140.000 akademisyen öğrenci nüfusu ile Toulouse, Fransa’nın en canlı ve en dinamik şehirlerinden biri. Birbirinden ilgi çekici turistik cazibe merkezleri ve tarihi dokusuyla ilgi gören şehir, son zamanların en çok ziyaret edilen Fransa şehirlerinden biri olmaya devam ediyor.
Güneybatı Fransa’nın başkenti Toulouse, Garonne Nehri kıyıları boyunca uzanıyor. Şehir, sayısız kilisesi, müzesi ve görülecek diğer cazibe merkezleriyle sıkılmadan birkaç gününüzü geçirebileceğiniz harika bir destinasyon.
Yazı İçerisindeki Başlıklara Git
Toulouse Gezilecek Yerler Listesi
Akdeniz’in ihtişamından ve Atlantik’in görkeminden eşit uzaklıkta olan Toulouse, bu büyüleyici şehrin canlı damarları olan nehirler ve kanalların pitoresk bir etkileşimi olan güneybatı Fransa’nın kültür merkezidir. Şehirde gezip görülecek birçok yer ve yapılacak onlarca şey var.
İşte her yaştan ziyaretçiyi kucaklayan Toulouse gezilecek yerler listesi ;
1.Saint-Sernin Bazilikası (Basilique Saint-Sernin de Toulouse)
Avrupa’nın Romanesk mimarisinin en güzel örneklerinden biri olarak kabul edilen Saint-Sernin Bazilikası, 11. ve 12. yüzyılda inşa edilmiş, şehrin en eski tarihi yapılarından biri. Adını Toulouse’un koruyucu azizi olan Saint Saturnin’den almış ve bölgedeki Katolikler için önemli bir ibadet yeri olarak hizmet veriyor.
Bazilikanın cephesi dekoratif oymalarla bezenmişken, iç kısmı freskler, vitray pencereler ve diğer sanat eserleriyle zengin bir şekilde dekore edilmiş. Ayrıca şehrin birçok noktasından görülebilen 64 metre yüksekliğinde bir çan kulesine sahiptir.
Basilique Saint-Sernin, sadece mimarisiyle değil, 11. yüzyıldan beri burada tutulan kalıntılarla da ilgi çekiyor.
Mahzende ve şapellerde 200’den fazla kemik parçası, Kutsal Taç parçaları ve kutsal nesneler saklanmaktadır. Her bir kutsal emanet ve havarilerin kalıntıları hakkında bilgi edinmek için rehberli bir tura katılmayı düşünebilirsiniz.
2.Jakobenler Kilisesi (Couvent des Jacobins)
Hükümet Konağı ve Saint-Pierre arasında yer alan Couvent des Jacobins, Toulouse’un en ünlü yerlerinden biri.
Şehir merkezinin kalbinde yer alan bu Ortaçağ manastırı, Toulouse’da ziyaret edilebilecek en iyi yerlerden biri.
Kiliseye adımınızı attığınız andan itibaren güzelliğini keşfetmeye başlayacaksınız. Kilisenin etrafında dolaşabilir ve güzel vitraylara ve sütunlara göz atabilirsiniz.
Başınızı yukarı kaldırırsanız, sütunların tavanda bir palmiye ağacı oluşturduğunu göreceksiniz. Zaten yapının en önemli özelliği de bu.
30 metreye ulaşan tonozlu muhteşem boyutlarıyla dikkat çeken kilise, 13. yüzyılda inşa edilmiş ve o günden günümüze Fransa’nın en önemli dini yapılarından biri olmaya devam ediyor.
Ortaçağ döneminin büyük düşünürlerinden Thomas Aquinas’ın kalıntıları da bu kilisede bulunuyor.
3.Capitole de Toulouse (Capitol Meydanı)
Toulouse’un kalbinin attığı yer olan Capitole de Toulouse, şehrin ana meydanlarından biri ve görülmesi gereken çok sayıda önemli cazibe merkezine ev sahipliği yapıyor.
