Amsterdam‘ın en önemli turistik cazibe merkezleri arasında olan Rijksmuseum (Rijks Müzesi), Avrupa’nın en sevilen ve en iyi bilinen müzelerinden biri olmasının yanı sıra, dünyanın en çok ziyaret edilen müzelerinden.
Bu gösterişli sanat müzesi, Vincent Van Gogh, Johannes Vermeer, Frans Hals ve Rembrandt van Rijn gibi ustaların dünyaca ünlü eserlerinin etkileyici bir koleksiyonuna sahip olmasıyla ilgi görüyor.
Müze binası Stedelijk ve Van Gogh Müzesi’nin yanı sıra genellikle dünyanın en iyi konser salonlarından biri olarak kabul edilen ‘Concertgebouw’un da bulunduğu Amsterdam’daki Museumplein bölgesinin kalbinde yer alıyor.
80 odada 8.000 obje, 800 yıllık Hollanda sanatının ve tarihinin hikayesini anlatıyor. Müzedeki eserlerin tamamını görmek pek mümkün olmasa da, belli başlı sanatçıların dünyaca ünlü eserlerini görerek de anlamlı bir müze gezisi yapabilirsiniz.
Ayrıca Amsterdam gezilecek yerler adlı yazımızda şehirdeki hemen her müzeyi ve diğer ilgi çekici cazibe merkezlerini de bulabilirsiniz. Ve henüz Amsterdam’da nerede konaklayacağınıza karar vermediyseniz Amsterdam’da nerede kalınır ? adlı yazımızda şehrin en iyi ve en çok tercih edilen konaklama bölgelerini hakkında detaylı bilgileri bulabilirsiniz.
Yazı İçerisindeki Başlıklara Git
Rijksmuseum Hakkında Bilgi
İlk kez 1800 yılında Lahey’de kurulan Rijks Müzesi, Hollanda’nın ulusal müzelerinden biri. Ülkenin en büyük sanat koleksiyonunun küratörlüğünü yapan Rijksmuseum’un şu anki konutu, 1885 yılında inşa edilmiş bir binada, şehrin kanal çemberinin hemen dışında yer alıyor.
Sunulan eklektik koleksiyon, sadece Rembrandt ve Bruegel gibi saygı duyulan Hollandalı ressamlar değil, aynı zamanda 800 yılı aşkın tarihi sergiliyor. Arkeolojik eserlerden kültürel öneme sahip daha çağdaş öğelere kadar birbirinden değerli eserleri müzede görebiliyorsunuz.
Sanat eserlerinin yanı sıra, neo-Rönesans tarzında inşa edilmiş olan müze binası da mimariye merakı olanları tatmin edecek süslemelere ve dekorasyona sahip.
Ünlü ‘IAMSTERDAM’ yazısı da bu müzenin hemen önünde yer alıyor. Zaten müzenin içerisinde ziyaret etmeyen/edemeyen turistlerin mutlaka uğradığı yer de bu ünlü yazı oluyor.
Rijksmuseum’un ihtişamı, binanın 2013 gibi yakın bir zamanda düzenlenmiş muhteşem bahçelerine kadar uzanıyor. Müzede sergilenen 8000 kalıcı eserin yanı sıra bu bahçedeki geçici sergilere de göz atabilirsiniz. Genellikle heykel koleksiyondan oluşan eserlerin sergilendiği bahçe bölümü de, müze kompleksinde başlı başına görülmeye değer bir yer.
Rijksmuseum Giriş Ücreti
Rijkmuseum giriş ücreti 2022 yılı itibariyle yetişkinler için 19€’dur. 18 yaş altındaki çocuklar ise müzeye ücretsiz olarak girebiliyor.
Ayrıca ‘Museumkaart’ ve ‘I Am Amsterdam City Card’ ile Rijks Müzesi’ni ücretsiz olarak ziyaret edebiliyorsunuz.
Giriş biletlerinizi online olarak alabileceğiniz gibi müze girişinden de alabiliyorsunuz. Online veya müzeden alınan bilet ücretleri arasında fiyat farkı olmasa da, biletinizi gişeden alacak olursanız 30-45 dakika gibi uzun bir süre bilet kuyruğunda bekleyebiliyorsunuz.
