Pantheon’u ve Kolezyum’u bir yana, kıyaslaması yapılamayacak güzellikteki dar sokakları, keyfine varmaya doyamayacağınız cafeleri, nefis lezzetler sunan restoranları ile Roma, uzun yıllardır turistleri büyülemeye devam ediyor. Yüzyıllar boyunca Avrupa, Asya ve Afrika başta olmak üzere “Eski Dünya”yı yöneten bir medeniyetin başkenti ve kurulduğu yer olan Roma, tahmin edebileceğiniz üzere çok sayıda tarihi yapı ve antik kalıntılara ev sahipliği yapıyor.
Roma, modern dünyanın en eski yerleşim yerlerinden biri olmasıyla da tanınıyor. Burası, tarihe damgasını vurmuş Roma İmparatorluğu’nun doğduğu topraklar. Ayrıca Roma, Katolik Hristiyanların merkezi olan Vatikan’a ev sahipliği yapmasıyla hem politik hem kültürel hem de turizm açısından oldukça önemli bir yere sahip.
Gittikten sonra dönmemek, döndükten sonra tekrar gitmek için onlarca sebep üretmenize neden olacak bir şehir olan Roma, tarihse tarih, sanatsa sanat, gece hayatı arıyorsanız alasını bulabileceğiniz ender bir şehir.
Roma, sadece İtalya’nın değil Avrupa’nın da en çok ziyaret edilen şehirlerinden bir tanesi. Tarih dolu sokakları, birbirinden ilgi çekici cazibe merkezleri, müzeleri ve dini yapılarıyla eşsiz bir kültür deneyimi sunan şehir, yoğun turist trafiğiyle de adından söz ettiriyor.
KAÇ GÜN KALMALI ?
Roma için en ideal süre 4-5 gün olsa da, pahalı bir şehir olduğundan dolu dolu 3 gününüzü ayırmanız yeterli olacaktır. Eğer yüksek sezonda Roma’yı ziyaret ediyorsanız, ziyaret sürenize bir gün fazladan eklemek isteyebilirsiniz. Çünkü yaz aylarında Kolezyum, Pantheon, Vatikan Müzeleri ve Aziz Petrus Bazilikası gibi şehrin ana cazibe merkezlerine girmek için çok uzun kuyruklarda beklemeniz gerekiyor. Bu yüzden, Skip the Line adı verilen, beklemeden geçiş sunan, ancak normal biletlere nazaran daha pahalı olan bilet seçenekleriyle bu turistik noktaları ziyaret edebileceğinizi de unutmayın.
ULAŞIM MESELESİ!
Romayı yürüyerek rahatlıkla keşfedebiliyorsunuz, özellikle 4-5 gün gibi uzun bir süre bu şehirde kalmayı planlıyorsanız hemen her yere yürüyerek gidin deriz. Her sokak arasında farklı bir manzaraya ev sahipliği yapan bu şehirde, turistik yerler arası gidip gelmek de oldukça kolay. Tabii Roma’da toplu taşıma da çok iyi bağlantılara sahip. Ancak ulaşım açısından öncelikli tercihinizin yürümek olmasını tavsiye ederiz. Özellikle tarihi şehir merkezini keşfederken.
Roma’nın tam kalbi olan tarihi merkeze en uzak olan ve Roma gezilecek yerler listesinde olması gereken yer Trastevere ve Vatikan’dır. Tarihi merkez ile Vatikan ve Trastevere arası yaklaşık olarak 2-3 km uzaklıkta. Ancak Roma’da yeteri kadar zamanınız varsa, tarihi merkezden Vatikan’a ve Trastevere’ye de yürümeyi düşünebilirsiniz..
BAŞLAMADAN ÖNCE GELEN ÖNERİLER
- Kahvenizi ve içkinizi barda için ; Genellikle faturanızı ikiye katlayan bir masada servis ücreti ödemekten kaçınmak için kahvenizi doğrudan bardan sipariş edin. Masaya oturmak isterseniz, ekstra servis ücreti ödeyebileceğinizi unutmayın.
- Tarihi şehir merkezinde konaklayın ; Roma’da konaklama için tercih edebileceğiniz çok sayıda farklı mahalle var. Ancak her şeye yakın olmak için kalabileceğiniz en iyi ve en ideal yer tarihi merkez. Tabii birkaç ay önceden rezervasyon yapacaksanız. Çünkü bu bölgedeki oteller, yüksek sezonda çok hızlı doluyor. 3 yıldızlı Hotel Giolli Nazionale, 4 yıldızlı Eitch Borromini Palazzo Pamphilj ve 5 yıldızlı NH Collection Palazzo Cinquecento merkezde konaklamak için en iyi ve en ideal tesislerden.
- Nakit taşıyın ; İtalya hala büyük ölçüde nakit ekonomisiyle çalışıyor, bu nedenle Roma’da geçirdiğiniz süre boyunca yanınızda nakit para bulundurduğunuzdan emin olun. Kredi kartları çoğu mağazada ve büyük restoranlarda geçerli olsa da, bazı küçük işletmeler kredi kartı kabul etmeyebiliyor.
- Biletlerinizi online alın, Skip the Line adlı beklemeden geçiş imkanı sunan biletleri satın almayı ciddi anlamda düşünün ; Vatikan Müzeleri ve Kolezyum gibi şehrin ana cazibe merkezlerine girmek için çok uzun kuyruklarda bekleyebileceğinizi unutmayın. Eğer birkaç euro fazladan verebiliyorsanız, Skip the Line seçenekli biletlerden satın alın ve mutlaka online olarak alın.
- Pantheon ve Aziz Petrus Bazilikası için kıyafet kuralı olduğunu unutmayın.
- Turistik yerlere yakın restoranları es geçin ; Eğer önceden rezervasyon yaptırmadıysanız, turistik noktalara yakın olan restoranlarda çok büyük ihtimalle yer bulamazsınız, özellikle yaz aylarında Roma’yı ziyaret ediyorsanız. Ayrıca bu restoranlar, şehrin geri kalanına nazaran çok daha pahalı olduğu için, iç kesimlerde yer alan, merkeze biraz uzak restoranları tercih etmeyi düşünebilirsiniz.
- Gece hayatı için bir şeyler yapmak istiyorsanız Trastevere’ye gidin ; Şehir merkezinde de gece hayatı var, fakat çok daha pahalı. Trastevere, daha çok Roma’nın öğrencileri ve genç turistler tarafından tercih ediliyor. Sebebi ise, şehrin geri kalanına nazaran çok daha uygun fiyatlı olması.
- Espresso için 2€’dan fazla veriyorsanız, yanlış yerdesiniz ; 1€’nun altında bir ücrete bile espresso bulabilirsiniz. Fakat espresso için 1,5€’nun üzerinde bir ücret ödüyorsanız, turistik bir bölgede olduğunuzu unutmayın.
- Roma sokaklarındaki çeşmelerden şişelerinizi doldurabilirsiniz. Çeşme suları içiliyor.
- Toplu taşıma ve taksi en son seçeneğiniz olmalı ; Roma’da hemen hemen her yere (kısmen Trastevere hariç) yürüyerek gidebilirsiniz. Çok yorgunsanız, taksi ya da otobüs yerine metroyu tercih edin. Her yere gitmese de, hızlı ve kullanımı kolay, ayrıca gayet uygun.
Yazı İçerisindeki Başlıklara Git
3 Günlük Roma Gezi Rotası
Roma’da 2 veya 3 gün gibi bir süreniz varsa, aşağıdaki rotayı takip ederek güzel ve anlamlı bir gezi listesi oluşturabilirsiniz. Bu cazibe merkezlerinin hemen hepsi Roma’da mutlaka gezilmesi gereken yerler arasında yer alıyor.
1.GÜN
İster şehir merkezinden isterseniz de Vatikan veya Antik Roma’dan başlayın. Ancak 3 günden daha kısa zamanınız varsa, ilk gününüze Antik Roma’dan başlamanızı kesinlikle tavsiye ederim.
- Kolezyum
- Paletine Tepesi
- Roma Forumu
- Largo di Torre Argentina (Roma Cumhuriyet tapınağı ve Pompey Tiyatrosu kalıntıları bulunan bir meydan)
- Trajan Forumu
- II. Vittorio Emanuele Abidesi
- Capitol Tepesi
- Basilica di Santa Maria in Ara coeli
Zamanınız varsa ; Domus Aurea’ya (Roma İmparatoru Nero tarafından yaptırılmış olan ve büyük bir alana yayılan portikolu villa kalıntıları) da göz atabilirsiniz.
Birinci gün rotasına göre Roma’da konaklama yapabileceğiniz en iyi, en ideal ve en popüler otellerden biri 4 yıldızlı FH55 Grand Hotel Palatino adlı tesistir. Bu otel, Kolezyum’a sadece birkaç dakika yürüme mesafesinde bulunuyor.
2.GÜN
Şehir merkezi yürüyerek rahatlıkla keşfedebilir. Aşağıdaki cazibe merkezlerinin hemen hepsi birbirine yakın konumda bulunur. Toplu taşımasız bu 7 yeri rahatlıkla görebilirsiniz.
- İspanyol Merdivenleri
- Panteon (Pantheon)
- Trevi Çeşmesi
- Via dei Coronari
- Navona Meydanı
- Kutsal Melek Kalesi – Sant’Angelo
- Popolo Meydanı
3.GÜN
Vatikan, Roma şehir merkezinden (Navona Meydanından) yaklaşık 2-2.5 km uzaklıkta bulunuyor. Dilerseniz merkezden yürüyerek de Vatikan’a gidebilirsiniz.