12. yüzyıla kadar uzanan ve yaklaşık 2 hektarlık bir alanı kaplayan Place du Capitole, teknik olarak “Toulouse Belediye Binası Meydanı”dır ve turistler için Eski Kent turunun ana başlangıç noktasıdır. Aynı zamanda, çevredeki birçok kafe ve restorandan birinin terasında oturup gelip geçen insanları izleyerek zaman geçirmek için mükemmel bir yerdir.
Meydanı çevreleyen binaların şık vintage tarzı, Place du Capitole’u oldukça fotojenik bir yer haline getiriyor. Bu yüzden burası, şehrin en çok fotoğraflanan yerlerinden biri olmaya devam ediyor.
Bu meydan, Toulouse’un idari merkezidir ve Place du Capitole, Couvent des Jacobins ve Our Lady of the Daurade Bazilikası gibi şehrin en önemli binalarının çoğuna sahiptir.
Burada bulunan dar sokaklar, meydanlar ve parklar çok güzel ve klasik bir Fransız atmosferini yansıtıyor.
Tarihi önemine rağmen, bölge aynı zamanda önemli bir ticaret noktası olarak da hizmet veriyor ve çok sayıda restoran, mağaza ve bara ev sahipliği yapıyor.
4.Toulouse Müzesi
Şehirdeki bir diğer ana cazibe merkezi ise, Toulouse Müzesi. 6.000 metrekareyi kaplayan müze, iki milyonun üzerinde eser ve objeleri sergiliyor.
Doğa bilimlerine karşı bir ilginiz varsa, kendinizi botanik, entomoloji, mineraloji, ornitolojik, paleontolojik ve diğer birçok “mantıksal” galeriye saatlerce kaptırabilirsiniz! Bu koleksiyonların çoğu, 19. yüzyılın en meraklı beyinleri tarafından bir araya getirilmiş.
Toulouse Müzesi, bazıları Dünya’nın oluşumuna kadar uzanan 2,5 milyondan fazla öğeden oluşan bir koleksiyon bulacağınız bir doğal tarih müzesidir. Buradaki kalıcı sergi, gezegensel güç, yaşam, tarih, yaşamın nasıl işlediği ve insanların etkisi dahil olmak üzere 5 temaya ayrılmıştır.
Burada sergilenen eserlerin çoğu Fransa’dan geliyor, ancak dünyanın her yerinden bazı eserler de var. Bu kalıntılar arasında neolitik baltalar, mezarlar ve hatta Tunç Çağı’ndan bir kolye bile var.
5.Musee des Augustins
Doğrudan Orta Çağ’dan 1900’lere kadar tüm eserlerin sergilendiği Musee des Augustins, sanatseverlerin keyifli zaman geçirebileceği en popüler çekim merkezlerinden biri.
Buradaki ana odaklar, Fransız sanatının genişliğini ve derinliğini sergileyen büyüleyici parçalara sahip resimler ve heykellerdir. Öne çıkan eserler arasında, Romanesk eserlerden oluşan harika bir koleksiyonun yanı sıra Joseph Roques ve ünlü Rivalz ailesi gibi yerel ressamların eserleri yer alıyor.
6.Fondation Bemberg
Bemberg Vakfı’nın seçkin evi Hôtel d’Assézat, başlı başına görülmesi gereken mimari harikalardan biri. Her odasında sürprizler olan mekanları seviyorsanız Georges Bemberg’s Foundation’a bayılacaksınız; her adım sizi zamanın ve estetiğin içinden geçiriyor.
Bu konak, Toulouse’un en prestijli rönesans mimarı Nicolas Bachelier tarafından tasarlanmış ve tamamlanması yaklaşık 30 yıl sürmüş. İçindeki sanat galerisi de aynı derecede muhteşem ve Georges Bemberg’in koleksiyonuna dayanıyor. İçerideki öne çıkan eserleri seçmek zor, fakat, Canaletto gibi Venediklilerin ve Monet, Pierre Bonnard Matisse ve Cézanne gibi Fransız sanatçılarının eserlerini mutlaka görmelisiniz.
