İtalya’nın en sevilen romantik şehirlerinden biri olan Venedik, birbirinden güzel gezilecek cazibe merkezleri, yapılacak turistik aktiviteleri ve renkli adalarıyla eşsiz bir kültür gezisi deneyimi sunuyor. Bu romantik şehrin en iyi bilinen yeri ise şüphesiz, şehirdeki tarihi ve turistik noktaların büyük bir bölümüne ev sahipliği yapan “San Marco Meydanı”.
Napolyon’un ”Dünyanın en güzel misafir odası” olarak adlandırdığı bu merkezi meydan, Venedik’in kalbinin attığı yer olarak bilinir ve hemen her Venedik gezisi bu meydandan başlar.
9. yüzyılda kurulmuş olan meydan, 1177 yılında bugünkü görünümünü almış. Burası Venedik’in en alçak noktası. Bu yüzden de yılda birkaç kez bu meydan tamamen sular altında kalıyor. ”Acqua Alta” adı verilen bu su baskınları genellikle kasım ayı içinde oluyor. Sadece birkaç saat sürdüğünden dolayı, turistleri etkilediği pek de söylenemez. Sırf bu su baskınlarını görmek için bile Venedik’i ziyaret eden çok sayıda turist var.
Kurulduğu günden günümüze Venedik’in en önemli çekim merkezi ve buluşma noktası olan San Marco Meydanı, adını meydanın doğu ucuna hakim olan Bazilika’dan almış.
Meydan, Venedik’in en kalabalık turist trafiğine sahip yeri. Bu yüzden, istediğiniz gibi fotoğraflar çekmek istiyorsanız, ziyaret için ya sabahın en erken saatlerini ya da akşam saatlerini tercih edin deriz. Bunun yanı sıra, meydandaki tüm mekanların ”turistik”, yani aşırı pahalı olduğunu, yemek yemek ya da bir şeyler içmek meydana uzak olan mekanları tercih etmenizi de tavsiye ederiz.
Yazı İçerisindeki Başlıklara Git
San Marco Meydanı Etrafında Gezilecek Yerler
Meydanın bulunduğu yer, şehrin tam kalbi. Bu yüzden de şehirdeki en yoğun turist trafiğine sahip olan yer burası oluyor. Venedik gezilecek yerler listesindeki olmazsa olmaz cazibe merkezlerinin büyük bir bölümü de, bu meydanda bulunuyor. Yani Venedik’te sadece 1 gününüz varsa dahi sadece bu meydanı görerek gezinizi tamamlayabilirsiniz.
San Marco Meydanı turu için Venedik gezilecek yerler adlı yazımızda yer alan haritadaki rotayı takip ederek, çok daha hızlı ve kolay bir gezi yapabilirsiniz.
Venedik’te San Marco Meydanı’na yakın olabileceğiniz bir konaklama birimi arıyorsanız, meydana 5 dakikadan daha kısa bir yürüyüş mesafesindeki tüm otellere göz atmak için tıklayın ; Booking.com – San Marco
İşte Meydan yakınlarında mutlaka görülmesi gereken turistik yerler ;
1.Ahlar Köprüsü
Kapalı bir köprü olan Ahlar Köprüsü, beyaz kireç taşından yapılmış, taş parmaklı pencerelere sahip. Yeni hapishaneyi Dükler Sarayı’ndaki sorgu odasına bağlayan bu köprü, eskiden mahkumların geçerken pencereden bakıp iç çektikleri yermiş. Bu yüzden de Ahlar Köprüsü adını aldığı söyleniyor.
Bu köprüden görülen manzara, hükümlülerin tutuklanmadan önce gördükleri son Venedik görüntüsüymüş.
Antonio Contino tarafından 1614 yılında tasarlanmış ve inşa edilmiş olan Ahlar Köprüsü, günümüzde özel turlar ile ziyaret edilebiliyor. Ayrıca gondollarla da bu köprünün bulunduğu yere kadar gelebiliyorsunuz.
2.Dükler Sarayı
9. yüzyıldan kalma bir kalenin temelleri üzerine inşa edilmiş olan Dükler Sarayı, yapıldığı dönemin en önemli ve en iyi Avrupai binası olarak kabul edilirmiş. Tarihinde Dük konutu, Venedik Hükümet Binası ve Hukuk Mahkemesi gibi birçok farklı amaca hizmet etmiş olan yapı, bir hapishane olarak bile kullanılmış.
