Hem Brüksel’e hem de Antwerp’e yaklaşık 30 dakika uzaklıkta bulunan Mechelen, Belçika’nın son zamanlarda en çok rağbet gören şehirlerinden biri.
Ülkenin en etkileyici katedrallerinden birine, çok sayıda muhteşem kiliseye sahip olmasına rağmen Belçika’nın en az ziyaret edilen şehirlerinden biri olmaya devam ediyor. Son yıllarda yapılan turizm çalışmalarına rağmen bu şehir ülkedeki diğer popüler şehirlerin gölgesinde kalmaya devam ediyor.
Belçika’nın en uygun fiyatlı şehirlerinden biri olan Mechelen, Brugge ve Gent kadar kalabalık da değildir. Daha sessiz ve sakin bir şehir olan Mechelen, ayrıca ülkedeki diğer şehirlere de çok iyi bağlantılara sahip.
Mechelen, zengin bir tarihe sahiptir. 16. yüzyılda Mechelen Başpiskoposluğu’nun merkezi ve Avusturya Margaret’i döneminde Hollanda’nın geçici başkenti olarak hizmet vermiştir. Ve şehirde görülmeye değer birçok tarihi ve turistik cazibe merkezi vardır.
Yazı İçerisindeki Başlıklara Git
Mechelen Gezilecek Yerler
Sıkılmadan 1-2 gününüzü rahatlıkla geçirebileceğiniz Mechelen, ayrıca Brüksel ya da Antwerp’ten günübirlik gezilerle de ziyaret edilebiliyor. Fakat şehir, ilgi çekici birçok çekim merkezine ev sahipliği yaptığından dolayı en azından bir gününüzü bu şehir için ayırın deriz.
1.Aziz Rumbold Katedrali
Mechelen’in en gözde cazibe merkezi olan Aziz Rumbold Katedrali‘ne girişler ücretsiz. Bu yüzden iç mekana mutlaka göz atın deriz. Görülmesi gereken yerler arasında 1660’lardan kalma çarpıcı yüksek sunak ve Anthony van Dyck’in ‘Çarmıhtaki İsa’ tablosu yer alıyor.
Katedral, daha çok kulesiyle ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. 1452 ile 1520 yılları arasında inşa edilmiş olan bu çan kulesi 97 metre yüksekliğindedir ve Mechelen’in eşsiz manzarasını sunmaktadır ve Mechelen gezilecek yerler listesinin olmazsa olmazları arasındadır.
Kule, 500 yılı aşkın süredir Mechelen’in odak noktası olmuştur. Başlangıçta 167 metreye (548 fit) ulaşacak bir kuleye sahip olacak şekilde tasarlandı, bu da onu o zamanlar dünyanın en yüksek kulesi yapacaktı. Ancak kaynak yetersizliği nedeniyle kule hiçbir zaman tamamlanamadı. Kulenin düz tepeli silueti şehrin tanınabilir bir sembolü haline geldi. St. Rumbold Kulesi, 49 çandan oluşan çan sesiyle de dikkat çekiyor. Kule, 1999 yılında Belçika ve Fransa’nın çan kulelerinin bir parçası olarak UNESCO Dünya Mirası Alanı olarak belirlendi.
Her yaştan insanın ziyaret edebileceği kule, aileler için de popüler bir çekim noktasıdır. Her ne kadar katedrale girişler ücretsiz olsa da, kuleye çıkmak için 8€ ücret ödemeniz gerekiyor.
Kule her gün açıktır ve çıkış, Skywalk olarak bilinen en üstteki gözlem platformuna ulaşmak için 538 basamak çıkmayı gerektiriyor. Merdivenler dar olduğundan hareket kabiliyeti kısıtlı olanlar için ideal olmayabilir. Ancak gözlem platformundan seyredebileceğiniz Mechelen manzarasına kesinlikle değecektir.