Burası, birkaç yüzyıl boyunca kültürün izini süren tablolar, antika mobilyalar, heykeller ve tarihi eserlerle dolu 13 odasıyla, sanatsal mükemmelliğin ve hepsini bir araya getiren adamın özel tutkularının heyecan verici, kapsamlı bir portresini sunuyor.
7.La Daurade
La Daurade, Garonne nehrinin kıyısında bulunan harika bir gezinti yeridir. Yaz aylarında yerlilerin en sevdiği yer. Gün içinde rıhtımlarda yürüyüşe çıkabilir ya da oturup insanları seyredebilirsiniz.
Akşamları pikniğe gitmek için mükemmel bir yer olan La Daurade, akşam saatlerinde şarabını alıp gelen çiftlerle doluyor.
La Daurade’den manzara özellikle güzel, çünkü her iki köprüyü ve La Grave hastanesinin şapelinin kubbesini görebiliyorsunuz. La Daurade, ayrıca Toulouse’daki en iyi gün batımı noktalarından biri olmasıyla da ünlü.
8.Pont Neuf (Yeni Köprü)
Pont Neuf, Esquirol ve Saint-Cyprien arasında bulunan, adı Yeni Köprü olmasına rağmen, şehrin en eski köprüsüdür. Köprü, 16. yüzyılda inşa edilmeye başlanmış ve 1659’da Fransa’nın gelmiş geçmiş en ünlü kralı XIV.Louis tarafından açılmış.
Pont Saint-Pierre’den farklı olarak, bu köprü tamamen taştan yapılmıştır ve şehrin geri kalanına daha çok uyan bir tarza sahip olmasıyla öne çıkıyor.
Garonne Nehri’nin en güzel manzarasını da Yeni Köprü’den seyredebilirsiniz.
9.Jardin Japonais
Compans Cafarelli’de, merkezin biraz kuzeyinde, Fransız “jardin remarquable” olarak sınıflandırılan bir park var. Toulouse’un güney enlemi göz önüne alındığında oldukça sıra dışı olan ve 14. ve 16. yüzyıllar arasındaki Kyoto bahçelerinden ilham alan bir Japon Bahçesi ; Jardin Japonais.
Japonya’nın bitkilerine ve estetiğine adanmış bu muhteşem bahçe, tümü kapsamlı bir doğal manzara oluşturmak için bir araya getirilen bitki karışımları, taş işçiliği ve dekoratif su unsurlarıyla doludur.
Bu Japon Bahçesi’ni ziyaret ederseniz, geleneksel çay evini, dekoratif fenerleri ve kırmızı köprüyü kaçırmayın.
10.Jardin des Plantes
Jardin des Plantes de Toulouse, şehir merkezinde, Croix-de-Pierre semtinde, Place du Capitole ve Place Saint-Pierre yakınında bulunan bir botanik bahçesidir.
Dinlenmek, doğayı keşfetmek ve 6.000’den fazla bitki türünün bulunduğu biyolojik çeşitliliğin tadını çıkarmak için harika bir yerdir. Bahçede ayrıca dekoratif bahçe, tropik sera ve soğuk sera da bulunuyor.
Botanik bahçesi, Afrika, Amerika ve Güneydoğu Asya’dan yüzlerce bitki türü içeren nemli tropikal ormanlara sahip olmasıyla da ilgi görüyor.
Bahçeyi keşfederken, Toulouse tarihinde rol oynayan ünlü kişilerin anıtlarını ve heykellerini de göreceksiniz. Parkta bitkilerin zenginliğini gözlemlemenin yanı sıra çocukların eğlenmesi için oyun alanları, çarpışan arabalar ve küçük trenler de bulunuyor.
Botanik bahçesine girişler ise ücretsizdir.
