Gelenek ile Modernizmin bir sentezi olarak göze çarpan Münih, Oktoberfest’in anavatanı ve Bavyera’nın başkenti. İkinci dünya savaşında şehrin yarısından fazlası yıkılmış. Yıkılan bu binaların yerine gökdelen dikmek yerine, Münih, tarihi dokusunu korumayı tercih ederek şehri aslına uygun bir şekilde inşa etmeyi tercih etmiş.
Teknolojiye boğulmuş, sanayinin çarklarının insanları öğüttüğü, mekanik bir yer olduğu önyargısına sahip olan Münih, aslında sanatla yoğrulmuş, tarihi de içine alan, yeşillikler içinde eşsiz bir metropol şehri, şehirleşmenin insanı betonlaşmaya mahkum etmek demek olmadığını gösteren örnek bir şehir.
Kültürel ve ekonomik zenginliğinin yanı sıra özgür ortamıyla da sevilen Münih, Avrupa’nın en yaşanılası şehirlerinden biri olmaya devam ediyor. Oldukça güçlü bir tarihi kimliğe sahip olan Münih’te tarihin izlerini gotik yapılar eşliğinde deneyimleyecek, Bavyera’nın lezzetli yemekleriyle hiç unutulmayacak günler geçireceksiniz.
Birbirinden ilgi çekici gotik mimari örnekleriyle dolu büyüleyici sokaklara sahip bu şehir, bir yandan da dünyanın önde gelen en büyük teknoloji şirketlerinin ofislerine ev sahipliği yapıyor. Tarihi 12. yüzyıla kadar uzanan şehrin fütüristik yapıları, son moda butikleri, düzenli ve temiz sokakları, şehrin en yeşil yerlerine kurulmuş bira bahçeleri ile Münih gezilecek yerler listesine ekleyebileceğiniz tonlarca şey var.
Bir yandan tarihi dokusunu mükemmel bir şekilde koruyan, diğer yandan bugünün yaşam biçimini sunan Münih, en renkli zamanını, beş milyondan fazla bira severin dünyanın dört bir yanından gelip, çadırlarda toplandığı, litrelik lezzetli Bavyera biralarını içip eğlendiği Oktoberfest döneminde yaşıyor. 200 yıla yakın bir süredir düzenlenen bu festival toplamda iki hafta sürüyor ve festival eğlenceleri panayır alanından taşıp, şehrin dört bir yanına yayılıyor.
MÜNİH’E NE ZAMAN GİDİLİR ?
Sert ve amansız kışlarıyla ünlü Münih, bizim Ankara’nın havasına yakın bir havası var diyebiliriz. Gündüz ve gece sıcaklıkları dramatik bir şekilde değişkenlik gösteriyor. Dağlardan gelen rüzgarlar ise bonus. Gündüz güneşli bir havada kısa kolluyla bile gezebilirken, akşam saatlerinde ceketlerinizle bile soğuğu hissedebiliyorsunuz.
Münih’in yazları çok bunaltıcı değil. Bu yüzden Münih’i ziyaret için en iyi zaman, yaz ayları olabilir. Ancak otel ve uçak bileti fiyatlarının tavan yaptığı bu dönem, bütçeli bir Münih gezisi için ideal olmayacaktır. Münih, Almanya’nın en soğuk şehri, özellikle kasım-mart arası en soğuk olduğu dönem. Ancak bu dönem, Münih’i en ucuza ziyaret edebileceğiniz dönemdir. Özetle Münih’e gidilecek en ideal zaman nisan-mayıs ve eylül-ekim aylarıdır. Bu dönemlerde şehrin soğuğunu iliklerinize kadar hissetmezsiniz. Ayrıca bu aylarda şehir çok kalabalık olmadığından, Münih’i keşfetmek çok daha kolay olacaktır.
MÜNİH’TE ULAŞIM MESELESİ
Münih, Almanya’nın en büyük üçüncü şehri. Yani öyle her yere yürüyerek gidebileceğiniz kompakt bir şehir değil. Bir de buna buz gibi soğuk hava eklenince toplu taşıma kullanımı kaçınılmaz oluyor.
Münih, ulaşım konusunu çoktan çözmüş bir şehir. S-bahn yer üstünden giden banliyö ve şehiriçi raylı sistem, U-bahn ise, yeraltından giden bildiğimiz metrodur. S-bahn ve U-bahn şehir içi ulaşımda eliniz ayağınız olduğundan en çok kullanacağınız toplu taşıma araçlarıdır. Tabii havanın güzel olduğu bir zamanda Münih’i ziyaret ediyorsanız bisiklet veya scooter da kiralayabilirsiniz. Taksi veya Uber’i çok zorda kalmadıkça kullanmayın, ciddi anlamda bütçe zorlayabiliyor.
Yazı İçerisindeki Başlıklara Git
2 Günlük Münih Gezilecek Yerler Rotası
Dünyadaki en büyük bira festivaline ev sahipliği yapmasıyla da adından söz ettiren Münih, Almanya’nın diğer popüler şehirlerinden olan Hamburg ve Berlin‘e nazaran biraz daha hareketli, canlı ve gezinmesi daha kolay bir şehir.
Bavyera’nın başkenti olan bu güzel şehir, birbirinden değerli tarihi yerleri, görkemli barok kiliseleri ve güzel sanat koleksiyonlarına ev sahipliği yapan müzeleri ile sıkılmadan 2-3 gününüzü geçirebileceğiniz popüler şehirlerden bir tanesi.
1.GÜN
- Asamkirche (Asam Kilisesi)
- Karlsplatz
- St Michael Kilisesi
- Frauenkirche
- Marienplatz (Münih’in ana meydanı)
- Yeni Belediye Binası
- St Peter Kilisesi
- Eski Belediye Binası (Old Town Hall)
- Viktualienmarkt
- Hofbräuhaus (Birayla aranız yoksa es geçilebilir)
- Maximilianstraße (Alışveriş ile ilgilenmiyorsanız bile görülmeye değer bir cadde)
- Bavyera Eyalet Operası (Bayerische Staatsoper)
Eğer Münih’te sadece 1 gününüz varsa, bu 12 yeri dolu dolu 1 günde rahatlıkla görebilirsiniz.
2.GÜN
- Deutsches Museum
- Theatine Kilisesi
- Odeonsplatz
- Munich Residenz
- Bavyera Ulusal Müzesi
- İngiliz Bahçesi
- BMW Müzesi
- Münih Olimpiyat Parkı
- Nymphenburg Sarayı
PEKİ BU 2 GÜNLÜK GEZİ ROTASINA GÖRE MÜNİH’TE NEREDE KONAKLAMALI ?
Yukarıda 1. ve 2. günün haritasına detaylı olarak bakacak olursanız, Münih’teki turistik cazibe merkezlerinin büyük bir bölümünün Altstadt’ta, yani tarihi şehir merkezi sınırları içerisinde yer aldığını görebilirsiniz.