2.Grote Markt (Ana Meydan)
Mechelen Tarihi Şehir Merkezinin tam kalbinde yer alan Grote Markt, şehirdeki en canlı ve en kalabalık meydandır. Birçok cazibe merkezine ev sahipliği yaptığı gibi şehirdeki simge yapıların çoğuna da kısa bir yürüyüş mesafesinde yer alıyor.
Grote Markt Mechelen’in tarihi 13. yüzyıla kadar uzanmaktadır ve yüzyıllar boyunca şehrin ana pazar meydanı ve merkezi toplanma yeri olarak hizmet vermiştir. Grote Markt, Mechelen’in yaya bölgesinin kalbinde yer alır ve birçok tarihi bina ve simge yapı ile çevrilidir.
Meydanın hakimiyetinde, 97 metre yüksekliğindeki tamamlanmamış kulesi meydanın üzerinde yükselen heybetli St. Rumbold Katedrali yer alıyor. Meydanın kuzey tarafında 15. yüzyıldan kalma Gotik bir yapı olan Mechelen Belediye Binası yer alıyor. Çevredeki binalar, meydanın yüzyıllar boyunca geçirdiği evrimi yansıtan Rönesans ve Barok gibi çeşitli mimari tarzları sergiliyor. Grote Markt hâlâ cumartesi günleri kurulan hareketli haftalık pazara ev sahipliği yapıyor ve Mechelen’in merkezi pazar yeri olarak hizmet verdiği Orta Çağ’a kadar uzanan bir geleneği sürdürüyor.
3.Oyuncak Müzesi
Mechelen’in kalbinde yer alan Mechelen Oyuncak Müzesi, özellikle çocuklu ailelerin popüler gezi duraklarından biri.
Burada, bebeklerden model trenlere kadar çok çeşitli vintage ve modern oyuncak koleksiyonunu keşfedebilir ve uygulamalı interaktif sergilerin keyfini çıkarabilirsiniz. Nostalji ve oyunun bir araya gelerek her yaştan insan için değerli anılar yarattığı bir yer.
Dünyanın dört bir yanından 20.000’in üzerinde oyuncak koleksiyonu ve yüzyıllara yayılan oyuncak geçmişiyle Mechelen Oyuncak Müzesi, Avrupa’nın en büyük ve en çeşitli oyuncak koleksiyonlarından birine sahip olmasıyla ünlüdür.
1982 yılından beri konuklarını ağırlayan Oyuncak Müzesi’nde, antik Yunan pişmiş toprak bebekleri, geleneksel kuklalar ve kuklalar, karmaşık model tren setleri, eski masa oyunları, yaratıcı oyuncak tiyatroları, çağlar boyunca oyuncak ayılar, yapı taşları, minyatür sirkler, bebek evleri, sallanan atlar, robotlar ve otomobiller gibi teneke oyuncaklar ve çok daha fazlasını bulabilirsiniz.
4.Beguinages
Beguinages, haçlı seferleri sırasında, birçok erkeğin savaştan eve dönmediği, eşlerini dul ve çocuklarını yetim bıraktığı zamanlarda kuruldu. Birçok kadın bir manastıra katılmak yerine kendi topluluklarını kurmaya ve kendi kendine yetmeye karar verdi. Beguinages, bir şehir içinde, yalnızca kadınlar tarafından yönetilen, kendi fırınları, bira fabrikaları, bakımevleri ve kiliseleri olan küçük köyler haline geldi.
Mechelen’de küçük ve büyük beguinage olmak üzere iki köy bulunmaktadır ve en eskisinin tarihi 13. yüzyıla kadar uzanmaktadır.
Mechelen’in Büyük Beguinage’ı, diğer 12 Flaman kentindeki beguinagelerle birlikte artık UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndedir.
5.Anker Bira Fabrikası
Het Anker Bira Fabrikası, Büyük Beguinage’nin (Groot Begijnhof) hemen kenarında yer alan, Belçika’nın en iyi bira fabrikasıdır. Aynı zamanda ülkenin en eskilerinden biridir ve geçmişi 15. yüzyıla kadar uzanır.
