İtalya’da, Sicilya adasının en popüler gezi duraklarından biri olan “Palermo”, daha çok günübirlik geziler ile ziyaret edilen şehirlerden biri olarak biliniyor olsa da, en az 2 günlük bir geziyi hakeden Akdeniz şehirlerinden diyebiliriz.
Günümüzde Palermo, ülkenin en hızlı gelişen şehirlerinden biri ve tarihi yerleri, antik binaları ve etkileyici sahil şeridiyle eşsiz bir kültür gezisi sunuyor.
Canlı ve dinamik bir şehir olarak da bilinen Palermo, son yıllarda yapılan turizm çalışmalarıyla adından çok daha fazla söz ettirir oldu. Özellikle İtalya’da Sicilya turuna çıkan hemen her turistin ilk durağı olmasından dolayı şehir, son yıllarda turizm alanında ciddi anlamda gelişmeye devam ediyor. Palermo’da gezilecek yerler ise, daha çok tarihi yapılardan oluşuyor olsa da, bu şehirde yapılacak çok fazla turistik aktiviteyi de bulabiliyorsunuz.
Yazı İçerisindeki Başlıklara Git
2 Günde Palermo’da Yapılacak En Güzel Şeyler
Palermo, 2 günde rahatlıkla gezilebilecek kolay bir şehir, ancak daha uzun süre bu şehirde konaklayacak olursanız, daha fazla yapılacak şeyler de bulabilirsiniz. Özellikle haziran-eylül ayları arasında Palermo’yu ziyaret ediyorsanız, plajların ve su sporlarının keyfini çıkarabilir, çevre bölgelerdeki adaları da görebilirsiniz.
1.GÜN
- Palermo Katedrali
- Porta Nuova (Yeni Kapı)
- Norman Sarayı
- Palatina Şapeli
- San Giovanni degli Eremiti Kilisesi
- Yeraltı Mezarları (Catacombe dei Cappuccini)
- Castello della Zisa (Zisa Kalesi)
- Mondello Plajı
2.GÜN
- Market Ballaro
- Orto Botanico (Palermo Botanik Bahçesi)
- Abatellis Sarayı
- Santa Maria dell’Ammiraglio (Amiral St. Mary Kilisesi – Martorana)
- Chiesa di Santa Caterina d’Alessandria (Saint Catherine Kilisesi)
- Fontana Pretoria
- Quattro Canti
- Regional Archeological Museum Antonio Salinas (Bölgesel Arkeoloji Müzesi)
- Massimo Theater
Palermo’da Konaklama
Peki bu 2 günlük gezi rotasına göre Palermo’da nerede kalınır ?
Yukarıdaki haritaya göz atacak olursanız, Palermo’nun kalbinin atttığı yerin katedralin bulunduğu yer olduğunu görebilirsiniz. Palermo Katedrali’ne en yakın konaklama bölgeleri ise, La Kalsa, Ruggero Settimo ve Monte di Pieta bölgeleri. Bu 3 bölge de, hem Palermo merkezine hem de katedralin dışında şehirdeki turistik noktaların büyük bir bölümüne yürüme mesafesindeki merkezi konumuyla öne çıkıyor.
Ruggero Settimo ; Palermo’nun en çok tercih edilen bölgesi. Çok sayıda lüks ve bütçeli otellere ev sahipliği yapan bölge, şehirdeki turistik yerlerin büyük bir bölümüne kısa bir yürüyüş mesafesinde bulunuyor. Ayrıca bu bölge, şehirdeki en fazla restorana ve cafeye ev sahipliği yapan yer. Otel tavsiyesi olarak 4 yıldızlı Artemisia Palace Hotel veya Hotel Garibaldi ve 3 yıldızlı Hotel Joli‘ye göz atılabilir.
