Tuna Nehri’nin kıyısında yer alan ve Avusturya’nın en dinamik şehirlerinden biri olan Linz, ünlü yazarların, bestecilerin ve bilim adamlarının yaşadığı ve çalıştığı ülkenin kültür başkentlerinden biri.
Avusturya’nın antik kenti olan Linz, birbirinden değerli mimari ve tarihi yapılarıyla ziyaretçilerini büyülemeye devam ediyor. Gotik tapınaklar, Barok katedraller ve antik kalelerin görkemli duvarları gibi Eski Kent’te görülmeye değer birçok ilgi çekici cazibe merkezi bulabiliyorsunuz. Ayrıca şehrin bu bölgesi kompakt bir bölgedir. Yani yürüyerek kolaylıkla keşfedebiliyorsunuz.
Tarihsel olarak Linz, Lentia’nın Roma tahkimatından 15. yüzyılda Habsburg İmparatoru III. Frederick’e ev sahipliği yapan gelişen bir kasabaya dönüştü, ancak büyük ölçüde 17. yüzyıldan kalma Eski Kent’in ilginçliği ve zengin çelik endüstrisi statüsüyle tanımlanıyor. Burası, Hitler’in yeniden yapılandırmak ve Avrupa’nın ana üssü olarak kullanmak ve Üçüncü Reich’ın ana kültür merkezi olarak yeniden inşa etmek istediği karanlık günlerde sanatsal canlanmasının ateşlendiği bir Tuna Nehri şehridir.
Bugün Linz, Avrupa Kültür Başkenti (2009) ve UNESCO Medya Sanatları Şehri olarak belirlenmiştir. Medya sanatı ve dijital kültürün geliştirilmesi ve anlaşılmasında yer alan eğitim kurumlarına ve araştırma tesislerine ev sahipliği yapacak şekilde büyümüş ve kendisini sosyal inovasyon ve sanatsal girişim için bir Avrupa merkezi olarak daha da güçlendirmiştir. Eski Avusturya kasabalarını tanımlayan pastel renklerin ötesinde, burada şehrin çok katmanlı sanatsal yeteneği var. Çağdaş sanatların şehrin tarihi yapılarıyla kusursuz bir şekilde harmanlanarak kültürel merkezler, ilginç mekânlar ve sanatsal iş girişimlerinden oluşan bir koleksiyon oluşturduğu yer.
Avusturya’nın Viyana ve Graz‘dan sonra üçüncü büyük şehri olan Linz, romancı Adalbert Stifter, besteciler Wolfgang Mozart ve Anton Bruckner ve ünlü bilim adamı Johannes Kepler gibi Avusturya’nın en ünlü yaratıcı isimlerinden bazılarına ev sahipliği yapmış olmasıyla da öne çıkıyor.
Yazı İçerisindeki Başlıklara Git
Linz Gezilecek Yerler
Linz’i keşfetmeye şehrin tam kalbi olan Eski Kent (Old Town) bölgesinden başlayın. Eğer konakladığınız yer de bu bölgedeyse, Linz’i çok daha kısa sürede kolayca keşfedebilirsiniz. Eski Kent bölgesinin merkezi ise, Hauptplatz adlı meydandır. Burası, şehirdeki simge yapıların bazılarına ev sahipliği yapan şehrin en canlı meydanı. Ayrıca Linz’deki turistik cazibe merkezlerinin çok büyük bir bölümüne de yürüme mesafesinde bulunuyor.
Linz’de yeteri kadar zamanınız varsa, aşağıdaki görülecek yerlerden sonra Linz’de yapılması gereken şeyler ve gece hayatı için de zaman ayırın deriz. İşte tüm detaylarıyla Linz gezilecek yerler listemiz ;
1.Linz Kalesi
Tuna Nehri’ne bakan görkemli Linz Kalesi, yüzyıllar boyunca şehre hakim olmuş yapılardan biri. Kayıtlar, bölgenin aslında 9. yüzyılın başlarından beri bir kaleye ev sahipliği yaptığını ve kalıntılarının hala eski duvarların ve Friedrich Kapısı’nın çevresinde görülebildiğini gösteriyor. Mevcut yapı ağırlıklı olarak 16. yüzyıldan kalmadır ve 1800 yılındaki bir yangının ardından yeniden inşa edilmiştir.
