Ana SayfaAvrupaİspanyaSalamanca Gezilecek Yerler | En İyi Ve En Güzel 17 Yer

Salamanca Gezilecek Yerler | En İyi Ve En Güzel 17 Yer

Batı İspanya’nın en güzel şehirlerinden biri olan Salamanca, ülkedeki süper turistik şehirlerin biraz gölgesinde kalıyor olsa da, bu şehir, her İspanya ziyaretinizde mutlaka uğramak isteyebileceğiniz canlı ve dinamik bir şehir.

UNESCO Dünya Mirası listesindeki bu şehri dolaşmak, muhteşem tarihi eserlerin sergilendiği bir açık hava müzesinde dolaşmak gibidir. Antik üniversitenin kutsal salonlarından görkemli katedrallerine ve ruha ilham veren manastırlarına kadar Salamanca’nın ilgi çekici yerleri, sizi zamanda bir yolculuğa çıkarıyor.

Avrupa’nın dört bir yanından gelen öğrencilerle dolu olan bu üniversite şehri, İspanya’nın birçok şehrine nazaran daha canlı ve hareketlidir. Gece hayatı konusunda ülkedeki en iyi şehirlerden biri olan Salamanca, Orta Çağ mimarisi ile canlı İspanyol cazibesinin büyüleyici bir karışımına sahiptir ve en çok ünlü Üniversitesi ile tanınır.

Salamanca Gezilecek Yerler

Madrid’in batısında, Portekiz sınırına yakın Salamanca, tarihi yapılarının yanı sıra müzeleri ve çok sayıda yapılacak aktiviteleriyle de ziyaretçilerini büyülüyor. Şehir, hem tarih ve sanat hem de mimariye ilgisi olanların keyifli zaman geçirebileceğiniz en güzel şehirlerden biri.

Salamanca’da gezip görülecek simge yapıların birçoğu Eski Kent bölgesinde ya da bu bölgeye çok yakın bir konumda bulunuyor. Bu yüzden şehir turunuza Eski Kent’ten başlayın deriz. Böylece toplu taşıma araçlarına ihtiyacınız olmadan Salamanca’yı çok daha kolay keşfedebilirsiniz.

Salamanca’da henüz nerede konaklayacağınıza karar vermediyseniz, Eski Kent bölgesinde, şehrin tam kalbi olan Plaza Mayor meydanına yakın bir otelde kalın deriz. Bu meydana yakın bir yerde kalacak olursanız, şehirdeki simge yapıların çok büyük bir bölümüne yürüyerek ulaşabilirsiniz. Plaza Mayor meydanı yakınlarındaki otellere göz atmak için tıklayın. Ayrıca daha detaylı konaklama rehberi için Salamanca’da nerede kalınır ? adlı yazımıza göz atabilirsiniz.

1.Plaza Mayor

Plaza Mayor, Salamanca İspanya

Romanesk, Gotik, Mağribi, Rönesans ve Barok mimarisiyle tanınan tarihi bir meydan olan Plaza Mayor, Salamanca gezilecek yerler arasında en çok ziyaret edilen cazibe merkezlerinden biri.

Eski Kent bölgesinin merkezinde yer alan meydan, her biri önde gelen kralların, şairlerin ve politikacıların kabartma madalyonlarıyla donatılmış 80’den fazla kemere sahip olmasıyla da ilgi görüyor. Ayrıca, Salamanca’nın popüler çekim merkezlerinden olan Ayuntamiento (Belediye Binası), Iglesia de San Martín Katedrali ve Teatro Liceo da tam olarak burada yer alıyor.

1755 yılında inşa edilmiş olan meydan, İspanya’nın en güzel meydanlarından biri olarak kabul ediliyor.

Plaza Mayor, Salamanca Üniversitesi ile birlikte şehrin amblemi olarak kabul ediliyor ve Ulusal Anıt ilan edilmiştir. Hareketli meydanın etrafına küçük dükkanlar ve restoranlar yayılmıştır ve akşamları müzik grupları burada eğlenceler düzenliyor.