- Vatikan Müzeleri
- Haritalar Galerisi
- Sistine Şapeli
- Aziz Petrus Bazilikası
- Aziz Petrus Meydanı
Bu 3 günlük gezi rotası içerisinde Roma’nın en önemli ve en popüler cazibe merkezlerinden bahsettik. Ancak yeteri kadar zamanınız varsa, birbirinden değerli tarihi ve turistik cazibe merkezlerine ev sahipliği yapan, Roma’nın en hareketli ve en genç bölgesi olan ‘TRASTEVERE’ye de mutlaka göz atın.
Bunun yanı sıra, 3 günlük rotada olmayan ‘Santa Maria Maggiore Bazilikası’ (Şehir merkezi sınırları içerisinde), Borghese Galerisi ve Caracalla Hamamları da göz atmaya değer yerler arasında. Bir Kolezyum veya Panteon kadar popüler olmasa da, zamanınız varsa uğrayabilirsiniz.
PEKİ BU ROTAYA GÖRE ROMA’DA HANGİ BÖLGEDE KONAKLAMALI ?
Hem Vatikan, hem merkez hem de Antik Roma gezisine göre konaklanabilecek en ideal ve en popüler bölge ‘Centro Storico’ yani Tarihi Şehir Merkezi olacaktır. Ancak bu bölge pahalı olduğundan herkesin tercih edebileceği bir bölge değil. Bu yüzden alternatif olarak aşağıdaki diğer ekonomik bölgelere de göz atabilirsiniz. Tabii dilerseniz tarihi merkezdeki en popüler otellere göz atmak için buraya tıklayın.
Birinci güne göre yani, Antik Roma’ya göre bir konaklama tercihi yapmak isterseniz, Rione Monti veya Colosseum bölgesindeki otellere göz atabilirsiniz. İki bölgeden de şehir merkezine yürüyerek ulaşım mümkün. Ancak Rione Monti biraz daha ekonomik konaklama birimlerine ev sahipliği yapar. Hem Rione Monti hem de Colosseum bölgesindeki en popüler otellere Booking.com üzerinden göz atmak için de buraya tıklayabilirsiniz.
Vatikan bölgesinde çok mecbur kalmazsanız konaklamayın deriz. Çünkü bu bölgeden yürüyerek şehir merkezine ve Antik Roma bölgesine ulaşım pek kolay olmuyor.
Roma Gezilecek Yerler Listesi
Roma’daki tarihi ve turistik yerlerin büyük bir bölümü Centro Storico‘da yani Tarihi Şehir Merkezi ve çevresinde bulunuyor. Bu yüzden Roma gezinize başlangıç noktası olarak bu bölgeyi düşünebilirsiniz.
Roma, yürüyerek gezebileceğiniz çok kolay bir şehir. Şehirdeki turistik yerlerin büyük bir bölümüne çok kısa sürede yürüyerek gidebiliyorsunuz.
Aşağıdaki listeyi en önemli ve en popüler olan yerlerden en az popüler olan yerlere doğru sıraladık. Yani rota için aşağıdaki listeyi değil, yukarıdaki listemize göz atabilirsiniz.
Toplu taşıma araçlarına neredeyse hiç ihtiyacınız olmayacak bu şehirde, gezip görülebilecek en güzel yerler ise şöyle ;
1.Kolezyum (Colosseum)
Roma, şehrin sembolü olan Kolezyum ile ünlü. 2000 yıllık bir tarihe sahip bu yapı, Flavian Amfitiyatrosu olarak da bilinir ve dünyanın en iyi bilinen yapıları arasında geliyor.
Kolezyum, gerek tarihi gerekse sunduğu görkemli mimari güzelliğiyle turistlerin gönlünde taht kurmuş cazibe merkezlerinden biri. Burası, Roma’daki en kalabalık turist trafiğine sahip yer. Biletinizi online olarak almadıysanız, upuzun bilet kuyruklarına girip saatlerce bekleyebilirsiniz. Bu yüzden, Kolezyum ziyareti için online bilet çok önemli.
Kolezyum ziyareti için sabahın erken saatleri tavsiye edilir. Fakat sabahları çok erkenden gidemezseniz, yine kalabalık bir turist trafiğiyle karşılaşabilirsiniz. Sabah 8.30’dan sonra tur firmaları damlar buraya, 20’şer 30’ar gruplar halinde. Bu yüzden, sabah saatleri bu tarihi yapıyı ziyaret etmek için biraz sıkıntılı olabiliyor. Ancak 11.30 gibi yani öğle arasından biraz önce, turlar burayı yavaş yavaş terkeder ve bu saatlerde çok daha rahat bir Kolezyum gezisi yapabilirsiniz.
Kolezyum’un tarihi hakkında kısaca bilgi vermek gerekirse ; Kolezyum M.Ö 70-80 yılları arasında inşa edilmiş ve zamanında 80 bin kişilik kapasiteye sahip olduğu söylenir. Daha çok gladyatör turnuvaları için kullanılmış olan Kolezyum, Roma gezisinde kaçırılmaması gereken birkaç yerden biri.
2.Pantheon (Panteon)
Roma’nın kalbinde, en ünlü çekim merkezlerinden biri de Pantheon‘dur. Burası, Roma’nın gerçek tarihini öğrenebileceğiniz en önemli yerlerden biri.
Görkemli bu tarihi yapı, dünyanın en iyi korunmuş antik Roma binalarından biri olarak biliniyor.
Pantheon’un çevresi gün içinde aşırı yoğun turist trafiğine sahip, özellikle yaz aylarında bu şehri ziyaret ediyorsanız burada istediğiniz gibi hareket edemeyebilirsiniz.
Pantheon’a 2-3 dakika yürüme mesafesinde birçok kafe ve restoran bulabilirsiniz. Fakat fiyatları umursamayan turistler tarafından doludur bu mekanlar. Fiyatlar Roma’daki diğer mekanlara göre 2-3 kat daha pahalı. Yani bildiğiniz turist tuzağıdır. Bu yüzden Pantheon çevresindeki kafe ve restoranlardan uzak durmak isteyebilirsiniz.
Pantheon’u en iyi görebileceğiniz saatler akşam saatleridir. Kilisenin içerisini akşamları göremeseniz de, dışarıdan, içerisinde turistlerin olmadığı birkaç fotoğraf karesi yakalayabilirsiniz.
Roma gezisi Pantheon olmadan tamamlanmış sayılmaz. Bu yüzden bu tarihi yapıyı da mutlaka listenize ekleyin deriz.
- Pantheon’a girişler ücretsiz.
3.Trevi Çeşmesi (Roma Aşk Çeşmesi)
Hani o dillere destan romantik çeşme var ya, işte o çeşme Aşk Çeşmesi olarak da bilinen Trevi Çeşmesi’dir.
Trevi Çeşmesi‘nin bulunduğu yerin Roma’nın en romantik yerlerinden biri olduğu söylenir. Aslında pek de alakası yoktur. Çünkü sadece başka bir turist tuzağıyla çiftleri buraya çekmeye, çevredeki pahalı ve şık restoranlarda yemek yedirmeye çalışırlar. Tabii parası olan için sıkıntı olmasa da, romantik olacağım diye, bu çeşmenin tam karşısındaki restoranlara veya kafelere girmeyin. Girecekseniz de, lüks ve aşırı pahalı restoranlara hazırlıklı olun.
Bu çeşme geceleri güzel. Eşsiz fotoğraf kareleri yakalayabilirsiniz. Gündüzleri süper kalabalık. Adım atacak yer bile bulamıyorsunuz. Ancak, tam öğle vakitlerinde biraz daha sakin olduğu söylenir.
Çeşmenin içerisine bozuk para attığınızdan emin olun. Omzunuzun üzerinden havuza para atmak iyi şans getiriyormuş. Ayrıca merak etmeyin bu turist tuzağı değil. Attığınız paralar İtalya’nın yoksul ailelerine dağıtılıyor.
1762 yılında Nicola Salvi tarafından inşa edilmiş bu çeşme de, tıpkı diğer 2 turistik yer gibi, dünyaca bilinen yapılardan. Bu yüzden bu çeşme de Roma’da kaçırılmaması gereken cazibe merkezlerinden.
4.İspanyol Merdivenleri
Buraya yorulunca gelip o merdivenlerden saatlerce kalkmayan turistlere ne denir ? Valla her şey denir. O merdivenler o kadar rahat oluyor ki günün yorgunluğunu burada atabiliyorsunuz. Yaptığınız tek şey de sürekli olarak fotoğraf çekmek.
- Not ; Yeni getirilen yasa nedeniyle artık İspanyol Merdivenleri’nde oturmak yasak.
Yoldan geçen insanları izleyebileceğiniz en güzel yerlerden biri olan İspanyol Merdivenleri de, Roma’da görülmesi gereken yerler arasında.
1725 yılında inşa edilmiş bu merdivenler tam 135 basamaklı ve şehirdeki en fotojenik yerlerden bir tanesi. Burası, akşam saatlerinde geceyi dışarıda geçirmek isteyen turistler ile dolup taşmaktadır. Merdivenlerin bulunduğu yer Pub Crawl adı verilen bar bar gezmelerin başlangıç noktası olarak da bilinir. Gün içerisinde mutlaka görün. Mümkünse, gece 11’den sonra gelip çok fazla kalabalık değilken de birkaç fotoğraf çekmeyi unutmayın.