Bugün bir kale müzesine (Schlossmuseum) ev sahipliği yapan bu tarihi kale, önemli sanat ve tarihi koleksiyonların yanı sıra resimler, heykeller, silahlar ve zırhlar da dahil olmak üzere tarih öncesi, Roma ve Orta Çağ dönemlerine ait eserlerin yer aldığı sergilere ev sahipliği yapıyor. Yani kale, hem sanatseverlerin hem de tarihe meraklı olanların keyifli zaman geçirebileceği en popüler cazibe merkezi.
2.Ars Elektronika Merkezi
Eğer teknoloji meraklısıysanız Ars Electronica Merkezi veya diğer adıyla Geleceğin Müzesi, Linz turunuzda mutlaka listenizde olması gereken yerlerden bir tanesi.
Merkez, sanal bir pinpon oyunu, dünyanın farklı yerlerini çarpıcı yüksek çözünürlükte görüntüleyen devasa bir 8k çözünürlüklü ekran gibi çeşitli öğeleri içeren farklı odalara ve bölümlere ayrılmış.
Dünyanın uydu görüntülerini gösteren interaktif ekranlar, size cevap veren robotlar gibi yeni teknolojiler ve hatta dünya nüfusu ve şehirleri hakkında inanılmaz ayrıntılar görüntüleyen özel bir dokunmatik kalemle erişebileceğiniz bir bilgi sistemi bile var.
Yeni teknolojilerin hayranı olmasanız bile Arts Electronica Center ziyaret etmek için muhteşem bir yerdir.
3.Linz Botanik Bahçesi
Dünyanın dört bir yanından gelen 10.000’den fazla bitki türünü hayranlıkla izleyebileceğiniz ve huzurlu çevrenin tadını çıkarabileceğiniz Linz Botanik Bahçesi, 4,2 hektarın üzerinde bir alana yayılıyor ve Alp Bahçesi, Japon Bahçesi ve Kaya Bahçesi dahil olmak üzere çeşitli bölümlere ayrılıyor.
Çeşitli egzotik bitkilerin bulunduğu Tropik Ev’i ve Akdeniz bölgesinden bitkilerin sergilendiği Akdeniz Bahçesi, buradaki en ilgi gören bölümlerdir.
Ayrıca Linz Botanik Bahçeleri hem çocuklara hem de yetişkinlere yönelik eğitim programları sunarak aile dostu bir cazibe merkezi haline getiriyor.
Ziyaretiniz sırasında tohum, bitki ve evinize götürebileceğiniz hediyelik eşyalar satın alabileceğiniz Garden Shop’a uğramayı da unutmayın.
Linz Botanik Bahçesi nisan ayından ekim ayına kadar her gün açıktır ve giriş ücretsizdir.
4.Hauptplatz (Linz Ana Meydanı)
Tuna Nehri’nin güney tarafında, çok sayıda bar ve restoranla çevrili olan Linz Ana Meydanı, şehrin tam olarak kalbidir.
Bu meydanın merkezinde, 20 metre yükseklikte bulunan ve çeşitli felaketlere ve yıllar boyunca yaşanan sıkıntı zamanlarına adanan hakim Trinity Sütunu yer alıyor.
Geçmişte, burada pazarlar kurulduğu için meydan Linz’e büyük ekonomik başarı getirmişti, ancak bugün şık mimariye hayranlıkla bakabileceğiniz veya kafelerden birinde oturup insanları izleyebileceğiniz bir yer.
Ayrıca meydan, Linz’deki simge yapıların birçoğuna çok yakın bir konumda bulunuyor. Yani meydan Linz turunuza başlamak için de harika bir yer.
5.Eski Katedral (Ignatiuskirche)
Genellikle Linz’in Eski Katedrali (Alter Dom) olarak anılan çift kuleli St. Ignatius Cizvit kilisesi (Ignatiuskirche), zengin İtalyan süslemeleriyle dikkat çekiyor.
Linz’deki Eski Katedral’in tarihi 1600’lü yıllara kadar uzanır ve altın işlemeli, katmanlı bir düğün pastası sunağıyla lüks bir Barok iç mekana sahiptir.
Linz piskoposluğu olarak hizmet veren Katedral, Aziz Ignatius’a ithaf edilmiş ve ilk olarak 1669 yılında Cizvitler tarafından inşa edilmiştir. Dış cephesi diğer bazı Avrupa Katedralleri kadar gösterişli olmasa da, kuleleri hala göz alıcıdır ve kilisenin içi oldukça etkileyicidir.