2.Salamanca Üniversitesi

Salamanca Üniversitesi

Şehrin tarihi merkezinde, 1218 yılında İspanya’nın ilk üniversitesi olarak kurulan ve İtalya’daki Bologna Üniversitesi’nden sonra modellenen dünyaca ünlü Salamanca Üniversitesi bulunuyor.

Salamanca Üniversitesi Orta Çağ’da Avrupa’nın en önemli eğitim merkezlerinden biri haline gelmiş. İspanya’nın en eski üniversitesidir ve kültürel mirası ve akademik mükemmelliği ile ünlüdür.

Kampüsü, Escuelas Mayores’in Plateresque cephesi gibi önemli binaların bulunduğu tarihle doludur. Antik el yazmalarının bulunduğu süslü avlulara, konferans salonlarını ve kütüphaneleri görebilirsiniz. Üniversitenin en ünlü simgelerinden biri, cephedeki girift oymaların arasına gizlenmiş, öğrencilere şans getiren kurbağa heykelidir.

İspanyol dilinin geliştirilmesinde çok önemli bir rol oynamıştır ve aralarında Miguel de Cervantes’in (Don Kişot’u yazmasıyla tanınan) da bulunduğu birçok önemli mezun yetiştirmiştir. Bugün dünyanın her yerinden akademisyenleri ağırlıyor ve gelecek nesillerin zihinlerini şekillendirmeye devam ediyor.

3.Casa de las Conchas (Kabuklar Evi)

Casa de las Conchas (Kabuklar Evi)

Casa de las Conchas, büyüleyici bir tarihe sahip İspanyol Rönesans mimarisinin dikkat çekici bir örneğidir. Bu ikonik bina 15. yüzyılın sonlarında inşa edilmiş. Santiago de Compostela’ya giden hac yolunu simgeleyen 300’den fazla oyulmuş deniz tarağı kabuğuyla süslenmiş dikkat çekici bir cepheye sahiptir.

Gösterişli dış cephesinin yanı sıra Casa de las Conchas, çeşitli ve büyüleyici bir geçmişe de sahip. Başlangıçta konut olarak inşa edilen bina, aynı zamanda üniversite binası ve hatta hapishane olarak da hizmet vermiş. Günümüzde ziyaretçileri koridorlarını ve gizli köşelerini keşfetmeye davet eden bir halk kütüphanesi ve kültür merkezine ev sahipliği yapıyor.

İç avluda karmaşık oymalar ve dekoratif ayrıntılarla süslenmiş güzel kemerler bulunur. Ayrıca vitray pencereler ve süslü tavanlarla göz kamaştıran üst katlara çıkan büyük bir merdiveni vardır. Yani detaylıca gezilmesi gereken yerlerden biri diyebiliriz.

4.Casa Lis (Museo Art Nouveau & Art Decó)

Casa Lis (Museo Art Nouveau & Art Decó)

Başlangıçta özel bir konut olan Casa Lis, artık geçmiş bir dönemin zengin yaşam tarzına bir bakış sunan zarif bir müzedir.

Museo Art Nouveau & Art Decó, renkli vitray pencerelere ve tavana sahip Modernist bir bina olan Casa Lis’in içinde yer alıyor. Bu müzede Art Nouveau dönemine adanmış 19 sergiyi görebilirsiniz. Burada sergilenen dekoratif sanatlar arasında bronz heykeller, porselen figürler ve 19. ve 20. yüzyıllar boyunca ünlü sanatçıların tabloları yer alıyor.

1901 ve 1905 yılları arasında inşa edilen Casa Lis, karmaşık demir işçiliği, vitray pencereleri ve Art Nouveau tarzını simgeleyen dekoratif motifleriyle ziyaretçileri büyülüyor.

Casa Lis’i keşfetmek yalnızca Art Nouveau’nun güzelliğini ortaya çıkarmakla kalmaz, aynı zamanda zaman içinde kültürel bir yolculuk olarak da hizmet eder. Mimari ve sanatsal hazinelerin karışımı, yenilik ve yaratıcılık çağının canlı bir resmini çiziyor ve burayı sanatseverler için mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir destinasyon haline getiriyor.

