Avuç içi kadar yere koskoca bir dünyayı sığdıran Amsterdam, kendine özgü dokusu ve özgürlüğe düşkünlüğü ile kayıtsız ve sevimli bir şehir. Küçücük boyutuna rağmen köklü bir sanat ve geçmişine sahip, insan özgürlüğünü ön planda tutan, muhtelif yaşam biçimlerine yer veren bunu da insan yaşamının içine yerleştiren bir şehir.
Kanallar şehri mi desek ? özgürlükler şehri mi desek ? günahlar şehri mi desek ?… Amsterdam, bunların hepsini bir arada bulabileceğiniz “ne olmak istiyorsanız, o olacağınız” bir şehir. Gündüzün neşesi gecenin ışıklarına karıştığı zaman başkalaşım geçiren bir şehir. Sonbaharın da en çok yakıştığı bu şehir ayrıca Avrupa da en çabuk sosyalleşebileceğiniz yerlerden biri. Avrupa’da en fazla illegal şeylere ev sahipliği yapan, fakat bir o kadar düzenli ve minimum düzeyde olay yaşayan Amsterdam, tezatların şehri olarak da bilinir. Şehirde, bazı açık alanlarda alkol içmek yasakken ot içmenin legal olması da buna en iyi örnek.
Hiç sıkılmadan gezebileceğiniz tematik müzeleri, romantik ve eğlenceli bir gezi deneyimi sunan kanalları, sayısız mekan alternatifi ve kocaman parklarıyla dolu dolu bir haftanızı geçirebileceğiniz Amsterdam gezilecek yerler listesi yapmak bile mümkün.
Amsterdam’a Ne Zaman Gitmeli
Hollanda’nın Türkiye’den daha soğuk olduğunu duymuşsunuzdur. Hollanda, gerçekten iliklerinize kadar soğuğu hissedebileceğiniz bir ülke. Başkent Amsterdam ise, ülkedeki en soğuk şehirlerden. Özellikle kasım-mart ayları arası dondurucu soğukları hissedebileceğiniz dönemdir. Tabii soğuğa dayanıklıysanız bu dönem Amsterdam’ı ziyaret etmek için güzel bir zaman olabilir. Çünkü hem uçak biletleri hem de oteller bu dönemde çok daha ucuz oluyor.
Haziran, temmuz ve ağustos ayları ise, bu küçük şehrin tıka basa dolu olduğu en turistik dönem. Buna göre, Amsterdam’ı ziyaret için bizce en ideal zaman mayıs ya da eylül ayıdır. Hem nefes aldırmayan turist trafiğiyle karşılaşmazsınız hem de fiyatlar, yoğun sezondaki kadar yüksek olmaz.
Ulaşım Meselesi
Amsterdam bol bol yürümeli, gördüğü her şeyi fotoğraflamalı bir şehir. Çok yorulmadan, nefes nefese kalmadan şehri yürüyerek keşfetmek kolay. Çünkü şehir dümdüz. Tabii yürümek istemezseniz de tramvay veya otobüslerle de dilediğiniz yere çok kolay gidebilirsiniz. Ayrıca Amsterdam, bisiklet dostu bir şehir olduğundan şehri keşfetmek için bisiklet kiralamayı da düşünebilirsiniz.
HAYAT KURTARAN ÖNERİLER ;
- Bisikletlerinizi iki kez kitleyin ; Bisiklet, Amsterdam’da dolaşmanın en popüler yollarından biridir. Kiralık bisikletlerin çoğu iki kilitle gelir. Bu yüzden iki kiliti de kullandığınızdan emin olun. Malum, şehirdeki bisiklet hırsızlarının sayısı çok fazla. Ayrıca, bisiklet park yeri ile ilgili tabelalara dikkat edin. Tramvay ve tren istasyonlarının yakınındaki ve bazı halka açık meydanlardaki bisiklet parkları genellikle en iyisidir, aksi takdirde polis tarafından bisikletinizin taşınma durumu olabilir.
- Şehir merkezinde konaklayın ; Amsterdam’da konaklama tercihi yaparken, Haarlem gibi merkeze çok uzak yerlerde konaklamak yerine, teknik olarak şehir merkezi olarak geçen, fakat tam şehrin kalbinde olmayan bölgelerde konaklayın. Bu sayede, otelinizden çıktığınız gibi turistik yerlere kolayca yürüyerek gidebilirsiniz. Otel önerisi olarak 4 yıldızlı NH City Centre Amsterdam veya 3 yıldızlı ibis Styles Amsterdam Central Station adlı tesisi tavsiye ederiz.
- Hem nakit hem de kredi kartı taşıyın ; Amsterdam’da, kafe ve restoranların kredi kartı kullanımı konusunda artan bir hareketlilik olsa da, hala bazı yerlerde kredi kartı kabul edilmiyor. Aynı şekilde bazı mekanlarda da sadece kredi kartıyla ödeme kabul edilebiliyor.
- I Amsterdam Card almayı ciddi anlamda düşünün ; Eğer Amsterdam’da 3-4 veya 4-5 gün bir süre kalmayı planlıyorsanız, 70’den fazla turistik cazibe merkezine ücretsiz erişim sunan bu kartları 24, 48 veya 72 saatlik olarak almayı düşün. Ayrıca bu kartlarla toplu taşıma araçlarını ücretsiz olarak kullanabilir ve bir kereye mahsus 1 saatlik bir kanal turu da yapabilirsiniz.
- Erken rezervasyon yapın ; Yoğun sezonda Amsterdam’ı ziyaret etmeyi planlıyorsanız otelinizi birkaç ay öncesinden ayırtın. Aksi takdirde şehir merkezi dışında bile aradığınız zevkte ve bütçede bir konaklama birimini bulamayabilirsiniz.
- Turistik yerlere giriş biletlerinizi online almayı düşünün ; Yaz aylarında Amsterdam’ı ziyaret etmeyi planlıyorsanız, uzun kuyruklara hazırlıklı olun. Biletinizi online olarak alacak olursanız, uzun bilet satın alma kuyruklarından kurtulmuş olursunuz. Ayrıca ‘Skip The Line’ (Beklemeden geçiş) adlı daha pahalı giriş biletlerini alabileceğinizi de unutmayın.
- Öğle ve akşam yemekleri için yerel restoranları tercih edin ; Yerel restoranları turistik cazibe merkezlerinin etrafında bulmak pek kolay değil. Fakat de pijp gibi bölgelerde çok sayıda yerel mekan var. Eğer turistik yerlere yakın mekanları tercih edecek olursanız da, çok daha fazla ücret ödeyebileceğinizi ya da yer bulamayabileceğinizi unutmayın.
- Bisiklet yolunda bekleme ya da yürüyüş yapmayın ; Amsterdam halkı bu konuda oldukça ciddi. Hiç beklemediğiniz yerlerden bisikletler çıkabiliyor. Bu yüzden yaya yolundan gittiğinizden emin olun.
Yazı İçerisindeki Başlıklara Git
Amsterdam 3 Günlük Gezi Rotası
Amsterdam’ı ilk kez ziyaret ediyorsanız, turistik cazibe merkezlerine ulaşımın bazen sıkıntılı olabileceğini unutmayın, özellikle gideceğiniz rotayı bilmiyorsanız. Bu yüzden şehirdeki sürenize ve zevkinize göre aşağıdaki gezi rotasından bir rota çıkararak Amsterdam’ı keşfetmeyi düşünebilirsiniz.
1.GÜN
- Vondelpark
- Stadelijk Müzesi
- Van Gogh Müzesi
- Rijkmuseum
- Heineken Experience
- De Pijp
- Leidseplein
2.GÜN
- Jordaan bölgesi
- Anne Frank Evi
- Amsterdam Kraliyet Sarayı
- Dam Meydanı
- Red Light District
- Amsterdam Dungeon (Zindanı)
- Begijnhof
3.GÜN
- Bloemenmarkt (Amsterdam Yüzen Çiçek Pazarı)
- Rembrandt Evi Müzesi
- Oude Kerk (Eski Kilise)
- Erotik Müzesi
- Maritime Museum (Deniz Müzesi)
- NEMO (Bilim Müzesi)
- A’dam Lookout
4.GÜN (Alternatif Amsterdam)
- Marihuana Müzesi
- Amsterdam Müzesi
- This is Holland Deneyimi
- Madame Tussauds
- Tropenmuseum
- Hortus Botanicus
- EYE Film Enstitüsü
- Pathé Tuschinski
- Oosterpark
- De Waag
- Herengracht
- Westergasfabriek
- FoodHallen
- Albert Cuyp Pazarı
Ayrıca henüz Amsterdam’da nerede konaklayacağınıza karar vermediyseniz Amsterdam’da nerede kalınır ? adlı yazımızı inceleyebilirsiniz. Ve Amsterdam’da ne yenir ? adlı yazımızda şehirdeki en iyi yerel yemeklerden ve lokal restoranlardan da bahsettik.
Amsterdam Gezilecek Yerler (En Popüler Instagram Spotları)
Amsterdam gezilecek yerler listesindeki en popüler turistik cazibe merkezlerine geçmeden önce, bu şehirde çok daha fazla zamanı olan veya daha farklı turistik yerler görmek isteyenlerin göz atabileceği aşağıdaki 17 popüler Instagram spotları da aklınızda olsun.
1.Damrak – Kurabiye Evler
Tüm popüler Amsterdam Instagram spotları arasında en çok fotoğrafı çekilen noktadır. Merkez İstasyondan Damrak’taki tekne park yerine gittiğinizde bu ikonik evleri görebilirsiniz. Daha çok akşam saatlerinde ziyaret ediliyor olsa da, gün içinde de görülmeye değer bir manzaraya sahip.
2.Rijkmuseum Kütüphanesi
Amsterdam’ın olmazsa olmaz cazibe merkezlerinden biri olan Rijkmuseum içerisinde mimarisiyle ilginizi çekebilecek bir de kütüphane bulunuyor. Kütüphanenin birinci katında fotoğraf çekimine izin verilmiyor. Ancak ikinci kattan fotoğraf çekebiliyorsunuz.