11.Grand Rond
Grand Rond veya Boulingrin, Toulouse’da bulunan halka açık bir bahçedir. 1752 ile 1754 yılları arasında Toulouse şehir merkezinin güneydoğusunda açılmış.
Ağaç çemberinin arkasında trafik yerini büyük bir çeşme ve renkli çiçekli mozaiklerle sakin ve manzaralı bir vahaya bırakıyor.
Muazzam bir trafik çemberinin ortasına gizlenmiş Jardin du Grand Rond, rahatlatıcı bir park için pek olası bir yer değil. Ancak rengarenk bahçeleri, sıra sıra ağaçları ve petank bowling sahası, ailece dışarıda ideal bir gün geçirmenizi sağlar. Bir ağacın gölgesinde piknik yapmak ve Toulouse’un merkezinden gelip geçen insanları izlemek için Jardin du Grand Rond’u mutlaka ziyaret edin deriz.
Devasa bir trafik çemberinin kalbinde olduğunuzu unutacağınız bahçelerin ortasında mutlak huzurun tadını çıkarın. Parkı çevreleyen ıhlamur ve sedir ağaçları trafik manzarasını kapatarak bu şehir parkına hoş bir rahatlatıcı his veriyor.
Jardin du Grand Rond, Toulouse şehir merkezinin güneydoğu kesiminde yer almaktadır. Metroyla François-Verdier istasyonuna gidin ve parka gitmek için birkaç dakika güneye doğru yürüyün. Tour de la Rue Bida, Cathédrale Saint-Étienne ve Doğa Tarihi Müzesi gibi yakınlardaki diğer turistik yerleri ziyaret etmeyi de unutmayın.
12.Musee Saint-Raymond
Saint-Sernin Bazilikası’nın yanında yer alan, Toulouse’un Arkeloji Müzesi olan Musee Saint Raymond, şehirdeki kaçırmak istemeyeceğiniz müzelerden bir tanesi.
Sergiler tarih öncesinden 1000 yılına kadar uzanıyor ve bir dizi Akdeniz uygarlığını ele alıyor, ancak daha çok Gallo-Roma tarihine vurgu yapıyor. Koleksiyonları keşfedebileceğiniz iki katın yanı sıra gerçek bir arkeolojik alana sahip mağara da var.
Antik Toulouse hakkında bilgi edinmek istiyorsanız, bu Arkeoloji müzesi, kesinlikle göz atmanız gereken yerlerden biri.
13.Cité de l’Espace
Mir uzay istasyonundan Ariane 5 roketine kadar, dışarıdaki gerçek uzay aracının ölçekli kopyalarını görebileceğiniz bu kompleks, Toulouse’un ailece gezilecek en güzel yerlerinden biri. Burada, Bir astronotun uzaydaki yaşamının zorluklarını ve hava durumu uydularının nasıl çalıştığını öğrenecek ve uygulamalı gösterilere katılma şansı elde edeceksiniz. Ayrıca, 2003’ten bu yana 70’ten fazla başarılı görevi tamamlayan Avrupa Ariane 5 roketinin gerçek boyutlu bir kopyası da var.
14.Canal du Midi
17. yüzyıl mühendisliğinin akıllara durgunluk veren bir eseri olarak kabul edilen ve UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Canal du Midi, Akdeniz’i Atlantik’e bağlayan 430 kilometrelik Canal des Deux Mers’in bir parçası.
Canal du Midi, Toulouse’da başlayan ve kıyı kenti Sète tarafından Étang de Thau’ya uzanan 240 kilometrelik bir su yoludur.
Louis XIV döneminde Pierre Paul-Riquet tarafından yapılan su yolu tam 15 yıl sürmüş.
Canal du Midi, 17. yüzyılda Atlantik Okyanusu ile Akdeniz arasında seyrüsefer yapmak için inşa edilmiş ve bölgenin ekonomik kalkınmasında önemli rol oynamış.
Canal du Midi, bisiklete binmek, tekneye binmek veya yürüyüş yapmak için popüler bir turistik yer, kaçırmayın.