Gösterişli iç mekanın özellikleri arasında süslü bir şekilde dekore edilmiş ahşap minber ve koro kabinleri, birçok pembe mermer sütun ve dini resimlerle tamamlanmış yüksek bir sunak yer alıyor.
6.Lentos Sanat Müzesi
Linz’in Tuna Nehri kıyısında yer alan en son teknolojiye sahip müzelerinden biri olan Lentos Sanat Müzesi (Lentos Kunstmuseum), 2003 yılından beri Linz’in en sevilen cazibe merkezlerinden biri.
Avusturya’nın en önemli sanat galerilerinden biri olarak kabul edilen Lentos’un öne çıkan özelliği, 1.500’den fazla sanat eserinden oluşan zengin koleksiyonudur. Bu etkileyici koleksiyonun öne çıkanları arasında 19. yüzyıldan kalma örneklerin yanı sıra Avusturyalı Gustav Klimt ve Egon Schiele gibi klasik modernist başyapıtlar yer alıyor. Diğer öne çıkan eserler arasında 1920’ler ve 1930’ların Alman ve Avusturya Ekspresyonist hareketinden önemli eserlerin bir koleksiyonunun yanı sıra savaş sonrası döneme ait uluslararası eserler yer alıyor.
Müzede ayrıca önemli bir heykel, eskiz ve fotoğraf koleksiyonunun yanı sıra bir mağaza ve bir referans kütüphanesi bulunmaktadır. Ayrıca vakit geçirmeye değer, Tuna Nehri’ne bakan geniş bir verandaya sahip harika bir restoran da bulunmaktadır.
Geceleri ışıklandırıldığında bir sanat eserine dönüşen müze binası ise, harika bir mimariye sahip.
Diğer Avusturya yazılarımız olan Hallstatt ve Salzburg‘a da göz atabilirsiniz.
7.Yeni Katedral
Güzel vitray pencerelerle özenli ve ayrıntılı bir dış cepheye sahip olan Yeni Katedral, Eski Katedral’e nazaran daha gösterişli bir mimariye sahip denebilir.
Immaculate Conception Katedrali veya Mariendom olarak da bilinen bu katedral, üç koridorlu, Neo-Gotik sütunlu, sarı kumtaşından yapılmış bir yapıdır.
1862-1924 yılları arasında Köln’lü mimar Vinzenz Statz’ın planlarına göre inşa edilen bu devasa Roma Katolik kilisesi, Viyana’daki Aziz Stephen Katedrali’nden daha geniş bir alanı kaplıyor.
135 metre yüksekliğindeki bir kule ve 1968 yılında inşa edilen büyük org katedralin en dikkat çeken bölümleridir. Linz’in en tanınmış Piskoposu Franz Josef Rudigier’in mezarının bulunduğu mezar bölümü de kesinlikle görülmeye değer.
Katedralde ayrıca muhteşem bir vitray pencere bulunmaktadır. Linz Penceresi olarak bilinen bu pencere, kasabanın tarihini tasvir ediyor. Kesinlikle Linz gezilecek yerler arasında en çok ziyaret edilen yapılardan biri.
8.Pöstlingberg
Linz’in Urfahr bölgesinin yukarısında, Pöstlingberg olarak bilinen önemli tepe yer alıyor. Şehir merkezinden buraya gelmenin en iyi yolu, 1898’de kurulan ve beş kilometrelik güzergahı boyunca hala her yıl binlerce yolcu taşıyan Pöstlingbergbahn adlı dar hatlı elektrikli demiryolunu kullanmaktır. Tepeye vardığınızda buradaki kiliseyi de mutlaka ziyaret edin deriz.
1748 yılında inşa edilen bu tesisin en dikkat çekici özellikleri arasında, 18. yüzyıldan kalma, oyma ahşaptan yapılmış güzel Pietà ve muhteşem manzaralar yer almaktadır.
9.Mauthausen Memorial
Linz’den yapılacak en popüler günübirlik gezilerden biri olan Mauthausen Memorial adı verilen bu anıt, İkinci Dünya Savaşı sırasında inşa edilen bir Nazi toplama kampının bulunduğu yerdir. Şehir merkezine yaklaşık 30 dakika sürüş mesafesinde olan bu anıtın bulunduğu yere ister turlarla ya da taksiyle isterseniz de trenlerle gidebilirsiniz.