Kitapların büyük bir bölümü Flemenkçe ve İngilizce olsa da, Fransızca veya diğer dillerde de kitaplar bulunuyor. Bu kitaplara dilerseniz göz atabilirsiniz.
3.Moco Müzesi
Bu modern sanat müzesinde her zaman Instagramlanabilir bir sanat enstalasyonu var. Bu yüzden mutlaka gezilmesi gereken bir müze.
- Giriş ücreti ; Yetişkin 19.50€, 13-17 yaş arası 16.50€ ve 13 yaş altı çocuklar için girişler ücretsiz
- Ziyaret saatleri ; Hafta içi 09:00-18:00, hafta sonu ise 09:00-19:00
4.Amsterdam Kanalları
Kanal turu yapacaksanız zaten önemli spotları kendiniz keşfedebilirsiniz. Ancak kanal turu yapmayı planlamıyorsanız, Amsterdam’daki çok sayıda köprüden birinde birkaç fotoğraf karesi çekmeyi unutmayın. Amsterdam’da kanal fotoğrafı çekebileceğiniz en güzel spotlar Jordaan Mahallesi yakınları ve Red Light District çevresinde bulunuyor olsa da, şehrin hemen her yerinde güzel kanal fotoğrafları çekebileceğiniz yerler de var.
5.De Beurs Passage
Şehir merkezinde yer alan oldukça yeşil ve altın renkli bir koridor. Öğleden sonra çok sayıda turist olduğundan, öğleden önce gitmeye çalışın. Ayrıca pasaj içerisinde alışveriş yapabileceğiniz yerler de var.
6.Wake Me Up When I’m Famous Sign
Ünlü olduğumda beni uyandır! Bu duvar yazısının hemen önünde bank bulunur. Bu banka yatıp uyuyor pozu vermek, son zamanlarda Amsterdam’da yapılacak en ilginç şeyler arasında 🙂
7.Zevenlandenhuizen
Bu evler yedi farklı ülkeyi temsil edecek şekilde tasarlanmış. Instagram için her zaman popüler olanı, kırmızı ve beyaz çizgili İspanya evidir.
8.The W Hotel Rooftop Bar
The W Hotel’in terasındaki bardan da güzel fotoğraf kareleri yakalayabilirsiniz. Buraya çıkmak için 20€’dan başlayan içeceklerden satın almanız gerekiyor. Otel 5 yıldızlı ve ultra lüks bir tesis. Bütçenize uygun olduğunu düşünüyorsanız bu otelde konaklamayı da düşünebilirsiniz. Oteli incelemek veya güncel fiyatlara göz atmak için buraya tıklayabilirsiniz.
9.Bloemenmarkt (Amsterdam Çiçek Pazarı)
Çiçek pazarında en güzel fotoğraf karelerini dükkanların içinden çekebilirsiniz. Fakat çevresinde de Instagram için çok güzel spotlar bulunabilir. Pazarın bulunduğu yer, ayrıca Amsterdam gezilecek yerler listesi içerisindeki en popüler çekim merkezlerinden.
Amsterdam’ın en fotojenik yerlerinden biri olan Çiçek Pazarı, dünyanın suda yüzen tek çiçek pazarı olarak ün yapmış. Burası, Amsterdam anısına da birkaç hediyelik eşya alabileceğiniz cıvıl cıvıl yerlerden.
Kimilerine göre turist tuzağı, kimilerine göre de hediyelik için Amsterdam’da alışverişin adresi. Fakat pazarın içerisinden çok dışarısındaki güzel manzara turistlerin ilgisini çekiyor. Birkaç fotoğraf çekmek için uğrayabilirsiniz.
10.MaMa Kelly Restaurant
MaMa Kelly, şehir merkezinin dışında pespembe bir restoran. Süper popüler. Biraz pahalı olsa da, bir kahve içmeye değer. Ayrıca Amsterdam’daki en romantik akşam yemeği yiyebileceğiniz mekanlardan biri.
11.Blauwbrug, Amstel
Amstel Nehri, şehrin belki de en önemli doğal simgesidir. Daha ileride, ikonik Magere brug köprüsünü var. Burada her açıdan harika bir çerçeveye sahip olabilirsiniz.
12.IJ-hallen, NDSM
Etkileyici sokak sanatı ve grafitilere ev sahipliği yapan IJ-hallen, NDSM’de bulunuyor ve Amsterdam’da en çok fotoğrafı çekilen yerlerden.
13.De Hallen
Amsterdam’da bir şeyler atıştırmak veya içmek için en popüler yerlerden biri de De Hallen‘dir. Daha çok Hollandalı gençlerin tercih ettiği bir mekan olsa da, turistler arasında da bir hayli popüler. Buradaki mekanların büyük bir bölümü şehrin geneline nazaran biraz daha pahalı olabiliyor, bu yüzden mekan tercihi yapmadan menülere mutlaka göz atın.
14.IAmsterdam Yazısı
Orijinali Rijkmuseum önünde bulunuyor. Ancak şehrin birkaç noktasında daha bu yazıların biraz daha küçük versiyonlarını görebilirsiniz.
15.Brouwersgracht
Brouwersgracht, Amsterdam şehir merkezinde kolay bulabileceğiniz bir konumda bulunur.
Geleneksel mimari ve antik köprülerle çevrili bol su manzaraları burayı popüler instagram spotlarından biri yapıyor.
16.Amsterdam Hotel Eureka
Amsterdam Hotel Eureka, 3 yıldızlı bir otel. Ayrıca Amsterdam’da nerede kalınır ? sorusuna cevap olabilecek en popüler konaklama birimlerinden. Burada konaklamasanız dahi otelin dış cephesini görebilirsiniz. Oteli booking.com üzerinden incelemek veya fiyatlara göz atmak için de buraya tıklayabilirsiniz.
17.Magere Brug Köprüsü
Bu baskül köprü de, Amsterdam’da yeteri kadar zamanınız varsa hem gün içinde hem de akşam karanlığında güzel fotoğraf kareleri için gidilecek yerler arasında.
Amsterdam Gezilecek Yerler
Eğer Amsterdam’da 3-4 günlük bir süreniz varsa, Amsterdam’ın gezilecek yerleri arasında oldukça popüler olan bu 21 cazibe merkezi için herhangi bir sıralama yapmanıza gerek yok diyebilirim. Çünkü bu şehirdeki turistik noktalar birbirine oldukça yakın konumlarda bulunuyor. Ayrıca bisikletler ile bu şehri keşfetmeyi planlıyorsanız bu 21 yeri 2 gün içerisinde bile çok rahatlıkla görebilirsiniz.
18.Jordaan
Amsterdam’da en bayıldığım yer. Şirin kafeleri, butikleri, restoranları ve samimi atmosferiyle Amsterdam’da en güzel zaman geçirebileceğiniz yerlerden.
Bölge, Amsterdam’dan kopmuş, tamamen farklı konsepte bir yer diyebilirim. Dar sokaklardaki şirin ve küçük barlar, sadece yerlilerin takıldığı yerlerden değil. Bu barlar, şehirdeki uluslararası öğrencilerin ve genç turistlerin de favori mekanlarından. Genç dediğime de aldırmayın, bazı barlarda 70’lik turistleri de görebilirsiniz.
Jordaan, eski işçi sınıfı bir bölge olarak bilinirmiş. Tabii her geçen gün Amsterdam’ın en çok arzu edilen yerlerinden biri haline dönüşmüş.
Bu mahalle, sadece barlar ve restoranlardan ibaret değil. Burada, birbirinden güzel sanat galerilerini, avlu bahçelerini ve antikacıları da bulabilirsiniz. Her mekanda İngilizce konuşulur. Flemenkçe çok nadir olarak konuşuluyor.
Jordaan’ı Amsterdam gezilecek yerler listenizin ilk sırasına koyun. Buraya en az 1-2 saat ayırın. Dar sokaklarda kaybolarak gezin ve zamanda yolculuğun tadını çıkarın.
19.Kanal Turları
Kanal turu, gezilecek yer değil de Amsterdam’da yapılacak şeyler listesine eklenebilecek aktivitelerden biri diyebiliriz. Bu kanal turlarıyla aslında şehrin en ikonik yerlerini gezip görebiliyorsunuz. Çok da pahalı olmayan ”Public Boat” adı verilen, özel olmayan bu tekneler ile şehri daha hızlı ve kolay keşfedebilirsiniz.
Şehirde gitmek istediğiniz yerlere daha önceden karar vermediyseniz, bu kanal turları ile şehri genel olarak bir turlayabilir, beğendiğiniz yerleri listenize ekleyerek, kanal turundan sonra ziyaret edebilirsiniz.
Kanal turları için plastik camlı tekneleri tercih etmeyin. Çünkü bu teknelerin içerisinden dışarıyı çok net bir şekilde göremiyorsunuz. Fotoğraf çekmek ise tam bir fiyasko.
Bu tekneler, genelde kanal turlarının en ucuzu oluyor. Yani çok güzel fotoğraflar çekmek gibi bir niyetiniz yoksa fiyat konusunda ideal. Ancak 3-5 euro daha fazla ödeyerek biraz daha şık tekne turlarına katılabilirsiniz. Bunun için onlarca firma var. İlk ucuz olanı görüp, hemen karar vermeyin.
20.Anne Frank Evi
Amsterdam gibi eğlence dolu bir şehre gidip de, dramatik hikayeyle dolu bir müzeye gitmek kulağa pek hoş gelmese de, bu müzenin çok özel bir yeri olduğunu unutmayın. Anne’nin dünyaya kan kusturan Hitler Dönemi’ndeki Nazilerden ailesiyle birlikte kaçıp saklandığı bu ev, dünyaca ünlü turistik yerlerden biri.
Hayal edin, 2 yıl boyunca her yere çöreklenmiş Nazilerden dolayı dışarı çıkamıyor, ekmek almaya gidemiyor ve sadece Yahudi olduğunuz için, öldürüleceğinizin bilincindesiniz. O psikolojiyi hayal edin. Sonra da, bu eve girip Anne Frank’ın o acıklı günlüğüne göz atın. Saklandıkları o küçük evi görün.