→Buna göre konaklayabileceğiniz en ideal ve en popüler bölge Altstadt’tır. Bu bölgede konaklayacak olursanız, şehrin kalbinin attığı yerde olur, hemen her yere çok kısa bir sürede ulaşabilirsiniz. Burası, diğer bölgelere nazaran biraz daha pahalı bir konaklama sunsa da, Münih’te nerede kalınır ? sorusuna cevap olabilecek en iyi bölge burasıdır. Altstadt bölgesindeki en popüler otellere göz atmak için buraya tıklayabilirsiniz.
→Çok daha ekonomik otellere ev sahipliği yapan Ludwigvorstadt – Isarvorstadt bölgesi, turistik yerlere çok uzak olmadığı gibi, Münih’te en çok tercih edillen ikinci bölgedir.
Bu bölgeden de birçok cazibe merkezine yürüyerek gidebiliyorsunuz. Ancak Münih’te gezilecek yerler arasında popüler olan çekim merkezlerine gitmek için toplu taşıma araçlarına ihtiyacınız olacaktır. Altstadt bölgesine yakın olduğundan ve çok uygun fiyatlı konaklama birimlerine ev sahipliği yaptığından bu bölgeyi de Münih’te konaklama için düşünebilirsiniz. Ludwigvorstadt – Isarvorstadt bölgesindeki en uygun fiyatlı otellere göz atmak için tıklayın.
Münih Gezilecek Yerler Listesi
Oktoberfest adı verilen bira festivali dışında bu şehri ziyaret ediyorsanız da, Münih’te gece hayatı adına aradığınız her şeyi bulabilirsiniz. Bu şehir canlı ve dinamik yapısıyla, turistlere günün her saatinde farklı imkanlar sunuyor.
Aşağıdaki Münih’in en güzel 22 cazibe merkezi arasından, şehirdeki sürenize ve zevkinize göre kendinize özel bir gezi rotası çıkarabilirsiniz.
1.Frauenkirche
Münih’in tarihi yerleri ile gezinize başlayabilirsiniz. Bunlardan en ünlü olanı ise, Frauenkirche adı verilen görkemli kilise.
15. yüzyıldan kalma bu tarihi kilise, Almanya’daki diğer kiliselere nazaran biraz daha farklı bir mimari yapıya sahip olmasıyla dikkat çekiyor.
Our Lady’nin Katedral Kilisesi veya Münih Katedrali olarak da bilinen Frauenkirche, geç gotik tarzı ile şehirdeki en turistik yapılardan biri. Rönesans tarzı ve 100 metre uzunluğundaki ikiz kuleleri ile, şehrin birçok noktasından bu kiliseyi görebiliyorsunuz.
Kilisenin dış mimarisi kadar, iç dekorasyon ve eserler de oldukça ilgi çekici. Kilisenin içerisinde özellikle görülmesi gereken yerlerden bazıları ise ; bronz figürlü Ludwig İmparatoru’nun mezarı, Barok kırmızı mermerden yapılmış yazı tipi ve Peter Candid’ın Varsayım adlı eseri.
Kilisenin bir diğer özelliği ise, eşsiz Bavyera Alpleri‘nin manzarasını sunuyor olması. Bu kilisenin kulelerine çıkarak panoramik şehir manzarasının da keyfini çıkarabiliyorsunuz.
- Giriş ücretsiz
- Kiliseyi pazar günleri dışında haftanın her günü 07:00-19:00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.
2.Olimpiyat Parkı
Olimpiyat Parkı, şüphesiz şehirdeki en önemli ve en popüler cazibe merkezleri arasında yer alıyor. Kraliyet Bavyera ordusu için bir eğitim alanı olan, 2.7 milyon metrekarelik devasa bir alanı kaplayan park, turistlerin yanı sıra, Almanların da popüler gezi durakları arasında.
Oktoberfest’e de ev sahipliği yapan bu park, birbirinden güzel konserlere ve etkinliklere ev sahipliği yapmasıyla da tanınıyor. Yani yazın Münih’te ne yapılır ? diyorsanız, güzel bir cevap için bu parktaki etkinlikleri takip edebilirsiniz.
Çatı tırmanışı, zeplinasyon ve sahne arkası turları gibi ailece yapılacak birçok aktiviteyi de bu parkta bulabiliyorsunuz.
Bunun yanında park, ilginç ve güzel mimari yapısıyla da turistlerin beğenisini kazanıyor. Her yaştan turistin keyifli dakikalar geçirebileceği bu park da, Münih’in olmazsa olmazları arasında.
- Giriş ücreti ; Yetişkinler için 3,5€, 16 yaş altındaki çocuklar için ise 2,5€
- Ziyaret saatleri ; 10:00-18:00
3.Aziz Michael Kilisesi
Şehirdeki tarihi kiliselerden bir diğeri ise, Michaelskirche olarak da bilinen Aziz Micheal Kilisesi’dir. Daha çok iç dekorasyonu ve eserleri ile dikkat çeken bu kilise de, Münih gezilecek yerler listesine eklenebilecek cazibe merkezlerinden.
1597 yılında, Rönesans tarzında tamamlanmış olan kilise, Münih’in en eski ve en küçük ibadet yeri olarak biliniyor.
Şehirdeki birçok kilisede olduğu gibi bu kilisenin kulesine çıkarak da Bavyera’nın eşsiz bir manzarasını seyredebiliyorsunuz.
Kilisenin ışıltılı sunağına göz attığınızdan da emin olun. Bunun dışında kilisedeki şapeller, resimler ve kabartmalar da ilginizi çekebilir.
- Giriş ücretsiz
4.Marienplatz
Münih’in en güzel ve en bilindik meydanı olan Marienplatz, şehrin kalbinin attığı yer. Münih’teki turistik yerlerin büyük bir bölümüne oldukça yakın bir konumda bulunan bu meydanda şehrin tarihi yapılarını bir arada görebilirsiniz.
Meydanda, Münih’in en güzel kafelerinden, restoranlarından ve barlarından bazılarını bulmak mümkün. Burası, Almanların buluşma yeri olduğu gibi, şehirdeki turistlerin de dinlenme ve öğle arasını geçirdiği yerlerden biri olarak biliniyor.
Meydan, 1158 yılından beri Almanya’nın tarihinde önemli rol oynamış. Noel’den 3 hafta önce başlayan Noel Pazarı ile ünlü olsa da, gezilecek noktalarla da adından söz ettiriyor.
Yeni ve Eski Belediye Binası da bu meydanda bulunuyor. Meydanı süsleyen Yeni Belediye Binası, buradaki en ünlü yapılardan biri olsa da, Eski Belediye Binası da mutlaka görülmesi gereken yerlerden diyebilirim.
Şehirdeki festivallerin de odak noktası olan bu meydan, Münih’te alışveriş için plan yapanların göz atabileceği yerlerden. Meydan çevresinde birbirinden kaliteli ve çeşitli mağazaları bulabiliyorsunuz.