İlk olarak 14. yüzyılda inşa edilmiş olan sarayın büyük bir bölümü 16. yüzyılda çıkan bir yangınla tahrip olmuş ve içerideki sanat hazinelerinin hemen hepsi kül olmuş.
Tintoretto, Veronese, Titian, Bellini ve Tiepolo gibi zamanın en büyük Venedik ustalarından bazıları, sarayın eski ihtişamına kavuşmasını sağlamış.
Sarayın dış mimarisi Bizans ve gotik stilin karışımına sahipken, iç mekan klasik bir üsluba sahip.
Sarayın içinde Bellini, Carpaccio, Veronese ve Titian gibi döneminin en ünlü sanatçılarına ait birbirinden değerli tabloları görebilirsiniz. Sarayın en önemli eseri ise Tintoretto’nun ”Cennet” adlı dünyanın en büyük yağlı boya tablosudur. Tabloların dışında sarayda, çok çeşitli mobilyaları, freskleri ve heykelleri de görebiliyorsunuz.
- Ziyaret saatleri ; 08:30-17:30
- Giriş ücreti ; 25€
3.Aziz Mark’ın Çan Kulesi
San Marco Meydanı’nın en dikkat çeken ve en ilgi gören yapılarından bir diğeri ise tarihi 10. yüzyıla kadar uzanan Aziz Mark’ın Çan Kulesi‘dir. Bir deniz feneri ve çan kulesi olarak 10. yüzyılda yapımına başlanan kule 12. yüzyılda tamamlanmış.
Günümüzde bu fenerin zirvesine çıkarak şehrin panoramik manzarasını seyredebiliyorsunuz. Hem de diğer çan kulelerinin aksine, bu kuleye asansör yardımıyla çıkmak mümkün.
99 metre yüksekliğe sahip olan bu kule, ”Campanile” ve Venedik’in en yüksek yapısı olarak biliniyor. Kulenin zirvesine 8€ ücret ödeyerek çıkabiliyorsunuz. Özellikle akşam saatlerinde kalabalık olan kuleyi, sabahın erken saatlerinde ziyaret edecek olursanız, çok daha sakin bir kule ziyareti gerçekleştirebilirsiniz.
- 09:00-17:00 saatleri arasında kuleyi ziyaret edebilirsiniz.
4.San Marco Bazilikası
Meydana ismini veren San Marco Bazilikası, şüphesiz Venedik’in en ünlü ve en çok ziyaret edilen yapısı. Bazilikaya girişler ücretsiz, ancak uzun kuyruklara girmek istemezseniz cüzi bir ücret ödeyerek ”Skip the Line” adı verilen biletleri satın alabilirsiniz. Bazilika içerisinde yer alan Altın Sunak, Müze, Hazine ve Mezar Odası gibi yerleri görmek istiyorsanız, ayrıca bir ücret ödemeniz gerekiyor. Öncelikli geçiş hakkı sunan (Skip The Line) bilet fiyatlarına göz atmak için tıklayın ; Getyourguide.com
1094 yılında Aziz Mark’ın kalıntılarını barındırmak amacıyla inşa edilmiş olan San Marco Bazilikası, zengin mermer zeminleri, altın mozaikleri ve kalıntılarıyla Bizans mimarisinin dünyadaki en önemli örneklerinden biri olarak kabul ediliyor. Şehrin en önemli anıtı olmasının yanı sıra, dini inancın da büyük bir sembolü olan bazilika, San Marco Meydanı’nda mutlaka görülmesi gereken bir yer.
5.Torre dell’Orologio (Saat Kulesi)
1496-1499 yılları arasında Mauro Codussi tarafından tasarlanıp inşa edilmiş olan Saat Kulesi, Venedik Rönesans mimarisinin tipik örneklerinden biri olarak kabul ediliyor. Mavi arka planda parıldayan altın yıldızlar mozaiği ve Aziz Mark Aslanı 1755 yılında Giorgio Massari tarafından eklenmiş.
San Marco Meydanı’ndan Rialto Köprüsü’ne, saat kulesinin hemen altında yer alan pasajdan geçerek ulaşabiliyorsunuz. Ayrıca pasajdan sonra Venedik’in en ünlü alışveriş caddesi olan ”Merceria”yı da görebilirsiniz.
Kurulduğu günden günümüze Venedikliler için popüler bir buluşma noktası olmuş Torre dell’Orologio, saati göstermesinin yanı sıra burçları güneşin konumuyla eşleştiren astrologa da yardımcı oluyor. Ayrıca bu kuleye de çıkabiliyorsunuz. Ancak sadece tur paketleri satın alarak kulenin zirvesine çıkılabildiğini unutmayın.
