir kutsallık, 1745’ten kalma havarilerin ayaklarını yıkayan İsa’nın tavan freskine sahip bir bölüm evi, 1739 Somunlarının Mucizevi Yeniden Üretimi adlı tavan freskli bir yazlık yemekhane ve bir bilardo salonu bulunmaktadır. Tavan resmi olan manastır kütüphanesi birinci kattadır. Kitaplıklar, zengin bir şekilde oyulmuş Barok ve Rokoko tarzındadır.
Geniş bahçede, göletin üzerinde bir şapeli olan Vojtěška manastır yazlık evini bulacaksınız. Barok görünümü Kilian Ignaz Dientzenhofer tarafından tasarlanmıştır. 1990’dan sonra, mülk Benedictine düzenine iade edildi ve tüm nesne ulusal bir kültürel anıt ilan edildi.
41.St. George’s Basilica
Yaklaşık 920 yılında Prens I. Vratislav tarafından kurulan Aziz George Bazilikası, Prag Kalesi’nin de bulunduğu kale bölgesinde yer alıyor.
Aziz George Bazilikası, bağlantılı manastırıyla birlikte Prag Kalesi’ne aittir ve Aziz George’a adanmıştır. Bazilika, tüm Bohemya’daki en iyi korunmuş Romanesk yapıdır. Bu nedenle Çek Cumhuriyeti’ndeki en önemli manzaralardan ve Romanesk anıtlardan biri olarak kabul edilir.
Ancak kilise, içindeki türbeler ve mezarlar nedeniyle de özel bir tarihi öneme sahiptir. Bohemya’nın ilk şehidi olan Aziz Ludmila’nın kalıntıları Gotik Ludmilla Şapeli’ne gömüldü. Bu, birçok ziyaretçinin ana cazibe merkezi olarak kabul edilir.
Aziz George Bazilikası, Prag Kalesi’ndeki ikinci kilise binası olarak 920 yılında inşa edilmiştir. Romanesk kutsal bina, Prens Vratislav I’in emriyle kuruldu ve 973 yılında aynı adı taşıyan Benedictine manastırı tarafından genişletildi. Günümüze orijinal yapının sadece temel duvarları kalmıştır.
1142’de çıkan bir yangından sonra kilise yeniden inşa edildi. Bu yeniden yapılanma sırasında ana apsis ve iki kule ile bugünkü Romanesk şekline geldi. Yüzyıllar boyunca St. Ludmilla şapeli, batı tarafındaki giriş revağı, Barok cephe ve Nepomuklu St. John şapeli eklenmiştir.
1887’den 1908’e kadar kilise, askerler manastırda kaldıkları süre boyunca ciddi şekilde hasar gördükten sonra yenilenmiştir. Bazilikanın Romanesk görünümüne kavuşturulması için büyük özen gösterildi.
Bugün Aziz George Bazilikası, Ulusal Galeri’nin eski Çek sanatı sergisine ev sahipliği yapmaktadır. Zaman zaman kilisenin binasında konserler düzenleniyor.
Bazilikanın hemen yanında yer alan aynı adı taşıyan Benedictine manastırı da dikkate değer. Yüzyıllar boyunca Bohemya’daki en önemli manastırlardan biri olarak kabul edildi. Ancak bugün artık aktif değil.
42.Kampa Müzesi
Vltava Nehri, Prag Kalesi ve Charles Köprüsü’nün eşsiz manzaralarına sahip romantik Kampa Adası’nın kıyısında yer alan Sova Mills, 2003 yılının başından beri modern Avrupa Sanatı müzesi Kampa Müzesi’ne ev sahipliği yapmaktadır. .
Kampa Müzesi, Prag’ın en önemli modern sanat galerilerinden biridir. 15. yüzyıldan kalma eski bir un değirmeninde tutulan kalıcı ve değişen koleksiyonları görebileceğiniz müzede, atölye çalışmaları da yapılıyor.
Çek Cumhuriyeti, Polonya, Slovakya, Macaristan ve eski Yugoslavya’dan önemli sanatçıların eserlerini de görebileceğiniz Kampa Müzesi’nde yer alan František Kupka’nın geniş soyut sanat koleksiyonu ve kübist heykeltıraş Otto Gutfreund’un heykelleri özellikle görülmeye değerdir.