İspanyol Merdivenleri etrafındaki restoranlar ve cafeler de şehirdeki en pahalı mekanlar arasında. Bu yüzden bu merdivenlerin yakınında yemek yemeyi ve bir şeyler içmeyi planlıyorsanız, Popolo Meydanı tarafına doğru giderken ara sokaklarda yer alan mekanları tercih edin. Bu mekanlar Hem daha az turistik hem de daha uygun fiyatlı oluyor.
5.Roma Forumu
Kolezyum’un yanı başında bulunan Roma Forumu da, Kolezyum kombineli biletler ile ziyaret edilebiliyor. Yani Kolezyum için aldığınız bilet Roma Forumu ve Palatino Tepesi‘ni de kapsıyor.
İtalya’daki en önemli Roma kalıntılarından ve Roma gezilecek yerler listesindeki en popüler çekim merkezlerinden biri olarak bilinen Roma Forumu, bir zamanlar Roma halkının ve politik hayatının merkezi olan birçok kalıntıdan oluşan eski bir site.
Burası da, Roma’daki birçok yer gibi oldukça fotojeniktir. Roma Forumu’na merdivenlerden inmeden önce bekleyin, birkaç fotoğraf çekip öyle aşağıya inin. Zaten aşağısı turist kaynıyor, burada doğru dürüst fotoğraf çekmek pek mümkün olmuyor.
Forum ilk yapıldığı dönemde, kentteki her sosyal düzeyden vatandaşın fikir alışverişinde bulunmak, iş yapmak, pazarlarda alışveriş yapmak ve lezzetli bir yemek ve bir fincan iyi şarapla güçlerini yenilemek için bir araya geldiği ana meydanı olan Roma’nın nabzının attığı yermiş.
Tüm Forum kompleksinin en inanılmaz panoramik görüntüsü, Campidoglio’nun muhteşem teraslarından görülebilir. Burada, kalan tek Cumhuriyet bazilikası olan Basilica Emilia‘nın veya bir zamanlar Senato’nun oturduğu Curia‘nın görkemli kalıntılarını görebilirsiniz. Yakınlarda ayrıca Pliny the Elder tarafından alıntı yapılan ve son zamanlarda yeniden dikilen üç ağacı (asma, incir ve zeytin ağacı) göreceksiniz.
6.Navona Meydanı
Roma’nın en sevilen cazibe merkezleri arasında olan Navona Meydanı da, bu şehirde kaçırmamanız gereken gezilecek noktalar arasında.
15. yüzyılda inşa edilmiş olan bu meydan, şehrin en kalabalık yerlerinden. Pantheon ve Trevi Çeşmesi’ne de oldukça yakın bir konumda bulunuyor.
Bu meydanda en çok göreceğiniz şeyler sokak sanatçıları ve satıcılarıdır. Özellikle ressamlar gerçekten muazzam. Ancak fiyatlar da çok pahalı olabiliyor.
Ayrıca meydanda, Roma’nın en ünlü 3 çeşmesi de bulunuyor ; Dört Nehir Çeşmesi (Fontana dei Fiumi), Moor Çeşmesi (Fontana del Moro) ve Neptün Çeşmesi (Fontana di Nettuno)
7.Trastevere
Roma gece hayatı için bir planınız varsa, görebileceğiniz en güzel yerlerden biridir Trastevere. Rengarenk binalar ve tarihi yapılarla çevrili bu bölge, turistlerin en favori semtlerinden. Öyle Pantheon veya Kolezyum gibi yığınla turist dolu değildir. Çünkü burası, tur paketleriyle gelmeyenlerin ziyaret ettiği yerlerden. Çoğu tur paketi de listeye Trastevere’yi eklemez. Ancak burası en az Kolezyum kadar ünlü ve görülmeye değer cazibe merkezlerinden.
Bu mahallede ne isterseniz bulabiliyorsunuz. Özellikle konaklama seçenekleri için de bu bölgeyi düşünebilirsiniz. Şehrin diğer bölgelerine göre bu bölgedeki konaklama birimleri biraz daha uygun fiyatlı.
8.Popolo Meydanı
Roma meydanları arasında oldukça popüler olan Popolo Meydanı, kelimenin tam anlamıyla ”Halkların Meydanı” olarak çevrilir.
Dünyadaki birinci sınıf meydanlardan biri olarak kabul edilen bu meydan, turistik kapılara açılan bir bahçe gibidir. Şehirde gezilecek noktaların büyük bir bölümüne bu meydandan yürüyerek rahatlıkla ulaşabilirsiniz. Ayrıca meydanda ilginizi çekebilecek çok sayıda anıt ve heykeller de bulunuyor.
Meydan, Roma’nın en önemli ve en popüler 3 caddesine ayrılır: solda Via del Babuino, sağda Via di Ripetta ve merkezde Roma’nın ana caddelerinden biri olan Via del Corso.
Meydanın merkezinde Ramesses II‘ye adanmış Flaminio Dikilitaşı adı verilen bir Mısır dikilitaşı yer alıyor. Onuncu yüzyılda Circus Maximus’ta dikilen bu dikilitaş 1589’da Piazza del Popolo’ya transfer edilmiş.
9.Aziz Petrus Meydanı
Teknik olarak Vatikan’da bulunan bu meydan da, Roma’da göz atmak isteyebileceğiniz yerler arasında.
Roma, bir ülkenin içerisinde küçük bir ülkeye (Vatikan) sahip olan bir şehir.
Bu meydan, birçok önemli olayların gerçekleştiği yer olarak bilinmesinin yanı sıra, çok sayıda heykel ve anıtlarla süslenmiş. Bir açık hava müzesi olarak bilinen Aziz Petrus Meydanı’nı da mutlaka listenize ekleyin deriz.
10.Aziz Petrus Bazilikası
Hemen meydanın yanında bulunan Aziz Petrus Bazilikası, dünyanın en ünlü bazilikalarından biri olarak bilinir. Aşırı kalabalıktır ve yoğun sezonda içeri girmek için 1 saatten fazla sırada bekleyebiliyorsunuz. Bu yüzden bazilika için giriş biletinizi mutlaka online alın ya da tur paketleriyle bazilikayı ziyaret etmeyi düşünebilirsiniz. Bazilikaya giriş ücretsiz, ancak tepeye çıkmak için 5€ gibi bir ücret ödemeniz gerekiyor.
Havarilerin ve İsa’nın heykelleriyle taçlandırılmış olan bazilikanın ön cephesi eşsiz bir mimariye sahip. Hem Michelangelo hem de Bernini‘nin birçok katkısını da bu bazilika içerisinde görebilirsiniz.
Bazilikanın tepesine çıkıp da Aziz Petrus Meydanı’nın eşsiz fotoğraf karelerini yakalamayı da unutmayın.
11.Sistine Şapeli
Vatikan Müze Kompleksi‘nin bir parçası olan Sistine Şapeli de, Roma’nın en önemli turistik yerleri arasındadır. Çarpıcı bir ayrıntıya ve ikonografiye sahip bu şapel, dünyadaki en iyi ve en gösterişli şapellerden biri olarak biliniyor.
Sistine Şapeli, Michelangelo’nun Son Yargı freskini ve tavan sanat eserlerini içeren kapsamlı ve ayrıntılı süslemelerle ünlü. Sırf bu yüzden bile şapeli ziyaret etmeyi düşünebilirsiniz.
12.Vatikan Müzeleri
Dünyadaki en önemli sanat eserlerinden bazılarını içermesiyle ünlü olan Vatikan Müzeleri de, Roma gezilecek yerler listesi için en önemli noktalardan biridir.
Bu müzelerde, toplamda 70 binden fazla eser olduğu söylenir.
Vatikan Müzeleri için bilet alırken, Sistine Şapeli kombineli biletler alın. Daha ekonomik olduğu gibi, iki yer de görülmeye değer. Vatikan Müzeleri için de en azından 1 saatinizi ayırmanızı tavsiye ederiz.
13.Kutsal Melek Kalesi (Castel Sant’angelo)
Şehirdeki önemli tarihi yerler arasında olan Kutsal Melek Kalesi, Roma’daki en kalabalık bir diğer turistik yerdir.
Hadrian Mozolesi olarak da bilinen bu kalenin, MS 129 yılında inşa edildiği biliniyor. Zamanla kale Vatikan devletinin bir parçası olmuş ve Aziz Petrus Bazilikası’na bir koridor ile bağlanmış.
Bu kaleyi en güzel görebileceğiniz yerlerden biri, kalenin hemen karşısındaki köprüdür. Özellikle akşama doğru eşsiz fotoğraf karelerini bu köprü üzerinden çekebilirsiniz.
Günümüzde bu kale bir müze olarak hizmet veriyor. Ayrıca kalenin surlarına çıkıp Aziz Petrus Meydanı’na bakan eşsiz bir panoramik manzarayı da seyredebilirsiniz.
14.Palatino Tepesi (Palatine Hill)
Modern Roma’nın en eski bölgelerinden biri olarak bilinen Palatino Tepesi, Roma Forumu’nun hemen yukarısında duruyor ve hem Roma’nın hem de Kolezyum ve Forumun eşsiz manzarasını sunuyor.
Yukarıda da belirttiğimiz gibi Kolezyum, Roma Forumu ve Palatino Tepesi kombineli biletler ile bu tepeyi görebiliyorsunuz.