5.Yeni Katedral (Catedral Nueva)

Yeni Katedral (Catedral Nueva)

Çeşitli tarzların karışımına sahip olan Yeni Katedral, muhteşem barok retrografiye ve Vaftizci Yahya ve Meryem Ana’nın rönesans resimleriyle ziyaretçilerini büyülüyor.

Büyüklüğü ve Gotik ihtişamıyla Eski Katedral’i gölgede bırakan anıtsal bir yapı olan Yeni Katedral, 16. yüzyılın başlarında Juan Gil de Hontañón tarafından inşasına başlanmış ve 18. yüzyılda Alberto de Churriguera tarafından tamamlanmış. Tamamlanması iki yüzyıl sürdüğü için bina Gotik, Plateresk ve Barok mimari unsurların bir kombinasyonunu sergiliyor.

Plateresk kapılar, özellikle de İsa’nın Kudüs’e girişinin kabartmasını içeren batı kapısı ve kuzey kapısı katedralin en ilgi çekici bölümlerinden.

Catedral Nueva‘nın ön cephesinde karmaşık oymalar ve heykeller sergilenirken, iç kısmında yüksek tonozlu tavanlar ve gösterişli şapeller göze çarpıyor. Salamanca’da kaçırılmaması gereken en önemli cazibe merkezlerinden olan Yeni Katedral’e girişler ise ücretsiz.

6.Eski Katedral (Catedral Vieja de Santa Maria de la Sede de Salamanca)

Eski Katedral (Catedral Vieja de Santa Maria de la Sede de Salamanca)

Eski Katedral, 1100’ler ile 1200’ler arasında inşa edilmiş olup, her biri katedral inşa edilirken modadaki değişimi yansıtan, romanesk ve gotik tarzların büyüleyici bir kombinasyonuna sahiptir.

Katedralin içerisinde herkesin ilgisini çekecek çok şey var. Ancak özellikle bir yer görmek isterseniz, Meryem Ana ve İsa’nın yaşam döngüsünü tasvir eden 53 boyalı panele sahip 15. yüzyıldan kalma mihrabı kaçırmayın deriz.

7.La Clerecia

La Clerecia, Salamanca

17. yüzyıl Barok mimarisinin başyapıtı olan La Clerecia, Casa de las Conchas’ın tam karşısında yer alıyor. Büyük kubbeli kilisede Quiñones imzalı heybetli bir ikiz kuleli cephe, muhteşem bir Churrigueresque yüksek sunak ve süslü Barok tarzda üç katlı bir manastır bulunuyor.

İspanya Kralı III. Philip’in eşi Avusturya Kraliçesi Margarita tarafından yaptırılan Clerecia, günümüzde Salamanca Pontificia Üniversitesi’nin genel merkezi olarak hizmet veriyor.

Salamanca’nın eşsiz şehir manzarasını sunan Clerecia Kulesine çıkmayı da unutmayın.

8.Roman Bridge

Roman Bridge, Salamanca ispanya

Roma Köprüsü, Tormes Nehri üzerinde yer alıyor ve MS 1. yüzyılda Roma İmparatoru Marcus Ulpius Traianus döneminde inşa edildiği tahmin ediliyor.

176 metre uzunluğundaki köprü, 26 yarım daire kemerden oluşuyor. Köprü, Kelt unsurlarından etkilenen Salmantine sanatını temsil ediyor ve Eski ve Yeni Katedral’in mükemmel manzaralarını sunuyor.

Ulusal Anıt olarak ilan edilmiş olan köprü, özellikle geceleri aydınlatıldığında etkileyicidir. Bu yüzden zamanınız varsa hem gündüz hem de hava karardıktan sonra ziyaret edin deriz.

Birinci sınıf tarihi öneme sahip olan köprü, Salamanca’nın en dikkat çekici yapılarından biridir ve şehrin antik kökenlerinin ve kültürel öneminin canlı kanıtıdır.

9.Eski Kent Bölgesi

Eski Kent Bölgesi

Yukarıda bahsettiğimiz çoğu cazibe merkezine ev sahipliği yapan Eski Kent bölgesi, Salamanca ziyaretinizde en fazla zaman geçireceğiniz yer.