Sanat patronu Meda Mládková, 1950’lerde Amerika Birleşik Devletleri’nde Çek ressam František Kupka’nın eserlerini toplamaya başladı. Yıllar içinde Doğu ve Orta Avrupa’dan sanatçıların diğer resimleri eklendi. Amaç, bunları Batı’da sergilemek ve özellikle koleksiyonun odak noktası olan iki Çek sanatçı František Kupka ve Otto Gutfreund olmak üzere Çek modern sanatı hakkında farkındalık yaratmaktı.
Meda Mládková, kocasıyla birlikte koleksiyonu Prag şehrine miras bıraktı. Sanat koleksiyoncusu, koleksiyonunu sergilemek için 1990’ların sonunda eski Sova Değirmeni’nin binasını satın aldı. 15. yüzyıldan kalma eski değirmenin tarihi binası 2001 yılında yeniden inşa edildi ve yıkıcı sel hasarına rağmen 2003 yılında müze olarak açıldı.
Çocuklarla Prag’da Gezilecek Yerler
Prag, her ne kadar Orta Avrupa’nın parti başkenti olarak biliniyor ve daha çok genç turistlerin tercih ettiği bir şehir olsa da, aynı oranda bir aile dostu şehirdir. Birbirinden ilgi çekici cazibe merkezleriyle dolu bu şehirde, çocuklarınızla harika zaman geçirebilirsiniz. İşte çocuklarla gidebileceğiniz en popüler cazibe merkezleri ;
43.Czech RepuBRICK
Çocuklarınız Legoları seviyorsa, bu dev müzenin dev Lego oyun alanıyla buluşması bir rüyanın gerçekleşmesi olacak. Prag Kalesi, St. Vitus Katedrali ve Hluboká Şatosu gibi 40 devasa bina da dahil olmak üzere tüm önemli Çek anıtlarının Lego versiyonunu burada görebilirsiniz.
9.000 parçalık bir Lego lunapark treni de dahil olmak üzere çok sayıda çalışan yapı, Lego bulmacaları ve sınavları ve kendi şaheserlerinizi inşa etmek için birçok alan var.
Eve götürmek üzere fazladan birkaç Lego seti, mini figürin veya Lego aksesuarları almak için müze dükkanına uğramayı unutmayın.
44.IMAGE Black light Theatre
Black Light Tiyatroları, özellikle son yirmi yılda popülaritesini artırmalarına rağmen, 1950’lerden beri Prag’da ilgi çeken bir yer olmuştur. Genellikle 60 ila 90 dakika süren performansların tamamı tamamen karanlıkta yapılır, bu nedenle ultraviyole ışık altında yalnızca sahnedeki sanatçıların kıyafetleri görünür.
Prag’daki blacklight tiyatroları arasında pandomim, dans ve orijinal müzik ve kostümleri bir araya getiren performanslar sunan IMAGE belki de en eklektik ve sofistike olanıdır. Bu, en iyi haliyle sözel olmayan tiyatrodur, görsel hilelerle canlı ve genellikle seyirciyle temas halindedir.
Gösteriler her zaman aile dostudur ve her yaştan çocuğu eğlendirmeyi garanti eder.
45.Butterfly House
Prag’ın merkezindeki Kelebek Evi, hem çocuklar hem de yetişkinler için popüler cazibe merkezlerinden biridir. Tropikal iklime ve bitkilere sahip bir binada yüzlerce kelebeğin özgürce uçtuğu bu ev, özellikle küçük çocukların ilgisini çekiyor.
Papilonia kelebek evi, tropik bitkilerle dolu geniş bir odaya sahiptir. Kelebekler her yerde, bitkilerde, yerde, küçük bir göldeki taşlarda vs. İstediğiniz kadar kalıp bol bol fotoğraf ve video çekebilirsiniz.
Papilonia’daki kelebekler çoğunlukla Brezilya, Afrika ve Güneydoğu Asya gibi sıcak, tropik ülkelerden geliyor. Bazı hayvanlar 20 cm kanat açıklığına kadar çok büyüktür. Kelebeğin anavatanındaki ekosistem yeniden yaratıldı. Prag Kelebek Evi’nde her zaman 26 derecelik bir sıcaklık ve yüksek nem vardır.
Kelebekler genellikle sadece birkaç gün yaşarlar. Kelebeklerin olduğu evin arka tarafında, hayvanların pupadan nasıl çıktığını ve birkaç saniye sonra uçup gittiğini izleyebilirsiniz.