Roma mitolojisinde, burası efsanevi Romulus ve Remus’un bulunduğu ve sonra Roma kentini inşa etmeye devam ettiği söylenen yer olarak biliniyor.
Günümüzde Flavian Sarayı ve Cybele Tapınağı da dahil olmak üzere halen birçok yapıyı burada görebiliyorsunuz.
15.Santa Maria Maggiore Bazilikası
Fantastik bir dini yapı olan Santa Maria Maggiore Bazilikası‘nın bir güzelliği çok kalabalık olmaması. Bu bazilika tur paketlerinin dahil etmediği ve turistlerin büyük bir bölümünün de es geçtiği yerlerden biri olsa da, hâlâ Roma’nın en güzel ve en sevilen durakları arasında sayılıyor.
Bu bazilika, aynı adı taşıyan meydanda tüm görkemiyle turistleri ağırlıyor. Heykellerin ve birçok yazıtın bulunduğu merkezi bir taş sütun dizisine sahip olan binanın ön cephesi, bazilikanın en dikkat çeken bölümlerinden.
İç mekanın dekoru da, en az dış mimari kadar zengin ve güzeldir. Kilisenin içerisindeki duvarlarda ve tavanlarda altın dekorasyon, freskler ve ayrıntılı resimleri görebiliyorsunuz.
16.Piazza Venezia
Roma’nın en güzel meydanlarından biri olan Venedik Meydanı (Piazza Venezia), şehirdeki sembolik meydanlardan biri olarak bilinir. Çok popüler olmasa da, yine de birçok turistin Roma gezilecek yerler listesinde yer alan cazibe merkezlerinden biri.
Ana yol için bir kavşak oluşturan bu meydanın en önemli yeri de, Fartherland Sunağı ve Trajan Sütunu’dur. Ayrıca Capitol Tepesi’ne de buradan çıkabilirsiniz.
17.Dört Nehir Çeşmesi – Navona Meydanı
Navona Meydanı’nı süsleyen bu turistik çeşme, şehirdeki olmazsa olmaz cazibe merkezleri arasında diyebiliriz. Gian Lorenzo Bernini tarafından süslü ve ayrıntılı bir şekilde tasarlanmış olan bu çeşme, oldukça ünlü.
1651 yılında inşa edilmiş olan çeşme, Papa için bir aile evi olarak hizmet veren Pamphili Sarayı’nın dışında bulunuyor.
Çeşme dört nehir tanrısını betimliyor ve ortada büyük bir Mısır Dikilitaşı bulunuyor. Dört heykelin her biri, dünyanın en önemli nehirlerinden birine (Nil, Tuna, Ganj ve Rio de la Plata’ya) övgüyü temsil ediyor.
18.Caracalla Hamamları
Caracalla Hamamları, Kolezyum’a yürüme mesafesinde bulunuyor ve şehrin en ikonik yerlerinden biri.
Yaklaşık 1600 kişinin burada aynı anda banyo yapabildiği söylenir.
MS 212 yılında inşa edildiği tahmin edilen bu hamamlardan günümüze kalan kalıntılar görülmeye değer.
İmparator Caracalla olarak bilinen Marcus Aurelius Antoninus Augustus yönetiminde inşa edilmiş olan bu hamamlara cüzi bir ücret ödeyerek girebiliyorsunuz.
19.Borghese Galerisi
Roma’daki en değerli eserlere ev sahipliği yapan müzelerden biri olan Borghese Galerisi, sunduğu mükemmel eserlerin dışında, güzel bir bahçeye de ev sahipliği yapıyor. 17. yüzyılda Kardinal Scipione Borghese tarafından bir araya getirilen dünyanın en büyük özel sanat koleksiyonlarından birine sahip. Koleksiyon, Bernini, Titian, Caravaggio, Raphael, Correggio, Rubens ve Canova’nın önemli eserleri ile antik Roma, Rönesans ve Barok sanatı açısından özellikle zengindir.
Borghese Galerisi ile ilgili harika bir şey, kalabalığı minimumda tutan süreli bir rezervasyon sistemine sahip olmasıdır; ancak, aynı zamanda rezervasyon yapılması gerektiği ve biletlerin sınırlı olduğu anlamına da gelir.
Sanatseverler için bir cennet köşesi olan Borghese Galerisi de Roma’da kaçırılmaması gereken yerlerden bir tanesi. Galerinin özellikle bahçeleri turistleri büyülüyor.
Borghese Galerisi, sanatseverlerin Roma’da büyük kalabalıklar olmadan güzel bir alanda sanata hayranlık duymaları için mükemmel bir yer.
20.San Clemente Bazilikası
Roma’da çok sıra beklemeden eşsiz bir iç mekan süslemesine sahip kilise görmek istiyorsanız, San Clemente Bazilikası‘da gidebilirsiniz. Bazilika, daha çok hikayesi ve tarihi ile ünlü olsa da, arkeoloji meraklıları için de güzel bir deneyim sunuyor.
Sokak seviyesinden 12. yüzyıl kilisesine girin, dördüncü yüzyıl kilisesine kadar merdivenlerden inin ve sonunda ikinci ve üçüncü yüzyıllarda popülerlik kazandığı bilinen tanrı Mithras için bir tapınağa ulaşıyorsunuz. İşte burası, kilisenin en dikkat çeken ve en önemli yeri. Tabii sunak ve tavandaki çalışmalar da kaçırılmaması gereken eserler arasında yer alıyor.
21.Domus Aurea
Çok fazla popüler olmayan, fakat en kısa zamanda turistlerin uğrak yerlerinden biri olacağını düşündüğümüz yer olan Domus Aurea da zamanınız varsa göz atmanızı tavsiye edebileceğimiz kalıntılar arasında.
Altın Ev olarak da bilinen Domus Aurea, İmparator Nero’na ait bir ev olarak biliniyor. MS 64-68 yılları arasında Kolezyum yakınındaki büyük bir eğlence mekanı olarak inşa edilmiş. Kesinlikle görülmeye değer bir yer olmasa da, yeteri kadar zamanı olanları göz atmak isteyebileceği bir yer.
22.Largo di Torre Argentina
Largo di Torre Argentina olarak bilinen bu arkeolojik harikası, Mussolini’nin 1929’daki yeniden inşa çabalarının bir parçası olarak kazıldı ve modern sokak seviyesinin 6 metre altına batmış dört Cumhuriyet zafer tapınağını ortaya çıkardı.
Dört farklı tapınağın kalıntılarına ek olarak, Torre Argentina, diktatör Julius Caesar’ın M.Ö.44’te ihanete uğrayıp öldürüldüğü ünlü Pompey portikosunun bir bölümünü de içeriyor.
Bugün, Torre Argentina’daki gönüllüler, çoğu engelli veya hastalıktan muzdarip yaklaşık 130 kediye bakıyor. Burası, daha çok kedileriyle tanınıyor. Ancak antik kalıntılara merakı olan herkesin göz atabileceği noktalardan.
23.Trajan Forumu
İmparator Trajan tarafından yaptırılan bu forum, son zamanların popüler çekim merkezleri arasında yer alıyor.
Roma İmparatorluğu’nda inşa edilen en son ve en büyük imparatorluk forumu olan Trajan Forumu, Şamlı ünlü mimar Apollodorus tarafından tasarlanmış ve MS 107 yılında yapıldığı biliniyor.
24.Basilica di Santa Maria in Ara coeli
Ara Coeli‘deki Santa Maria Bazilikası (diğer adıyla Cennet Altarı Aziz Mary Bazilikası), İtalya’da gördüğüm en etkileyici kiliselerden biri diyebilirim.
Capitoline Tepesi‘nde yer alan bu dini yapının içerisinde, çarpıcı ahşap tavandan kırma döşemeye, kilisenin her tarafına düzensiz olarak döşenen mermerden (biri Donatello ve diğeri Michelangelo tarafından tasarlanmıştır) mezarlara kadar bir kral sarayının tüm ihtişamı var.
Görkemli yapısı ve iç süslemeleriyle dikkat çeken bazilika, şehirdeki birçok dini yapının aksine çok daha sakin.
25.Via dei Coronari
Roma’nın en güzel ve en dikkat çeken caddelerinden biri olan Via dei Coronari, Roma’da gizli kalmış, çok bilinmeyen cazibe merkezlerinden. Batıda Piazza dei Coronari ile doğuda Piazza di Tor Sanguigna arasında yer alır.
Cadde, eski antik Roma döneminden kalma. Deri dükkanları, zanaatkarlar ve kafeler arasında, güzel rönesans binaları da yer alır.
26.Vittorio Emanuele II Abidesi
Victor Emmanuel II’ye saygı göstermek için 1911’de açılan Monumento Nazionale a Vittorio Emanuele II (Altare della Patria – Vittorio Emanuele II Abidesi), Piazza Venezia’da kolay ulaşabilir bir konumda bulunuyor.
Abidenin bulunduğu yere Roma gezilecek yerler listesindeki popüler cazibe merkezlerinin büyük bir bölümünden yürüyerek gidebiliyorsunuz.
Binanın içinde İtalyan Risorgimento Tarihi Enstitüsü ve Risorgimento Merkez Müzesi yer alıyor.
1921’den beri Victor Emmanuel Anıtı, ebedi alevin parladığı ve her zaman iki asker tarafından korunan bir yer olan meçhul askerin mezarını da barındırıyor.