5.Munich Residenz
Şehirdeki en güzel ve en görkemli saray olan Residenz, adlı bu yapının tarihi 1385 yılına uzanıyor. Aslen kale olarak kurulmuş olan bu yapı, daha sonra yapılan genişleme ve yenileme çalışmalarıyla bir saraya dönüştürülmüş.
Günümüzde Almanya’nın en önemli ve en bilinen yerlerinden biri olarak ün yapmış olan saray, Münih’in en görkemli mimari yapılarından biri olarak kabul ediliyor.
Bu saray kompleksi, Bavyera’nın tarihi hakkında değerli sanat koleksiyonlarını görebileceğiniz müze ve galeri olarak faaliyet gösteriyor. Ayrıca klasik konserlere ve müzik yarışmalarına da ev sahipliği yapmasıyla tanınır.
Avrupa’nın en görkemli saraylarından biri olan Residenz, uzun yıllar boyunca Bavyera Kralları’nın yaşadığı yer olarak da biliniyor. Kompleks, Königsbau, Alte Residenz ve Festsaalbau (Ziyafet Salonu) olmak üzere 3 bölümden oluşur ve bu 3 farklı bölüm de görülmeye değer birbirinden güzel eserlere ve mimariye sahip.
- Bu saraya büyük çantalarınız ile giremiyorsunuz. Bu yüzden çantalarınızı burayı ziyaret ederken getirmediğinizden emin olun.
- Giriş ücreti ; Residenz Müzesi 7€, Hazine bölümü de 7€. Bu iki yerin kombineli bilet ücreti ise 13€
- Ziyaret saatleri ; 10:00-17:00
6.Nymphenburg Sarayı
Şehirdeki en güzel ve en görkemli saraylardan bir diğeri de Nymphenburg Sarayı‘dır. Bavyera varisi Max Emanuel’in tahtın doğumunu kutlamak amacıyla inşa edilmiş. Güzel bahçeleri ve görkemli odalarıyla ilginizi çekebilecek yerlerden biri.
Sarayın birçok odası ziyaretçiye kapalı. Sadece belirlenmiş yerleri görebiliyorsunuz. İç mekan, dekorasyonu ve süslemeleriyle dikkat çekiyor. Fotoğraf çekimine izin verilmeyen Münih saraylarından biri olduğu gibi, sarayı sadece rehberli turlarla gezebiliyorsunuz.
Sarayın içerisine göz attıktan sonra, geniş bahçeleri dolaşmayı da unutmayın.
- Giriş ücreti ; 8€
- Ziyaret saatleri ; 10:00-18:00
7.Münih İngiliz Bahçesi
Münih’in en güzel yerlerinden biri de, yemyeşil bir alana sahip Münih İngiliz Bahçesi‘dir.
Yaz aylarında Almanların güneşlenmek için ziyaret ettiği parklardan biri.
900 dönümlük bu büyük parkta yapılacak birçok şey bulabilirsiniz. Bunlardan en önemlisi gölde rüzgar sörfüdür. Bunun yanında, şehirdeki birçok tarihi yerin güzel fotoğraf karelerini de bu parktan çekebilirsiniz.
Almanya’daki en büyük şehir parkı olarak bilinen Münih İngiliz Bahçesi, 1785 yılında askeri bir bahçe olarak tasarlanmış. Günümüzde ise, Almanların, bisiklet ve yürüyüş turu yaptığı, güneşlendiği ve piknik yaptığı canlı ve hareketli bir park olarak hizmet veriyor.
Bir şeyler yeme içme için de parktaki Çin Kulesi adı verilen mekana göz atabilirsiniz. Ayrıca buradaki bira bahçesi de oldukça ünlüdür. Bu kulenin yanı sıra park içerisinde birkaç bira bahçesi daha var.
Parkta, Alman Ortaçağ heykelleri ve duvar halıları koleksiyonuyla ünlü Bavyera Ulusal Müzesi ve yerel tarih öncesi eserleri ile dikkat çeken Bavyera Eyalet Arkeoloji Koleksiyonu ve son olarak Japon Bahçesi’ni de gördüğünüzden emin olun.
8.Yeni Belediye Binası
Münih’in tam kalbi konumunda olan Marienplatz Meydanı’nı süsleyen Yeni Belediye Binası, görkemli yapısıyla Münih’te görülecek en etkileyici yerlerden biri. 4 Bavyera Kralı’nın heykelleriyle süslenmiş olan bu bina, 1874 yılında inşa edilmiş. Tabii daha sonra genişletilerek ve yeni odalar eklenerek günümüzdeki görkemli halini almış.
Bugün, bu binanın içerisine girebilir, kulesinden de şehrin eşsiz manzarasını seyredebilirsiniz. Binanın bulunduğu meydan ise, Münih’te mutlaka görülmesi gereken yerler arasında.
Yeni Belediye Binası’nın bulunduğu yerden Münih gezilecek yerler listesindeki cazibe merkezlerinin çok büyük bir bölümüne yürüyerek gidebiliyorsunuz. Ayrıca bu tarihi yapının bulunduğu yer Münih turuna başlamak için en ideal spot olarak bilinir.
- Giriş ücreti ; 4€
- Ziyaret saatleri ; 10:00-19:00
9.Asam Church
Asam Kilisesi olarak bilinen bu dini yapıyı ilk gördüğünüzde içeri girmek bile istemeyebilirsiniz. Çünkü yapının dış mimarisi pek etkileyici değil. Zaten kilise dış mimarisiyle değil, içerideki sanat eserleriyle ünlü.
Komşu binalar arasında sıkışıp kalmış gibi duran bu kilise, abartılı geç gotik mimarisine sahip. Asam Kardeşler tarafından 18. yüzyılda yapılmış olan bu kilisenin içerisine göz atmaya değer. Dış mimarisi pek ilgi çekici olmasa da, içerisi kesinlikle görülmeye değer.
10.Bavyera Eyalet Operası
Max-Joseph-Platz Ulusal Tiyatrosu olarak da bilinen bu tiyatro binası da, Münih’te gezilecek noktalar arasında. Turistlerin favori yerlerinden biri olarak bilinen bu operada konserlere katılmak ciddi anlamda pahalı olsa da, dış mimarisini görmek için ziyaret edebileceğiniz bir yer diyebilirim.
Bavyera Eyalet Operası, Almanya’nın hatta Avrupa’nın en ünlü opera binalarından biri olarak biliniyor. Özellikle ünlü sanatçıların sürekli olarak sahne aldığı yerlerden biri olmasıyla da herkesin ilgisini çekebiliyor.
Operadaki yaklaşan etkinlikleri de Bavyera Eyalet Operası’nın resmi sitesinde bulabilirsiniz.
11.Theatine Kilisesi
Münih’in bir diğer tarihi yeri ise, görkemli Theatine Kilisesi‘dir. Sapsarı rengi ile, şehirde kendini belli eden bu tarihi yapı, 17. yüzyıldan kalma.