İkonik Salamanca Üniversitesi, Plaza Mayor, muhteşem katedraller ve eşsiz Casa de las Conchas gibi simge yapıların çoğu bu bölgede yer alıyor.

Burada neredeyse tamamı İspanyol Altın Çağı’ndan kalma 20’den fazla saray var ve çoğu görkemli kapılarını sergiler için halka açıyor.

10.Convento de San Esteban

Convento de San Esteban

Convento de San Esteban, Salamanca’nın dini bağlılık ve mimari mükemmellik eğilimine dair büyüleyici bir bakış açısı daha sunuyor.

Kökenleri 16. yüzyıla kadar uzanan bu manastır, İspanyol Gotik ve Plateresk tarzlarının bir karışımına sahip.

Manastırın dış cephesi, karmaşık oymalar ve heykellerle süslenmiş çarpıcı cephelere sahipken, iç kısmı, sanat ve maneviyatın nefes kesici bir karışımını ortaya koyuyor.

En büyüleyici özelliklerden biri, Rönesans döneminin güzelliğini temsil eden kemerlerin ve süs detaylarının yer aldığı manastırdır. Plateresque tarzındaki yüksek sunak ve çarpıcı şapeller, ayrıntılı dekorasyonlar, freskler ve dini sanat eserleriyle de dikkat çekiyor.

Göz At ; 

11.Palacio de la Salina

Palacio de la Salina

Palacio de la Salina eski bir malikanedir ve şu anda Salamanca İl Konseyi’nin genel merkezi olarak hizmet veriyor. Ancak günümüzde binanın sadece avlu kısmını ziyaret edebiliyorsunuz, ziyaretçilerin içeri girmesine izin verilmiyor. Zaten burası avlusuyla bile ziyaretçilerini büyülemeye yetiyor.

Avluya giriş ücretsiz olup her gün açıktır.

Bu avlu, ustaca oyulmuş konsollarla desteklenen bir galerinin ve zamanı gösteren süslü bir rönesans saatinin bulunduğu, 16. yüzyıldan kalma sarayın en görkemli özelliğidir.

12.Parque de la Alamedilla

Salamanca, ispanya

Parque de la Alamedilla, Salamanca’nın Eski Kenti’nin hemen dışında, aile dostu bir parktır. 1882 yılında inşa edilen merkezi meydan, dans eden su özellikleri ve rengarenk ışıklarla dolu büyük bir çeşmeye sahip olması nedeniyle özellikle çocuklar arasında popülerdir. Ayrıca parkın yapay gölünde yüzen kuğuları ve ördekleri de görebilirsiniz. Park boyunca çeşitli bitkiler, ağaçlar ve hatta sanat enstalasyonları bulunabilir, bu da onu sıcak aylarda piknik yapmak için popüler bir yer haline getirir.

13.Mercado Central

Central Market Salamanca

Mercado Central, Casa Lis’i de inşa eden mimar Joaquín de Vargas Aguirre tarafından 19. yüzyılda inşa edilmiş bir binada yer alıyor. Market ilginizi çekmese bile mimarisi mutlaka ilginizi çekecektir.

Bu tarihi pazar, yerel halkın sık sık taze ürünler, et ve deniz ürünlerinin yanı sıra İspanyol jambonu, şarap ve peynir stokladığı yerdir. Buradaki tapas barlarda İspanya’nın meşhur tapaslarından yiyebilirsiniz. Fiyatlar şehrin geneline göre çok daha uygundur.

Mercado Central, Plaza Mayor’un yaklaşık 100 metre doğusunda, Plaza del Mercado’da yer almaktadır. Şehirdeki diğer ana cazibe merkezlerinden pazara yürüyerek kolaylıkla ulaşabilirsiniz.

14.Convento de las Duenas

Convento de las Duenas

Mudejar (Mağribi-Hıristiyan) mimarisinin ilginç bir örneği olan bu 15. yüzyıldan kalma güzel manastır, Convento de San Esteban’ın hemen kuzeyinde, Avenida de los Reyes’in uzak tarafındaki aynı meydanda yer alıyor.