Rijksmuseum Ziyaret Saatleri
Rijksmuseum, bahçeler de dahil olmak üzere her gün 09:00-17:00 saatleri arasında ziyarete açık.
Rijksmuseum mağazası ve Café 09:00 ile 18:00 saatleri arasında hizmet veriyor.
Rijskmuseum Nerede ve Nasıl Gidilir ?
Rijksmuseum, Amsterdam’ın merkezinde Museumplein’de, Van Gogh Müzesi ve Amsterdam’ın konser salonu Concertgebouw’un yanında bulunuyor.
Müzeye merkez istasyondan ulaşmak için 2 veya 12 nolu tramvaya binmeniz ve Rijkmuseum tramvay durağında inmeniz gerekir. Güney Zuid istasyonundan geliyorsanız da, 5 numaralı tramvaya binebilirsiniz.
Ayrıca müzeye şehrin birçok yerinden yürüyerek veya bisikletler ile rahatlıkla ulaşabilirsiniz.
Rijksmuseum (Rijks Müzesi) Eserleri ve Bölümleri
Müzede binlerce eser bulunuyor. Bu eserlerin her birini bir günde görmek pek mümkün olmasa da, dünyaca ünlü sanatçıların öne çıkan eserlerini kaçırmadığınızdan da emin olun.
1.Gece Devriyesi (The Night Watch)
Rembrandt’ın kariyerinde bir dönüm noktası olarak kabul edilen bu eser, kendi adını taşıyan galeride sergileniyor. Büyük ölçekli resim, ön planda Rembrandt’ın merhum eşinden modellendiği söylenen genç bir kızla birlikte, muhafızların formasyona başladığını gösteriyor.
Hollanda ‘Altın Çağı’nda yapılmış en ünlü tablo olan Gece Devriyesi, Amsterdam’ın sivil muhafızları tarafından yaptırılmış ve milislerin gece devriyelerinden önce silahlarını incelemesini tasvir ediyor.
- Gece Devriyesi, Rembrandt van Rijn, 1642
2.Süt Boşaltan Kadın – Sütçü Kız (The Milkmaid)
“Sütçü Kız”, mutfakta çalışan bir kadın hizmetçiyi gösterir. Bayat ekmekle çevrili bir kaseye süt döküyor ve bu da iştah açıcı bir puding hazırladığını gösteriyor. Bu tablo, Vermeer’in en etkileyici resimlerinden biri ve sanatçı konusunun mütevazı çevresini ortaya çıkaran derin bir damak tadı kullanır.
Johannes Vermeer’in bu tablosu, sanatçının eserleri arasında en tanınmış olanı. Uzun yıllar sanat tarihçilerinin övgüyle bahsetmiş olduğu, fotografik gerçekçiliği üzerine yorum yapmasına neden olan güzel doğal ışık kullanımı, tabloda dikkat edilmesi gereken güzel bir ayrıntı.
- The Milkmaid, Johannes Vermeer, 1654–1658
3.Otoportre Eylül 1889 (Van Gogh self-portrait)
Van Gogh, Fransız izlenimciliğinden büyük ölçüde etkilenmişti ve Paris’te bu hareketin ustalarıyla birlikte çalışarak birkaç yıl geçirdi. Bu otoportre, Van Gogh’un değişen tarzını gösteren Paris’te geçirdiği zamanı temsil ediyor. Gauguin ve Monet‘i taklit eden Van Gogh, kendi yüzünü tasvir etmek için derin, ritmik fırça darbeleri kullanıyor ve canlı bir model almaya gücü yetmediği için otoportreler oluşturmayı tercih ediyor.
4.The Threatened Swan (Tehdit Altındaki Kuğu)
Jan Asselijn‘in bu tablosu yuvasını bir köpekten şiddetle koruyan kuğuyu tasvir ediyor. Bu tablonun daha sonra devletin düşmanlarına karşı savaşan Johan de Witt’i temsil ettiği öğrenildi. Kuğu o zamandan beri de Hollanda ulusal direnişinin sembolü haline gelmiş.
