İtalya’nın en popüler ve en sevilen şehirlerinden biri olan Milano, “Duomo Katedrali” gibi Avrupa’nın en çok ziyaret edilen tarihi yapılarından birine ev sahipliği yapıyor. Milano Katedrali olarak da bilinen bu görkemli yapı, ülkenin en büyük ve en eşsiz gotik kompleksi olarak kabul ediliyor.
Hem dış hem de iç mekanda mimari detaylarıyla dikkat çeken katedral, dış mekanda toplamda 2300 heykele ev sahipliği yapıyor. İsa’nın çarmıha gerilmesi de dahil olmak üzere İncil’den hikayeleri tasvir eden karmaşık bir şekilde oyulmuş bu heykeller, katedralde en fazla ilgiyi gören eserler oluyor. Bunun yanında iç mekanda 1000 tane daha heykel, yüksek mermer sütunlar, yaldızlı tavanlar, etkileyici vitray pencereler ve her yere dağılmış çok sayıda resim bulunuyor.
Dünyanın en büyük Katolik kiliselerinden biri olan bu görkemli yapı, Milano’nun dört bir yanından kolayca ulaşabileceğiniz merkezi bir konumda yer alıyor. Şehrin en ilgi gören yapısı olduğundan dolayı, uzun bilet kuyruklarına girmeniz gerekebiliyor, özellikle Milano’yu yaz aylarında ziyaret ediyorsanız. Bu yüzden biletinizi online olarak almanızı, hatta biraz daha fazla bir ücret ödeyerek ”skip the line” (hızlı geçiş) seçenekli biletleri satın almanızı tavsiye ederiz. Hızlı geçiş seçenekli biletler için getyourguide.com‘a göz atabilirsiniz.
Yazı İçerisindeki Başlıklara Git
Milano Katedrali – Duomo Hakkında Bilgiler
Katedralin en ilgi çekici yeri ise, hem şehri hem de Duomo Meydanı’nı izleyebileceğiniz teras bölümü oluyor. Buradan katedralin payandalarına, kulelerine ve zirvesine de yakından bakma şansınız var.
Milano’nun kalbinde, merkezi bir konumda bulunan katedrale şehrin birçok yerinden yürüyerek rahatlıkla ulaşabiliyorsunuz. Kolay ulaşılabilir olmasından ve çevresinde, daha çok sayıda tarihi ve turistik yere ev sahipliği yapmasından dolayı da, Milano’nun en yoğun turist trafiğine sahip olan yerlerinden.
600 yıldan daha fazla bir geçmişe sahip olan katedralin inşaatı resmen 1386 yılında başlamış olmasına rağmen, tamamlanması 600 yıldan fazla sürmüş. Antonio da Saluzzo tarafından başlanan inşaat daha sonraki yıllarda Gian Galeazzo Visconti’nin destekleriyle büyüdü ve günümüzdeki halini almasında önemli bir rol oynadı.
İtalya’daki çoğu rönesans tarzı yapının aksine Milano Katedrali, gotik üslubuyla ülkedeki birçok tarihi yapıdan ayrılıyor. Ancak katedralin yapımı çok uzun yıllar sürdüğünden farklı mimarlar ve farklı çalışanlardan dolayı, Milano Katedrali’nde Neo-Gotik hatta romantik tarzların izleri bile görülebiliyor.
Duomo’nun yanındaki mermer patikaları takip ederek terasa çıktığınızda ‘Madonnina’yı da doğrudan görebiliyorsunuz.
Madonnina, şehrin sembolü ve Milanoluların koruyucusu olan Meryem Ana’nın dört metre yüksekliğinde altın bir heykeli. 6.750 yaprak altın varak yaldızla kaplanmış ve yarım tonun üzerinde ağırlığıyla dikkat çekiyor.
Günümüzde her yıl yaklaşık 5 milyonun üzerinde turistin ziyaret ettiği bu başyapıt, sadece Milano’nun değil, İtalya’nın da en önemli simgelerinden biri olarak kabul ediliyor.
Katedral, 440.000 metreküp hacmi ile 11.700 kişinin aynı anda içeride oturacak kadar yeterli bir alana sahip. Aynı zamanda dünyanın en büyük Gotik binası ve en fazla sayıda heykele sahip kilisesi. Katedralin içini ve dışını süsleyen toplamda 3.400 heykel bulunuyor.
Milano Katedrali Bölümleri
Katedralin hem dış cephesi, hem müzesi hem de iç mekanı ve terası görülmeye değer. Ancak bu bölümlerin hepsini birden görmek istiyorsanız kombineli giriş biletleri almanız gerekiyor. Yani sadece katedrale giriş için aldığınız biletler ile çatı katını veya müzeyi göremiyorsunuz.
Milano Katedrali Cephesi
Sadece dışarıdan bile görülmeye değer bir mimariye sahip olan katedral, muhteşem dış cephe süslemeleriyle de ilgi görüyor.