Nazilerin tarihini öğrenebileceğiniz ve hayatını kaybeden binlerce kişiye saygılarınızı sunabileceğiniz Mauthausen Toplama Kampı Anıtı, Linz’deki en çok ziyaret edilen çekim merkezlerinden biri.
Müze, sergiler, eserler ve kaynak kütüphanesi, kampta yaşanan dehşetin kapsamlı bir şekilde anlaşılmasını sağlıyor.
Mahkumları öldürmek için kullanılan Ölüm Merdiveni’ne tırmanabilir ve kampta hayatını kaybeden 81.000’den fazla kişinin isminin sergilendiği listeyi görebilirsiniz.
10.Wilhering Manastırı
St. Florian Augustinian Manastırı’na sadece kısa bir mesafede bulunan Wilhering Manastırı‘na arabayla ya da turlarla kolayca gidebilirsiniz. Burada güzel mimariyi keşfedebilir ve bölgenin tarihi hakkında bilgi edinebilirsiniz.
Manastır 11. yüzyılda kurulmuştur ve Barok mimarisinin çarpıcı bir örneğidir. İç mekanda muhteşem freskler, heykeller ve tablolar bulunmaktadır.
Ayrıca kütüphanede 100.000 ciltten fazla kitap ve el yazması bulunmaktadır.
Manastır ayrıca ziyaretçilerin dinlenebileceği ve sakin çevrenin tadını çıkarabileceği güzel bir bahçeye sahiptir. Wilhering Manastırı, mimari güzelliğinin yanı sıra zengin bir tarihe de sahiptir.
Manastır, İkinci Dünya Savaşı sırasında askeri hastane olarak kullanılmış, savaştan sonra ise yerinden edilmiş kişiler için mülteci kampı olarak hizmet vermiştir. Bugün yıl boyunca konserlere, sergilere ve diğer etkinliklere ev sahipliği yapan önemli bir kültür merkezi olmaya devam ediyor.
11.Donaupark
Tuna Nehri üzerinde kıvrımlı bir açık park alanı ve Lentos Müzesi’nin hemen yanında yer alan Donaupark, Linz’de dinlenmek ve kalabalıktan kaçınmak için harika bir yer.
Çim düzlükler, Tuna Nehri’ne paralel uzanan bir gezinti yolu ile parçalanmış ve patikalarla geçilmiştir.
Dağınık ağaçlar, banklar, çeşmeler ve bazı modernist heykeller de dahil olmak üzere tipik bir halka açık parkta bulabileceğiniz her şeyi bulabilirsiniz. Yerel halkın da popüler gezi duraklarından biri olan Donaupark, ayrıca küçük piknikler yapabileceğiniz en güzel spotlardan biri.
12.OK Center
Yukarı Avusturya Kültür Mahallesi’nde yer alan ve genelde OK olarak bilinen Avusturya Çağdaş Sanat Merkezi de Linz’de görülmesi gereken yerlerden biri. Bu birinci sınıf çağdaş sanat galerisi, Avusturya’dan ve yurt dışından düzenli sergilere ev sahipliği yapıyor. Tesis bünyesinde ayrıca bir sanat sineması ve çeşitli yemek seçenekleri mevcuttur.
Yukarı Avusturya eyaletinin en önemli modern ve çağdaş sanat eserlerinin çoğu Landesgalerie Linz’de görülebilir. Francisco Carolinum’da yerel ve ulusal sanatçıların temsili eserlerinin yanı sıra uluslararası eserler ve fotoğraf sergileri ile burada 20. yüzyıl sanat koleksiyonları aracılığıyla bölgenin tarihi hakkında daha fazla bilgi edinebilirsiniz.
Kalıcı koleksiyonlara ek olarak müze, dünyanın dört bir yanındaki galerilerden sanat eserlerinin düzenli sergilerine de ev sahipliği yapıyor.
13.Aziz Martin Kilisesi (Martinskirche)
Römerstrasse’deki Linz Kalesi’nin hemen altında, Avusturya’nın orijinal haliyle korunan en eski kilisesi olan küçük Aziz Martin Kilisesi (Martinskirche) bulunuyor. Binanın dış kısmında hala görülebilen Roma duvarlarının kalıntıları üzerine inşa edilmiş olan bu 8. yüzyıldan kalma olağanüstü kilise, en eski Karolenj mimarisinin karakteristik özelliği olarak kabul ediliyor.