135 metre genişliğinde ve 70 metre yüksekliğindeki devasa anıt, tümü beyaz mermerden oyulmuş çok sayıda görkemli Korint sütunu ve sonsuz merdivenlerden oluşuyor. Üst kısım, Victor Emmanuel’in bronz dökümden atlı bir heykeli ve tanrıça Victoria tarafından kullanılan iki savaş arabası ile taçlandırılmış.
27.Capitol Tepesi (Campidoglio)
Capitol Tepesi, Palatine Tepesi ile birlikte Romalıların erken yerleşim yeridir.
7 tepenin belki de en küçüğü olsa da, tarihin büyük izler bıraktığı bir yer. Ayrıca tepede 1538 yılında Michelangelo tarafından tasarlanmış muhteşem bir meydan da bulunuyor.
Vittorio Emanuele II Abidesi’ne oldukça yakın bir konumda bulunan tepe, ayrıca manzarasıyla ziyaretçilerini büyülüyor.
28.Harita Galerisi
Harita Galerisi, Vatikan’daki Belvedere Avlusu’nun batısında, friar ve coğrafyacı Ignazio Danti’nin çizimlerine dayanan bir dizi boyalı topografik harita içeren bir galeri. Galerinin içerisi özellikle yüksek sezonda ciddi anlamda kalabalık oluyor, fakat Vatikan’a kadar gelmişken göz atmanızı tavsiye edebileceğim bir yer. Sanata merakınız varsa bu galeri de listeye eklenebilir.
Roma Gezilecek Yerler listenize ekleyebileceğiniz alternatif noktalar
Yukarıdaki 28 çekim merkezinden sonra hala Roma’da zamanınız varsa, aşağıdaki alternatif Roma rotamıza da göz atabilirsiniz. Bu çekim merkezleri bir Pantheon veya Kolezyum kadar ünlü ve turistik olmasa da, yine de göz atmaya değer popüler çekim merkezleri arasında yer alıyor.
29.Fontana dell’Acqua Paola
Fontana dell’Acqua Paola, modern Roma’nın en yüksek ikinci tepesi olan Janiculum Tepesi’nde bulunan oldukça büyük ve görkemli bir çeşme. Bir sanat eseri niteliğindeki bu çeşme, 1612 yılında inşa edilmiş ve adını aldığı Papa V. Paul tarafından restore edildikten kısa bir süre sonra almış.
Çeşme, Flaminio Ponzi ile birlikte uygun şekilde adlandırılmış Giovanni Fontana tarafından tasarlanmış. Altı pembe taş sütunundan dördü eski Aziz Petrus Bazilikası’nın cephesinden alınmış ve beş büyük kemeri inşa etmek için Roma Minerva Tapınağı’nın yakınlardaki kalıntılarından beyaz mermerler kullanılmış.
Fontana dellAcqua Paola’nın akan suları, uzun zamandır yerel sakinler için bir buluşma noktası olmuştur. Günümüzde bu tarihi yapı, fotoğraf çektirmek isteyen meraklı turistleri de kendine çekiyor.
30.Giardino degli Aranci
Giardino degli Aranci (Portakal Ağaçları Bahçesi), Roma’da gün batımını seyredebileceğiniz en özel ve en romantik yerlerden biri. Roma’nın yedi tepesinden biri olan Aventine Tepesi’nde yer alan bu bahçe, daha çok sunduğu eşsiz manzarasıyla tanınıyor olsa da, bahçede göz atmaya değer ilgi çekici şeyler de var.
Circus Maximus metro istasyonuna on beş dakikadan daha az yürüme mesafesinde olan bahçenin en güzel yanı da, girişlerin ücretsiz oluşudur. Tüm yıl boyunca açıktır ve akşamları biraz zaman geçirmek ve şehrin koşuşturmacasından uzaklaşmak için harika bir yer
Park, hem Savello Parkı (“parco Savello”) hem de Portakal Bahçesi (“parco degli Aranci”) olarak bilinir ve Savelli ailesinin kalesinin orada olduğu 10. yüzyıla kadar uzanır. Kale artık yok ama parkta kale duvarlarının bazı kalıntılarını hala bulabilirsiniz.
31.Piazza di Pietra
Şehrin en sakin meydanlarından biri olan Piazza di Pietra, MS 145 yılında İmparator Hadrian’ın evlatlık oğlu ve halefi Antonius Pius tarafından inşa edilen, kısmen modern bir ofis binasına dönüştürülmüş olarak duran Hadrian Tapınağı’na ev sahipliği yapıyor. Ayrıca meydan, şehrin en popüler cafe ve restoranlarıyla çevrili.
32.Via della Conciliazione
Roma’nın sokak planına en yeni eklerden biri olan ve 1936-1950 yılları arasında inşa edilen Via della Conciliazione, Palazzo Torlonia, Palazzo dei Convertendi ve Palazzo dei Penitenzieri gibi hem dini hem de tarihi öneme sahip birçok yapıya ev sahipliği yapıyor. Şehirdeki en güzel fotoğraf karelerini yakalayabileceğiniz yerlerden biri olarak da bilinen cadde, kısmen Vatikan Şehri ile merkez arasında bir bağlantı oluşturuyor.
Caddenin sonunda ise, Vatikan’ın en güzel ve en ünlü yapısı olan Aziz Petrus Bazilikası yer alıyor.
33.Circus Maximus
Circus Maximus’un antik Roma’da nasıl göründüğünü hayal edebilmek biraz hayal gücü gerektirir. Çünkü yaklaşık 2000 yıl önce muhteşem araba yarışlarının yapıldığı eski mega stadyumdan günümüze neredeyse sadece geniş bir yeşil alan kalmıştır.
Roma’daki Circus Maximus şüphesiz çok etkileyici, zengin bir tarihe sahip ve yüzyıllar boyunca pek çok değişikliğe uğramış bir yer. Bu nedenle imparatorluğun büyüklüğünü anlaşılır kılan ve aynı zamanda antik Roma’da eğlencenin önemini gösteren Roma’nın bir simgesi haline de gelmiştir.
Şimdi eski Circus Maximus’tan sadece birkaç iz var ve atmosferi korumak için orijinal kalıntıları bulma umuduyla onu ziyaret eden turistlerin üzüntüsüne, sadece kompleksin şeklini koruyan devasa çıkıntıyı görebilirsiniz.
34.Konstantin Takı
Konstantin Kemeri, 315 yılında Büyük Konstantin’in Milvian Köprüsü Savaşı’ndaki zaferinin anısına dikilmiş, bugün ayakta duran ender kalıntılardan biri. Kolezyum ve Palatino Tepesi arasında yer alan takıya çıkamıyor olsanız da dışarıdan görmek için bile ziyaret edebilirsiniz.
Önceki binaların parçalarından inşa edilen Konstantin Kemeri, antik Roma’da inşa edilen zafer kemerlerinin en modernidir. 21 metre yüksekliğinde, 25 metre genişliğinde olup üç kemerden oluşur.
Anıtın mermer bloklara oyulmuş kabartmalarında, Trajan Forumu’ndan alınan heykeller ve Marcus Aurelius’u fakirlere ekmek dağıtırken gösteren bazı kabartmalar ve Trajan’ın Daçyalılara karşı kazandığı zaferden sonraki temsili sergilenmektedir.
Üst kısımdaki orijinal olarak bronz harflerle dökülmüş olan yazıtta şunlar yazılıdır:
“İmparator Caesar Flavius Constantinus’a, en büyük, pius ve kutsanmış Augustus’a: çünkü o, ilahi olandan ve aklının büyüklüğünden ilham alarak, devleti tirandan ve tüm yandaşlarından aynı anda kurtardı, ordusu ve sadece silah gücü ile Roma Senatosu ve Halkı, zaferlerle süslenmiş bu takıya adadı.”
35.St. John Lateran Bazilikası
St. John Lateran Bazilikası, Roma’nın tarihi merkezinin biraz dışında, Esquilino Bölgesi’nin San Giovanni semtinde yer aldığından, turist sayısı az olan dini yapılardan biri olsa da, hem mimarisi hem de iç mekan süslemeleriyle göz atmaya değer yapılardan bir tanesi.
Aziz John Lateran Bazilikası, tüm Roma’daki en önemli kiliselerden biridir, özellikle de Roma Piskoposu’nun (Papa olan) oturduğu yer olduğu için. Tüm büyük Papalık bazilikalarının en eski ve en yüksek rütbesi olan, çok önemli bir dini yapıdır. Aynı zamanda şehirdeki en eski halk kilisesi ve Batı Dünyasındaki en eski bazilikadır.
Bazilikanın içinde, ziyaretçilerin hayran kalacağı süslü dekorasyonlar, yaldızlı sunaklar ve bir dizi resim ve heykel dünyası var. Aziz John Lateran Bazilikası’nın en dikkat çekici kısımlarından biri Havarilerin heykelleridir. Bunlar, Borromini tarafından yaratılan, ancak onlarca yıldır asla doldurulmayan ve boş bırakılan nişlerin içinde oturuyor.
Aziz Petrus Bazilikası birçok eski Papa’nın son dinlenme yeri olmasına rağmen, Aziz John Lateran Bazilikası aynı zamanda geçmiş Papaların mezarlarına da ev sahipliği yapmaktadır. Toplamda altı tane var. Daha önce 12 ek mezar vardı, ancak bunlar 14. yüzyıldaki yangınlar sırasında ne yazık ki yok oldu.