Barok tarzı ile dikkat çeken bu kilise İtalyan mimarlar tarafından tasarlanmış. Nişler ve kabartmalar ile süslenmiş kilisenin ön cephesi ise, kilisenin en dikkat çeken bölümü.
Kilise, dış mimaride olduğu kadar iç mekan da oldukça zengin bir şekilde dekore edilmiş ve görülmeye değer eserlere ev sahipliği yapıyor.
Münih şehir merkezine ve diğer turistik yerlere yakın bir konumda bulunduğundan göz atmaya değer.
12.Bavyera Ulusal Müzesi
Münih’teki müzeler arasında en geniş koleksiyona sahip olan Bavyera Ulusal Müzesi, 1855’te açılmış. Açıldığı günden günümüze Münih’in ve Almanya’nın en önemli çekim merkezlerinden biri olmayı da sürdürüyor.
40’dan fazla dekoratif eşya odasıyla dikkat çeken bu müzede, antik çağlardan Art Noueveau’ya kadar birbirinden değerli eserleri görebilirsiniz. Müze, silah, zırh, porselen, yağlıboya tablolar, müzik aletleri, mobilya, saat ve çok daha fazlası ile sanatseverlere güzel bir deneyim sunuyor.
Şehrin merkezine biraz uzak olsa da, Marienplatz Meydanı’ndan bu müzeye çok rahatlıkla ulaşabiliyorsunuz. Bu yüzden müzeyi de Münih’te görülecek yerler listenize ekleyebilirsiniz.
13.Viktualienmarkt
Münih’in gezilecek en güzel yerleri arasında olan Viktualienmarkt, kentin gıda pazarıdır. Daha önceden Marienplatz Meydanı’nda bulunuyormuş, fakat yıllar geçtikçe büyüyen market bugünkü bulunduğu yere taşınmış.
Burası daha çok Münih halkının sebze, meyve, şarap, çay ve sosis, peynir gibi ihtiyaçlarını karşılayabileceği dükkanları ile ünlüdür. Burada acıktığınızda yemek yiyebileceğiniz yerleri, susadığınız da bira içebileceğiniz bir bira bahçesini (Biergarten) bulabiliyorsunuz.
Lokal halkın olduğu kadar turistlerin de favori yerlerinden biri olan Viktualienmarkt, görülmesi gereken yerlerden biri.
14.BMW Müzesi
Arabalarla aranız iyiyse bu müzeye bayılacaksınız.
Münih’e kadar gelip de BMW gibi bir dünya markasının müzesini görmeden de olmaz. Karl Schwanzer tarafından tasarlanmış olan bu müzede, markanın teknolojik gelişimini görebiliyorsunuz, tabii birbirinden kalite ve lüks araç sergisiyle birlikte.
Müze binası 1973 yılında inşa edilmiş ve Almanya’daki en modern yapılardan biri olarak kabul ediliyor. Salata kasesine benzeyen mimari yapısıyla dikkat çeken bu müzeyi de, araba tarihine merakı olanlar rotasına ekleyebilir.
15.Deutsches Museum
Dünyanın en büyük teknoloji müzesi olma ünvanına sahip olan ‘Deutsches Museum’ (Alman Müzesi), her bilimsel ve teknik disiplinin başlangıcından günümüze gelişimini takip ederken, erken teknoloji ile yüksek teknoloji arasında sürekli bir zaman yolculuğu sunuyor.
Trenleri, uçakları, nakliyeyi, arabaları ve hatta bisikletleri kapsayan ulaşımla ilgili koleksiyon ise, müzede en dikkat çeken bölüm oluyor. Bunun yanında müzede, Kızıl Baron’un Birinci Dünya Savaşı’ndan kalma çift kanatlı uçağının bir kopyasını görebilir, bir Venedik gondolunu yakından inceleyebilir ve 19. yüzyıldan kalma bir ahşap balıkçı teknesinin içine bakabilirsiniz.
Müze, Museumsinsel adı verilen küçük bir ada üzerinde bulunuyor. Ayrıca bu müze Münih’te çocuklarla gezilecek en güzel yerlerden biri. Çünkü müzede, küçük çocukların ilgisini çeken etkinlikler yapıldığı gibi, eğlenceli bir çocuk alanı da bulunuyor.
16.Odeonsplatz
Theatinerkirche adlı sarı kiliseye ev sahipliği yapan bu meydan, adını burada bulunan konser salonunda alıyor. Şehrin en sembolik anıtlarından bazılarına ev sahipliği yapmasıyla ünlü bu meydan, Münih’in en canlı ve en hareketli yerlerinden biri olarak da bilinir.
Meydanda sarı kilisenin yanı sıra görülecek diğer cazibe merkezleri ise ;
Feldherrnhalle: Floransa’daki Loggia dei Lanzi’den esinlenen anıtsal bir sundurma olan Feldherrnhalle, Bavyera Ordusu onuruna 1840’ların başında inşa edilmiş ve meydandaki en önemli anıtlardan biri.
Hofgarten: İtalyan Rönesans tarzında olan bu bahçe turistlerin şehrin merkezinden uzaklaşmadan, Münih’in karmaşasından kaçabileceği huzurlu bir yerdir. Bavyera hükümdarlarının eski ikametgahı olan Residenz ile Avrupa’nın en büyük şehir parklarından biri olan Englischer Garten (İngiliz Bahçesi) arasında yer alıyor.
17.Karlsplatz (Stachus)
Bavyera hükümdarlarından olan Karl Theodor‘a ithafen Karlsplatz ismini almış olan bu şehir meydanı, Münih tren garına oldukça yakın bir konumda bulunuyor.
Meydan halk tarafından Stachus olarak da anılıyor. Nedeni ise birçok Alman halkın Karl Tehodor’dan haz etmiyor oluşuymuş. Stachus ismi ise meydandaki ünlü bir bar olan ‘Stachusgarten’den geliyor.
Meydanda çok sayıda neo-barok tarzda binayı görebiliyorsunuz. Tarihi bir kapı olan ‘Karlstor’ da burada bulunuyor. Ayrıca meydanın ortası kış aylarında buz pistine dönüştürülüyor. Kışın Münih’te çocuklarla yapılacak güzel bir aktivite arıyorsanız, meydana kurulan buz pistine de göz atabilirsiniz.
18.St Peter Kilisesi
Eski Peter veya Peterskirche olarak da bilinen St Peter Kilisesi, şehirdeki en eski kilise olması bakımından önemli bir yere sahip. Görkemli yapısının yanı sıra, iç dekorasyonu ve eserleriyle de dikkat çeken bu kilise, 1386 yılında gotik bir tarzda inşa edilmiş.
İç mekanda, Hans Krumper’ın yazı tipi, Erasmus Grasser’ın kırmızı mermer anıtları, Çarmıha Gerilme ve Son Yargı heykelleriyle 15. yüzyıldan kalma Schrenk Sunağı yer alıyor.