6.Ulusal Arkeoloji Müzesi
Her yaştan turistin severek gezebileceği müzelerden biri olan Ulusal Arkeoloji Müzesi, bronz heykeller, çanak çömlekler, mücevherler ve madeni paralar gibi birbirinden değerli eserlere ve objelere ev sahipliği yapıyor. Bu müze, San Marco Meydanı’nda bulunan ”Müze Kompleksi’‘nin bir parçası. Yani aynı yerde başka müzeleri de görebilirsiniz. Correr Müzesi de bunlardan biri.
Correr Müzesi ise, sadece Venedik tarihini gösteren ilginç koleksiyonlara sahip olmakla kalmıyor, aynı zamanda 18. yüzyıldan kalma birçok esere de ev sahipliği yapıyor. Lorenzo Veneziano, Bellini kardeşler ve Carpaccio’nun eserleri de dahil olmak üzere 14. yüzyıldan 17. yüzyıla kadar olan birbirinden değerli tablolarını da bu müzede görebilirsiniz.
Hemen bitişiğindeki Museo del Risorgimento adlı müze ise, Venedik’in Avusturya’ya karşı mücadelesini, Daniele Manin’in önderliğindeki 1848 Devrimi’ni ve 1866’da Sardunya-Piedmont krallığı ile birleşmesini ve ardından İtalya’nın birleşmesini gösteren bilgilere ve eserlere ev sahipliği yapıyor. Dükler Sarayı için alınan biletler ile kombineli olarak bu müzeleri de görebiliyorsunuz.
7.Caffe Florian
Florian Francesconi tarafından 1720 yılında açılan Caffe Florian, bulunduğu merkezi konumundan dolayı Venedik’in en pahalı ve en kalabalık kafelerinden biri. Ancak bu mekan, yeme içmeden çok dışarıdan görülebilecek bir yer. Hemen önünde müzisyenlerin sahne aldığı bu mekanda bir şeyler yemek oldukça lükse kaçıyor olsa da, bir kahve içmek ve tarihi atmosferi hissetmek için uğrayabilirsiniz.
Dünyanın en eski ikinci kafesi olan (En eskisi Paris’te) Caffe Florian, prestijli konumu nedeniyle Venedik’in sembollerinden sayılıyor.
Wagner, Goethe, Lord Byron ve Casanova da dahil olmak üzere birçok şairin, ressamın ve yazarın buluşma yeri olmuş bu mekanda, müzisyenlerden istek şarkı da isteyebiliyorsunuz. Ayrıca yedikleriniz ve içtiklerinizin dışında 8€ gibi kişi başı bir ücret ödüyorsunuz (Servis ücreti adı altında).
8.Procuratie Vecchie
San Marco Meydanı’nda Aziz Mark’ın Çan Kulesi’ne bağlı olan, ”U” şeklinde üç binadan oluşan bu tarihi yapı, pasajların üzerinde yer alan binalardır. Bu binaların en eskisi, San Marco savcılarının ofislerini ve apartmanlarını barındırmak için 12. yüzyılda iki katlı bir yapı olarak inşa edilmiş olan, meydanın kuzey tarafındaki ”Procuratie Vecchie”dir. Mimarisiyle dikkat çeken bu yapı da, meydanda görülmesi gereken yerler arasında.
9.Caffe Lavena
Şehirdeki entelektüel yaşamda rol almış tarihi mekanlardan bir diğeri de, tarihi 1750 yılına uzanan Caffe Lavena’dır. Bu cafe, güneşli bir öğleden sonra sevdiklerinizle kahve yudumlamak ve meydandaki insanların koşuşturmacasını seyretmek için harika bir yer.
Her yıl düzenlenen ”Venedik Film Festivali” için gelen ünlülerin popüler mekanlarından biri olan Cafe Levana da, şehirdeki en pahalı kafeler arasında yer alıyor.
10.Marciana Kütüphanesi (Aziz Mark Ulusal Kütüphanesi)
Procuratie Nuove’nin meydana bakan bir bölümünde bulunan Marciana Kütüphanesi’nin, dünyadaki en büyük klasik metin koleksiyonuna sahip olduğu söyleniyor. 16. ve 17. yüzyıl arasında basılan birbirinden değerli eserlere ev sahipliği yapan bu kütüphane de, San Marco Meydanı’nı süsleyen önemli tarihi yapılar arasında.