Nasıl gidilir ? ; Prag’daki Papilonia Kelebek Evi, Wenceslas Meydanı’nı Powder Tower ve Palladium alışveriş merkezine bağlayan merkezi yaya bölgesi Na Prikope’dedir. Zara’nın karşısındaki büyük Hamleys oyuncak mağazasına giriyorsunuz. Sonra bir yürüyen merdiven veya asansörle bodrum katına iniyorsunuz.
46.Hayvanat Bahçesi
Prag Hayvanat Bahçesi düzenli olarak dünyanın en iyi 10 hayvanat bahçesi listesine giriyor. 60 hektardan fazla sergi alanı ve açık alan, parkın içinden geçen 10 kilometreden fazla patika ve uygulanmakta olan büyük koruma projeleri ile nedenini anlamak kolaydır.
Hayvanat bahçesindeki sergiler bölgeye veya temaya göre bölünmüştür ve Afrika ovaları, kuş sulak alanları ve penguen evi gibi alanları içerir. Küçük bir çocuk hayvanat bahçesi alanı ve kedigiller ve filler için büyük muhafazaların yanı sıra Afrika savanını temsil eden ve zürafalara, devekuşlarına ve ender Grevy’s zebrasına ev sahipliği yapan iki buçuk hektarlık geniş bir dış mekan muhafazası vardır.
Hayvanat bahçesi ayrıca Güney Asya orman hayvanlarından zehirli böceklere kadar her şeyi barındıran birçok kapalı çardağa da ev sahipliği yapmaktadır. Çin bambu ormanlarından gelen hayvanlar için Sichuan Evi, birçok serbest uçuş sakinine ev sahipliği yapıyor.
Genel olarak, hayvanat bahçesi, IUCN Kırmızı Listesinde nesli tükenmekte olan olarak listelenen yaklaşık 600 tür dahil olmak üzere 5.000’den fazla hayvana ev sahipliği yapmaktadır. Çocuklar, gelinciklerden yılanlara, sakallı ejderhalara, develere ve hatta dev hamamböceklerine kadar her şeyle tanışabilecekleri (ve bazen dokunabilecekleri veya besleyebilecekleri) özel “hayvanla tanış/besle” etkinlikleri de dahil olmak üzere bir dizi programa katılabilir.
47.Lego Müzesi
Yapı taşlarını seviyorsanız, Prag’ın LEGO Müzesi’nde keşfetmek isteyeceğiniz her şey var. Muzeum Lega olarak da adlandırılan bu cazibe, Danimarka oyuncağının tarihini dinamik ve eğlenceli bir şekilde keşfetmek için mükemmel bir fırsat sunuyor.
Ayrıca LEGO Müzesi, sergi sayısı ve boyutu bakımından Avrupa’nın en büyük LEGO müzesidir.
Başkentin kalbinde, ünlü Narodini Caddesi’nde yer alan müze, 420 metrekarelik bir alanı kaplıyor. Farklı temalı sergilere ayrılmış 3.000’den fazla model sergiliyor.
Müze, tarih, mimari ve popüler kültürden ilham alan kreasyonlarla üç katta 20’den fazla sergiye ev sahipliği yapıyor. Bu temalı alanlar ayrıca Harry Potter, Star Wars ve Batman dahil olmak üzere film dünyasının hitlerini yeniden yaratıyor.
Bununla birlikte, LEGO Müzesi’nin en ilgi çekici yanı, Prag’ın anıtlarından ve model binalarından oluşan geniş bir seçkidir. Charles Köprüsü en popüler olanıdır. Diğer ilgi çekici yerler arasında Astronomik Saat ve Ulusal Müze sayılabilir.
Müze ayrıca Paris’teki Eyfel Kulesi, Londra’daki Tower Bridge ve Hindistan’daki Tac Mahal gibi uluslararası mimarinin mücevherlerini de içeriyor.
Müzede ayrıca özel bir çocuk köşesi de bulunuyor. Bu bölüm, çocukların kendi LEGO modellerini yapmasına, minyatür bir LEGO treni sürmesine veya bir panayır atlıkarıncasını canlandırmasına olanak tanır.
En sevdiğiniz LEGO setini, her şekil ve boyutta birçok farklı model sunan tesis içi hediyelik eşya dükkanından da eve götürebilirsiniz.
48.Ulusal Teknik Müze
Ülkenin en eski ve en büyük müzelerinden biri olan Ulusal Teknik Müze, ulaşım, madencilik, matbaacılık, mimari ve zaman ölçümü dahil olmak üzere 14 farklı alandaki teknolojik yenilikleri sergiliyor.