Anne Frank Evi‘nin önü çok aşırı kalabalık oluyor. Müze küçük, turist çok. Bu kadar insan bu müzeye nasıl sığacak diye 1 saat bekledikten sonra, içeri anca girebiliyorsunuz. Fakat müze açılmadan 15 dakika önce sıraya geçecek olursanız, çok fazla beklemeden de müzeyi ziyaret edebilirsiniz.
21.De Pijp
Burası Amsterdam’ı, daha doğrusu Hollanda’yı çok daha yakından tanıyabileceğiniz bir mahalle. Oldukça da hareketli. Genç nüfus çok, daha çok yerel halkla iç içe olabileceğiniz bir yer diyebilirim.
De Pijp, şehirdeki en iyi lokal deneyimi yaşayabileceğiniz yer. Bu mahalledeki sokaklarda oturan Hollandalı gençlerin hemen yanı başına oturun. Barlarda bir şeyler içip, gece için plan yapanlara kulak misafiri olun. Burası, her güzel partinin planlandığı yerlerden biri olarak bilinir. Hiç de Amsterdam merkezi gibi değildir. Daha güzeldir. Etrafta seks shop arayan turist yok. Turistsiniz diye size bir şeyler satmaya çalışanlar yok. Yani kısaca gerçek Amsterdam.
De Pijp‘te sıkılmazsın. Çok güzel cazibe merkezleri, kafeler, barlar, güzel mimariye sahip evler ve etrafta dolaşan emekli amcalar sokakları süslüyor.
Bu mahalleyi çok çabuk seveceksiniz, her yaştan turist için mutlaka bir şeyi olan De Pijp’i de görülecek yerler listenize mutlaka ekleyin.
22.The Begijnhof
Şehrin merkezindeki gizli bir avlu olan Begijnhof, şehir kalabalığından ve karmaşasından kaçmak için en ideal yerlerden.
Amsterdam’daki en eski avludur Begijnhof. Şehirdeki en eski ahşap ev de dahil olmak üzere birbirinden güzel tarihi evleri burada görebilirsiniz.
Burası her turistin listesinde olan yerlerden değil, fakat şehirde yeteri kadar zamanınız varsa bu avluya da mutlaka göz atın derim.
23.Rijksmuseum (Rijks Müzesi)
Amsterdam’ın en turistik yerleri arasında olan Rijksmuseum, o instagram fotoğraflarında veya arkadaşlarınızın facebook fotoğraflarında gördüğünüz ”IAMSTERDAM” yazısının bulunduğu yer. Bu müze, birbirinden değerli binlerce koleksiyonundan çok ”IAMSTERDAM” yazısıyla ünlü.
Bu müze, sadece Hollanda’nın değil dünyanın sayılı müzelerinden biri olarak bilinir. Her sanatseverin mutlaka 2 saatini ayırdığı bu müzede, Altın Çağ’dan kalma olağanüstü Hollanda ustalarının koleksiyonunu görebiliyorsunuz. Bu usta isimlerden bazıları ise, Rembrandt ve Vermeer‘dir.
Bu müzenin bulunduğu bina ise, Gotik ve Rönesans tarzda, oldukça görkemli ve dikkat çekicidir. Amsterdam gezisinin olmazsa olmazlarından olan Rijks Müzesi kaçmaz.
- Giriş ücreti ; Yetişkinler için 20€, 18 yaş altı çocuklar için ise ücretsiz. IAMSTERDAM Card ile bu müzeyi de ücretsiz olarak ziyaret edebilirsiniz.
- Ziyaret saatleri ; 09:00-17:00
24.Vondelpark
Amsterdam’da bisiklet sürmenin keyfi Vondelpark‘ta çıkıyor.
Çünkü Amsterdam’da Hollandalı geniş omuzlu kızlardan azar işitmeden bisiklet kullanmak bir sanat işi. Sağa dönerken sağ kolunu kaldır indir, sola dönerken sol kolunu indir kaldır, sağdan gelene her zaman yol ver. Bunlar kafa karıştırıp stres yapmaktan başka bir şey değil. Fakat Vondelpark, şehrin en güzel parkı ve bisiklet dostu bir parktır.
Bu park, lokal gençlerin piknik yaptıkları, oturup şarkılar söyledikleri hoş atmosfere sahip bir yer. Eğer yaz aylarında Amsterdam’ı ziyaret ediyorsanız şehrin en güzel yerini, Vondelpark’ı mutlaka görün.
- Giriş ücretsiz
- 7/24 ziyarete açık
25.Van Gogh Müzesi
Gelelim Amsterdam’ın esas adamına, Van Gogh‘a. Van Gogh’un hikayesini okuyup anladıktan sonra, neden fotoğraflarda istemeden garip garip pozlar verdiğini anlayabilirsiniz. Fakat Van Gogh’un hayatı uzun. Ben sadece müzeden bahsedeyim.
Müzeye, Amsterdam’ın birçok yerinde olduğu gibi 20-25€ arası bir ücret ödeyerek giriyorsunuz.
Müze, Van Gogh’un dünyaca ünlü eserlerinden olan, “Ayçiçekleri” ve “Badem Çiçeği” adlı resimlerine ev sahipliği yapıyor. Başka bir şey söylemeden bile, sırf bu iki eser için bile müzeye bilet alabilirsiniz.
Hollanda’nın en çok ziyaret edilen müzesi olduğu gibi, Avrupa’da da en çok ziyaret edilen müzelerden biri olarak biliniyor. Bu yüzden de Van Gogh Müzesi‘ni Amsterdam gezinizde mutlaka rotanıza ekleyin derim.
- Giriş ücreti ; Yetişkin 19€, 18 yaş altı ise ücretsiz.
26.Heineken Experience
Alkolle aranız iyi değilse, bu cazibe merkezini es geçebilirsiniz.
Heineken Experience denilen şey, dünyaca ünlü Heineken birasının yapıldığı yere yine güzel ücretler ödeyerek giriyorsunuz. Biranın nasıl yapıldığını görüyorsunuz ve aldığınız bilete dahil olan iki küçük birayı içip biraz etrafa bakıp çıkıyorsunuz. Çok basitmiş gibi anlattıysam da öyle olmadığını söyleyebilirim.
Burası, özellikle Almanların favori yerlerinden biri olsa da, bira sever biriyseniz görülmeye değer diyebiliriz.
- Tur ücreti ; 19,50€ (İki küçük bira dahil)
27.Amsterdam Kraliyet Sarayı
Mimar Jacob van Campen tarafından 17. yüzyılda inşa edilmiş olan bu belediye binasının açık olduğu zamanları yakalamak pek de kolay değil. Fakat olay, bu binanın dış mimarisinde ve çevresindekilerde bitiyor.
Öncelikle binanın şehrin kalbi olarak bilinen Dam Meydanı‘nda bulunduğunu bilin. Pahalı kafeler ve restoranlar dışında oturup dinlenebileceğiniz bir yer yok. Her yer turist. Çok kalabalık olduğundan bunaltıcı olabiliyor.
Burası, Amsterdam’a da gittim demenin en güzel yolu. Eğer zamanınız varsa mutlaka bu Kraliyet Sarayı’nın içerisine de göz atın. Sarayın içerisinde, odaları, mobilyaları ve sanat eserlerini görebiliyorsunuz. 3-5 euro verip de o sesli rehberlerden almayın. Alacaksanız da yanınızda başka bir kulaklık getirin. Tek kulaklık ile o gürültünün arasında hiçbir şey duymuyorsunuz.
- Giriş ücreti ; Yetişkin 10€, 18 yaş altı ise ücretsiz.
28.NEMO – Bilim Merkezi
Amsterdam’da görülmesi gereken yerler arasında olan bir diğer müze de, NEMO adı verilen Bilim Merkezi’dir.
Limanda, gemi tarzında yeşil bir binada bulunan bu müze, Amsterdam’da en çok fotoğraflanan yerlerden. İçinin güzelliği dışına vurmuştur diye içeri girdiğimizde pek anlamadığımız bilim ile ilgili şeyleri gördük diyebilirim.
Daha çok çocuklar için güzel bir yer olduğu söyleniyor. Fakat 50 yaş altı biriyseniz ve bilime az da olsa merakınız varsa bu müzeyi seveceğinizi söyleyebilirim. Müze içerisinde çocuklar için uygulamalı etkinlikler bulunuyor. Yani Amsterdam’da çocuklarla gezilecek en güzel yerler arasında diyebiliriz.
29.Dam Meydanı
Amsterdam’da gezilecek en güzel yerler arasında olan Dam Meydanı, şehrin en hareketli ve en güzel yerlerinden biri olsa da kalabalıkla arası olmayanların pek sevmeyeceği bir yer.
Burası, şehirdeki hemen hemen tüm turistik yerlere açılan bir kapı. Yani Amsterdam gezisine buradan da başlayabilirsiniz. Dam Meydanı’ndan şehirdeki birçok turistik noktaya, gece hayatı için popüler olan bölgelere ve şehrin en kaliteli, en havalı bölgelerine kolaylıkla ulaşabilirsiniz.
Dam Meydanı olmadan Amsterdam gezisi eksik kalır. Bu meydanı da mutlaka görün.
30.Rembrandt Evi Müzesi
Çocuklar ile Amsterdam’ı geziyorsanız bu müzeyi atlamak isteyebilirsiniz, fakat bir Rembrant hayranıysanız veya sanatsever biriyseniz, bu müzeyi seveceğinizi söyleyebilirim.
Müze, dünyaca ünlü usta sanatçı Rembrant‘ın çalışmalarını yaptığı, bulaşıklarını yıkadığı, pizzasını yediği yer. Burada sadece bu sanatçıya ait sanat eserlerini değil, Rembrant’ın çalışma tarzını, yaşadığı, nefes aldığı yeri göreceksiniz.
I Amsterdam kartı ile ücretsiz girebileceğiniz bu müzede Gravürler daha çok ön plandadır. Günde 3 kez gerçekleşen Gravür gösterilerinden birine mutlaka katılın.
31.Ulusal Denizcilik Müzesi
Hep müzelerden gidiyoruz, fakat Amsterdam, baştada belirttiğimiz gibi bir müzeler şehri. Bu yüzden her köşe başında bir müze görürseniz şaşırmayın.