Cephe, baştan sona geçen 600 yıllık süreyi anımsatıyor. Cephedeki kuleler gotik bir üsluba sahip olsa da, katedral cephesinin 5 giriş kapısının üzerinde yer alan büyük pencereler Neoklasik ve Geç Rönesans üsluba sahip.
Milano Katedrali İçi
Katedralin iç mekanı da en az dış cephe kadar güzel bir mimariye ve süslemelere sahip. Özellikle güneşli günlerde vitray pencerelerden gelen ışıkla oluşan renk cümbüşü görülmeye değer.
Katedralin dış cephesinde olduğu kadar iç mekanda da birçok heykel bulunuyor. Oldukça büyük bir iç mekana sahip olduğundan dolayı iç mekan için en azından 1 saatinizi ayırmanızda yarar var.
Duomo’nun içinde görülebilen, çoğu turist tarafından görmezden gelinen iki yer daha var. Bunlardan biri apsisin hemen üzerinde bulunan ve İsa’nın çarmıha gerilmesi sırasında kullanılan çivilerden birinin yerleştirildiği noktayı gösteren küçük kırmızı bir ampuldür. Gerçek çivi artık bir tabutta saklanıyor ve her yıl 14 Eylül’de sergileniyor.
İkincisi ise girişe yerleştirilmiş 18. yüzyıldan kalma bir güneş saati. Bir ışık ışını iki belirli noktaya çarparak onu zamanının en hassas güneş saatlerinden biri yapıyor.
Teras (Çatı Katı)
Katedralin çatısı da görülmeye değer bir mimariye ve manzaraya ev sahipliği yapıyor. Hem Duomo Meydanı’nı hem de şehrin muhteşem manzarasına ev sahipliği yapan teras, kombineli biletler ile ziyaret edilebiliyor.
Duomo’nun ön cephesi ve iç mekanı, Milano katedralinin gerçek harikası olan çatı katının doruk noktası olarak kabul edilir ve buraya ister merdivenlerden isterseniz de asansör yardımıyla çıkabilirsiniz. Tabii asansör ve merdiven bilet fiyatlarının farklı olduğunu da unutmayın.
Madonnina (Altın Heykel)
Çatı terası, katedralin en yüksek kulesine (108 metre yükseklikte) yerleştirilmiş Meryem Ana’nın 4 metre yüksekliğindeki yaldızlı altın kaplama heykeli Madonnina’yı görmek için en iyi yerdir.
Madonnina, tüm Milanlılar tarafından iyi bilinir ve dolayısıyla tüm Milano şehrinin sembolü haline gelmiştir.
Katedral Müzesi
Katedralin içerisinde bir de müze bölümü bulunuyor. Zamanınız varsa veya Duomo’nun yapımı hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız, Duomo Katedrali Müzesi‘ni ziyaret etmek için zaman ayırmaya değer.
Duomo’nun inşası ve bakımından sorumlu olan Veneranda Fabbrica’ya ait duvar halıları, heykeller, ayinsel objeler, sunaklar ve diğer değerli objelerle dolu 26 sergi odası bu müzede görülebiliyor. Tabii bu müze içinde kombineli biletlerden satın almak gerekiyor.
Arkeolojik Alan
Katedralin 1386 yılında inşa edilmeye başladığı bölgede, başka kilisenin ve diğer binaların varlığından bahsediliyor. Katedralin bu kalıntıların üzerine inşa edildiği tahmin ediliyor. Günümüzde bu kalıntıları katedral ziyaretinizde görebiliyorsunuz.
Duomo Arkeolojik Alanı, kiliseyle neredeyse aynı ziyaret saatlerine sahip ve erişim için aynı bilet gereklidir, bu yüzden bir göz atmaya değer. Santa Tecla Kilisesi ve Santa Maria Maggiore Katedrali’nin kalıntılarının yanı sıra, yazı tipleri ve mozaik kalıntıları bulunan iki erken Hıristiyan vaftiz evini burada görebilirsiniz.
Milano Katedrali Giriş Ücreti
Sadece katedrali görmek istiyor, çatıya çıkmak istemiyor, müzeyi veya arkeolojik alanı görmesem de olur diyorsanız 3€ giriş ücreti ödeyerek katedralin iç mekanını görebilirsiniz.
Ayrıca Katedrale giriş için 4 farklı kombineli bilet bulunuyor.
- Birinci biletin ücreti 2024 yılı itibariyle 10€’dur. Bu bilet, katedral, arkeolojik alan, Katedral müzesi ve sergileri kapsıyor.
- İkinci biletin ücreti ise 20€’dur. Bu bilet ile birinci bilete ek olarak çatı katını (Asansörle) da görebiliyorsunuz. Yani sadece teras için fazladan 10€ ödemeniz gerekiyor.
- Üçüncü bilet ise aynı ikinci bilet konseptinde fakat çatı katına asansörler yerine merdivenleri kullanarak çıkıyorsunuz. Bu biletin ücreti ise 15€’dur.
Son bilet ise ‘Fast Track Pass’ olarak biliniyor ve bekleme süresini en aza indiriyor. Bu bilet ise tıpkı ikinci bilet gibi ancak sıra beklemeden asansörler ile terasa çıkabiliyorsunuz. Yani uzun kuyruklara girmek istemezseniz fazladan ücret ödeyerek terası görebiliyorsunuz. Bu biletin ücreti ise 29€.