Kalan altı mezar, Alexander III, Clement XII, Innocent III, Leo XIII, Martin V, Sergius IV papalarına ait. Bu asırlık son dinlenme yerleri güzel bir şekilde işlenmiş ve başlı başına birer sanat eseri olarak kabul edildiğinden bazilika ziyaretinde kaçırılmamalı.
36.Quirinal Sarayı
Cumhurbaşkanı’nın resmi konutu olan Quirinal Sarayı, adını aldığı tepeden şehre bakıyor.
Piazza’da iki dev, Castor ve Pollux, Dioscuri ile heybetli Monte Cavallo Çeşmesi duruyor. Aslen Konstantin Hamamı’ndan olan heykeller, Yunan orijinallerinin Roma kopyalarıdır. Dikilitaş ise Augustus’un Mozolesi’nden geldi. 1818’de oluşturulan çeşme ve heykeller başlangıçta Palazzo della Consulta’ya bakıyordu ancak Quirinal’e doğru yeniden yönlendirilmiş.
Quirinal Palazzo, 1500’lerin sonlarında Papa XIII. Gregory’nin yazlık konutu olarak inşa edilmiş. Rönesans’tan 20. yüzyıla kadar, Napolyon’un da dahil olmak üzere, yüksek kaliteli ve tarihi öneme sahip çok sayıda sanat eseri, mobilya, duvar halısı, dekorasyon ve mimariyi görmek için günümüzde bir müze olarak da hizmet veren Quirinal Sarayı’nı ziyaret edebilirsiniz.
37.Campo de’ Fiori
Çiçek Tarlası anlamına gelen Campo de’ Fiori, Roma’nın ana meydanlarından biri. Daha çok çiçek, meyve ve sebze pazarı kurulduğu için ünlenen meydan, yerel hayatı deneyimleyebileceğiniz en güzel yerlerden biri. Campo de’ Fiori pazarı, Pazartesi sabahından Cumartesiye kadar çalışır ve Pazar günleri kapalıdır. Bölge, hem alışveriş yapanlar hem de turistler için güzel ve atmosferik bir destinasyon olmasının yanı sıra, tarihi açıdan da önemli bir yere sahip.
Taze pişmiş ekmekten pizzaya ve çok daha fazlasına, Campo de’ Fiori’de herkes için bir şeyler var. Ev yapımı konservelerini, soslarını ve tatlı ikramlarını da satan çok sayıda bağımsız yapımcı var. Eve götürmek için birkaç tane satın almayı düşünebilirsiniz.
Meydan, geceleri de oldukça hareketlidir. Çok sayıda teras barına ev sahipliği yapan bu meydan, akşamları sadece Roma halkının değil, turistlerin de popüler gezi duraklarından biri.
Gün batımından sonra bölge, çok çeşitli restoranları, kokteyl barları ve terasları sayesinde Roma’nın en iyi buluşma yerlerinden biri haline geliyor.
38.Kapitolin Müzesi
‘Musei Capitolini’ olarak da adlandırılan Roma Capitoline Müzeleri, Palazzo dei Conservatori ve Palazzo Nuevo binalarında Piazza del Campidoglio’da (Michelangelo tarafından tasarlanmıştır) bulunan bir dizi müzedir. Her iki bina da bir koridorla yeraltına bağlanmıştır. Müzenin adından da anlaşılacağı gibi bu müze, Roma’nın yedi tepesinden biri olan Capitoline Tepesi’nde bulunuyor. Capitoline Müzelerinin kuruluşu, Papa Sixtus IV’ün Roma Halkına büyük sembolik değere sahip bir grup bronz heykel bağışladığı 1471 yılına kadar izlenebilir. Heykel, resim ve diğer nesne koleksiyonları Roma şehri ile yakından bağlantılıdır ve sergilenen eserlerin çoğu şehrin kendisinden gelmektedir.
39.San Pietro in Vincoli
Hacılar ve sanatseverler, 5. yüzyıldan kalma bu bazilikaya iki nedenden dolayı akın ediyor: Michelangelo’nun devasa Musa heykeline göz atmak ve ve Carcere Mamertino’da hapsedildiğinde Aziz Petrus’u bağladığı söylenen zincirleri görmek için. Ayrıca, St Sebastian’ın 7. yüzyıldan kalma güzel bir mozaik ikonu da dikkat çekicidir. Kiliseye erişim, Via Cavour’dan çıkan ve alçak bir kemerin altından geçen dik bir merdivenle sağlanmaktadır.
Kilise, azizin ölümünden sonra Konstantinopolis’e gönderilen, ancak daha sonra emanet olarak iade edilen Aziz Petrus’un prangalarını barındırmak için özel olarak inşa edildi. İki parça halinde geldiler ve efsaneye göre yeniden bir araya geldiklerinde mucizevi bir şekilde birleştiler. Şimdi sunağın altında sergileniyorlar.
40.St. Paul Bazilikası
MS dördüncü yüzyılda inşa edilen Surların Dışındaki Aziz Paul Bazilikası (Basilica di San Paolo Fuori le Mura), Roma’nın dört büyük bazilikasından biri ve Aziz Petrus Bazilikası’ndan sonra en büyük ikinci bazilikadır. Aziz Paul’un mezarlığı üzerine kurulmuş olması bakımından Hristiyan aleminde önemli bir yere sahip.
Manastırın çarpıcı revağı 1220 ile 1241 yılları arasında inşa edilmiştir. Revak, Bazilika’nın 1823 yangınından sağ kurtulan birkaç bölümünden biridir.
1840 yılında yeniden ziyarete açılan kilisenin yangından sonra birçok ülke restorasyonu için bağışta bulundu. Tapınak daha sonra ulusal anıt ilan edildi.
Aziz Paul Bazilikası’nın içi, devasa mermer sütunları ve güzel altın mozaikleriyle göz kamaştırıyor. Ne yazık ki, 1823 yangını nedeniyle Orta Çağ bazilikasının çok az kısmı sağlam kalmıştır. Bununla birlikte, kilise hala on üçüncü yüzyıldan bazı mozaikleri, on ikinci yüzyıldan kalma büyük bir avizeyi veya altında Aziz Paul kalıntılarının yattığı mermer mezar taşını barındırmaktadır.
Dış kısımda yer alan atriyum, kilisenin en dikkat çekici bölümlerinden biridir. 150 sütundan oluşur ve buradan ziyaretçiler, güneş ışınlarını yansıtan 1854-1874 yılları arasında inşa edilmiş devasa bir altın mozaikle kaplı Bazilika’nın cephesini görebilirler. Portikonun merkezi, St. Paul’un devasa bir heykeline ev sahipliği yapmaktadır.
41.MAXXI
MAXXI – Roma’daki Ulusal 21. Yüzyıl Sanatı Müzesi, İtalyan kültürel miras bakanlığı tarafından yönetilen ödüllü bir çağdaş sanat, mimari ve tasarım müzesidir. Koleksiyon 2 müzeyi kapsıyor: MAXXI Sanat müzesi ve MAXXI Mimarlık müzesi ve kalıcı ve dönüşümlü sergiler içeriyor. MAXXI Sanat ve Mimari Koleksiyonları, 20. ve 21. yüzyılları kapsar. Sanat koleksiyonu, İtalyan deneyimlerine odaklanan, dünyanın her yerinden 400’den fazla çağdaş sanat eserinden oluşuyor. Diğerlerinin yanı sıra Alighiero Boetti, William Kentridge, Mario Merz, Francesco Clemente ve Gerhard Richter gibi sanatçıları temsil eden tablolar, enstalasyonlar, fotoğraflar, heykeller ve multimedya sunumları göreceksiniz.
MAXXI’nin odak noktası kesinlikle sanat ve mimarlık olsa da, aynı zamanda her şeyi kapsayan bir kültürel alan olarak hizmet ediyor. Ziyaretçiler, kalıcı koleksiyonu veya geçici sergileri görmeyi, müzenin etkinlik takviminde yer alan herhangi bir sayıdaki etkinlikle birleştirebilir. Güne bağlı olarak konferanslar, yaz kampları ve hatta açık havada yoga dersleri bulabilirsiniz. Alan, tamamen yeni ve yaratıcı bir deneyim için müzelerin geleneksel kısıtlamalarının ötesine geçmek için yaratıldı.
Yukarıda bahsettiğimiz gibi, kompleks aslında iki müzeden oluşuyor: MAXXI Arte ve MAXXI Architecture. Her ikisi de, günümüz İtalyan sanatının ve dünyanın geri kalanından temsil edilen kalıcı bir görsel sanat sergisine ve geçici sergilere sahiptir. Elisabetta Benassi, Mircea Cantor ve Ugo Rondinone’nin büyük ölçekli enstalasyonları ve William Kentridge ve Gilbert & George gibi büyük sanatçıların eserleri ile 1960’lardan günümüze sanat, mimari ve fotoğrafçılık kalıcı koleksiyonda görülebilir.
42.Marcellus Tiyatrosu
Roma’daki Yahudi Gettosu Bölgesi’nde bulunan Teatro di Marcello veya Marcellus Tiyatrosu, orijinal Kolezyum’a benzerliği nedeniyle Yahudi Kolezyumu olarak da bilinir. Tiyatro, kökleri M.Ö. 221 yılına kadar uzanan antik Circus Flaminius’un kalıntıları üzerinde yükselir.