Bira fabrikası haftalık rehberli turlar sunmaktadır ve önceden rezervasyon yaptırmanız tavsiye edilir. 9 euro giriş ücreti karşılığında iki bira alıyorsunuz.
6.Museum Hof van Busleyden
Hof van Busleyden Müzesi, ziyaretçilere Burgonya Hollandası’na bir bakış sunuyor ve Mechelen’in Avusturya Margaret’inin yönetimi altında başkent olarak hizmet verdiği müreffeh dönemi vurguluyor. Hof van Busleyden Müzesi’nin öne çıkan turistik mekanları arasında karmaşık ayrıntılara sahip altar panolarından oluşan, 16. yüzyıldan kalma yedi Kapalı Bahçe yer alır. Diğer ilgi çekici yerler arasında 1515’ten kalma Avusturya Margaret Korosu Kitabı ve Burgonya Hollandası ile ilgili geniş resim, heykel ve eser koleksiyonu yer alıyor. Hof van Busleyden Müzesi, ziyaretçilere Mechelen’deki Burgonya döneminin tarihi, sanatı ve kültürü hakkında kusursuz bir deneyim sunuyor. Güzel bir şekilde korunmuş Rönesans sarayı ile birinci sınıf müzenin birleşimi, onu Belçika’nın Mechelen kentine gelen her ziyaretçinin mutlaka görmesi gereken bir cazibe merkezi haline getiriyor.
7.Kış Bahçesi (Winter Garden)
Ursuline Rahibelerinin Kış Bahçesi (veya Wintertuin van de Ursulinen) olarak bilinen bu güzel Art Nouveau tasarımı (diğer mimari tarzlarla birlikte) Mechelen’in yaklaşık 10 km doğusundadır. Yani Mechelen’i günübirlik gezilerle ziyaret ediyorsanız, Kış Bahçesi’ni es geçebilirsiniz. Çünkü buraya gidiş ve dönüş bile yarım gününüzü alacaktır.
Bahçeye giriş ücreti 10 Euro’dur ve bu büyüleyici bina hakkında daha fazla bilgi edinmek isteyenler için günlük turlar düzenlenmektedir.
8.Planckendael Hayvanat Bahçesi
Planckendael, beş kıtayı bir günden daha kısa sürede ziyaret etmenize olanak tanıyan etkileyici bir hayvanat bahçesidir.
Hayvanat bahçesindeki rotaların akıllıca düzenlenmesi, herhangi bir hayvanı veya ilgi çekici yeri kaçırmanın zor olduğu anlamına gelir.
Mechelen şehir merkezine yaklaşık 4 km uzaklıkta yer alan Planckendael Hayvanat Bahçesi, daha çok çocuklu ailelere hitap eden bir yer olarak biliniyor olsa da, burası her yaştan turistin keyifli zaman geçirebileceği etkileyici cazibe merkezlerinden biri.
Planckendael Hayvanat Bahçesi 42 hektarlık bir alanı kaplar ve bonobolar, Hint gergedanları ve koalalar gibi nadir ve nesli tükenmekte olan hayvanlar da dahil olmak üzere dünyanın dört bir yanından 200’den fazla hayvan türüne ev sahipliği yapar.
Planckendael Hayvanat Bahçesi, Asya, Okyanusya, Afrika, Amerika ve Avrupa gibi beş kıtaya bölünmüştür ve her bölge, burada barındırılan hayvanların doğal yaşam alanı etrafında temalandırılmıştır. Örneğin, Asya bölümünde, hayvanat bahçesindeki fillerin bulunduğu bir Budist tapınağının yer aldığı bir Hint köyü rekreasyonu yer alıyor. Afrika bölgesi, özgürce dolaşan zürafalar, zebralar ve antilopların bulunduğu bir Afrika köyünün ve savanının etrafında toplanıyor. Hayvanların doğal ortamlarda sergilenmesine yönelik bu sürükleyici yaklaşım, Planckendael’i daha geleneksel hayvanat bahçesi düzenlerinden farklı kılıyor.