Kilisenin öne çıkan bölümleri arasında, 15. yüzyıldan kalma fresklerle zengin bir iç mekanın yanı sıra, Gotik dönemden kalma yan duvarlardaki eski kapı ve pencerelerin ana hatları yer almaktadır.
Bu kilise, Avusturya’da hala mevcut olan en eski orijinal kilisedir.
Ziyaretçiler kiliseye yalnızca rehber eşliğinde girebilmektedir. Turlar çarşamba ve pazar günleri olmak üzere haftada iki kez yapılmaktadır.
14.Aziz Florian Manastırı
1686 ile 1751 yılları arasında inşa edilmiş ve erkek korosuyla ünlü önemli bir ilahiyat okulu olmaya devam eden Aziz Florian Manastırı, Linz şehir merkezinin sadece 20 dakika güneyinde yer alıyor.
Bir zamanlar İmparatorlar ve Papaları ziyaret etmek için kullanılan İmparatorluk Daireleri (Kaiserzimmer) ve Tuna okulunun ustası Albrecht Altdorfer’in 16. yüzyılın başlarından kalma 14 tablosunun bulunduğu St. Sebastian Altarı, buradaki öne çıkan yerlerdir.
Ayrıca tavan resimleri ve Rokoko galerisinin yer aldığı muhteşem kütüphaneyi ve St. Florian sanat koleksiyonunu da görebilirsiniz.
Manastırda, Avusturya’nın en ünlü bestecilerinden Anton Bruckner’in gömülü olduğu mezar da kaçırılmaması gereken bölümlerden.
Son olarak, kütüphane ve St. Florian sanat koleksiyonu ziyaretçilere açıktır ve bu muhteşem manastırın tarihine ve sanatına eşsiz bir bakış sunmaktadır.
15.Voestalpine Steel World
Linz’in Avusturya çelik endüstrisinin merkezi olarak onlarca yıldır oynadığı rolün tanınması amacıyla oluşturulan Voestalpine Çelik Dünyası (Voestalpine Stahlwelt) da, Linz gezinizde göz atmak isteyebileceğiniz çekim merkezlerinden biri.
Ülkenin en büyük çelik üreticisi Voestalpine AG tarafından inşa edilen bu büyüleyici cazibe merkezi, ülkenin en büyük sanayi kompleksinin kalbinde yer alıyor ve çelik endüstrisinin işleyişine kısa bir bakış sunuyor.
Ziyaretçiler, üretim sürecini baştan sona gösteren çok sayıda uygulamalı serginin yanı sıra yüksek fırının tam boyutlu bir kopyasına girme şansına sahip oluyor. Ayrıca çeliğin birçok kullanımını göstermek için aydınlatılan, bazıları iki buçuk metre çapında olan 80 büyük krom kaplı küre de ilgi çekicidir.
16.Eski Kent
Renkli ve karakteristik cephelere sahip sevimli evler, rönesans ve barok dönemden kalma binalar, birçok kafe ve popüler restoran ve bir dizi modern tasarım mağazasına ev sahipliği yapan Eski Kent bölgesi, yukarıda bahsettiğimiz Linz gezilecek yerler listesindeki birçok cazibe merkezine ev sahipliği yapıyor.
Hem yeme içme hem de konaklama ve şehir turuna başlamak için harika bir yer olan Eski Kent bölgesi, başlı başına görülmeye değer bir yer. Burası, şehrin tam olarak kalbinin attığı yer. Yani Linz’deki en kalabalık olan yer. Fakat bu turist trafiği sizi bunaltmıyor ve çoğu turistik noktaya bu bölgeden yürüyerek kolaylıkla ulaşabiliyorsunuz.
17.Linz Tuna Nehri Kıyısı
Linz’de yapılacak şeylerden biri de kıyıda inşa edilen sosyal kültürü derinlemesine incelemektir.
Tuna Nehri kıyısında yürüyüş yapabileceğiniz çok güzel bir yer bulunuyor. Ayrıca burası, Linz’de en güzel fotoğraf karelerini yakalayabileceğiniz yerlerden bir tanesi.