Ayrıca üzerinde Aziz Peter figürlerinin bulunduğu 20 metre yüksekliğindeki 18. yüzyıl yüksek sunağı da görülmeye değer. Son olarak, kulenin yukarısına dilerseniz 299 basamak çıkarak ulaşabilir, buradan Münih’in nefes kesen manzarasını da seyredebilirsiniz.
19.Old Town Hall (Eski Belediye Binası)
Altes Rathaus olarak da bilinen, Münih gezilecek yerler listesinin olmazsa olmaz çekim merkezlerinden biri olan Eski Belediye Binası, Marienplatz adlı şehir meydanının doğu ucunda güzel bir konumda bulunuyor. 1847’ye kadar Münih belediye meclisine ev sahipliği yapmış olan binanın tarihi ise 1310 yılına kadar uzanıyor.
Tarihinde birçok kez onarılmış olan bina, II. Dünya Savaşı sırasında neredeyse yok olmanın eşiğine gelmiş. 1950’lerde yeniden yapılan bina günümüzde, Yeni Belediye Binası kadar olmasa da oldukça popüler çekim merkezlerinden biri.
Günümüzde bu binanın kulesi bir oyuncak müzesine ev sahipliği yapıyor. Koleksiyon, model trenler, hayvanlar, bebekler, oyuncak evler ve teneke oyuncaklar içerir.
Ana binadaki büyük Gotik balo salonu sempozyumlar, anma törenleri veya ödül törenleri gibi etkinlikler için kullanılır. Bu nedenle, Alte Rathaus bugün hala şehir konseyi ve eyalet başkenti belediye başkanı tarafından temsili amaçlarla kullanılmaktadır.
20.Hofbräuhaus
Bir bira salonu olan Hofbräuhaus, Münih gezilecek yerler arasında yer alan popüler gezi duraklarından biri. Çünkü bu bira salonu hem tarihi bir binada hizmet veriyor hem de bulunduğu konum itibariyle çok sayıda tarihi evlerle çevrili.
Mozart‘ın sık sık ziyaret ettiği bu mekanın tarihi ise 16. yüzyıla uzanıyor. Cuma ve cumartesi akşamları burada bira içmek için 45 dakika kadar sıra bekleyebiliyorsunuz. Bu yüzden bu mekana ya hafta içi ya da pazar akşamı gidin derim.
Mekanın biraları oldukça meşhur. Ayrıca burası bir restoran olarak da hizmet veriyor. Ancak fiyatlar ciddi anlamda pahalı olduğundan sadece bira içmek için ziyaret edilebilecek bir yer diyebiliriz.
21.Maximilianstraße
Bir kraliyet caddesi olan Maximilianstraße, Münih’in en popüler alışveriş duraklarından biri olarak biliniyor. Dünyaca ünlü çok sayıda mağazaya ev sahipliği yapan cadde, daha çok Münih zenginleri tarafından tercih ediliyor olsa da, vitrinlere bakmak veya cadde üzerindeki mekanlardan birinde kahve molası vermek için göz atabilirsiniz.
Almanya’nın ünlü ve zengin isimlerinin takıldığı bu caddedeki restoranların büyük bir bölümü de oldukça pahalı. Ancak yine de Münih’in en turistik yerlerinden biri diyebilirim.
22.Neuschwanstein Şatosu – Münih Çevresinde Gezilecek Yerler
Münih yakınlarında gezilecek bir yer arıyorsanız, bu masal şatosuna göz atabilirsiniz. Yılda 1.5 milyondan fazla turistin ziyaret ettiği Neuschwanstein Şatosu, Avrupa’nın en ünlü ve en güzellerinden bir tanesi.
Dış mimarisiyle göz kamaştıran bu şatonun içerisi de, dış mimarisi kadar etkileyici ve iddialı. Birbirinden güzel odaları ve salonları ve eşsiz manzarasıyla Münih çevresinde görebileceğiniz en güzel yerlerden biri diyebilirim.
Bu şatoya, shuttle bus veya Münih’ten turlara katılarak ulaşabiliyorsunuz. Shuttle otobüsleri ile burayı ziyaret edecek olursanız, dönerken de mutlaka şatonun bahçelerini de görün. Ayrıca turlara katılmayı planlıyorsanız da, yaklaşık 50€ bir ücrete bu şatoyu da görebilirsiniz. Turlar sabah 8.30’da hareket eder ve her şey dahil olarak toplamda 10 saate yakın sürer. Şehirde yeteri kadar zamanınız varsa kesinlikle görmeniz gereken bir yer diyebiliriz.
Münih’te gezilecek yerler tabii ki bu 22 yer ile sınırlı değildir. Bu listedeki turistik yerlere, daha birbirinden güzel tarihi ve önemli diğer gezilecek noktaları da eklemek mümkün. Fakat bu şehirde 2-3 günlük bir süreniz varsa, bu listedeki 22 yere göz atmadan, şehirdeki diğer yapılacak aktivitelere veya görülecek yerlere geçmeyin deriz.
Daha Başka Münih’te Nereler Gezilir ?
Yukarıdaki turistik çekim merkezlerinin yanı sıra Münih görülecek yerler listesine eklenebilecek daha birçok cazibe merkezinden bahsetmek mümkün.
Münih’te yeteri kadar zamanınız varsa, aşağıdaki turistik yerlere göz atmayı da unutmayın.
23.Alte Pinakothek (Eski Sanat Galerisi)
Dünyanın en eski sanat galerilerinden biri olan Alte Pinakothek‘in tarihi 1836 yılına uzanıyor.
Neo-Rönesans tasarımıyla dikkat çeken galeride, Peter Paul Rubens, Albrecht Dürer, van Dyck, Leonardo da Vinci, Titian, Hans Baldung Grien, Hieronymous Bosch ve Rembrandt gibi ünlü isimlerin eserleri görebilirsiniz.
24.Neue Pinakothek (Yeni Sanat Galerisi)
Dünyadaki 19. yüzyılın en önemli sanat galerilerinden biri olan Neue Pinakothek‘te Caspar David Friedrich ve Karl Friedrich Schinkel gibi Alman Romantikleri, Delacroix ve Courbet gibi Fransız Realistleri ve Degas, Cézanne, Monet, Gauguin ve Renoir’in Empresyonist Sanatını görebilirsiniz.
1800’lü yıllardan yaklaşık 400 resimin sergilendiği bu galeri de, rotanıza ekleyebileceğiniz, özellikle sanatseverlere hitap eden çekim merkezlerinden biri.
25.Lenbachhaus
Lenbachhaus sanat galerisi, bir zamanlar usta ressam Franz von Lenbach’a ait olan tarihi bir villada yer alıyor.
Bu galeri, Wassily Kandinsky, Franz Marc, Paul Klee ve çığır açan modernist grup Der Blaue Reiter’ın (The Blue Rider) üyelerinin tuvallerine ev sahipliği yapmasıyla öne çıkıyor. Görülmesi gereken birbirinden değerli sanat eserlerine ev sahipliği yapan bu galeri de, şehirdeki birçok müzeye ev sahipliği yapan Kunstareal’de bulunuyor.