9.Vrijbroekpark
65 hektarlık oldukça büyük bir alana yayılan Vrijbroekpark, Mechelen’in en yeşil alanlarından biri. Şehir karmaşasından uzaklaşmak ve dinlenmek için şehirdeki en ideal gezi duraklarından olan bu park, Mechelen gezilecek yerler listesinde olması gereken aile dostu çekim merkezlerinden biri.
Vrijbroekpark’ın tarihi, bu bölgedeki çayırların hayvanların otlatılması için kullanıldığı 1260 yılına kadar uzanıyor. Bugün Vrijbroekpark güzel bahçeleriyle, özellikle de 1.000’den fazla gül çeşidi içeren gül bahçesiyle tanınıyor.
Vrijbroekpark’ta bahçelerin yanı sıra piknik yapmak, yürüyüş yapmak veya sadece dinlenmek için mükemmel olan göletler, ormanlık alanlar ve açık yeşil alanlar bulunmaktadır. Ayrıca Vrijbroekpark’ta açık havada oturma alanı bulunan iki kafe bulunmaktadır.
10.Onze-Lieve-Vrouwestraat
Mechelen’de alışveriş dendiğinde akla ilk gelen yer olan Onze-Lieve-Vrouwestraat, Mechelen’in kalbinde yer alan popüler bir caddedir.
Tarihi 16. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar uzanan çeşitli binalara ev sahipliği yapan bu cadde, ayrıca Mechelen’in en instagramlanabilir yerlerden biri.
Cadde boyunca süslü taş işçiliği olan birçok tarihi cephe yer almakta olup mağaza, kafe, restoran ve barlardan oluşan popüler bir karışıma ev sahipliği yapmaktadır.
Onze-Lieve-Vrouwe caddesi Vijfhoek ve Korenmarkt meydanlarını birbirine bağlayarak Mechelen’in tarihi merkezinin kalbinde yayalara açık canlı bir alışveriş caddesi haline geliyor. Grote Markt merkez meydanının yaklaşık 1 km kuzeyinde yer alır.
Merkezi konumu, ilginç tarihi ve canlı atmosferiyle Onze-Lieve-Vrouwe caddesi turistlere, alışveriş tutkunlarına, tarih meraklılarına ve gece hayatı arayanlara hitap ediyor. Her yaştan ve ilgi alanından ziyaretçilere canlı bir kentsel deneyim ve tarihi Mechelen tadı sunuyor. Bir uçtan diğer uca dolaşmak, Mechelen’in geçmişinin ve günümüzdeki canlılığının mikrokozmosunu ortaya çıkarıyor.
11.Aziz John Kilisesi
15. yüzyıldan kalma tarihi bir gotik kilise olan Aziz John Kilisesi, Vaftizci Aziz Yahya ve Evangelist Aziz Yahya’ya adanmıştır ve yerel olarak Sint-Janskerk olarak biliniyor.
Oldukça sade bir cepheye sahip olan kilisenin iç mekanı etkileyici dekorasyona ve birbirinden değerli eserlere ev sahipliği yapıyor.
İç mekan, ana sunağın üzerinde yer alan Peter Paul Rubens’in ünlü üç parçalı “Magi’nin Hayranlığı” da dahil olmak üzere birçok hazineyi içeriyor. Bunun arkasında, tüm sahnelerin izlenebilmesini sağlamak için sunak parçasını döndüren mekanizmalar vardır. Diğer ilgi çekici yerler arasında, zengin cemaat üyelerinin oturduğu kilise müdürünün banklarındaki zarif ahşap oymalar, Michiel Vervoort’un süslü bir şekilde oyulmuş kürsüsü ve 2008’de bulunan Aziz Christopher ve Aziz George’un 14. yüzyıldan kalma iki büyük duvar resmi yer alıyor.