- Tehdit Altındaki Kuğu, Jan Asselijn – 1650
5.Diorama of a Slave Dance
Bu diorama, köle işçilerini dans ederken ve müzik çalarken tasvir ediyor. Sahnedeki her figür bir köle ve diorama, plantasyonlarda yaşamaya zorlanan insanların katlandığı koşulları tasvir ediyor.
- Gerrit Schouten tarafından 1830 yılında yapılmış olan bu eser de, müzedeki en çok ilgiyi gören eserler arasında yer alıyor.
6.The Battle of Waterloo (Waterloo Savaşı)
Bu tuval, Wellington Dükü‘nün Prusya ordusunun yardımına geldiği mesajını aldığı anı tasvir ediyor. Silahlı adamları sevinirken güneş doğrudan komutanın üzerine parlayacak şekilde tasvir edilmiş.
Resmin sol alt köşesinde, Hollandalı veliaht Prens William II, bir sedyede yaralı olarak yatıyor. Resim aslında Wellington için yapılmış olsa da, sonunda William II’nin mülkiyetine geçmiş.
- The Battle of Waterloo Jan Willem Pieneman, 1824
7.Rijksmuseum Bahçeleri
Daha müzeye girmeden, 1901’de Pierre Cuypers tarafından tasarlanan heykellerle dolu bahçeye de göz atabilirsiniz. Karmaşık süslemeler, su özellikleri ve renkli çiçek tarhları arasında, yaz aylarında oyun alanlarına, enstalasyonlara ve geçici sergilere ev sahipliği yapan bahçe bölümü, Rijks Müzesi’nin mutlaka görülmesi gereken yerleri arasında.
8.The dolls’ house (Oyuncak Bebek Evi)
Rijksmuseum, bir zamanlar zengin evlerin nasıl döşendiğine dair ayrıntılı bir görünüm sunan üç oyuncak bebek evine sahip. 17. yüzyıla ait bu ilginç şeyler çocuk oyuncakları değil, zengin ev kadınları için bir tür pahalı hobiydi. Bunun gibi evler cam, gümüş, çini ve tam ölçekli olarak yaratılmış tekstil mobilyalarla dekore edilmiş.
Petronella Oortman’ın oyuncak bebeklerinin evini bu kadar sıradışı yapan şey, tüm parçaların aynı şekilde ve normal muadilleriyle aynı malzemeler kullanılarak hassas bir şekilde ölçeklendirilmiş olmasıdır. Petronella minyatür porselenini Çin’den sipariş etmiş ve bebek evini döşemek için marangozları, cam üfleyicileri, gümüşçüleri, sepet dokumacıları ve sanatçıları görevlendirmiş: yani kısaca son derece pahalı bir hobi.
Petronella Dunois’e ait olan 17. yüzyıldan kalma ikinci oyuncak bebek evi, büyük miktarda minyatür gümüş içeren hazır mobilyalar içeriyor. 18. yüzyılda yapılan üçüncü bebek evinde, özellikle ilginç olan dış kısımdır: bir dolap olarak inşa edilmek yerine, aslında gerçek bir evin modelidir.
9.The Passage
Sadece Amsterdam’da bir ulusal müze, bisikletçilerin içinden geçmesine izin verirdi 🙂
Rijksmuseum’un geçidi, atriyumun iki yarısını birbirine bağlar ve cam paneller, yoldan geçerken müzenin görkemli iç mekanına bir bakış atmanızı sağlar. Pasajın mükemmel akustiği, onu sokak müzisyenleri arasında popüler kılıyor.
Burada çok sayıda sokak müzisyenleri görebileceğiniz gibi, müzeyi dışarıdan da görme imkanınız bulunuyor.
10.Rijks Müzesi Cuypers Kütüphanesi (The Cuypers Library)
Hollanda’daki en eski ve en kapsamlı sanat tarihi metinlerinin koleksiyonuna ev sahipliği yapan Cuypers Kütüphanesi, raflara göz atabileceğiniz, kitapları okuyabileceğiniz veya kütüphanenin İPad’lerinde müzenin çevrimiçi koleksiyonunu görebileceğiniz ilgi çekici bir bölüm.