Ulusal Denizcilik Müzesi de Amsterdam’da görülmesi gereken yerler arasında. NEMO Bilim Müzesi’ne oldukça yakın bir konumda bulunan bu müzede, Hollanda denizcilik tarihi hakkında istemediğiniz kadar bilgileri bulabilirsiniz.
Dünyanın en büyük denizcilik koleksiyonlarından birine, 400 bin esere ev sahipliği yapmasıyla ünlü olan bu müzeyi de gezip görülecek yerler listenize mutlaka ekleyin.
32.A’dam Lookout
Çok eski şeylerden değil. Amsterdam’a ikinci gidişimizde keşfettiğimiz bu tesisin 20. katındaki gözlem alanı sayesinde Amsterdam’ı 360 derece izleyebiliyorsunuz. Fakat esas olay adrenalin severler için.
Buradaki olay, dış çatı katındaki güvertede bulunan Uçurum Kenarı olarak bilinen yerdir. Bu şu anlama geliyor, sizi bu tesisin üzerinden salıncak ile sallıyorlar. Aşağısını göremiyorsunuz bile. 20-25€ gibi bir ücrete bu deneyimi de yaşayabiliyorsunuz. Biz denemesek de, muhteşem bir deneyim olacağını söyleyebilirim.
Tesisin 19. ve 20. katında pahalı, kendi etrafında dönen bir restoranda var. Dilerseniz, şehrin eşsiz manzarası eşliğinde burada pahalı bir yemek yiyebilirsiniz.
33.Stedelijk Museum (Belediye Müzesi)
Van Gogh Müzesi’nin hemen yanında yer alan bu müze, mutlaka dikkatinizi çekecektir. Müzenin ultra modern yapısını kaçırmanın imkanı yok.
Bu müze, etkileyici güzel bir çağdaş sanat koleksiyonuna ev sahipliği yapıyor. Gönül rahatlığıyla tavsiye edebiliriz.
Piet Mondrian ve Roy Lichtenstein gibi dünyaca ünlü sanatçılardan yüzlerce eseri bu müzede görebiliyorsunuz.
Bu müzeyi listenize ekleyin. Çünkü Van Gogh Müzesi’nde yüzlerce insanın bilet için kuyrukta beklediğini görünce, hevesiniz kaçabilir, alternatif yer arayabilirsiniz. Tam o zaman da bu Belediye Müzesi aklınıza gelsin.
- Giriş ücreti ; Yetişkin 20€, 18 yaş altı ücretsiz
- Ziyaret saatleri ; 10:00-18:00
34.The Amsterdam Dungeon – Amsterdam Zindanı
Tam emin olamasam da ilk olarak Berlin’de popülerlik kazanmıştı bu Dungeon’lar (Zindanlar). Sonra bir bakmışsınız tüm Avrupa’dalar. Çünkü turistler seviyor bu tarz şeyleri. Biz Berlin’dekine gitmiştik ve çok memnun kalmıştık. Fakat Amsterdam’dakine gitmek kısmet olmadı. Çünkü o zamanlar çok da popüler değildi.
Son zamanların en popüler aktivitelerinden biri olan Amsterdam Zindanı‘nda, etkileşimli bir macerayla tarih göstermeye çalışan, biraz geren bir yerdir. Çok da pahalı değildir. Bu yüzden de denenebilecek aktivitelerden diyebilirim.
35.Oude Kerk
Amsterdam’a kadar gidip de kilise görmeden de olmaz.
Amsterdam’ın en eski kilisesi olan Oude Kerk‘in, kelime anlamı ”Eski Kilise” demektir.
Amsterdam’ın tarihi yerleri arasında olan bu kilisenin en güzel yanı, hemen kanalın yanında bulunuyor olması. Yani kanal turları yaparken de bu dini yapıyı rahatlıkla görebilirsiniz.
Kilise, 1213 yılında kurulmuş ve birçok restorasyon çalışmasından sonra günümüzdeki haline kavuşmuş.
36.Leidseplein
Leiden Meydanı olarak da bilinen Leidseplein, şehirdeki en popüler meydanlardan bir tanesi.
Meydan, şehirdeki en iyi ve en kaliteli barları, kafeleri ve restoranları bulabileceğiniz yer. Meydan çevresi geceleri çok daha fazla hareketlidir. Ayrıca Amsterdam gece hayatı için bir planınız varsa, mutlaka bu meydan çevresine göz atın, aradığınız gece hayatını burada bulabiliyorsunuz.
37.Red Light District – Amsterdam Gece Hayatı
Amsterdam’ın gece hayatı derken, hoş ve güzel atmosfere sahip barlardan ve gece kulüplerinden bahsetmiyorum. Dünyaca ünlü seks turizm bölgesi Red Light District‘ten bahsediyorum. Burası, sadece erkekler için değil. Çift olarak bile bu bölgede dolaşan birçok turisti görebilirsiniz.
Görülmeye değer bir yer mi ?, diye soracak olursanız ; Amsterdam’a kadar gidiyorsanız, sevmeseniz de buraya bir göz atın derim. Burası, cam vitrinlerin arkasında size el sallayan, erkekleri içeri davet eden, her türlü fanteziye açık bir yer. Çocuklarınızla gidilmeyecek bir yer olsa da, eşinizle sevgilinizle göz atabilirsiniz.
Son günlerde Red Light District sönük kalıyor. Çünkü her geçen gün adı çıkan bu bölge, artık turistlerin ilgisini çekmiyor. Bunun en önemli nedeni de, bölgedeki çok fazla yasa dışı haplar ve benzeri şeyler satan satıcılardan kaynaklanıyor. Zaten burayı Hollandalılar da sevmiyor. Bu yüzden de 3-5 yıl içerisinde çok daha az turistin göz atacağı yerlerden biri olacağını düşünüyorum.
Amsterdam Gezilecek Yerler listesine ekleyebileceğiniz alternatif cazibe merkezleri
Amsterdam’ın en sevilen ve en çok ziyaret edilen yukarıdaki 37 yerini 3-4 günde bisikletlerle rahatlıkla keşfedebilirsiniz. Tabii Amsterdam’da görülmeye değer daha çok sayıda cazibe merkezi var. Eğer 4-5 gün ya da daha uzun bir süre Amsterdam’da konaklamayı planlıyorsanız, aşağıdaki alternatif turistik yerlere de göz atabilirsiniz.
38.Marihuana Müzesi (Hash Marihuana & Hemp Museum)
Esrarın ilaç yapımından ip ve tıbbi kenevir şişesi yapımına kadar pek çok farklı uygulaması vardır. Amsterdam Red Light District’te bulunan Hash Marihuana & Kenevir Müzesi, 1985 yılında kurulmuş ve insanları esrar konusunda eğiten dünyanın en eski müzesidir.
Amsterdam, kafeleri ve esrar (kenevir veya marihuana olarak da bilinir) içmenin eğlence amaçlı kullanımıyla tanınır. Yıllardır binlerce turistin şehre gelmesinin ve gelmeye devam etmesinin sebeplerinden biri de budur. Amsterdam’ı ot içmek için ziyaret ediyor olun veya olmayın, bitkinin birçok uygulamasına odaklandığı için Hash Esrar ve Kenevir Müzesi’nden kesinlikle çok şey öğreneceksiniz. Bitki, tarihi ve onu çevreleyen kültür hakkında her şeyi burada keşfedin: müzede esrarla ilgili 12.000’den fazla nesne sergileniyor. Gerçek bitkileri görün, Buharlaştırıcı Kabininde bir yabani ot örneği alın ve kenevir bitkisinin endüstriyel uygulamaları hakkında her şeyi öğrenin.
Müze olarak adlandırılan ilk sergi, kenevir bitkisinin farklı kullanımlarını ve eğlence amaçlı kullanılan ve genellikle kenevir olarak adlandırılan bazı çeşitlerini kapsamaktadır. Kenevir bitkisi, binlerce yıldır tekstil (keten benzeri), ip ve hatta kağıt yapmak için bir malzeme olarak kullanılan, insanoğlunun bildiği en eski bitkilerden biridir. Kenevir aynı zamanda bir yağ kaynağı olmuştur – yenilebilirken, esas olarak tekstilleri emprenye etmek, kandiller için yakıt olarak, ilaç olarak ve boya ve sabun yapmak için üretilmiştir. Bugün kenevir bitkisi, pamuğun önemli bir alternatifi olarak görülüyor, ancak pamuk ekimi çok fazla su ve böcek ilacı gerektirmesine ve hasadı zahmetli olmasına rağmen, kenevir bitkisi güçlü, iddiasız, çok yönlü bir bitkidir. kolayca makineleştirilebilir.
Kenevir Galerisi adlı ikinci sergi, kenevirin medeni kullanımına, tarihine ve sanat geleneğine vurgu yapıyor ve yine kenevirin daha geniş kullanımına yönelik argümanları tekrarlıyor.
39.Amsterdam Müzesi
Kazıklar üzerine inşa edilmiş ve özgür düşünce, hoşgörü, Johan Cruyff, Hollanda Doğu Hindistan Şirketi, mimari yenilik, ünlü bir Red Light District ve çok daha fazlası ile tanınan bir şehir hakkında daha fazla bilgi edinmek için ziyaret edebileceğiniz müzelerden biri olan Amsterdam Müzesi, bir Rijksmuseum ya da Van Gogh Müzesi kadar popüler bir müze olmasa da, yine de Amsterdam’da yeteri kadar zamanı olanların mutlaka göz atabileceği cazibe merkezlerinden bir tanesi.
40.This is Holland
This Is Holland, konuklara Hollanda üzerinde uçma hissi vermek için en son Artırılmış ve Sanal Gerçeklik teknolojilerinden yararlanan benzersiz bir deneyimdir. 5D Uçuş Deneyimi, cazibe merkezinin en önemli noktasıdır ve konukların havada uçuşun kokusunun yanı sıra sisi, rüzgarları deneyimlemelerine olanak tanır! Ayrıca, Hollanda’nın nasıl yaratılıp inşa edildiğini öğrenecek ve bu güzel ulusun çeşitliliğine ve kültürüne tanık olacaksınız. Bu sanat tur ise, tam olarak 1 saat sürmektedir ve ödediğiniz her kuruşa değeceğine emin olabilirsiniz.