26.Glyptothek
Kunstareal’deki bir diğer görülmeye değer müze ise, Glyptothek.
Glyptothek, Kral 1. Ludwig tarafından Yunan ve Roma heykel koleksiyonu için bir depo olarak yaptırılan bir tapınak. 1830 yılında tamamlanmış olan bina, Arkaik, Klasik ve Helenistik Dönemlerin yanı sıra Roma İmparatorluğu’na yayılan 1000 yıldan fazla heykele ev sahipliği yapıyor.
Roma döneminden kalma İmparator Augustus, Nero, Caligula ve Traian ve devlet adamları Sulla ve Gaius Marius gibi çeşitli imparatorların büstlerini de bu müzede görebilirsiniz.
27.Münih Hellabrunn Hayvanat Bahçesi
40 hektarlık oldukça büyük bir alanda yer alan Münih Hellabrunn Hayvanat Bahçesi, Avrupa’nın en iyi 5 hayvanat bahçesinden biri olarak biliniyor. Daha çok çocuklarla Münih’i ziyaret eden ailelerin tercih ettiği bir cazibe merkezi olsa da, her yaştan turistin göz atabileceği bir yer.
1911 yılında kurulan bu hayvanat bahçesi, Alpaka develeri, kutup ayıları, Güney Amerika deniz aslanları ve zürafalar gibi birçok hayvan çeşidine ev sahipliği yapıyor. Ayrıca çocukların keçileri besleyebileceği küçük bir alanda bulunuyor. Yeteri kadar zamanınız varsa, Hellabrunn Hayvanat Bahçesi’ni de Münih gezilecek yerler listesine eklemeyi düşünebilirsiniz.
28.Pinakothek der Moderne (Modern Sanat Müzesi)
Münih’in en sevilen müzelerinden biri olan Modern Sanat Müzesi de, müzeler bölgesinde bulunuyor.
2002 yılında tamamlanan bu modern ve şık müze, Bavyera Eyaleti grafik sanatı koleksiyonu ve Teknik Üniversite’nin mimari müzesi de dahil olmak üzere modern sanat, mimari ve tasarımla ilgili bir dizi sergiye ev sahipliği yapıyor.
Almanya’nın en büyük modern sanat müzesi olmasıyla da öne çıkan Pinakothek der Moderne, Alman mimar Stephan Braunfels tarafından tasarlanmış.
Sanat, Mimari, Tasarım ve Grafik Sanatına ayrılmış dört ayrı bölümden oluşan müze, Max Beckmann, Pablo Picasso ve Salvador Dali gibi ünlü isimlerin koleksiyonlarına da ev sahipliği yapıyor.
Tasarım koleksiyonu ayrıca modern mobilya tasarımının kökleri, bilgisayar kültürü ve araç tasarımının gelişimi üzerine sergileri içeren büyüleyici bir kalıcı koleksiyona sahip. Eğer zamanınız kısıtlıysa ve sadece bir bölümü görmek istiyorsanız, ilk olarak Tasarım koleksiyonu bölümüne uğrayın derim.
- Giriş ücreti ; 10€
- Ziyaret saatleri ; Pazartesi günleri kapalı müzeyi haftanın diğer günleri 10:00-18:00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.
29.Bmw Welt
En az BMW Müzesi kadar popüler turistik cazibe merkezlerinden biri olan Bmw Welt, arabalara ve tarihine merakınız varsa mutlaka göz atmanızı tavsiye edebileceğimiz yerlerden biri.
Bmw Müzesi, bu ünlü araba markasının tarihini sunarken, Bmw Welt, daha çok günümüzdeki araçlara odaklanıyor. BMW Welt’in en güzel yanı ise girişlerin ücretsiz oluşu ve dünyanın en geniş ve en iyi otomobil galerisi showroomuna sahip olmasıdır.
30.Augustiner-Keller
Münih şehir merkezinde popüler bir bira bahçesi arıyorsanız Augustiner-Keller‘e mutlaka göz atın derim.
Geleneksel Alman yemekleriyle de turistlerin ilgisini çeken bu mekan, ayrıca Münih’te ne yenir ? sorusuna cevap olabilecek birbirinden lezzetli yemeklere ev sahipliği yapıyor. Dilerseniz dışarıdan yiyeceklerinizi getirip biranızı buradan satın alarak da güzel bir öğle veya akşam yemeği yiyebilirsiniz.
Şehrin en eski bira bahçelerinden biri olan Augustiner-Keller, ıhlamur ağaçlarının gölgesindeki büyük çam masalar ve banklarla keyifli ve dinlendirici bir atmosfer sunuyor.
Bu bira bahçesi Munchen Hoftbahnhof’a sadece 10 dakikalık yürüme mesafesindedir ve Nymphenburg Kalesi’ne giderken durup dinlenmek için iyi bir yer olabilir. Fiyatlar ortalamanın biraz üzerinde olsa da, çok pahalı değildir.
31.Allianz Arena
Münih’teki Allianz Arena, Barselona’daki Camp Nou ve Londra’daki Wembley Stadyumu ile birlikte Avrupa’nın en iyi futbol komplekslerinden biri olarak sıralanıyor. 75.000 kişilik stadyum, ülkedeki en büyük ikinci arenadır ve Almanya’nın lider takımı Bayern Münih’e ev sahipliği yapıyor.
Futbola merakınız olmasa bile Allianz Arena, yeteri kadar zamanınız varsa Münih gezilecek yerler listesine eklenebilecek çekim merkezlerinden biri. Hem modern tasarımı hem de restoranları, mağazaları ve Bayern Munich hakkında bilgi veren müzesiyle herkesin ilgisini çekecektir.
- Giriş ücreti ; 19€ (Müze erişimi dahil tur paket fiyatı)
- Şehir merkezinden toplu taşımayla stadyuma çok rahat bir şekilde gidebiliyorsunuz. Araçlarınızla gidecek olursanız, 5-10€ gibi otopark ücreti ödeyeceğinizi unutmayın (maçın olmadığı zamanlarda)
32.Westpark
Münih’in güneybatısında yer alan Westpark, şehir merkezinden U-Bahn trenleriyle sadece 10 dakika uzaklıkta yer alıyor. Turistlerin büyük bir bölümünün ikinci plana attığı bu park, daha çok Alman halkı tarafından tercih ediliyor.
Yoğun turist trafiğinden ve gürültüden az da olsa uzaklaşmak istiyor veya piknik yapabileceğiniz sessiz bir yer arıyorsanız Westpark’a mutlaka göz atın derim. Ayrıca park içerisinde bir bira bahçesi de var.
Bir yol, Westpark’ı bir yaya köprüsü ile birbirine bağlanan iki ayrı tarafa böler. Parkın batı tarafı, çayırlarla çevrili ve açık hava sahnesi olan Westsee Gölü’ne de ev sahipliği yapıyor. Sahne ve oturma alanı genellikle yaz aylarında açık hava konserlerine ve film gösterimlerine ev sahipliği yapmaktadır.