Rijksmuseum Tarihi
Rijksmuseum, bir müze olarak 1800 yılından beri var olmasına rağmen, başlangıçta ‘Lahey’ (Güney Hollanda’da bir şehir) de kurulmuş, açılışından birkaç yıl sonra da Hollanda’nın başkenti Amsterdam’a taşınmış.
Ünlü Hollandalı mimar Pierre Cuypers tarafından, yaklaşık 10 yıllık çalışmanın ardından 1885 yılında tamamlanmış olan günümüzdeki yeni bina ise, gotik mimarisiyle dikkat çekiyor.
Bu zamana kadar, Rembrandt’ın başyapıtı The Night Watch koleksiyona eklenmiş ve devasa boyutu nedeniyle ek zorluklar yaratmıştı. 1906’da, ziyaretçilerin tabloyu tüm ihtişamıyla deneyimlemelerine izin veren The Night Watch’ı barındırmak için özel bir salon inşa edildi. O zamandan beri, 2013 yılında açılışı yapılan Asya Pavyonu da dahil olmak üzere Rijksmuseum’a birçok kanat ve oda eklenmiş.
Müze şu anda belirli bir zamanda yaklaşık 8000 nesneyi sunup sergileyebiliyor. Ayrıca yıl boyunca sergilerini düzenli olarak değiştiriyor. Bununla birlikte, The Night Watch, Johannes Vermeer’in The Milkmaid ve Vincent van Gogh’un birkaç önemli tablosu dahil olmak üzere, dünyaca ünlü pek çok sanat eseri müzede sürekli olarak sergileniyor.
Amsterdam gezilecek yerler listesi adlı yazımıza göz atarak, şehirdeki popüler gezi güzergahlarını ve 3 günlük gezi rotasını da bulabilirsiniz.
Rijksmuseum Yakınlarındaki Popüler Oteller
Müzenin bulunduğu Oud-Zid bölgesi, Amsterdam’da nerede kalınır ? sorusuna en popüler cevaplardan biri.
Bu bölge, hem şehir merkezine hem de Amsterdam’ın önde gelen turistik cazibe merkezlerine kısa bir yürüme mesafesinde bulunuyor. Bu yüzden de şehirdeki en çok tercih edilen oteller bu bölgede yer alıyor.
Müze çevresindeki otellerin büyük bir bölümü şehir merkezinin tam kalbinde bulunan tesislere nazaran da daha uygun fiyatlı.
Müzeye 10 dakikadan daha kısa bir yürüyüş mesafesinde en popüler ve en ideal 3 otel ise ;
–Hotel Aalders – 3 yıldız
Rijks Müzesi’ne 5 dakikadan daha kısa bir yürüyüş mesafesinde olan Aalders, Van Gogh Müzesi‘nin hemen yanı başında yer alıyor.
Hobbemastraat tramvay durağı yürüyerek 2 dakika uzaklıktadır. Bu duraktan Merkez İstasyona da 15 dakikada rahatlıkla gidebiliyorsunuz. Ayrıca şehirdeki diğer cazibe merkezlerinden olan Vondelpark’a kısa bir yürüyüş sonrası ulaşabilirsiniz.
–Hotel Cornelisz – 3 Yıldız
Amsterdam’ın en seçkin alışveriş caddesi olan P.C. Hooftstraat‘ta bulunan bu otel, bölgedeki en ekonomik otellerden biri olduğu gibi şehirdeki en çok rezervasyon alan tesislerden biri. 8+ konuk değerlendirme puanı ve müzeler bölgesine yakınlığı ile düşünülebilecek bir otel.
–Hotel JL No76 – 4 yıldız
Amsterdam’ın müze ve moda bölgesinin kalbinde yer almakta olup 18. yüzyıldan kalma baştan sona yenilenmiş 2 malikanede hizmet veren bu otel, Rijksmuseum’a 5 dakika yürüme mesafesinde bulunuyor.
BENZER YAZILAR