This is Holland, ülke çapında seyahat etmek zorunda kalmadan Hollanda’nın harikalarını keşfetmenizi sağlar. Deneyim süresince, ülkenin tarihi ve Hollanda’nın ünlü olduğu tüm ikonik yer işaretlerinin, miras alanlarının ve doğal cazibe merkezlerinin önemi hakkında bilgi edineceksiniz.
Başka hiçbir şeye benzemeyen bir gezi deneyimi, This is Holland uçuş deneyimi, Zaanse Schans, Amsterdam kanalları ve efsanevi lale tarlaları gibi Hollanda’nın olağanüstü yerlerini ziyaret etmeyi içerir. Nefes kesen yolculuk, deneyime değer katan heyecan verici özel efektlerle tamamlanan güzel Dirch manzarasının nefes kesen havadan görüntülerini sunar.
41.Madame Tussauds
Madame Tussauds Amsterdam, genellikle dünyanın her yerinden gelen konukları ağırlayan popüler bir balmumu heykel müzesidir. Şehir merkezinde yer alan mekanı uzaktan bile ayırt etmek kolaydır – binanın dışında büyük tabelasını ve bir çift balmumu figürünü göreceksiniz.
Amsterdam’ın en popüler turistik yerlerinden biri olan Madame Tussauds her zaman meşguldür. İçeri girer girmez, Adele, Barack Obama ve Hollanda Kraliçesi Maxima ile Kral Willem-Alexander gibi dünyanın en büyük isimlerinden bazılarının titiz balmumu figürleriyle hoş bir sürpriz yaşayacaksınız.
1970 yılında kurulan Madame Tussauds Amsterdam, İngiltere dışındaki ilk Madame Tussauds kuruluşudur. Başlangıçta Kalverstraat’ın alışveriş caddeleri boyunca yer alan müze daha sonra Peek & Cloppenburg perakende mağazasının Dam Meydanı’na bakan üst katlarına taşınmıştır. Binanın tarihi 1917 yılına dayanmaktadır ve turistler ve yerel halk için popüler bir duraktır.
Madame Tussauds Amsterdam, çoğunlukla popüler sanatçıların, önde gelen siyasi liderlerin ve kraliyet şahsiyetlerinin balmumu müzelerini sergiler. Daha fazla ziyaretçi çekmek amacıyla, 2012’de daha sonra etkileşimli cazibe merkezleri eklendi. Müzede ayrıca tematik sergiler ve mevsimlik spesiyaller bulacaksınız, bu nedenle her ziyarette her zaman görülecek farklı bir şey vardır.
42.Tropenmuseum
Bu müze, Amsterdam’ın gizli hazinelerinden biri olarak kabul edilir ve çoğu turist tarafından es geçilir. Doğu Amsterdam’da (Amsterdam Oost) şehir merkezinin dışında güzel bir eski binada yer alan Tropenmuseum, eski bir posta pulu koleksiyonu gibi çoğu zaman unutulmuş durumda. Ancak, diğer kültürlere, diğer ülkelere ve uzak diyarlara ilgi duyuyorsanız, bu müze ilginizi çekecektir. Amsterdam Tropenmuseum sergisi modern, birçok düzeyde büyüleyici ve ilham verici. Üstelik çocuklarla ziyaret etmek için harika bir müze.
Tüm müze birçok küçük sergiye ayrılmıştır – multimedya, ışık, ses, hatta koku ve çoğu zaman güzel dekorların kullanımıyla sunumunda her biri benzersiz ve modern. Ancak Amsterdam’daki Tropenmuseum’un asıl değeri koleksiyonudur. Sergilenen objeler eşsiz tarihi ve estetik değere sahiptir. Sergilerin her biri gizemli, egzotik bir bölgede bir yolculuk gibidir.
Burası çok büyük ve zengin bir müze. Ancak yapının orta kısmının tamamı, tüm katlara açık geniş bir galeri şeklinde kurgulandığı için, ziyaretçiyi hiçbir zaman bunaltmıyor. Her yerde boşluk ve şeffaflık. Modern ve akıllı sunum, ziyareti çocuklar da dahil olmak üzere daha geniş bir kitle için keyifli hale getirir.
43.Hortus Botanicus Amsterdam (Botanik Bahçesi)
Hortus Botanicus, Amsterdam’ın sevilen botanik bahçesidir ve çeşitli yerel ve egzotik bitki ve çiçeklere ev sahipliği yapar. Dünyanın en eski botanik bahçelerinden biri olduğu gibi son zamanlarda turistlerin de ilgisini çekmeye devam ediyor.
Her yıl 200.000’den fazla kişi Hortus Botanicus’u ziyaret ediyor. Bitki çeşitliliği ve ilgi çekici yerleri ile botanik bahçesi her yaş için keyifli bir gezi sunuyor. Hortus Botanicus başlangıçta tıbbi amaçlar için bir bitki bahçesi olarak tasarlandı, bu nedenle akademisyenlerin özellikle ilgisini çekecektir.
Hortus Botanicus, nesli tükenmekte olan birçok bitki de dahil olmak üzere dünyanın her yerinden birçok farklı bitki ve ağaç türüne sahiptir.
Hortus Bontanicus bugün 2.000 yıllık bir sabır otu kaktüsü de dahil olmak üzere 6.000’den fazla farklı bitki türüne sahiptir. Bir sera, 3 farklı tropik bitki türü için yaşam alanı sağlar. Bitkilerin aralarında sistemik bir ilişkiyi vurgulamak için yetiştirildiği Yarım Daire Sistemik Bahçe popülerdir.
Hortus Botanicus’un bir öğleden sonra geçirmek için harika bir yer olmasını sağlayan bir kafesi de vardır. Bahçeye hem metro hem de tramvay servisi ile erişilebilir. Ayrıca Rembrandt Müzesi ve Artis-Amsterdam Hayvanat Bahçesi gibi Amsterdam’ın görülmesi gereken diğer cazibe merkezlerine de yakındır.
44.EYE Film Enstitüsü
Daha önce Vondelpark’taki 19. C. pavyonunda merkezi bir konuma sahip olan Hollanda Film Müzesi, 2009 yılında diğer üç film kurumunu bünyesine kattı ve adı The EYE Film Institute Netherlands olarak değiştirildi. Aynı zamanda yeni müzenin inşaatına başlandı. 2012 yılının Nisan ayında, Kraliçe yeni müzeyi açtı. Amsterdam sahilinde, Merkez İstasyonun hemen arkasında yer alan, bu nedenle ücretsiz feribotla kolayca erişilebilen ve gece geç saatlere kadar açık olan EYE Film Enstitüsü, hemen Hollanda başkentinin başlıca cazibe merkezlerinden biri haline geldi.
Amsterdam’ın EYE Film Enstitüsü, dünyanın en kapsamlı film müzelerinden biri olarak bilinir. Filmleri Central Station’dan nehrin hemen karşısında gerçek sanat eserleri olarak deneyimleyin. Hepsi bir arada bir sinema, müze ve arşiv, Hollanda’dan ve dünyanın dört bir yanından filmlerin korunmasına ve kutlanmasına adanmıştır.
EYE Enstitüsü, bir ziyaretçiye çok çeşitli ilgi çekici yerler sunar. İlk olarak, binanın bodrum katında bir multimedya sinema testi sunan araba benzeri altı kabinle kalıcı bir sinema tarihi sergisi var. Ardından, en modern sunum biçimlerini de kullanan ilginç geçici gösteriler var. Dört sinemada sürekli olarak klasik filmler gösteriliyor. Üç küçük salon vardır – 1900 yılının Paris sinemasının nostaljik karakterine sahip 67 koltuktan biri, 130 koltuklu iki salon ve 315 koltuklu film galaları için tasarlanmış büyük bir oditoryum.
EYE Film Enstitüsü’nün bodrum katındaki Panorama’ya giriş ücretsiz ancak diğer sergiler için Amsterdam Museumkart’ı kullanabilirsiniz.
45.Pathé Tuschinski
Tuschinski, Munt kulesi ile Rembrandtplein arasında elverişli bir konuma sahip devasa bir Art Deco sinema sarayıdır. Polonya göçmeni Abraham İçecek Tuschinski tarafından 1921 yılında açılan sinema, Art Deco iç mekanıyla Amsterdam’ın en sevilen yapılarından biri olarak günümüze kadar gelmiştir.
Bugün, Tuschinski sineması büyük dağıtımcı Pathé’ye ait. Eski bölümünde üç, yeni kanadında üç gösterim odası bulunuyor. Yakındaki yeni inşa edilen Pathé Munt sinemasında ek 12 ekran vardır.
Tuschinski seyircisinin ana oditoryumu, ikili koltuklar ve vip alanlar dahil 740 takıma indirildi. Vip alanda şarap ve küçük yemekler sipariş edebilirsiniz. Tuschinski’nin oditoryumu özel etkinlikler, konserler ve düğünler için de mevcuttur. Amsterdam’daki tüm kırmızı halı prömiyerleri, uzun limuzinlerle ünlüleri bir araya getiren Tuschinski’de yapılır.
46.Oosterpark
Ağaçlardaki yabani muhabbet kuşları ve büyük göletlerde avlanan balıkçıllarla Oosterpark’ın gür yeşillikleri, İngiliz stilinde planlanmış olmasına rağmen bu farklı mahalleye neredeyse tropikal bir zenginlik getiriyor. 1891 yılında Güney Afrika madenlerinde servetlerini bulan elmas tüccarları için bir eğlence parkı olarak kurulmuş ve hala zarif, başıboş bir havası var.
Oosterpark, Amsterdam’da ziyaretçilerine dinlenmek, yürüyüşe çıkmak ve karmaşık bir şekilde tasarlanmış yeşilliklerin manzarasını seyretmek için bolca alan sunan popüler bir parktır. Ayrıca, parkta epeyce önemli anıt göreceksiniz. Bütün aile bu parkta eğlenebilir. Daha yaşlı üyeler, bölgedeki anıtların ve sakin yürüyüş yollarının arkasındaki anlamın tadını çıkarırken, küçük çocuklar da geniş açık çayırlarda oynayarak ve koşarak eğlenebilirler.