Dini yapılara, sanat tarihine ve Belçika kültürüne ilgi duyan her yaştan ziyaretçiye keyifli dakikalar sunan kilise, tarihi şehir merkezi sınırları içerisinde, kolay ulaşılabilir bir konumda yer alıyor.
12.Dijlepad
Mechelen’in tarihi su yollarının restorasyonu kapsamında, Haverwerf’ten şehrin Botanik Bahçesi’ne kadar uzanan, Dijle Yolu olarak bilinen yüzen ahşap bir yürüyüş yolu bulunuyor. Burada yapılacak güzel bir yürüyüş, Mechelen ziyaretinin olmazsa olmazları arasında yer alıyor.
Dijle yolu, şehri farklı bir perspektiften görmenin güzel bir yoludur ve sizi Zoutwerf’e doğru şehrin 13. yüzyıldan kalma en eski köprüsü olan Hoogbrug’un veya teknelerin hareket etmeden önce demirleyip tuzlarını satışa sunduğu tuz limanının altına götürür.
Burada, aynı zamanda, kapısının üzerinde oyulmuş, yaldızlı bir somonun etrafına sarılmış, evin adını taşıyan bir parşömenin bulunduğu, balıkçıların eski lonca evi olan In den Grooten Zalm’ı da göreceksiniz.
13.Our Lady of Hanswijk Bazilikası
Dış cephesi kadar iç mekanıyla da dikkat çeken Our Lady of Hanswijk Bazilikası, Mechelen’in en ilgi çekici dini yapılarından biridir.
Dış cephenin taç parçası kubbe iken, iç mekanın en dikkat çeken kısmı ise 17. Yüzyılda oyulmuş günah çıkarma odalarıdır.
Pek çok kişi, 1000 yıldan daha eski olduğuna inanılan Meryem Ana heykelciğini görmek için bu bazilikayı ziyaret ediyor.
14.Technopolis (Teknokent) Bilim Müzesi
İnteraktif bir bilim ve teknoloji müzesi olan Technopolis (Teknokent) Bilim Müzesi, her yaştan ziyaretçi için bilim ve teknolojiyi ilgi çekici ve eğlenceli bir şekilde hayata geçiren 350’den fazla uygulamalı sergi, gösteri ve atölye çalışmasına ev sahipliği yapıyor.
Technopolis etkileşime ve deneyimsel öğrenmeye odaklanır. Sadece camın arkasındaki sergilere baktığınız geleneksel müzelerin aksine, Teknokent’te sergilere dokunmanız, denemeler yapmanız ve onlarla oynamanız teşvik ediliyor. Örneğin ziyaretçiler bir uçak simülatörüne inmeyi deneyebilir, çivili bir yatağın üzerinde kestirebilir, yerden 5 metre yüksekte yüksek bir telin üzerinde asılı duran bir bisiklete binebilir ve hatta dev bir sabun köpüğünün içinde durabilir. Müzenin sloganı “deney yapmak eğlencelidir.
Teknokent’te farklı yaş gruplarına özel sergiler düzenleniyor. Çocuk Bilim Merkezi, küçük çocukların yetişkinlere yönelik işleri canlandırabileceği hayali bir süpermarket, pizzacı ve banka gibi aktivitelerle doludur. Xplora bölümü, 8-14 yaş arası çocukların bilim ve teknoloji ile ilgili farklı meslekleri interaktif sergiler aracılığıyla denemelerine olanak tanıyor.
Fizik, mühendislik, kimya, biyoloji ve daha fazlasını kapsayan çok çeşitli sergiler, her ziyaretçinin ilgisini çekecek bir şeyler olduğu anlamına geliyor. Teknokent Bilim Müzesi’ne giriş biletleri yetişkinler ve 12 yaş üstü ziyaretçiler için 23€, 4-11 yaş arası çocuklar ise 18€’dur.
15.Stadhuis (Mechelen Belediye Binası)
Stadhuis, fantastik bir romandan fırlamış bir kaleye benzeyen sağlam taştan bir şaheserdir.