La Kalsa ; Hem şehir merkezine hem de tarihi ve turistik çekim merkezlerine yakın konumuyla ilgi gören bu bölge, Palermo’da konaklama için en çok tercih edilen ikinci bölge. Yoğun turist trafiği biraz bunaltıcı olsa da, 1-2 günlük Palermo gezisi için en ideal bölge. Otel önerisi olarak 4 yıldızlı Hotel Palazzo Sitano veya daha ekonomik bir otel olan 3 yıldızlı Hotel del Centro‘ya göz atabilirsiniz.
Palermo’da Gezilecek Yerler
Palermo’da gezip görülecek turistik noktaların büyük bir bölümü tarihi şehir merkezi sınırları içerisinde yer alıyor olsa da, bazı çekim merkezleri Palermo merkezinin dışında bulunuyor. Toplu taşıma ağının gelişmiş olduğu bu şehri genel olarak yürüyerek rahatlıkla keşfedebiliyorsunuz. Ayrıca tramvay veya otobüslerle de dilediğiniz yere çok kolay bir şekilde ulaşabilirsiniz.
1.Palermo Katedrali
Sicilya’daki Norman mimarisinin en önemli örneklerinden biri olan Palermo Katedrali, şehirdeki en ünlü tarihi cazibe merkezlerinden biri. 1184 yılında Normanlar tarafından bir Müslüman Camii yerine Hıristiyan kilisesi olarak inşa edilmiş.
Palermo Katedrali, uzun bir ekleme, değişiklik ve restorasyon geçmişi nedeniyle farklı mimari tarzlarla karakterize edilmiş.
Palermo’yu yukarıdan görebileceğiniz manzarasıyla da dikkat çeken katedralin, dış cephesi kadar iç mekanı da oldukça süslü bir dekorasyona sahip.
Değerli altın, gümüş ve emaye eşyaların yer aldığı hazine bölümü ise, iç mekanda en fazla ilgiyi gören yer oluyor.
Palermo Katedrali‘nin sadece iç mekanını görmek ücretsiz. Ancak terasları, hazine bölümünü ve mezarları da görmek isterseniz 7€ gibi bir ücret ödemeniz gerekiyor, ya da her bir bölüm için farklı ücretler ödeyerek de bu bölümleri ziyaret edebilirsiniz.
Katedral için 1 saatlik bir gezi genelde yeterli oluyor, fakat yoğun sezonda Palermo’yu ziyaret ediyorsanız, yarım saate kadar süren giriş kuyruğuna girmeniz gerekiyor. Bu yüzden bu süreyi de göz önünde bulundurmanız da yarar var.
2.Porta Nuova (Yeni Kapı)
Palazzo dei Normanni‘nin (Norman Sarayı) hemen yanında yer alan Porta Nuova, görkemli cephesi ve mimari yapısıyla dikkat çekiyor. Özellikle görülmesi gereken bir yer olmasa da, Norman Sarayı’na kadar gitmişken göz atabileceğiniz bir yer.
Palermo’da kalan birkaç şehir kapılarından biri olan Porta Nuova, şehrin en eski caddesi olan ünlü Cassaro’suna çıkıyor. Bağımsızlık Meydanı’na bakan cephede, Charles V tarafından bozguna uğratılan Moors figürleriyle oyulmuş dört muhteşem büyük atlas yer alıyor. Kemerin içi ise, dikkat çekici güzel bir dekorasyona sahip.
3.Norman Sarayı
Palazzo dei Normanni (Norman Sarayı), Sicilya Krallarının ana ikamet yeri olarak uzun yıllar kullanılmış. Aslen 9. yüzyılda Palermo Emiri tarafından inşa ettirilmiş olan saray, Avrupa’nın en eski saraylarından biri olmasıyla da dikkat çekiyor.
Bir Kraliyet Sarayı olarak da bilinen Norman Sarayı, şu anda Sicilya Parlementosuna ev sahipliği yapıyor.
Sarayın cephesi, mimari tarzların bir kombinasyonuna sahip ve bu da sarayı, Palermo’nun en dikkat çeken yapılarından biri yapıyor. Sarayın sağ cephesi 12. yüzyıldan kalma Arap Norman-Bizans tarzını yansıtırken sol taraf, birkaç yüzyıl sonra barok tarzda yeniden yapılmış.