Oosterpark’ı ziyaret ettiğinizde, kaçırmak istemeyeceğiniz birkaç önemli nokta bulacaksınız. Park boyunca canlı yeşillik, gölgeli ağaçlar ve bakımlı yürüyüş yolları ile kaplı açık alanların yanı sıra mevcuttur. İngiliz bahçe tasarımı, parktaki çalışmalarını bir asırdan fazla bir süre önce tamamlayan bir peyzaj mimarı olan Leonard Anthony Springer’e borçludur.
Yerel anıtlar oldukça etkileyici. Ulusal Kölelik Anıtı ile birlikte Theo van Gogh anıtını bulacaksınız.
47.De Waag
Çin Mahallesi’nin kenarında, Amsterdam’ın hayatta kalan tek ortaçağ müstahkem kapısını bulacaksınız. Çok kuleli bodur Waag, 1498’de kırmızı-beyaz tuğladan inşa edildi ve şu anda Amsterdam’da hala ayakta olan en eski seküler yapı. Binanın yüzyıllar boyunca birçok işlevi olmuştur; şehre getirilen mallar için bir halk kantarına dönüşmeden ve daha sonra bir lonca evi haline gelmeden önce halka açık infazların yapıldığı yerdi. Burada barınan zengin, güçlü loncalardan biri Cerrahlar Loncası’ydı; Rembrandt’ın üst kattaki Theatrum Anatomicum’da yürütülen bir teşrihi tasvir eden “Anatomi Dersi” (1632) adlı grafik tablosunda ölümsüzleştirilen bir gerçek.
Günümüzde bu tarihi bina, Restaurant-Café In de Waag adlı mekana ev sahipliği yapıyor. Turistik bir mekan ve pahalı olmasına rağmen, insanları izlemek için en iyi Amsterdam mekanlarından biri.
48.Herengracht
Herengracht Kanalı, Amsterdam’ın kanal kuşağının önemli bir parçasıdır ve öncelikle suyun hemen yanında yer alan büyüleyici ve inanılmaz kanal evleriyle bilinir. Kanal bölgesini keşfederken, lezzetli restoranların yanı sıra ziyaret edebileceğiniz birkaç tarihi ev ve müze bulacaksınız.
Muhteşem manzarası ve şaşırtıcı derecede çeşitli yapılacaklar listesi sayesinde herkes bu kanala bir gezi yapmanın tadını çıkarabilir. Herengracht Kanalı’nın tamamını yürümek oldukça uzun sürüyor, bu nedenle yol üzerinde birkaç duraktan yararlanarak ziyaretinizin yaklaşık iki veya üç saat sürmesini sağlayabilirsiniz.
Herengracht Kanalı’nın en ikonik yönü, kanal evleri dizisidir. Bu evlerin birçoğu eskidir, başlı başına tarihi simge yapılardır, diğerleri ise o zamandan beri yüzyıllar önce burada hayatın nasıl olduğunu keşfedebileceğiniz müzelere dönüştürülmüştür.
Herengracht Kanalı boyunca uzanan gösterişli ve yüksek kanal evlerini gezerken, Restaurant Zuid Zeeland’a uğramak isteyebilirsiniz. Bu, ünlülere yemek servisi yapma geçmişine sahip üst düzey bir Fransız restoranıdır, bu nedenle kendinizi lüks bir şeyle ödüllendirmek istiyorsanız harika bir yer.
49.Westergasfabriek
Westerpark’ın kenarındaki 19. yüzyılın sonlarından kalma bir dizi endüstriyel bina, 2003 yılında bir kültür, alışveriş ve yemek mekanına dönüştürülmüş. Burası bir zamanlar Amsterdam’ın gaz fabrikasıydı ve eski tuğla binalar artık popüler restoranlar, bir sanat evi sineması, küçük bira fabrikası, tasarım mağazaları, gıda mağazaları, şarap barı ve sergi alanları olarak kullanılıyor.
Ayrıca bu alanda, Amsterdam’ın en sevilen ve en çok tercih edilen gece kulüplerinden birini de bulabilirsiniz.
50.FoodHallen
Son derece popüler Oud-West semtindeki eski bir tramvay deposu, çeşitli küçük pop-up restoranların bulunduğu bir kapalı gıda pazarına ev sahipliği yapıyor. Burası, günün herhangi bir saatinde gelip bir şeyler yiyebileceğiniz veya atıştırabileceğiniz çok sayıda popüler mekana ev sahipliği yapıyor. Fiyatlar da şehrin geneline göre biraz daha uygun denebilir.
Yeme içme için olmasa bile FoodHallen’ı ziyaret edin deriz. Burada, Amsterdam halkının günlük hayatı hakkında bir fikir sahibi olabilirsiniz.
51.Albert Cuyp Markt
Albert Cuyp Pazarı, aradığınız yiyecek, ürün, el işi, giysi veya hemen hemen başka herhangi bir şeyin tadını çıkarabileceğiniz çok çeşitli ürünler sunan popüler bir sokak pazarıdır. Hepsini Amsterdam’da, Oud-Zuid semtindeki aynı isimli sokakta bulacaksınız. Diğer pek çok sokak pazarından farklı olarak, bu pazar günleri hariç haftanın büyük bir bölümünde açıktır.
Albert Cuyp Pazarı, Avrupa’nın en büyüklerinden biridir, bu nedenle tüm aile ziyarete gelebilir ve yine de görecek heyecan verici bir şeyler bulabilir. Asırlık bir geçmişe sahip olan bu pazar, birçok alışveriş merkezinden daha fazla çeşitlilik sunacak şekilde büyümüştür. Albert Cuyp Market’in ana özelliği, sunulan ürün çeşitliliğidir. Tezgahlarda kurulan birden fazla satıcıdan oluşur ve genellikle haftanın 6 günü açık olan yaklaşık 260 pazar tezgahı vardır.
Albert Cuyp Market’in en ikonik yönlerinden biri de taze yiyecekleri. Burada tam öğünler bulabilirsiniz, ancak en öne çıkan 2 seçenek stroopwafel ve taze ringa balığıdır. Stroopwafel, ortasında karamel dolgulu pişmiş hamurdan hazırlanmış bir gofretten oluşan lezzetli bir tatlı ikramdır.
Amsterdam Çevresinde Gezilecek Yerler
Amsterdam yakınlarında gezilecek birçok farklı ilgi çekici cazibe merkezi bulunuyor. Zaten, Amsterdam’ı bisikletler ile gezebilirseniz, şehirde umduğunuzdan çok daha fazla zamanınız olacaktır. Bu fazla zamanınızı da Amsterdam’a yakın gezilecek yerler için harcayabilirsiniz.
Keukenhof Bahçeleri
Hollanda’nın en güzel yerlerinden biri olan Keukenhof Bahçeleri, yeşil seven herkesin bayılacağı yerlerden biri.
Laleleriyle ünlü olan Hollanda’da lale görmeden olmaz değil mi ? bunun için de Amsterdam’a ortalama 40 km uzaklıkta bulunan Lisse Kasabasının eteklerinde bulunan bu bahçelere göz atabilirsiniz.
70 dönümden fazla bir alanı kaplayan Keukenhof, Amsterdam ziyaretinizden sonra göz atabileceğiniz en güzel yerlerden.
Haarlem
Amsterdam çevresinde görülecek en güzel yerlerden biri de Haarlem‘dir. Bu şirin kasaba, Amsterdam’ın merkezinden bisiklet ile ulaşabilecek bir yerde, 19 km uzaklıkta bulunuyor.
Haarlem, Amsterdam’da otel bulamadığınız zamanlarda da düşünülebilecek yerlerden. Çünkü tren ile Haarlem’e 15 dakikada ulaşabiliyorsunuz. Burada konaklama için birbirinden güzel daireleri de bulabilirsiniz.
Haarlem, Amsterdam’a göre çok daha sakin bir yer. Seveceğinizi düşündüğüm bu kasabayı da mutlaka listenize ekleyin.
Delft
Amsterdam’a tren ile yaklaşık 1 saat uzaklıkta olan bu şehir de, Hollanda’nın gizli cennetlerinden. Lahey ve Rotterdam arasında bulunan Delft, 1600’lerden beri burada yapılan mavi ve beyaz porselenlerle dünya çapında ismi duyulmuş bir şehir olsa da, turistik yer olarak Hollanda’da pek popüler sayılmaz.
Güzel eski evleri ve kanalları ile birlikte Delft’in bazı Gotik kiliseleri ve sanat müzeleri var, kesinlikle görülmeye değer yerlerden biri.
Giethoorn
Giethoorn, Hollanda’nın Overijssel ilinde bulunan bir köydür. Amsterdam’dan arabayla yaklaşık bir buçuk saat uzaklıktadır ve çok az yol içerdiğinden ve köyün çoğuna yalnızca yürüyerek veya tekneyle ulaşılabildiğinden çok güzel bir atmosfere sahip.
Weerribben-Wieden Ulusal Parkı’nın geniş sulak alanlarında bulunan Giethoorn, tamamı kanallarla çevrili sazdan çiftlik evleri, ahşap yaya köprüleri ve çiçeklerle dolu bahçelerden oluşan bir köydür.
Overijssel’deki tipik bir Hollanda köyü olan Giethoorn’da, Hollandalıların suyla ve su üzerinde yaşamayı ne kadar sevdiklerini mükemmel bir şekilde görebilirsiniz. Göller, sazlıklar ve ormanlarla dolu bir ortamda, sazdan çatıları ve karakteristik ahşap köprüleri olan çok sayıda güzel çiftliği olan bu pitoresk köy, özellikle fotoğraf tutkunlarının ziyaret etmesi gereken yerlerden.