Tiyatro, yerel halkın 20.000 kişilik bir kalabalık arasında oyunlara ve diğer eğlencelere katılabileceği büyük bir açık hava etkinlik mekanıymış. Diğer birçok benzer yapıya ilham verdiği bilinen bu büyük hit tiyatro, Kolezyum’un da öncüsü olduğu savunuluyor.
Roma Gezilecek Yerler (Akşam Saatlerinde)
Diğer büyük Avrupa şehirleri gibi, Roma da geceleri canlanıyor. 18:00 ile 21:00 arasında, Romalılar aperitivonun tadını çıkarır, arkadaşlarla bir şeyler içmek veya atıştırmak için şehrin favori barlarına ya da cafelerine giderler.
Şehrin mimarisini özel bir altın ışıltısı kaplar ve akşam ilerledikçe ışıklar Roma’nın tarihi cazibe merkezlerini aydınlatarak Ebedi Şehri gündüz olduğundan daha güzel hale getirir. Çoğu turist, akşamları mutlaka Roma’nın keyfini çıkarır. Akşamları gün içine nazaran biraz daha sakin olabildiğinden, ana turistik çekim merkezlerini hava karardıktan sonra görmeyi de düşünebilirsiniz.
Özellikle akşamları göz atmak isteyebileceğiniz cazibe merkezlerinden bazıları ise ;
Çatı Katı Barları
Çatı katı barları, özellikle akşam saatlerinde hareketleniyor. Roma’daki çoğu roof top bar, eşsiz bir manzaraya sahip olduğundan ve turistler arasında bir hayli popüler olduğundan rezervasyon yaptırmadan gitmeyin deriz.
Manzara söz konusu olduğunda, Eitch Borromini otel akla ilk gelen barlardan biri. Altıncı katındaki çatı terasından çevredeki şehir manzarasının 360 derecelik bir panoramasını seyredebilirsiniz. Bara giriş için rezervasyon da şart.
Meydanlar
Roma’nın birbirinden harika meydanlarını bir de akşam saatlerinde, çok fazla turist olmadan görmek istemez misiniz ? Akşam saatlerinde Roma meydanları çok sakin. İstediğiniz gibi fotoğraf çekebilir, tüm eserleri detaylıca inceleyebilirsiniz. Navona ve Popolo meydanı akşam saatlerinde göz atmanızı tavsiye edebileceğimiz en güzel meydanlar.
Kolezyum
1 saatten uzun süren turist kuyruklarıyla ünlü, Roma’nın en çok ziyaret edilen tarihi yapısı olan Kolezyum’u akşam saatlerinde mutlaka görün. Hatta ”Kolezyum Gece Turu”na katılmayı bile düşünebilirsiniz. Bu sayede, 2000 yıllık bu tarihi kalıntıyı çok yoğun bir turist trafiği olmadan keşfedebilirsiniz.
Açık havada film seyredin
Akşamları Roma’da açık alanda film seyretmek sadece Romalıların değil, turistlerin de en favori aktivitelerinden biri. Uzun, sıcak ve en önemlisi kuru yaz gecelerinin gelişiyle birlikte, Roma’nın dört bir yanında açık hava sinemaları açılır. Gişe rekorları kıran yaz filmlerinden kült klasiklere ve daha önce görmüş gibi yaptığınız İtalyan oyunlarına kadar herkes için bir şeyler var.
Tiber Adası’ndaki L’Isola del Cinema Film Festivali Haziran ayında başlar ve Eylül ayına kadar devam eder. Farklı türlerde bağımsız filmlere odaklanan filmler, hem İngilizce hem de İtalyanca gösterimleri içeriyor. Nehrin karşısında, ücretsiz Festival Trastevere Rione del Cinema, Haziran ve Temmuz boyunca Piazza San Cosimato’da kamp kurar. Villa Borghese’de Casa del Cinema da var. Giriş ücretsiz ancak sandalyeler sınırlı, geç kalmayın.
Trevi Çeşmesi
Işıklar açıldıktan sonra çok daha eşsiz bir güzelliğe bürünen Trevi Çeşmesi, akşam saatlerinde çok sakin olmasa da, gece yarısına doğru sakin oluyor.
Roma’da Alışveriş
Roma’da alışveriş için bir planınız varsa, şehirde AVM’ler yerine dünyaca ünlü markalara ev sahipliği yapan alışveriş caddelerine göz atabilirsiniz.
Roma’da alışveriş tahmin edebileceğiniz üzere ciddi anlamda pahalı olabiliyor. Özellikle turistik noktalara yakın yerlerde bulunan mağazalar şehirdeki en pahalı olanlar arasındadır. Bu yüzden bütçeli bir alışveriş için şehrin çok turistik olmayan caddelerine ve mahallelerine mutlaka göz atın.
Roma’da alışveriş için tercih edilebilecek en popüler ve en iyi caddeler/mahalleler ise ;
Monti
Daha çok Romalılar tarafından tercih edilen bölgelerden biri olan Monti, her bütçeden turistin uğrayabileceği alışveriş spotlarından biri. Yerel halkla iç içe olabileceğiniz bu bölgedeki mağazaların büyük bir bölümü İtalyan markası.
Monti’de, Via del Boschetto ve Via Panisperna’nın adlı caddelerin kesişimi, alışveriş için güzel bir başlangıç noktası olabilir.
Via del Governo Vecchio (Eski Hükümet Caddesi)
Navona Meydanı’nın hemen yanındaki Centro Storico’dan geçen bu cadde, şehir merkezindeki en popüler alışveriş spotlarından biri. Ayrıca cadde, Roma gezilecek yerler listesine eklenebilecek ilgi çekici cazibe merkezlerinden biri.
Çok sayıda butiklere ve kuyumculara ev sahipliği yapan cadde üzerinde yeme içme için de birkaç mekan bulabilirsiniz.
Via dei Coronari
Antika satıcılarıyla ünlü Via dei Coronari, Roma’dan ne alınır ? sorusuna cevap olabilecek birçok hediyeliği bulabileceğiniz yer. Roma geziniz sonrası hatıralık bir şeyler satın almayı planlıyorsanız bu caddedeki küçük dükkanlara göz attığınızdan emin olun.
Galleria Alberto Sordi
Via del Corso‘daki bu küçük ama sevimli alışveriş merkezi, yükselen cam tavanlı ve mermer zeminli, 1922 yılından kalma zarif bir binada yer alıyor. Buradaki mağazaların hemen hepsi üst düzey İtalyan markaları olsa da, birkaç uygun fiyatlı mağazayı da bulabilirsiniz.
Alberto Sordi Galerisi’nin de bulunduğu Via del Corso adlı cadde ise, Roma’da daha uygun alışveriş yapabileceğiniz küçük mağazalara ev sahipliği yapıyor. Caddede fiyatlar, Piazza Venezia’dan kuzeye doğru ilerledikçe değişiyor. İspanyol Merdivenleri’ne yaklaştığınızda ise fiyatlar tavan yapıyor.
Roma Kaç Günde Gezilir ?
Roma için 3-4 günlük bir süre yeterli oluyor. Fakat daha uzun süre bu şehirde konaklayacak olursanız, yapılacak birçok şey bulabilirsiniz.
Günübirlik Roma’yı keşfetmek pek mümkün değil, hatta 2 gün bile bu şehir için yeterli olmuyor. Özellikle şehirdeki en önemli 10 yeri görmek için bile dolu dolu 48 saate ihtiyacınız olacaktır. Bu yüzden en azından 3 gün en fazla 6 gün Roma için ayırabilirsiniz.
Roma’da Nerede Kalınır ? – Roma Otel Tavsiyeleri
Roma’da konaklama için birçok farklı bölge bulunuyor. Bunlar arasında her zevke ve her bütçeye uygun konaklama birimlerini de rahatlıkla bulabiliyorsunuz.
Bu şehirde konaklama için gönül rahatlığıyla tercih edebileceğiniz iki bölge bulunuyor. Bunlar; Centro Storico yani Tarihi Şehir Merkezi ve Esquilino Bölgesi’dir.
Centro Storico – Tarihi Şehir Merkezi ; Bu bölge, Roma’da 1 veya 2 gün konaklayacaklar için en ideal bölgedir. Bölge oldukça merkezidir ve diğer bölgelere nazaran pahalıdır. Bu yüzden, 2 günden fazla bir konaklama için bu bölge bütçenizi aşabilir. Eğer bütçe sıkıntınız yoksa, Roma’nın ana cazibe merkezleri için en yakın olacağınız, dilediğiniz yere çok rahat bir şekilde gidebileceğiniz bölge Tarihi Şehir Merkezi Bölgesi’dir. Bu bölgedeki otellere buraya tıklayarak göz atabilirsiniz. Otel tavsiyesi olarak da ;
- 4 Yıldızlı Eitch Borromini Palazzo Pamphilj veya
- 3 Yıldızlı Navona Theatre Hotel‘e göz atabilirsiniz.
Esquilino Bölgesi ; Bu bölge ise, şehirdeki en ucuz bölge olarak bilinir. Bölgede istediğiniz ayarda bir otel bulabilirsiniz. Fakat ücretler şehirdeki diğer bölgelere nazaran çok daha uygundur. Roma’da 3-4 gün veya daha fazla bir süre konaklamayı planlıyorsanız, bu bölgeye gönül rahatlığıyla göz atabilirsiniz. Bu bölgedeki otellere göz atmak için tıklayın
Roma gezilecek yerler listesi adlı bu yazıdaki 38 yere ek olarak birçok yer daha eklemek pekala mümkün. Fakat şehirdeki en önemli ve en turistik yerlerden olan bu 38 yer, Roma gezinize başlamak için en ideal yerlerdir. Bu 38 yerden sonra hâlâ şehirde zamanınız varsa, Roma’ya yakın gezilecek yerler için de bir liste yapabilirsiniz.