15.Toulouse Katedrali (Cathedrale Saint-Etienne)
Romanesk tarzıyla dikkat çeken ve Toulouse Katedrali olarak da bilinen Cathedrale Saint Etienne, 13. yüzyıldan beri Fransa’nın en önemli dini yapılarından biri olmaya devam ediyor.
Katedral, bugün bile size kopuk bir his veren, birleştirilmiş iki tamamlanmamış kiliseden oluşuyor.
Ve beşik tonozlu nefi, kemerli galerileri ve devasa çan kulesi gibi kayda değer bir dizi mimari özelliği vardır. Katedralin dış cephesi, aziz ve hayvan heykelleri de dahil olmak üzere dekoratif oymalar ve heykellerle bezenmiş. İç mekan ise, vitray pencereler, freskler ve diğer sanat eserleri ile dekore edilmiş.
16.Georges Labit Müzesi
Bölgenin Asya ve Eski Mısır’dan gelen en büyük sanat koleksiyonlarından biri olan Georges Labit Müzesi, sizi bazı inanılmaz başyapıtlarla buluşturuyor.
Müzede, Resim, oyma ve arkeolojik parçalar şeklinde sergilenen Nepal, Japonya, Hindistan ve Çin’den eserleri görebilirsiniz.
17.Saint-Cyprien
Saint-Cyprien, Garonne Nehri’nin sol kıyısında, Toulouse’un popüler ve kozmopolit bir bölgesidir. Bu gösterişsiz ama modaya uygun mahalle, küçük marketleri ve egzotik ürün ve yiyeceklere adanmış restoranlarıyla tanınıyor. Eğer Toulouse’un en iyi yeme içme seçeneklerine sahip bölgesini arıyorsanız Saint-Cyprien’e göz atabilirsiniz.
Saint-Cyprien çarşısı ve modern sanatlar müzesi Les Abattoirs, bu şirin semtin başlıca simge yapıları arasında yer alıyor.
Saint-Cyprien, şehrin en eski semtlerinden biri, buna bağlı olarak da, bölgede birçok tarihi yapı bulunuyor.
İngiliz barları, İspanyol tapas barları, Afrika dükkanları… burada her şeyden biraz var ve bu mahalleyi bu kadar keyifli ve eşsiz kılan da bu.
18.Les Abattoirs Müzesi
Les Abattoirs Müzesi, Garonne Nehri’nin sol kıyısında, St Cyprien’de bulunan modern ve çağdaş bir sanat müzesidir. Müze, özel koleksiyonlardan yapılan bağışlar da dahil olmak üzere uluslararası sanatçıların 4.000’den fazla eserini sergiliyor.
Modern ve ferah bir sergi alanına dönüştürülmüş eski bir mezbahada yer alan Les Abattoirs, çağdaş sanat ve kültürle ilgilenen herkesin mutlaka ziyaret etmesi gereken bir yer. Yıl boyunca düzenlenen çeşitli sergiler ve özel etkinliklerle Les Abattoirs, sanat meraklılarından sıradan ziyaretçilere kadar herkes için bir şeyler sunuyor.
Les Abattoirs bir müzeden daha fazlasıdır. Halka açık bir sanat merkezi ve atölye olarak da hizmet veriyor. Ayrıca müze içerisinde bir de restoran bulunuyor.
Les Abattoirs, Toulouse’un kalbinde yer alır ve toplu taşıma araçlarıyla kolayca erişilebilir.
19.Charles de Gaulle Meydanı
Toulouse’daki Capitol binasının arkasında yer alan Charles de Gaulle Meydanı, Beşinci Cumhuriyet’in kuruluşuna öncülük eden ve 1959’dan 1969’a kadar ilk başkanı olan General Charles de Gaulle’e ithaf edilmiş. Merkezinde Jean-Louis Toutain tarafından Jean Jaurès’e ithaf edilen metal büst yer alıyor.
BENZER İÇERİKLER