Marken
Amsterdam’ın sadece 20 km kuzeydoğusunda yer alan bu pitoresk köy, parlak renkli güzel geleneksel ahşap evlere ev sahipliği yapmaktadır. Marken son derece pastoral, o kadar ki bazen gerçek bir köy yerine bir film seti gibi görünüyor. Bir zamanlar Zuiderzee’de bir ada olan Marken, 2.000’den az sakiniyle çok küçük. Bu pitoresk köyün başlıca cazibe merkezleri, tipik renkli evleri, bakımlı bahçeleri, çiftlik hayvanları, limanı, kanalları, köprüleri ve kilisesidir.
Amsterdam’dan Marken’e gitmenin en kolay yolu bir gezi rezervasyonu yapmaktır, yani oraya gitmek için endişelenmenize gerek kalmayacak ve hatta size köydeki ana ilgi noktalarını gösterecek bir rehberiniz olacak. Volendam gibi, Marken’e de otobüsle veya arabayla (araba kiralarsanız) ulaşmak çok kolaydır. Otobüsler, Amsterdam Merkez İstasyonu’ndan yaklaşık her 30 dakikada bir kalkmaktadır.
Amsterdam’da Günübirlik Gezilecek Yerler
Eğer Amsterdam’a günübirlik bir gezi için gidiyorsanız, yapabilecekleriniz sınırlı olsa da, güzel bir şehir gezisi yapmak da imkansız değildir.
Günübirlik bir Amsterdam gezisi için önerebileceğim en güzel şey, kanal turlarıdır. Bu kanal turları ile şöyle şehre bir göz atın. Turistik ve tarihi yerleri görün. Turunuz bittikten sonra da, şehrin kaçırılmaması gereken yerlerini sırasıyla görün. Bu turistik yerlerden bazıları ;
Jordaan ; Kesinlikle sevebileceğiniz bir bölgedir. Kafeler, barlar, butik mağazalar ve eşsiz atmosferiyle güzel bir Amsterdam deneyimi sunar.
Dam Meydanı ; Şehrin en merkezi yerlerinden biri. Birbirinden güzel tarihi ve turistik yerlere ev sahipliği yaptığı gibi, birçok alışveriş caddesine ve mağazalarına da yakındır. Kesinlikle görülmesi gereken bir yerdir.
Rijksmuseum ve Çevresi ; Museumplein de diyebiliriz. Burası, müzeler bölgesi olarak da bilinir. IAMSTERDAM harflerini de burada bulabilirsiniz. Müzelerdeki kuyruk çok fazla ise, müzelere girmek yerine çevredeki manzaranın tadını çıkarın. Çok kalabalık değilse de, Van Gogh Müzesi’ne mutlaka göz atın. Rjkmuseum çok büyük ve çok fazla zamanınızı alacaktır. Bu yüzden iki müze arasında seçim yapmak zorunda kalırsanız, Van Gogh Müzesi’ni tercih edin derim.
Vondelpark ; Son olarak da şehrin en güzel bu parkına göz atın. Eğer bisiklet kiralayacaksanız, bu park çok daha eğlenceli olacaktır. Birbirinden güzel yapıları, anıtları ve yemyeşil bir alanı görebileceğiniz bu parkı da kaçırmayın.
Amsterdam’da Nerede Kalınır ?
Amsterdam’da konaklama için birçok bölge bulunmaktadır. Fakat bu bölgeler arasında gönül rahatlığıyla tercih edebileceğiniz 2 bölge var. Bunlar ;
- Jordaan Bölgesi ; Şehirdeki en çok tercih edilen konaklama bölgelerinden biri ve şehirdeki gezilecek noktalara çok kolay bir ulaşım sunmaktadır. Lüks bir oteli bulabileceğiniz gibi bütçeli bir konaklama birimini de bu bölgede rahatlıkla bulabilirsiniz. Jordaan Bölgesi’ndeki otellere Booking.com aracılığıyla göz at.
- De Pijp Bölgesi ; Amsterdam’da konaklama için en çok tercih edilen bölgelerden biri. Daha çok Amsterdam gece hayatı için popülerdir (Red Light District Değil). Burası, gerçek bir gece hayatı deneyimi sunan bölgelerden biri. Yani içerisinde seks shopların olmadığı gece kulüplerini ve barları burada bulabilirsiniz. Şehirdeki turistik yerler bu bölgeye yakın konumdadır. Bölgedeki otellere Booking.com üzerinden göz atmak için tıklayın
Amsterdam’da nerede kalınır ? sorusuna cevap olabilecek en merkezi yeri arıyorsanız da Dam Meydanı’na göz atabilirsiniz. Bu meydan çevresindeki oteller, diğer bölgelerdeki otellere nazaran biraz daha pahalı olsa da, Amsterdam’ın tam kalbinde olmak için en ideal yer.
Amsterdam gezilecek yerler listesindeki bu 21 yer dışında gezip görebileceğiniz birçok yer daha bulunuyor. Fakat şehirdeki en popüler ve en gözde turistik yerler bu 21 yer ile öne çıkıyor diyebilirim.
Amsterdam’da Alışveriş
Amsterdam gezilecek yerler listesindeki cazibe merkezlerinden sonra, şehirde alışveriş için de planınız varsa aşağıdaki alışveriş caddelerine ve bölgelerine de mutlaka göz atın ;
The 9 Streets (De Negen Straatjes)
Amsterdam’ın tarihi kanal bölgesinin tam kalbinde yer alan The 9 Streets (Dokuz Dar Sokak), 17. yüzyıldan günümüze şehrin en önemli çekim merkezlerinden biri olmaya devam ediyor.
Şehirdeki turistik noktaların büyük bir bölümüne yürüme mesafesinde olan bu sokakların birleştiği alan, şehrin en popüler restoranları, kafeleri, sanat galerileri, kuyumcuları, butikler ve vintage mağazalarla dolu. Farklı fiyat skalasıyla her bütçeye uygun alışveriş seçeneğini burada bulabilirsiniz.
Kalverstraat ve Leidsestraat
Amsterdam’daki iki ana alışveriş caddesi olan Kalverstraat ve Leidsestraat‘ta, Filippa K, Karen Millen, Paul Warmer ve Shoebaloo gibi daha seçkin mağazaları bulabilirsiniz. Biraz daha üst düzey bir alışveriş deneyimi sunan bu caddelerde, ayrıca birçok restoran ve bar da bulmak mümkün.
Ayrıca bu caddelerde, Kalverstraat, H&M, Zara, Esprit, Urban Outfitters, Pull & Bear ve UNIQLO gibi büyük bir Avrupa şehrinde bulmayı bekleyeceğiniz tüm mağazalar da var.
Spiegelkwartier
Amsterdam’ın en güzel ve en popüler semtlerinden biri olan Spiegelkwartier, şehrin antika ve sanat merkezi olarak hizmet veriyor. Buradaki mağazaların büyük bir bölümü, daha çok antika eşya satıcılarından oluşuyor olsa da, antika dışında da mağazaları bulabilirsiniz.
Utrechtsestraat
Amsterdam’ın doğusunda küçük bir alışveriş caddesi olan Utrechtsestraat, güneydeki Frederiksplein’den başlayıp kuzeydeki Rembrandtplein’e kadar uzanıyor. Cadde, son moda konsept mağazalar, moda butikleri, iç tasarım mağazaları ve Amsterdam’ın en iyi plak mağazalarından biri olan Concerto’yu bulacağınız yer.
Utrechtsestraat, ayrıca Amsterdam’da yeme içme için de uğrayabileceğiniz popüler caddelerden biri. Buradaki mekanların büyük bir bölümü, şehir merkezindeki mekanlara nazaran daha uygun fiyatlı.
I Amsterdam Card Gerekli Mi ?
I Amsterdam Card ile Amsterdam’da ücretsiz olarak birçok önemli turistik yeri (70+ müze ve diğer cazibe merkezleri) görebilir, toplu taşımaları ücretsiz olarak kullanabilir ve 1 saatlik ücretsiz kanal turu yapabilirsiniz. Bu kartta dikkat etmeniz gereken şeyler ise ; toplu taşımanın tamamen sınırsız olması, kanal turlarına sadece 1 kez kartınızın süresi bitmeden kullanmanız gerektiği ve tüm bu olanakların yanında birçok yerde indirim imkanına sahip olması. Yani konserlerde, gösterilerde, festivallerde ya da bir bisiklet kiralarken veya bir restoran güzel bir akşam yemeğini bu kartlarla daha indirimli şekilde halledebilirsiniz.
I Amsterdam Card’ın 5 farklı seçeneği var. Bunlar ; 24 saatlik 65€, 48 saatlik 90€, 72 saatlik 110€, 96 saatlik 125 ve 120 saatlik 135€.
Eğer I Amsterdam City Card’ınızı online olarak, yani dijital olarak satın alacak olursanız bu fiyatlardan %10 indirim imkanına sahip olabilirsiniz. Ancak bu %10 indirimlerin sadece 72 saat ve üzeri seçeneklerde kullanılabileceğini de unutmayın.
Peki I Amsterdam Card almaya gerek var mı ? ; Tabii ki evet. Çünkü Rijkmuseum’u görmeyi planlıyor, A’dam Lookout’a çıkmak istiyor ve 1 saatlik kanal turu yapmayı planlıyorsanız, zaten bu 3 aktivite ile hemen hemen 24 saatlik I Amsterdam Card fiyatı olan 65€’yu ödemeniz gerekiyor.
Ancak diğer popüler müzelerin çoğunu bu kart ile ücretsiz göremeyeceğinizi ve Tulip Müzesi, Groote Müzesi ve ARTIS Hayvanat Bahçesi gibi daha az tercih edilen, fakat kesinlikle görülmeye değer cazibe merkezlerini de görebileceğinizi unutmayın.
Eğer Amsterdam’da 2-3 veya 3-4 günlük bir süre konaklamayı planlıyorsanız kesinlikle en azından 2 günlük olan seçeneği tercih edin deriz. Bu şekilde gezinizi de aceleye getirmemiş olursunuz. Son olarak, Amsterdam’da bisiklet kiralamayı planlıyorsanız mutlaka I Amsterdam Card indirimi sunan rent a bike firmalarına gidin deriz.
Amsterdam Kaç Günde Gezilir ?