Roma’da Ne Yenir & Nerede Yenir ?
Roma, popüler İtalya yemeklerinin en lezzetlisini bulabileceğiniz şehirlerden biri. Tabii popüler İtalyan lezzetlerinin yanı sıra, sadece Roma’da bulabileceğiniz lezzetler de var. Bunlar arasında denenmeye değer olanlardan bazıları ise ;
Suppli
Roma’nın en sevilen ve en iyi sokak yemeklerinden biri olan Suppli, domates soslu pirinç toplarından oluşuyor. Et ve domates sosu ile karıştırılmış kremalı pirinçle hazırlanan ve ortasına bir parça mozzarella peyniri konularak kızartılan suppli’yi şehirdeki sokak aralarında bulabileceğiniz gibi yerel restoranlarda da bulabilirsiniz.
- Nerede Yenir ? ; Roma gezilecek yerler listesindeki en önemli mahallelerden biri olan Trastevere’de deneyebilirsiniz. Özellikle bir mekan tavsiyesi isterseniz de Suppli Roma adlı pizzacıya göz atabilirsiniz.
Cacio e Pepe
Roma’nın en lezzetli makarna yemeklerinden biri olan Cacio e Pepe, genellikle spagettiden yapılıyor olsa da farklı versiyonları da vardır.
Karabiber, rendelenmiş Pecorino Romano peyniri ve spagettiden yapılan bu yemek, hem fiyatı hem de lezzetiyle turistlerin popüler öğle yemekleri arasında sayılıyor. Çok doyurucu olmasa da, akşam yemekleri için de düşünülebilir.
- Nerede yenir ? ; Roma’nın en sevilen restoranlarından biri olan Trattoria Da Enzo’da deneyebilirsiniz.
Saltimbocca
Astarlanmış, prosciutto ve adaçayı ile sarılmış ve ardından şarap, yağ veya tuzlu su ile marine edilmiş dana etinden yapılan Saltimbocca, Roma’nın geleneksel yemeklerinden biri olarak biliniyor olsa da, İtalya’nın diğer şehirlerinde de bulunabiliyor.
Saltimbocca’nın etleri genel olarak beyaz şarap ve tereyağıyla pişiriliyor. Oldukça lezzetli ve doyurucu bir akşam yemeği için tercih edilebilir.
- Nerede denemeli ? ; Armando al Pantheon adlı mekanı deneyebilirsiniz. Çok turistik bir mekan olmadığı gibi fiyatlar da abartılı değildir.
Dondurma
Dünyaca ünlü Roma dondurmasını yerinde yemeden de olmaz. Roma’da dondurmanın her çeşidini bulabilirsiniz. Fakat katkı maddesi içermeyen dondurmaları yemek istiyorsanız, mekan tercihi de oldukça önemli.
Roma dondurmalarının iyisini rengine göre anlayabiliyorsunuz. Eğer dondurmalar aşırı parlak ve çok renkli ise, çok büyük bir ihtimalle katkı maddesi içeriyormuş. Bu yüzden dondurmacı seçerken çok parlak renkte olmayanları tercih etmeye çalışın 🙂
- Nerede yenir ? ; Otaleg veya Neve di Latte’yi tercih edebilirsiniz.
Allesso di Bollito
Sığır etinden yapılan Allesso di Bollito, Roma’nın klasik et yemeklerinden biri. Doyurucu bir akşam yemeği olmasa da, öğle yemeği ya da geçiştirme için tercih edilebilir.
Bu et yemeği genel olarak sandviç şeklinde servis ediliyor ve Testaccio Pazarı’ndaki Mordi E Vai, Alleso di Bollito için en ünlü adres.
Pizza al taglio
Roma, İtalya’nın genelinde olduğu gibi en iyi pizzaları yiyebileceğiniz şehirlerden bir tanesi. Ancak Roma’ya özel bir pizza denemek isterseniz, ‘Pizza al Taglio’yu kesinlikle tavsiye ederim. Hem dilim olarak hem de bütün olarak satın alabiliyorsunuz. Sebzeli, etli, sade gibi birçok seçenekte pizzalar var.
- Nerede denemeli ? ; Bu pizza için en ünlü yer Bonci Pizzarium adlı pizzacıdır.
Maritozzi
Maritozzi, daha çok kahvaltıları süsleyen lezzetlerden biri. Tatlı olarak da tüketilebilen bu çörekleri şehirdeki cafelerin ve pastanelerin büyük bir bölümünde bulabiliyorsunuz.
Üzüm ve çam fıstığı ile süslenmiş ya da fırında sade bir tatlı olarak servis edilen Maritozzi, daha çok espresso ve cappuchino ile tercih ediliyor. Kahveyle aranız iyiyse, mutlaka bu ikiliyi deneyin deriz.
- Nerede denemeli ?; Mekan tavsiyesi olarak da şehir merkezindeki Roscioli Caffe’yi önerebilirim.
Roma Hakkında Bilgiler
Başkent Roma, İtalyan Yarımadası’nın batısında, Tiber Nehri üzerinde konumlanmış Avrupa’nın en çok ziyaret edilen şehirlerinden bir tanesi.
Yaklaşık 2500 yıllık tarihi boyunca sırasıyla Antik Roma Krallığı, Roma İmparatorluğu ve Roma Cumhuriyeti’ne başkentlik yapmış.
Hareketli bir Akdeniz şehri olan Roma, Avrupa tarihinde önemli bir role sahip olduğundan dolayı da ‘Eternal City’ (Ölümsüz Şehir) olarak da biliniyor. Geçmişi günümüze taşıyan birbirinden değerli mimari yapıları, muhteşem yemekleri, yapılacak birbirinden güzel aktiviteleri ve turistik noktalarıyla hafızalara kazınacak bir gezi deneyimi sunan Roma, en az Milano ve Paris kadar canlı bir alışveriş şehri.
Roma hakkında diğer ilgi çekici bilgiler ise ;
→Modern Roma’da 280 çeşme ve 900’den fazla kilise var
→Her yıl Roma’daki Trevi Çeşmesi’ne yaklaşık 700.000 Euro değerinde madeni para atılıyor. Elde edilen gelir, ihtiyacı olanlara yardım etmek için Caritas’a bağışlanıyor.
→Antik Roma’da, yalnızca özgür doğan erkeklerin Roma vatandaşlığının bir işareti olan toga giymelerine izin verilirdi. Kadınlar, ketenden yapılmış toganın kadın versiyonu olan stolalar giyerlerdi.
→Roma’nın maskotu, Roma’nın mitolojik kurucuları olan Romulus ve Remus kardeşlere bakan dişi bir kurttur.
→İlk alışveriş merkezi Roma’da MS 107 ile 110 yılları arasında İmparator Trajan tarafından yaptırılmış.
→MS 1303’te kurulan Roma’nın ilk üniversitesi La Sapienza, Avrupa’nın en büyüğü ve dünyanın ikinci en büyüğüdür.
→Roma’nın tamamen makarnaya adanmış bir müzesi var.
→Vatikan Şehri içindeki Aziz Petrus Bazilikası, şimdiye kadar yapılmış en büyük kilisedir.
→Roma, dünyada 1 milyonluk nüfusa sahip ilk şehirdi. İlk nüfus sayımı MÖ 2. yüzyılda yapılmıştır. Bu bir milyonluk insan kitlesi 3 farklı kıtadan geldi: Avrupa, Asya ve Afrika
→Roma, 700 yıldan fazla bir süre Avrupa’ya hükmetti.
→Roma’nın doğum günü, MÖ 1. yüzyılda Varro tarafından ilk kez bahsedilen MÖ 21 Nisan 753’tür.
→Roma, içinde başka bir ülkenin bulunduğu dünyadaki tek şehirdir. Vatikan, sadece 44 hektarlık bir alanı kaplayan, dünyanın en küçük bağımsız devletidir; Roma’nın tam kalbinde yer almaktadır. Papa tarafından yönetiliyor ve 800’ün biraz üzerinde bir nüfusa, kendi ordusuna, kendi para birimine ve kendi postanesine sahip!
→Roma ilk hukuk sistemine sahipti. On İki Levha Kanunu olarak bilinir ve ilk olarak MÖ 5. yy’da yazılmıştır. Modern Roma şehrinde yaşayan birçok kişinin doğrulayabileceği gibi, Romalılar bürokrasinin babaları olarak adlandırılabilir.
Roma’ya Ne Zaman Gidilir ?
Roma’yı ziyaret etmek için en iyi zaman, turist kalabalığının çoğunun dağıldığı ve oda fiyatlarının daha düşük olduğu ekim-nisan ayları arasıdır.
Eğer turist kalabalığına alışkınsanız ve geniş bir bütçeyle seyahat ediyorsanız mayıs-eylül ayları da en ideal zaman. Fakat bu aylarda otel fiyatları daha pahalı olduğu gibi Roma gezilecek yerler listesindeki cazibe merkezlerini görmek için de uzun kuyruklara girmek zorunda kalabilirsiniz.
BENZER İÇERİKLER