En büyük koleksiyon, arabaları, itfaiye araçlarını, motosikletleri, tekneleri ve uçakları bulabileceğiniz ulaşım salonundadır. Ülkede üretilen ilk otomobil ve 2. Dünya Savaşı’nda kullanılan birkaç uçak da dahil olmak üzere burada sergilenen benzersiz öğeler de var.
Çocuklar Oyuncaklarda Teknoloji sergisinin yanı sıra Çek çikolata ve şeker üretim endüstrisine adanmış bir sergiyi de sevecekler. Ayrıca Arjantin’e düşen 5.000 yıllık bir göktaşı bulabileceğiniz astronomi salonu da var.
49.Karel Zeman Museum
Çek film yönetmeni ve animatör Karel Zeman, filmleri, animasyonu ve canlı aksiyon görüntülerini birleştirme sanatında 1950’lerin öncülerinden biriydi. Zeman büyük bir Jules Verne hayranıydı ve kariyerinin çoğunu Verne’in kitaplarını zamanın testinden geçen muhteşem sinematografi parçalarına uyarlayarak geçirdi. Altı büyük uzun metrajlı filminden dördü Verne’nin çalışmalarına dayanmaktadır.
Prag’ın ünlü Charles Köprüsü’nün hemen altına gizlenmiş olan Karel Zeman Müzesi, ailelerin filmler hakkında daha fazla bilgi edinmekle kalmayıp doğrudan filmlere girebildikleri, tamamen etkileşimli bir yerdir. Sergilerin çoğu, ziyaretçilerin özel efektleri yeniden yaratabilecekleri, özel hileli fotoğraflar çekebilecekleri ve Zeman’ın filmlerinde kullandığı kameraların arkasına geçebilecekleri küçük film sahneleri olarak ayarlanmıştır.
Dinozorlardan steampunk uçan makinelere ve kendi denizaltınızı kontrol etme şansına kadar bu, sizi dokunmaya, yapmaya ve kendinizi gerçekten film deneyimine kaptırmaya teşvik eden beklenmedik bir müze. Müze, yetişkinler için Zeman’ın çığır açan çalışmaları hakkında daha fazla bilgi edinmek için daha önce yayınlanmamış birçok fotoğraf, belge ve materyal de sunuyor.
50.Království Železnic (Demiryolları Krallığı)
Prag’ın tramvayları ve demiryolları şehrin ayrılmaz bir parçasıdır – ve Kingdom of Railways’te çocuklar onlarla yakın olabilir.
600 metrekareyi aşan etkileşimli maket parkurlarıyla bu yer, tüm aile için kesintisiz eğlence sunuyor. Küçük boyutta Prag’ı keşfedin ve tramvayların şehri çalışır durumda tutmanın hayati bir parçası olduğunu görün. Ardından, radyo kontrollü arabaların keskin dönüşler ve üst geçitlerden geçebileceği iki yarış pistinden birini deneyin (biri genç olanlar için, diğeri ise hala çocuk ruhlu olan yetişkinler için).
Ayrıca 15 oyun ve Prag sokaklarında bir simülatör yolculuğu ile gerçek bir tramvay vagonunun kontrollerinin arkasına geçme şansı olan bir sanal gerçeklik ortamı da var.
Prag Kaç Günde Gezilir ?
Prag için 2 günlük bir gezi yeterli oluyor. Fakat gece hayatı veya alışveriş için de Prag’da bir planınız varsa, Prag için en azından 3 gününüzü ayırın deriz. Ayrıca daha fazla zamanınız varsa Çek Cumhuriyeti’nin diğer şehirlerini keşfedebilir veya Budapeşte ve Viyana gibi diğer Orta Avrupa şehirlerine gitmeyi de düşünebilirsiniz.
Prag’da Yeme İçme
Tarihi yapıları, kültürü ve hareketli gece hayatının yanı sıra Prag, birbirinden lezzetli geleneksel Çek yemekleriyle de adından söz ettiriyor. Şehirde, hem sokak yemeklerini deneyebileceğiniz standları hem de Michelin yıldızlı restoranları bulabilirsiniz.
Prag’da mutlaka denenmesi gereken lezzetlerden bazıları ise ;
Makara (Trdelník)
Şiş keki olarak da bilinen Makara (Trdelník), Prag’ın en tatlı lezzetlerinden biri. Şehrin hemen her sokak başında bulunabiliyor. Hem Çek halkının hem de turistlerin favori lezzetlerinden biri.