Milano Katedrali Ziyaret Saatleri
Katedrali 08:00-19:00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.
Katedrale son giriş saati ise 18:00’dır.
Milano Katedrali Tarihi
Katedralin yapımına Milano Dükü Gian Galeazzo Visconti tarafından 1386 yılında başlanmış.
Katedral 1418’de kutsanmış, ancak o zamanlar sadece merkezi nef tamamlanmıştı. İnşaat 200 yıl daha devam etmiş, ardından durdurulmuş ve sonraki birkaç yüzyıl boyunca birkaç kez tekrar başlayıp durmuş.
Duomo’nun inşası çok uzun sürdüğü için, katedralin stil uyuşmazlığı olması şaşırtıcı değil. Baskın tarz Gotik, ancak aynı zamanda bazı Neoklasik, Neogotik ve Geç Rönesans unsurlarını da içeriyor.
- Göz At ; Milano’dan ne alınır ? adlı yazımıza göz atmayı unutmayın.
Milano Katedrali’ne Yakın Nerede Kalınır ?
Katedral, şehir merkezinde, Milano’nun kalbinin attığı yerde bulunuyor. Bu yüzden de çevrede çok sayıda otel, daire, cafe ve restoran da bulunabiliyor. Şehirdeki en fazla otele ev sahipliği yapan yer, katedralin bulunduğu bölge. Ancak şehrin tam merkezi burası olduğundan buradaki otel fiyatları diğer bölgelere nazaran biraz daha pahalı olabiliyor.
Katedrale yakın bir yerde konaklayacak olursanız, Milano’da gezilecek yerler listesindeki popüler olan cazibe merkezlerinin büyük bir bölümüne yürüyerek ulaşabilirsiniz.
Katedrale kısa bir yürüyüş mesafesinde bulunan en popüler oteller ;
Milano Duomo Katedrali‘ne sadece 10 dakika yürüme mesafesinde bulunan bu merkezi otel, şehirdeki en çok rezervasyon alan ekonomik otellerden biri. Galleria Vittorio Emanuele Alışveriş Merkezi’ne de yürüme mesafesinde olan bu otel, 9+ konuk değerlendirme puanına sahip.
Milano Katedrali’ne 2 dakika yürüme mesafesinde olan bu otel, şehirdeki en merkezi otellerden biri olduğundan dolayı, kendi kategorisindeki diğer tesislere nazaran biraz daha pahalı. Fakat Milano’da nerede kalınır ? sorusuna merkezi bir cevap isteyenler için ideal bir seçim olabilir.
—Hotel Ariston – 3 yıldız
Milano’daki orta bütçeli otellerden biri olan Hotel Ariston, La Scala Tiyatrosu ve Cattolica del Sacro Cuore Üniversitesi’nin yakınında, Milano’nun merkezinde yer alıyor. Otel, katedrale 10 dakika yürüme mesafesinde bulunuyor.
Milano Katedrali Hakkında İpuçları
- Katedrali sabahın erken saatlerinde ziyaret edin; Milano’nun en çok ziyaret edilen yapılarından biri olan bu katedralin içini veya terasını ziyaret etmeyi planlıyorsanız, ya sabahın erken saatlerini ya da katedralin kapanış saatine yakın bir saatte ziyaretinizi yapın.
- Çünkü çok uzun kuyruklarda beklemek zorunda kalabiliyorsunuz. Özellikle yüksek sezonda, hafta sonları, 1 saate yakın kuyruklar oluşabiliyor.
- Giriş biletinizi online olarak satın alın ; Eğer biletinizi online olarak alacak olursanız, yarım saate yakın bilet satın alma kuyruğuna da girmemiş olursunuz. Bu sayede katedrali çok daha çabuk ziyaret edebilirsiniz.
- Kombineli biletleri de düşünün ; Sadece katedralin içini görmek 3€. Ancak yukarı çıkmak, müzeyi veya arkeolojik alanı da görmek istiyorsanız kombineli biletleri satın almanızı tavsiye ederim. Ayrı ayrı biletler alacak olursanız, çok daha fazla bir ücret ödeyebileceğinizi de unutmayın.
- Terasa merdivenleri kullanarak çıkın ; Katedralin terasına asansörlerle de çıkabiliyorsunuz. Fakat merdivenleri kullanarak çıkacak olursanız, çok daha düşük bir ücret ödüyorsunuz. Ayrıca asansör için sıra beklemenize de gerek kalmıyor.
- Son olarak katedrali turlar ile ziyaret etmeyi de düşünün ; Çünkü katedrali rehberler eşliğinde ziyaret ettiğinizde ne giriş için ne de çatıya erişim için sıra bekliyorsunuz. VIP konforunda bir katedral ziyareti gerçekleştirebiliyorsunuz. Tabii fiyatı normal giriş ücretlerine nazaran çok daha pahalıdır.
BENZER İÇERİKLER