Ayrıca Late Westsee yakınlarında, bir Çin ve Japon bahçesi, bir Tay köşkü ve bir Nepal tapınağı içeren, Asya Topluluğu olarak bilinen bir dizi cazibe merkezi bulunmaktadır.
Parkın doğu tarafında, ziyaretçiler küçük nehirlerin ve kaydıraklı ve sığ suları olan bir su oyun alanı gibi çocuklara uygun alanların yanı sıra yetişkinlerin dinlenebileceği bir yerin keyfini çıkarabilirler.
- Giriş ücretsiz
33.NS-Dokumentationszentrum München
Münih’in en ilgi çekici müzelerinden biri olan NS Dokumentationszentrum, Münih’in nasyonal sosyalist geçmişine farklı bir bakış açısı sunuyor.
Kalıcı sergi olan “Münih ve Nasyonal Sosyalizm” dört kata yayılıyor ve büyük ölçekli görüntüler, belgeler ve medya enstalasyonları içeriyor.
NS-Dokumentationszentrum München, Münih’te, şehrin ve Bavyera’nın Birinci ve İkinci Dünya Savaşları arasındaki tarihine, Nazizmin siyasi ve sosyal sonuçlarına özellikle dikkat çeken bir müzedir. 2015 yılından beri hizmet veren müze, I. ve II. dünya savaşına merakı olanların göz atabileceği cazibe merkezlerinden biri.
- Giriş ücreti ; Yetişkin 5€, 0-17 yaş arası çocuklar için ise ücretsiz.
- Ziyaret saatleri ; Pazartesi günleri kapalı. Diğer günler 10:00-19:00
34.Müllersches Volksbad
Karma bir yüzme havuzuna ev sahipliği yapan Müllersches Volksbad, daha çok mimari yapısıyla turistlerin ilgisini çekiyor.
Duvar resimleri, alçı, bronz heykeller ve süslü demir çubuklar gibi Barok dokunuşları keşfetmek için gidilecek yerlerden biri.
Alman Müzesi’ne yakın bir konumda bulunan bu cazibe merkezi, Müllersches Hamamları olarak da biliniyor. Yerel halkın sadece yüzmek için tercih ettiği bir yerken, turistler daha çok farklı mimarisi ve iç mekan süslemeleri için burayı ziyaret ediyor.
Münih’in ilk halka açık kapalı yüzme havuzu olan Müllersches Volksbad, 1901 yılından beri hizmet veriyor.
20. yüzyılın başlarında dünyanın en büyük ve türünün en modern havuzlarından biri olan art nouveau yüzme havuzu, mimar Carl Hocheder tarafından etkileyici Neo-Barok tarzında tasarlanmış.
35.Luitpold Park
Bu park en çok kışın Münih’te kızakla kaymak için gidilecek yer olarak bilinse de, aynı zamanda II. Dünya Savaşı molozlarından yapılmış tepesinden şehrin muhteşem manzarasını seyretmek için de gidilecek yerlerden biri.
Münih gezilecek yerler listesinde yer alan çok popüler bir cazibe merkezi olmasa da, Münih’te 3-4 gün gibi uzun bir süre konaklamayı planlıyorsanız, bu parkı da rotanıza ekleyebilirsiniz.
Schwabing bölgesinin batı kesimindeki konumu ve büyüklüğü sayesinde park, hiçbir zaman çok kalabalık olmuyor. Çok sayıda çimenlik alanıyla, keyifli bir piknik ve güneşlenme sunan park, Alman halkının sabah yürüyüşlerini yaptığı yerlerden biri.
Parkın özellikle çocuklu ailelere sunacağı çok şey var. Sarmal çit labirentinin yanı sıra birkaç oyun alanını da burada bulabilirsiniz. Eski bir moloz dağ olan 37 metre yüksekliğindeki Luitpoldhügel ise, fotoğraf tutkunlarının mutlaka uğraması gereken noktalardan. Buradan Münih’in muhteşem bir manzarasını seyredebilirsiniz.
36.Museum Brandhorst
2009 yılında kapılarını aralamış olan Museum Brandhorst, modern ve ilgi çekici bir binada yer alıyor.
Kalıcı sergileri arasında Damien Hirst, Joseph Beuys ve Andy Warhol (Marilyn portresi dahil) gibi modern sanat ikonlarının eserleri yer alıyor.
Koleksiyon, Amerikalı sanatçı Cy Twombly’nin (1928–2011) 170’den fazla tablosu, çizimi, heykeli ve fotoğrafını içeriyor ve bu, ABD dışında ortaya çıkacak çalışmalarına derinlemesine bir bakış sunuyor. Ayrıca Pop Art’ın öncü kahramanı Andy Warhol’un, tüm Avrupa’da benzer bir sergiyi geride bırakacak olan çalışmalarının bir panoramasını sunan 100’den fazla eseri var.
37.Münih Botanik Bahçesi
19.000’den fazla tür ve alt tür bitkilerin yetiştirildiği Münih Botanik Bahçesi, yıl boyunca açıktır ve kış aylarında bahçenin açık alanına girişler ücretsizdir.
Nemli tropik bölgelerin, sıcak çöllerin ve serin tropik dağ ormanlarının florasını taklit eden 4.500 metrekare alana sahip harika teşhir seralarını görebileceğiniz botanik bahçesi, 1914’te Nymphenburg’da kurulmuş. Bu yüzden de Nymphenburg Botanik Bahçesi olarak da biliniyor.
Açık alanlarda tüm yıl boyunca çiçek açan manzaraları gözlemleyebilirsiniz. Gül bahçesi eski gül çeşitlerinden ve yeni çeşitlerden oluşur, Alpinum, büyük gölete bakan engebeli bir dağ manzarasının rekreasyonu ve arboretum, yaprak döken ağaçların olduğu güzel bir ağaç bahçesidir.
Münih’teki botanik bahçesi 1812’den beri var. İlk başta Stachus ile merkez istasyon arasında bulunuyordu. Bahçe bugün “Alter Botanischer Garten” adını taşıyor. Ancak Münih’te büyüyen şehir gelişimi nedeniyle 1914’te Nymphenburg’da yeni bir botanik bahçesi inşa edildi. Burası aynı zamanda bugün bahçıvanlar ve bilim adamları için önemli bir çalışma yeridir.
38.Endless Staircase
Münih’in Schwanthalerhöhe semtindeki bir ofis binasının avlusunda gizlenmiş Olafur Eliasson’un eşsiz bir heykeli olan Endless Staircase, bir döner merdivenden çok daha fazlası. Münih’teki en çok fotoğraflanan cazibe merkezlerinden biri olsa da, şehirde yeteri kadar zamanınız ve mimariye merakınız yoksa bu merdiveni es geçebilirsiniz.