Trdelník tatlı veya tuzlu hamur işi olarak yapılabilir (Genellikle tatlı olarak yapılır). Bir çubuğun etrafına bir miktar hamur sarılır ve daha sonra çubuk bir alev üzerinde kızartılarak altın kahverengi olana kadar pişirilerek hazırlanır. Son olarak bir tarçın şekeri üzerinde yuvarlanır ve üzerine biraz tereyağı sürülerek servis edilir.
Chlebíčky (Açık Sandviç)
Prag’da denenmesi gereken en popüler lezzetlerden biri de, şehre özgü olan açık sandviçler. Daha çok kahvaltıda veya öğle yemeğini geçiştirmek için tercih edilen bu sandviçleri, şehirdeki lokal restoranların hemen hepsinde bulabileceğiniz gibi cafe ve barlarda da bulabilirsiniz.
Salatalık, yumurta, salam ve peynirin baget tarzı ekmeğin üzerine yerleştirilerek hazırlandığı bu sandviçleri ayrıca şehirdeki şarküterilerin çoğunda da bulabilirsiniz.
Gulaş (Goulash)
Gulaş, Macaristan’ın geleneksel yemeklerinden biri olsa da, Prag’da da oldukça meşhur. Genellikle dana eti, soğan ve kırmızı biberden yapılır. Gulaşın kökeni, 9. yüzyıla kadar uzanıyor ve Macar halkının olduğu kadar Çek halkının da popüler yiyeceklerinden biri.
Çorba kıvamından dolayı kaşıkla yemeniz gereken Gulaş’ın Macar versiyonunun aksine, Prag’da daha kalın hale getiriliyor, daha az sebze konuyor ve tabağı köfte ile servis ediyorlar. Bu yüzden en doyurucu akşam yemeklerinden biri olarak biliniyor.
Palačinky (Çek Krepleri)
Çekya’ya özel krepler de Prag’da denenmesi gereken lezzetlerden biri.
Genellikle tatlı olarak servis edilirler ve reçel, dondurma, fındık, tatlı peynir, çırpılmış krema ve meyveler gibi çeşitli malzemelerle doldurularak servis edilir.
Prag’daki birçok kafenin yanı sıra Eski Şehir Meydanı’ndaki çok sayıda yemek arabasından bu krepleri satın alabilirsiniz.
Svíčková
En popüler Çek yemeklerinden biri olan Svíčková, bir et yemeğidir ve oldukça doyurucudur. Özellikle akşam yemeklerinin vazgeçilmezi olan bu Pirzola et, şehirdeki lokal restoranların hemen hepsinde bulunabilir.
Svíčková, yaban havucundan hazırlanan tatlı bir sosla terbiye edilmiş ince dilimlerden yapılır. Genellikle haşlanmış ekmek köftesi, biraz krema, bir dilim limon ve bazı yerlerde birkaç kızılcıkla bile servis edilir.
Prag’da ne yenir ? adlı yazımızda, şehirdeki diğer popüler lezzetleri ve en kaliteli mekan tavsiyelerini bulabilirsiniz.
Prag’da içki için gidilecek yerler arasında en popüler mekanlar, Eski Kent Meydanı ve Vaclav Meydanı etrafında bulunuyor. Eğer akşamları eşiniz/dostunuz ile dışarı çıkıp birkaç kadeh içmeyi planlıyorsanız mutlaka Eski Kent Meydanı çevresindeki barlara göz atın derim.
Prag’da Alışveriş
Prag’da, Avrupa’nın birçok şehrinde olduğu gibi tek bir alışveriş bölgesi yok. Bu yüzden Prag’da alışveriş için biraz araştırma yapmak gerekebiliyor. Daha çok pazar yerleriyle alışveriş deneyimi sunan Prag’daki en popüler alışveriş spotları ise ;
- Mint Design Market
- Pragtique
- Fashion Arena
- Vnitroblock
- Wolfgang
- Rony Plesl Studio
İlgi çekici birçok hediyelik seçenekleri ve bu hediyelikleri alabileceğiniz en popüler adresleri Prag’dan ne alınır ? adlı yazımızda bulabilirsiniz.
Prag’da gezilecek yerler listesinin en popüler çekim merkezlerinden olan Vaclav ve Eski Kent Meydanı çevresinde de alışveriş yapabileceğiniz çok sayıda mağazaları ve hediyelik eşya dükkanlarını bulabilirsiniz.
BENZER İÇERİKLER