Tuhaf ama ilgi çekici tasarımına yakından bakarsanız, aslında üç binanın akıllıca bir araya getirildiğini fark edebilirsiniz: çan kulesi, meclis salonu ve eski kumaş salonu.
Stadhuis’i Grote-Markt’ta, katedralin hemen karşısında bulabilirsiniz.
16.Mechelen Muurt
Bir sokak sanatı projesi olan Mechelen Muurt, Mechelen’in değişiminde en büyük rol oynayan şeylerden biri. Proje, 2015’te, şehir merkezindeki binalara büyük ölçekli duvar resimleri çizerek Mechelen’i canlandırmaya yardımcı olmak için 10 ulusal ve uluslararası sanatçıyı davet eden şehrin sanatçısı Gijs Vanhee tarafından başlatılmış. Günümüzde Mechelen gezilecek yerler listesinde yer alan bu duvar resimleri, belirli bir rota üzerinde görülebiliyor.
Mechelen Muurt’un ilk baskısı için hazırlanan 10 duvar resmi, şehirde özel bir yürüyüş rotası takip edilerek görülebiliyor. Sanat eserleri, yaklaşık 45 dakikalık yürüme mesafesindeki şehir içi alana yayılmıştır. Yürüyüş rotası, ziyaretçileri arka sokaklardaki ve normalde keşfedemeyecekleri sessiz mahallelerdeki etkileyici büyük ölçekli tabloların yanından geçiriyor. Duvar resimlerinden ikisi merkeze yakın daha göze çarpan yerlerde bulunuyor, diğer sekizi ise küçük ara sokaklarda keşfedilmeyi bekliyor. Yürüyüş rotası, Mechelen’in başlıca turistik mekanlarının ötesinde bilinmeyen taraflarını sergilemek için tasarlandı.
Mechelen Muurt yürüyüş rotasındaki öne çıkanlardan bazıları arasında Belçikalı grafik sanatçısı Dzia’nın Lekkernijstraatje’de yer alan, parlak bir arka planda renkli büyük bir pelikanı tasvir eden ‘Pelikan’ tablosu yer alıyor. Bir diğer öne çıkan eser ise Bart ‘Smates’ Smeets imzalı, gerçeğe yakın detaylarıyla neredeyse bir fotoğrafa benzeyen ‘Sualtı Köpeği’. Burası, Arjantinli sanatçı Milu Correch’in rüya gören Alice Harikalar Diyarında’nı gösteren ‘Alicia Duerme’ tablosunun karşısında yer almaktadır. Bu iki duvar resminin her ikisi de De Langhestraat’ta bulunabilir.
Mechelen’i farklı bir perspektiften keşfetmenin benzersiz bir yolu olan Mechelen Muurt, kesinlikle şehir turunuzda rotanızda olması gereken yerlerden.
17.Kazerne
Kazerne Dossin sergisi, İkinci Dünya Savaşı etrafındaki olayları çerçeveleyen sosyo-ekonomik ve politik faktörleri kronolojik sırayla anlatıyor. Alman ekonomisini baltalayan Versailles Antlaşması’ndan Katolik geleneğindeki uzun süredir devam eden Yahudi karşıtı köklere kadar, tarihin bu küçük şehri nasıl şekillendirdiğine kasvetli bir bakış sunuyor.
1942 ile 1944 yılları arasında 25.484 Yahudi ve 352 çingene, Auschwitz’e sınır dışı edilmeye hazırlık amacıyla Dossin Kışlası’nda işlemden geçirildi. Bu kışlalar artık soykırımın trajik olaylarını çevreleyen hikayenin anlatıldığı bir müzedir.
Kazerne Dossin sergisi, devletin ayrımcılık yapmaya başlaması ve soykırımla acımasızca dürüst bir şekilde yüzleşmesi durumunda neler olduğuna geniş bir açıdan bakıyor.