Merdivenin de bulunduğu avlu ise, birbirinden renkli binalarla çevrili. Yani hem avlu hem de merdiven, güzel bir Instagram spotu.
Schwanthalerhöhe metro istasyonu hemen yanında olduğu için bu sonsuz merdivenlere gitmek oldukça kolay.
39.Eisbachwelle
Eisbachwelle olarak bilinen nokta, ilk olarak 1970’lerde, nehrin akışını yumuşatmak yerine sörf yapmak için mükemmel olan büyük dalgalar yaratan bir mühendislik çabasının ardından popüler olmuş. Eisbachwelle’deki sörfçüler nehir sörfü kavramını icat etmiş ve şimdi dünya çapında bir fenomen haline geldi. Münih, 2012’de Avrupa Nehir Sörfü şampiyonasına ev sahipliği yaptı ve kazanan, Eisbach’ta start alan bir sörfçü oldu. Ünlü sörfçüler, dünyanın en büyük kentsel sörf yeri olarak kabul edilen Eisbachwelle’de sık sık görülebilir. Burası profesyonel sörfçülerin sörf yapabileceği yer. Yani turist olarak yapabileceğiniz en iyi şey, bu sörfçüleri izlemektir.
40.Allgäu Skyline Park
Allgäu bölgesinin sınırındaki Skyline Park’ta 60’tan fazla cazibe merkezi heyecan arayan aileleri bekliyor. Öne çıkan özellikler arasında geleneksel gece etkinlikleri ve 1.000 metrekareyi aşan Almanya’nın en büyük çarpışan araba cazibe merkezi yer alır.
Park, macerayı bir üst seviyeye taşımayı seven yetişkinlere ve ayrıca aile ve eğlenceli gezintilerin tadını çıkarabilen çocuklara en üst düzeyde eğlence ve adrenalin deneyimi sunuyor.
Lunapark 60’tan fazla cazibe merkezine sahiptir ve ayrıca yıl boyunca farklı etkinliklere ev sahipliği yapmaktadır.
Toplu taşıma araçları ile ulaşmak çok kolaydır. Rammingen(Bay) tren istasyonuna gelen bir tren var ve oradan 1.5 km yürüyerek Lunapark’a ulaşabilir ya da bir taksiye binebilirsiniz.
41.Sea Life Munich
Sea Life Münih, Almanya’daki sekiz Sea Life Merkezinden biridir. 2006 yılında açılmıştır ve Karadeniz ve Akdeniz’e kadar Isar ve Tuna’daki yaşamı tasvir etmektedir. 700.000 litre suya sahip 33’ün üzerinde havzada 150 türe ait yaklaşık 3.000 deniz canlısı yaşamaktadır. Camdan yapılmış on metre uzunluğundaki bir su altı tüneli, 400.000 litrelik tropikal bir havuzun içinden geçiyor. Sea Life Münih, Almanya’daki en büyük köpekbalığı çeşitliliği de dahil olmak üzere 15 temalı sualtı dünyasına sahip olmasıyla da dikkat çekiyor.
Münih Pahalı Mı ?
İşte geldik o can alıcı soruya… Evet, Münih gerçekten pahalı. Özellikle Berlin’den Münih’e giderseniz bu fiyat farkını ciddi anlamda hissedebilirsiniz.
Konaklamadan yeme içmeye ve ulaşıma kadar her şey Berlin’e ve birçok Avrupa şehrine göre daha pahalı. Ancak Paris, Zürih ya da Londra kadar cep yakan bir şehir değil diyebiliriz.
Münih Kaç Günde Gezilir ?
Münih gezilecek yerler listesi için 2 günlük bir süre yeterli oluyor, fakat daha uzun süre bu şehirde konaklayacak olursanız yapılacak birçok turistik aktiviteyi ve görülecek birkaç cazibe merkezini daha bulabilirsiniz.
Yukarıdaki 36 yerden sonra hâlâ zamanınız varsa Münih çevresinde yer alan tarihi yapılara ve turistik noktalara göz atmayı da düşünebilirsiniz.
Münih’te Ne Yenir ?
Elbette Almanya dünyanın en iyi biralarından bazılarına sahip olmasıyla tanınır, fakat yemekleri de bir o kadar ünlüdür. Türk yemek kültürüne biraz uzak bir mutfağa sahip olsa da, birbirinden lezzetli Alman yemeklerini Münih’te fazlasıyla bulmak mümkün.
Alman yemeklerinin yanı sıra, İtalyan, Fransız, Türk ve daha birçok dünya mutfağından yemekleri de Münih’te bulabilirsiniz, fakat özellikle Münih’e (Almanya’ya) özel bir şey denemek istiyorsanız, aşağıdaki lezzetlere göz atabilirsiniz.
Şinitzel
Almanya’nın birçok şehrinde olduğu gibi Münih’te de Şinitzel yemeden olmaz. Şinitzel, hafifçe dövülerek kızartılan et, tavuk veya domuz etinden yapılıyor. Almanlar daha çok domuz etini tercih ediyor olsa da, sığır etinden veya tavuk etinden yapılan Şinitzeller turistler arasında bir hayli ilgi görüyor.
Germknödel
Münih’te denenmesi gereken en popüler lezzetlerden biri de, hiç şüphesiz Germknödel’dir. Germknödel, daha çok et yemeklerinin yanında bir garnitür olarak servis ediliyor olsa da, tek başına tüketilebilecek en güzel tatlılardan biri.
Spätzle
Spätzle, kısaca bir makarna çeşidi. Küçük hamur parçacıkları öncelikle haşlanır, daha sonra kurutulup tekrar tereyağında kızartılarak yapılır. Oldukça lezzetli olduğu gibi, Münih’te öğle yemeğini geçiştirmek için en ideal yemeklerden. Şehirdeki Alman restoranlarının hemen hepsinde Spätzle servisi vardır.
Apfelkücherl
Apfelkücherl, elmalı bir kek. Daha çok bir kahveyle tüketilebilecek bu elmalı keki de, Münih’teki cafeleri ve restoranların büyük bir çoğunluğunda bulabilirsiniz.
Knödel
Knödel, Avusturya’dan Çek Cumhuriyeti’ne kadar Orta Avrupa’nın her yerinde bulunan, un, ekmek veya patatesle yapılan haşlanmış bir köftedir.
Bavyera’da Knödel, genellikle patateslerin rendelenmiş veya hamur haline getirilip yumurta ve un ile karıştırılmasıyla yapılır. Daha çok garnitür olarak servis edilen Knödel, Leberknödel (karaciğer ve ekmek ile yapılan hamur tatlısı) veya Topfenknödel (peynir ve tarçınlı şekerle yapılan tatlı bir versiyon) gibi temel knödel’de düzinelerce varyasyon vardır, ancak tipik patatesli hamur tatlısı bulmak çok daha kolaydır. Münih gezilecek yerler listesindeki popüler çekim merkezlerinden olan Marienplatz çevresindeki mekanların hemen hepsinin menüsünde knödel bulunur.
BENZER İÇERİKLER