Amsterdam gezilecek yerler listesi için 3 veya 4 günde rahatlıkla keşfedebileceğiniz Avrupa şehirlerinden biri. Fakat daha uzun süre konaklasanız da yapılacak birçok şey bulabilirsiniz. Ayrıca şehirdeki canlı gece hayatı ve Amsterdam çevresindeki turistik noktalar için de zaman ayırabilirsiniz. Bu yüzden en az 3 en fazla 5 gün Amsterdam gezilecek yerler için ideal olabilir.
Amsterdam’da Ne Yenir & Nerede Yenir ?
Broodje haring
Broodje haring, geleneksel olarak soğuk servis edilen lezzetli bir Hollanda sandviçidir. Çiğ, tuzla kurutulmuş ringa balığı, dilimlenmiş kornişon ve doğranmış soğan ile yapılır.
Popüler bir sokak sandviçi olan Broodje Haring’i, Amsterdam’ın birçok köşesinde bulabilirsiniz.
- Nerede yenir ? ; Rob Wigboldus Fishmonger
Ossenworst
Ossenworst, Amsterdam menşeli tütsülenmiş geleneksel bir sosistir. Geçmişte, her zaman öküz etinden yapılırdı, ancak günümüzde genellikle çiğ sığır eti ve biber, karanfil, hindistan cevizi gibi Hollanda Doğu Hint Adaları baharatları ile yapılıyor.
Bu kombinasyon daha sonra sığır kılıflarına doldurulur, tütsülenir ve kurutulur. Nihai ürün, biftek tartarına benzer yumuşak ve hassas bir dokuya sahiptir. Ossenworst tipik olarak dilimlenmiş ve Hollanda hardalı, turşu ve bir bardak bira ile birlikte servis edilir, ancak sandviç olarak da sipariş verilebilir.
Bitterballen
Bitterballen, Hollanda usulü derin yağda kızartılmış, galeta ununa bulanmış, içi etli toplardır. Doldurma genellikle sığır eti, un, et suyu ve çeşitli baharatlardan oluşur.
Bitterballen geleneksel olarak hardal, patates kızartması ve bittertjes veya Hollanda bitterleri ile eşleştirilir. Yemeğin, İspanyolların ülkeyi işgal ettiği 17. yüzyılda icat edildiğine ve Amsterdamlı bir pub sahibinin karısının yemeğin İspanyol versiyonunu rafine edip uyarladığına ve bira ve jenever ile servis ettiğine inanılıyor.
Bugün, bitterballen tipik olarak hâlâ sıcakken tüketilir ve tavuk, dana eti veya mantar gibi çeşitli malzemelerle yapılabilir.
- Nerede yenir ? ; Cafe Hoppe bu etli toplar için en iyi adres. (Mekan, Amsterdam gezilecek yerler listesindeki simge yapılardan olan Rijksmuseum’a kısa bir yürüyüş mesafesinde bulunuyor)
Kibbeling
Kibbeling, meyilli suya batırılmış, kızgın yağda kızartılmış ve sarımsak sosu, remoulade, ravigote veya viski sosu gibi daldırma sosuyla servis edilen balık parçalarından oluşan popüler bir Hollanda sokak yemeğidir. Hollanda’da içli köfte çoğunlukla atıştırmalık olarak tüketilir, ancak patates kızartması, taze salata ve tercih edilen bir sos ile birlikte önerildiğinde akşam yemeği için de hazırlanabilir.
- Nerede denemeli ? ; Urker Viswinkel
Andijviestamppot
Andijviestamppot, püresi, lezzetli pastırma parçalarıyla birleştirilmiş patates püresinden oluşan geleneksel, eski moda bir Hollanda garnitürüdür. Tabak ayrıca soğan, sirke, tuz ve karabiber ile tatlandırılırken, bazen ekstra krema için süt eklenir.
- Nerede yenir ? ; Moeders veya De Blauwe Hollander adlı mekana göz atabilirsiniz.
Kroket
Kroket, soğutulmuş, panelenmiş ve altın-kahverengi bir renk alana kadar derin yağda kızartılmış et, deniz ürünleri, peynir ve sos gibi malzemelerden oluşan klasik Fransız kroketlerinin modern bir Hollandalı versiyonudur.
En tipik Hollanda kroketi, ekmek kırıntılarıyla kaplı et yahnisi ile yapılır. Hollanda kroketinin en eski tarifinin 1830 yılına kadar dayandığına inanılıyor ve o zamandan beri çok sayıda Hollanda yemek kitabında yer almış. Başlangıçta, kroket bir garnitür olarak servis ediliyormuş, ancak II. Dünya Savaşı’ndan sonra hızla popüler bir atıştırmalık ürün haline gelmiş.
Günümüzde kroketten, gulaş kroket, karides kroket ve vejeteryan kroket gibi sayısız çeşitte kroket sandviç veya patates kızartması eşliğinde de servis edilebilmektedir. Ayrıca Hollanda’daki barlarda popüler bir atıştırmalık olan, sığır veya dana eti ile yapılan küçük, yuvarlak şekilli bir kroket versiyonu olan bitterbal da vardır.
Space Cake
Amsterdam’daki Space Cake, esrarla aşılanmış bir grup yenilebilir gıdaya ait olan kötü şöhretli bir lezzet olsa da, turistler arasında oldukça popülerdir.
Bu spesiyalitedeki varyasyonlar boldur ve kenevir yağı içeren herhangi bir pişmiş ürüne uzay pastası denilebilir. Bu Hollanda spesiyalitesi genellikle un, şeker, kabartma tozu, tereyağı, süt ve yumurta gibi tipik kek malzemelerinin belirli bir miktar kenevirle birleştirilmesiyle hazırlanır.
Kakao tozu, çikolata damlaları, kuru meyve, vanilya veya çeşitli baharatlar dahil olmak üzere pastayı zenginleştirmek için tabana çok çeşitli malzemeler eklenebilir ve pişmiş kekler üzerine genellikle pudra şekeri serpilir ve rum’a batırılır.
NOT ; Space cake, herkesin denemek isteyeceği keklerden değil. İçerisinde barındırdığı esrar bileşenlerinden dolayı ruh halinizi değiştirebiliyor 🙂
- Amsterdam’da ne yenir ? adlı yazımızda çok daha fazla geleneksel lezzeti ve mekanları bulabilirsiniz.
Amsterdam Hakkında Bilgiler
Amsterdam, daha çok Red Light District bölgesiyle ve Avrupa’nın en özgür şehri olmasıyla tanıdığımız şehirlerden bir tanesi.
Seks ve uyuşturucu konusunda oldukça liberal bir şehir olan Amsterdam’da Venedik’ten daha fazla kanal bulunuyor. Hatta bazı yerel halk teknelerde yaşıyor.
Dünyada kişi başına düşen müze sayısının en fazla olduğu şehir de Amsterdam. Dünyaca ünlü Rijksmuseum ve Van Gogh Müzesi başı çekiyor olsa da, bu şehirde daha görülmesi gereken çok sayıda müze bulabilirsiniz.
Son zamanlarda popüler hale gelen ve yerel halkın ‘Backie Hizmeti’ adı verdiği bir sistemle Amsterdam’ı çok daha kolay keşfedebiliyorsunuz. Şehirdeki bisikletli yerel halk isterlerse bisikletlerinin arkasında bir turisti götürebiliyor, buna da backie hizmeti adı veriliyor.
Bu hizmetle Amsterdam’ı çok daha rahat keşfedebilirsiniz, tek yapmanız gereken arkasında oturma yeri olan bisikletli bir yerel halkı gördüğünüzde ‘Backie’ diye bağırmanız. Eğer kabul ederlerse sizi gitmek istediğiniz yere kadar götürüyorlar.
Amsterdam’daki evlerin dar olmasının nedeni ise, yerel halkın 17. yüzyılda mülklerinin genişliği üzerinden vergilendiriliyor oluşudur. Buna bağlı olarak da halk, daha küçük ve ince evler inşa etmeye başlar ve bu küçük incecik evler de günümüze kadar gelmiş. Bu yüzden de sıra sıra ve birbirine çok yakın evler ortaya çıkmış. Sanılanın aksine bir dekor için değil, 17. yüzyıldaki vergilendirme sisteminden dolayı evler bu şekilde tasarlanmıştır.
Kuzey Avrupa ülkesi olan Hollanda’nın başkenti ve en kalabalık şehri olan Amsterdam’da insandan çok bisiklet olduğu söyleniyor. Şehir, geniş ve düzenli bir bisiklet yoluna sahip olup, bir taşıt olarak kabul ediliyor.
Hollanda, Avrupa’nın eğitim seviyesi en yüksek ülkesi (nüfusun %98’i okuma yazma biliyor) olmasından dolayı, Amsterdam’da da sokaktaki temizlik işçisi dahil herkes oldukça kültürle. İngilizce ise Flemenkçe kadar popüler bir dil ve halkın hemen hepsi çok iyi İngilizce konuşabiliyor.
Topografik olarak Amsterdam, deniz seviyesinin yaklaşık 3 metre altında konumlanmış. Şehrin üçte biri deniz doldurma yöntemi kullanılarak ortaya çıkmış. Peki deniz seviyesinin altında bulunan bu şehri neden su basmıyor derseniz de ; şehrin birçok yerine yerleştirilmiş olan motorlar sayesinde sürekli su devir daimi ile Amsterdam’ın su basması önlenmesinden dolayıdır.
Amsterdam’a Ne Zaman Gidilir ?
Amsterdam’ı ziyaret etmek için en iyi zaman, yaz mevsiminin yoğun turizm sezonundan hemen önce veya hemen sonra, Nisan ve Mayıs veya Eylül ve Kasım arasıdır. Fakat Amsterdam, yılın her dönemi de ziyaret edilebilir.
Amsterdam gezilecek yerler listesindeki müzelerin ve diğer simge yapıların çoğu yaz aylarında aşırı yoğun oluyor. Bu yüzden 1 saatten fazla süren kuyruklarda beklemek zorunda kalabiliyorsunuz. Bütçeli bir Amsterdam gezisi planlıyor ve yoğun turist trafiğine denk gelmek istemiyorsanız da, aralık ve ocak ayları da Amsterdam’ı ziyaret için düşünülebilecek zamandır.
BENZER İÇERİKLER