En az dış mekanı kadar ilgi çekici olan iç mekan dekorasyonu ve süslemeleri de görülmeye değer.
Norman Sarayı giriş ücreti 8.5€ ve sarayı pazar günleri 08:15-13:00, haftanın diğer günleri ise 08:15-17:45 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.
4.Palatina Şapeli
Norman Sarayı’nın hemen yanında yer alan Palatina Şapeli de, Palermo’da görülecek önemli yerler arasında. Avrupa’daki Bizans mimarisi ve sanat eserlerinin en iyi korunmuş örneklerinden biri olarak kabul edilen şapel, sade bir dış cepheye sahip olsa da, iç mekan oldukça gösterişli ve süslü bir dekorasyona sahip.
Norman Sarayı’nın bir parçası olarak Sicilya Kralı II. Roger tarafından 1132 yılında yaptırılmış olan şapel, Aziz Petrus’a adanmış ve merkezi bir bazilikaya sahip olmasıyla öne çıkıyor.
Çok sayıda ayrıntı ve renk sergileyen çarpıcı mozaiklerle kaplı duvarlar ve tavan, dini ve tarihi ikonografiyle süslenmiş.
Bizans sanat eserleri ve mimarisine sahip olan şapel, dekoratif ve çiçekli Arap süslemelerinin, 11. yüzyıl göz kamaştırıcı Yunan-Bizans mozaikleriyle mükemmel bir şekilde harmanlandığı Norman hükümdarları altında üretilen sanatsal unsurların uyumunun en güzel örneklerinden biri olarak kabul edilir.
⇒Şapeli saray için satın alınan giriş biletleri ile görebiliyorsunuz.
5.San Giovanni degli Eremiti Kilisesi
Tarihi 6. yüzyıla kadar uzanan, küçük bir yapı olan San Giovanni degli Eremiti Kilisesi, yaşına rağmen çok iyi şekilde korunarak günümüze kadar gelebilmiş.
Arap ve Norman mimari tarzının karışımına sahip olan kilisenin iç mekanı, şehirdeki diğer dini yapılara nazaran çok daha sade bir süslemeye sahip. İç mekan, birkaç fresk süslemesi ve dini sanat eseri ile dekore edilmiş.
Palermo’daki Orta Çağ mimarisinin en güzel örneklerinden biri olan San Giovanni degli Eremiti kilisesi, kırmızı kubbeleri ve bahçesiyle ayırt edilebiliyor.
- Giriş ücreti ; 6€
- Ziyaret saatleri ; Pazar günleri kapalı. Diğer günler 09:00-18:00
6.Cappuccini Yeraltı Mezarlığı İskelet Müzesi
Cappuccini Yeraltı Mezarlığı İskelet Müzesi, Palermo’nun en ürkütücü gezilecek yerlerinden biri. Dünyanın en korkunç müzelerinden biri olarak kabul edilen bu yeraltı müzesi, Sicilya’daki ölüler evi olarak da biliniyor. Müzenin ürkütücü olmasının ana nedeni, müzede 2 binden fazla insanın mumyalanmış cesetlerinin yer alması.
Dar ve loş bir merdivenden aşağıya inerek ulaşabileceğiniz bu müze, çocuklar için pek uygun bir yer olmasa da, farklı bir turistik yer görmek isteyen herkesin göz atabileceği yerlerden biri. 1599 yılında açılan bu mezarlık, 1880 yılında kapatılmış ve uzun bir süre kaderine terkedilmiş, daha sonra ise bir müzeye dönüştürülerek ziyaretçilere açılmış. Müzede yer alan en son mumyalanmış insan cesedi 1920 yılında zatürreden hayatını kaybeden 2 yaşındaki Rosalina Lombardo adındaki küçük kız çoçuğuna ait.