1419 yılında Dominik rahibeleri için bir manastır olarak kurulmuş olan Convento de las Duenas‘ın kilisesi ise, 16. yüzyılın ortalarında tek nefli olarak inşa edilmiş.

Manastırın öne çıkan özelliklerinden biri, Dante’nin İlahi Komedya’sından esinlenmiş gibi görünen korkunç canavarları ve insan figürlerini tasvir eden sütun başlıklarıyla iki katlı Rönesans manastırıdır.

Genel olarak manastır, şehrin gürültüsünden ve karmaşasından kaçmak için gidebileceğiniz yerlerden biri. Huzurlu atmosferiyle bu manastır, Salamanca gezilecek yerler listesindeki en önemli cazibe merkezlerinden biri.

15.Domus Artium 2002 (Çağdaş Sanat Müzesi)

Salamanca’nın Avrupa Kültür Başkenti olarak belirlendiği 2002 yılında kurulmuş olan Çağdaş Sanat Müzesi (Domus Artium), eskiden bir hapishane olarak kullanılan bir binada yer alıyor.

Koleksiyonun büyük bir kısmı avangart tarzda eserlere ve yeni teknolojilerle yaratılan sanat eserlerine odaklanıyor.

Müze Salı’dan Pazar’a kadar açıktır ve giriş ücretsizdir. Rehberli turlar mevcuttur.

16.Palacio de Monterrey

Monterrey Sarayı (Palacio de Monterrey)

Eşsiz bir mimariye sahip olan Monterrey Sarayı (Palacio de Monterrey), Eski Kent bölgesindeki simge yapıların birçoğuna yürüme mesafesinde bulunuyor.

Sarayın inşaatı, 16. yüzyılda Monterrey Kontu’nun Rönesans döneminin ihtişamını sergilerken zenginliğini ve nüfuzunu sergilemek için bu işi görevlendirmesiyle başladı. Etkileyici cephesi, o zamanın sanatsal parlaklığını yansıtan karmaşık taş işçiliği ve süs detaylarına sahip. Bu da sarayın öne çıkan en önemli özelliği.

Sarayın içerisini ziyaret edebiliyorsunuz. İçeride, İspanyol aristokrasisinin zengin yaşam tarzına bir bakış sunan, zarif bir şekilde oyulmuş ahşap tavanlar, karmaşık duvar halıları ve nefes kesen fresklerle süslenmiş eşsiz odaları görebilirsiniz.

Sarayın en dikkat çeken bölümü ise, Plateresque Patio olarak bilinen avlu kısmıdır. Bu iç avlu, kemerler ve sütunlardan oluşan çift galeriyle çevrili, Gotik ve Rönesans tarzlarının mükemmel bir karışımına sahiptir.

17.Otomotiv Tarihi Müzesi

Otomotiv Tarihi Müzesi, salamanca

Arabaları seviyorsanız Museo de la Historia de Automoción’u (Otomotiv Tarihi Müzesi) mutlaka ziyaret edin deriz. 2002 yılında kurulan bu büyüleyici müze, otomobillerin evrimini kayıt altına alıyor ve onlarca yıllık araç koleksiyonunu sergiliyor.

Eski bir Benedictine manastırında yer alan müze, tarih ve mimariyi kusursuz bir şekilde harmanlıyor. Sergi salonları çeşitli klasik arabalara, vintage motosikletlere ve hatta yenilikçi prototiplerle geleceğe bir bakışa ev sahipliği yapıyor. İkonik Avrupa markalarından Amerikan efsanelerine kadar müzenin koleksiyonu, otomotiv endüstrisinin küresel etkisini yansıtıyor.

İnteraktif ekranlar, bilgilendirici sergiler ve iyi korunmuş araçlar, otomotiv tarihi boyunca kapsamlı bir yolculuk sunuyor. Ziyaretçiler ayrıca her bir aracın işçiliğine, mühendisliğine ve kültürel önemine hayran kalarak modern dünyayı şekillendiren teknolojik gelişmeler hakkında fikir edinebilir.

BENZER YAZILAR

POPÜLER YAZILAR