San Marco Meydanı Yakınındaki Oteller
Şehrin kalbinin attığı yer olan bu meydan çevresi, Venedik’te nerede kalınır ? sorusuna cevap olabilecek en popüler noktalardan. Bunun en önemli nedeni ise, burada hemen her bütçeye uygun bir konaklama birimi bulabiliyor ve şehirdeki turistik noktalara çok kolay bir şekilde yürüyerek gidebiliyor olmanızdır.
Meydana kısa bir yürüyüş mesafesinde bulunan, şehrin en popüler otellerinden bazıları ise ;
-Hotel Rio (2 yıldız)
San Marco Meydanı’na sadece 2 dakika yürüme mesafesinde yer alan bu otel, konum olarak şehirdeki en merkezi otellerden. Daha çok çiftler tarafından tercih ediliyor. Ancak aile odaları da var. Oteli incelemek için tıklayın. ; Hotel Rio
-Rosa Salva Hotel – (3 yıldız)
Meydana 1 dakika yürüme mesafesinde bulunan bu otel ise, şık ve modern odalarıyla dikkat çekiyor. Procuratie Vecchie’nin hemen yanındaki bu tesis, 9+ konuk değerlendirme puanına sahip. Oteli incelemek için tıklayın. ; Rosa Salva Hotel
-Splendid Venice – Starhotels Collezione (4 yıldız)
Manzarası ile büyüleyen bu lüks otel ise, San Marco Meydanı’na 5 dakika yürüme mesafesinde bulunuyor. Ayrıca şehirdeki diğer turistik noktalara da bu otelden yürüyerek rahatlıkla ulaşabiliyorsunuz. Oteli incelemek için tıklayın. ; Splendid Hotel
San Marco Meydanı Nerede ve Nasıl Gidilir ?
Venedik’in tam kalbinde, şehrin birçok noktasından kolaylıkla ulaşabileceğiniz bir yerde bulunan San Marco Meydanı, tarihi şehir merkezi sınırları içinde yer alıyor. Meydana, 1, 2, 41, 42 ve 51, 52 nolu vapurlarla ile rahatlıkla gidebilirsiniz.
San Marco Meydanı Hakkında Bilgiler
Venedik’in ana meydanı ve en çok ziyaret edilen yeri olarak bilinen San Marco Meydanı, şehirdeki en fazla turistik cazibe merkezlerine ev sahipliği yapan yer olarak biliniyor. Meydan, Venedik’in diğer turistik noktalarına kolay bir ulaşım ağı sunmasıyla da dikkat çekiyor. Bu bakımdan turistlerin konaklama için de en çok tercih ettiği yer.
Meydan adını, tarihi 11. yüzyıla uzanan bazilikadan alıyor. Ayrıca meydanın hemen önünde gondol turlarını ve deniz otobüsleri duraklarını da bulabilirsiniz. Burası Venedik turuna başlamak için harika bir başlangıç noktası, zaten şehirdeki ana cazibe merkezlerinin büyük bir bölümü tam olarak burada yer alıyor.
San Marco Meydanı Tarihi
9. yüzyılda Dükler Sarayı ve Bazilika’nın hemen önünde inşa edilmiş olan meydan, 12. yüzyılda genişletilerek günümüzdeki görünümüne kavuşturulmuş. Meydandaki çan kulesi 3 kez yeniden inşa edilmiş ve 1912 yılında bugünkü halini almış.
Her birinin tepesinde Venedik’in iki koruyucu azizinin heykeli olan (Aziz Mark ve Aziz Teodoro) iki sütun ise, 12. yüzyıldan kalma.
Meydan eskiden balıksırtı desenlerine sahip tuğlalar ile döşeliymiş. Ancak 1735 yılında pişmiş toprak bloklar doğal taşlarla değiştirilmiş.
San Marco Meydanı Atları (4 At Heykel)
San Marco Meydanı‘ndaki 4 at heykelinin hikayesi İstanbul’da başlıyor, tabii o zaman ki adıyla Konstantinopolis’ten.
Eskiden At Meydanı olarak bilinen Sultanahmet Meydanı’ndaki hipodromun girişini süsleyen 4 bronz at kaçırılarak Venedik’e getirilmiş. Meydandaki bazilikanın kapısının üzerinde yer alan bu bronz at heykeller orijinal değil, orijinaller, dışarıda yıpranmasın diye bazilikanın içerisine alınmış.
Quadriga’nın Atları olarak bilinen bu 4 at heykelinin orijinalini görmek isterseniz de San Marco Bazilikası içerisinde yer alan Museo Marciano’ya göz atabilirsiniz.
BENZER YAZILAR