Uzun koridorlarda yürürken mumyalanmış bu insan cesetlerini duvarlarda ve raflarda asılmış bir şekilde görebiliyorsunuz. Bu yüzden de biraz ürkütücü olabiliyor. Özellikle müzeyi ziyaret eden grubun biraz arkasında kaldığınız zaman, atmosfer çok da korkutucu olabiliyor 🙂
Müzedeki mumyaların her birinin kendi yüz ifadesi var ve bu da bu mezarlığı çok daha ürkütücü kılıyor. En iyi korunmuş vücutlarda saç ve dişleri bile görebilirsiniz!
Ayrıca taşıdıkları nesnelere ve zombilerin konumuna da göz attığınızdan emin olun. Tabutlar ve giysiler, bu mumyaların hâlâ hayatta olduğu sosyal sınıf ve dönem hakkında çok şey anlatıyor.
- Cappuccini Yeraltı Mezarlığı İskelet Müzesi giriş ücreti 3€.
- Ziyaret saatleri ; Haftanın her günü 09:00-18:00
7.Castello della Zisa (Zisa Kalesi)
Sicilya Kralı I. William için inşa edilmiş bir 12. yüzyıl kalesi olan Zisa Kalesi, Palermo’nun en görkemli tarihi yapılarından biri. Şehrin batı kesiminde yer alan kale, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer almasıyla da dikkat çekiyor.
Arapçada saray, “Dünyevi Cennet” olarak anılır, sarayı gördükten sonra da neden böyle anıldığını hemen anlayabiliyorsunuz. Zisa kelimesi Arapça’da ‘muhteşem’ anlamına geliyor.
Yapay bir gölün ortasına inşa edilen kale, yemyeşil bir bahçe ile çevrili. Cephe, Mağribi kökenlerini yansıtmasıyla dikkat çekiyor.
Görkemli dış cephesinin yanı sıra saray, iç mekanda bir İslam sanatı sergisine sahip. Duvar ve tavan fresklerinin bulunduğu ana fuaye alanı olan “Çeşme Odası” ise, sarayın içerisinde en dikkat çeken bölüm.
- Giriş ücreti ; 6€
8.Mondello Plajı
Palermo’yu yüksek sezonda, yaz aylarında ziyaret ediyorsanız ve plaj için de bir plan yapıyorsanız Mondello Plajı‘nın, güneş, kum ve denizin keyfini çıkarmak için en iyi plaj olduğunu unutmayın.
Palermo şehir merkezine biraz uzak bir konumda olsa da, toplu taşıma araçlarıyla plaja rahatlıkla gidebiliyorsunuz.
Dinlenmek ve serin Akdeniz sularının tadını çıkarmak için harika bir yer olan Mondello Plajı, şehrin 15 dakika kuzeyinde, aynı isimdeki hareketli Mondello kasabasında bulunuyor. Ayrıca bu kasabada da görülmesi gereken birçok tarihi ve turistik cazibe merkezi de bulabiliyorsunuz.
Yüksek sezonda ciddi anlamda kalabalık olsa da, yine de plajda rahatlıkla yer bulabiliyorsunuz. Ayrıca plajda bir bar ve restoran da bulunuyor.
9.Ballaro Pazarı
Renkli ve uğultulu bir çarşıyı andıran bu kalabalık sokak pazarının şeritlerinde yürümek, size Arap işgali sırasında Sicilya pazarlarının nasıl geliştiğini en iyi şekilde gösteriyor. Burası, taze meyve ve sebze ürünleri satın alınabilecek veya yerel lezzetlerin tadına bakılabilecek Palermo’daki en popüler yer. Yerel halkın pazar heyecanını ve kültürünü en iyi şekilde görebileceğiniz bu tarihi pazar çevresinde Palermo’nun önde gelen restoranlarından ve cafelerinden bazılarını bulabilirsiniz.
Ballaro Pazarı’nın yanı sıra şehirdeki görülmeye değer diğer pazarlar ; Vucciria ve Capo pazarıdır.
10.Orto Botanico (Palermo Botanik Bahçesi)
1781 yılında kurulmuş olan Palermo Botanik Bahçesi, yaklaşık 200 yıldır büyüleyici bitkiler üzerinde derinlemesine araştırmalar yapılmasını sağlayan prestijli bir açık hava botanik müzesi olarak kabul ediliyor.
Subtropikal bitkiler, incir ağaçları, Akdeniz bitki bahçeleri ve yerel kaktüsler ve ebegümeci ile kaplı gölgeli patikalarda yürüyün, ancak bu huzurlu cennetin yer aldığı güzel tarihi yapılara da göz atmayı unutmayın.
Orto Botanico di Palermo veya Palermo Botanik Bahçesi, hem bir botanik bahçesi hem de Palermo Üniversitesi Botanik Bölümü’nün bir parçası olan ve üniversite tarafından yönetilen bir araştırma ve eğitim kurumu olarak hizmet veriyor.
Kalkerli püsküllü bir alt tabaka üzerinde gelişen kırmızı toprağın üzerinde yaklaşık 30 dönümlük bir alanı kaplıyor. Bahçeler şu anda en az 12.000 farklı türe ev sahipliği yapmasıyla dikkat çekiyor.
Gymnasium olarak bilinen merkezi neo-klasik bina, ana giriş kapısının yanında yer alıyor. Başlangıçta Schola Regia Botanice (botanik okulu), Herbaryum, kütüphane ve müdürün ana ofisiymiş.
Linne bölgesi, bahçelerin en eski bölümü, dikdörtgen şeklinde düzenlenmiş ve dört farklı dörtgen bir alana bölünmüş. Her dörtlük ayrıca, bitkilerin Linne sınıflandırma sistemi doğrultusunda orijinal olarak düzenlendiği çiçek tarhlarına bölünmüş.
11.Abatellis Sarayı
Palermo’nun La Kalsa semtindeki en görkemli tarihi yapılarından biri olan Abatellis Sarayı, botanik bahçesine yakın bir konumda bulunuyor.
1400’lerde inşa edilen bina, Gotik-Katalan mimarisinin en önemli örneklerinden biri olarak kabul edilir ve Sicilya Krallığı’nın liman kaptanı Francesco Abatellis‘in evi olarak hizmet vermiş. Varisi olmadığından dolayı da, kendisi öldükten sonra bu ev bir manastıra dönüştürülmüş.
II. Dünya Savaşı sırasında şehirdeki birçok tarihi yapı gibi hasar almış olan saray, savaş sonrasında yeniden inşa edilerek günümüzdeki görkemli halini almış. Ayrıca sarayın büyük bir bölümü orijinalliğini günümüzde de koruyor. Günümüzde Sicilya Sanat Galerisi’ne ev sahipliği yapan Abatellis Sarayı, Palermo’da gezilecek en güzel yerler arasında.
12.Santa Maria dell’Ammiraglio (Amiral St. Mary Kilisesi – Martorana)
Martorana Kilisesi olarak da bilinen Santa Maria dell’Ammiraglio, Palermo’nun tarihi şehir merkezi sınırları içerisinde, şehrin birçok noktasından yürüyerek ulaşabileceğiniz merkezi bir konumda bulunuyor.
Farklı mimari tarzların karışımına sahip olması Martorana Kilisesi’ni Palermo’da gezilecek yerler arasında en popüler çekim merkezlerinden biri yapıyor. Yapının sol tarafı orijinal Arap-Norman tarzında ve sağ tarafa daha sonradan Barok tarz eklenerek günümüzdeki halini almış.
İç mekân da en az dış cephe kadar gösterişli bir dekorasyona sahip. İçeride en çok dikkati muhteşem Bizans ve Arap mozaikleri çekiyor.
Piazza Bellini adı verilen, Palermo’nun en hareketli meydanına bakan kilise, yüzyıllar boyunca Sicilya’yı ne kadar çok kültürün etkilediğinin açık bir örneği.
13.Chiesa di Santa Caterina d’Alessandria (Saint Catherine Kilisesi)
Sicilya’ya has barok mimarisiyle dikkat çeken, Palermo’nun en ünlü tarihi yapılarından biri olan Saint Catherine Kilisesi, süslü resimlerle dolu duvarları, canlı freskleri, karmaşık oymalı heykelleri ve çarpıcı renkli mermerleriyle öne çıkıyor.
Dominik tarikatına ait olan kilise, 1566-1596 yılları arasında inşa edilmiş.
Barok tarzdaki dini mimarinin dikkate değer bir örneği de ; tek nefli iç mekanı, on sekizinci yüzyıldan kalma müthiş bir dekorasyon sunuyor. Duvarları zengin bir polikrom mermer manto ile kaplanmış, hoş bir süslemeye sahip.
Girişte 1683’te büyütülmüş, kırmızı mermerden sarmal sütunlarla desteklenen bir koro var. Alt koro ise, 1769’da Francesco Sozzi tarafından fresklerle süslenmiş ve Aziz’in hayatından sahneleri temsil ediyor. Yaldızlı sıva içindeki tonoz da 1744 yılında Filippo Randazzo tarafından “Aziz Catherine Zaferi” ile boyanmış.
1751 yılında “Dominik Azizlerinin Zaferi” ile boyanmış kubbedeki freskler ünlü sanatçı Vito d’Anna’nın eseri.
14.Pretoria Çeşmesi
Palermo’nun en ünlü turistik yerlerinden biri olan Pretoria Çeşmesi, tarihi şehir merkezinde hemen her turistik yerden yürüyerek ulaşılabilecek bir konumda bulunuyor. Aynı isimdeki canlı bir meydanda yer alan çeşme, İtalya’daki en büyük ve en görkemli çeşmelerden biri.
İlk olarak 16. yüzyılda Floransa‘da inşa edilen ve inşa edildikten birkaç yıl sonra parçalar halinde Palermo’ya getirilmiş olan çeşme, çıplak bir heykele ev sahipliği yapmasından dolayı, çeşmenin bulunduğu meydan, ‘utanç meydanı’ olarak biliniyormuş.
Çeşmede tasvir edilen heykeller, Zeus, Poseidon, Apollon ve Ares dahil olmak üzere eski Yunan Mitolojisinden on iki Olimpiyatçının mermer heykellerinden oluşuyor.
Floransalı sanatçı Francesco Camilliano tarafından yapılmış olan çeşme, Palermo’da mutlaka görülmesi gereken yerler arasında ve çeşme çevresinde daha birçok ilgi çekici tarihi yapı da bulunuyor.
15.Quattro Canti
Basit ama etkili ve güzel bir cazibe merkezi olan Quattro Canti, Palermo’nun merkezinde bulunan açık bir meydan. Görkemli ve tarihi binalarla çevrili olan meydan, ayrıca konum olarak şehirdeki çekim merkezlerine yakınlığıyla da dikkat çekiyor. Tarihi merkezde yer alan bu meydanın tarihi ise 1608 yılına uzanıyor.
Meydanın her köşesinde mermer sütunlar, yazıtlar ve önemli İtalyan vatandaşlarının ve hükümdarlarının heykelleri bulunuyor. Rönesans İtalyasının en önemli örneklerinden biri olarak kabul edilen meydan, Palermo’nun iki ana caddesinin (Via Maqueda ile Corso Vittorio Emanuele) kesiştiği noktada yer alıyor.
Piazza Vigliena olarak da bilinen Quattro Canti meydanı, sekizgen planına rağmen meydanın her biri bir çeşme ve üç heykel ile süslenmiş dört köşesi bulunuyor. Her çeşmedeki heykeller, Palermo’daki İspanya’nın dört kralından ve şehrin dört koruyucu azizinden biri olan yılın bir mevsimini temsil ediyor.
Quattro Canti çevresi, ayrıca Palermo’daki en iyi ve en çok tercih edilen konaklama birimlerine ev sahipliği yapıyor. Palermo’da gezilecek yerler listesindeki birçok turistik yere bu meydan yakınlarındaki otellerden çok kısa sürede gidebiliyorsunuz.
16.Palermo Arkeoloji Müzesi
Teatro Massimo’ya kısa bir yürüyüş mesafesinde bulunan Palermo Arkeoloji Müzesi, geniş bir antik Yunan sanatı koleksiyonuna, bölge ve Sicilya adasından çeşitli eserler ve bulgulara ev sahipliği yapıyor. Birçok farklı bölüme ayrılmış müzenin en güzel yanı ise, kolayca gezinebiliyor olmanız. Sergiler arasında su altı eserleri, Fenike eserleri, Roma eserleri ve çok daha fazlasını görebilirsiniz.
Mısır kurallarının bir listesini içeren Palermo Taşı, Satyr’in mermer heykeli, Selinunte antik bölgesinden aslan heykeller ve süslü Yunan seramiklerinden oluşan eserler müzenin en ilgi gören eserleri.
- Bir rönesans manastırında yer alan Palermo Arkeoloji Müzesi giriş ücreti ise 6€.
17.Massimo Theater
The God Father 3 filminin çekildiği yer olmasıyla ünlü olan Massimo Theater, Palermo’da görülecek en önemli yerlerden biri. Paris ve Viyana’daki opera binalarından sonra Avrupa’nın en büyük üçüncü opera binası olmasıyla ünlü.
İtalya’daki en büyük opera binası olma özelliğine sahip olan Massimo Theater 1897 yılında açılmış ve akustik özellikleriyle öne çıkıyor. Bir saraya benzeyen dış cepheye sahip olan opera binasını rehberli turlarla ile görebiliyorsunuz. Yani opera binasının iç mekanını görmek için gösterilere katılmanız gerekmiyor.
Neoklasik bir mimariye sahip olan opera binası, şehrin en iyi bilinen meydanlarından biri olan ‘Piazza Verdi’de bulunuyor.
Palermo Kaç Günde Gezilir ?
Palermo’da gezilecek yerler listesindeki bu popüler cazibe merkezleri için aslında 2 günlük bir gezi fazlasıyla yeterli oluyor, ancak daha uzun süre kalacak olursanız yapılacak şeyler bulabilir, yaz aylarında şehri ziyaret ediyorsanız plajın da keyfini çıkarabilirsiniz.
Palermo’ya Ne Zaman Gidilir ?
5 milyon nüfuslu Sicilya adasının başkenti ve en sevilen şehri olan Palermo için en ideal zaman haziran-eylül ayları arası olsa da, havaların aşırı sıcak, otellerin pahalı ve turist trafiğinin çok fazla olduğu bu dönem, biraz bunaltıcı olabiliyor. Fakat nisan, mayıs ve eylül, ekim ayları, hem ucuz otel, hem de daha sakin bir Palermo gezisi için düşünülebilecek zamanlardır.
Palermo’da Ne Yenir ? Nerede Yenir
İtalya’nın yemekleri Palermo’nun ana yemek menüsünü oluşturuyor olsa da, Palermo’da Sicilya’ya has bazı özel yemeklerde bulunuyor. Palermo’daki en popüler restoranlar genel olarak tarihi şehir merkezi sınırları içerisinde yer alıyor.
Şehrin en iyi bilinen ve yerel lezzetleriyle öne çıkan mekanlardan bazıları ise ; Trattoria Ai Cascinari (Sicilya restoranı) ve Antica Focacceria San Francesco (İtalyan restoranı). Bu iki restoran da, hem yerel halk hem de turistler arasında bir hayli rağbet görüyor. Ayrıca Palermo’da gezilecek yerler arasında olan popüler çekim merkezlerinin büyük bir bölümüne de yürüme mesafesinde.
BENZER YAZILAR