Hollanda’nın son zamanlardaki en popüler şehirlerinden biri olan Leiden, 17. yüzyıl binalarının sıraladığı kanallarla örülmüş, hepsi birbirine yürüme mesafesindeki müzeleri, yoğun öğrenci nüfusunun sonucu olan canlı gece hayatı ve tarihi yapılarıyla sıkılmadan 1-2 gününüzü geçirebileceğiniz harika bir şehir.
Hollanda’nın en eski ve en güzel kentsel alanlarından biri olan Leiden, Leyden olarak da biliniyor. Ülkenin ikonik sembollerinden olan lale, buradan Avrupa’ya tanıtılmış.
Leiden’de gezip görülecek birçok yer olduğu gibi, yapılacak da çok fazla şey var. Bunların başında, her çarşamba ve cumartesi günü düzenlenen ve geleneksel yiyecekler, çiçekler, giysiler ve yerel el sanatları için harika bir yer olan hareketli Leiden Sokak Pazarı’nda (Markt) dolaşmak veya kanallarda rahatlatıcı bir tur için bir nehir teknesine atlamak yer alıyor. Tıpkı Amsterdam’da olduğu gibi Leiden’de kanal turu da kaçırılmaması gereken aktivitelerden.
Yazı İçerisindeki Başlıklara Git
Leiden Gezilecek Yerler Listesi
Leiden, Hollanda’nın önde gelen kültür merkezlerinden biri olmasıyla da tanınıyor. 16. ve 17. yüzyıllardan birçok büyük ressamın doğum yeri olarak ünlü olan bu şehir, sanatseverlere de eşsiz bir deneyim sunuyor. Leiden bağlantısı olan önemli Hollandalı “Eski Ustalar” arasında Lucas van Leyden, Rembrandt, Jan Steen, Jan van Goyen ve Frans van Mieris bulunuyor.
İşte Leiden gezilecek yerler listesine ekleyebileceğiniz en popüler cazibe merkezleri ;
1.Molenmuseum De Valk (Yel Değirmeni Müzesi)
Molen De Valk Yel Değirmeni, Leiden’in en ilgi çekici cazibe merkezlerinden biri. Molenmuseum de Valk adı verilen müze, bu yel değirmenin içerisinde yer alıyor.
De Valk Yel Değirmeni, Hollanda’nın ulusal bir sembolüdür, bu yüzden müzeyi ziyaret etmeseniz bile değirmeni gördüğünüzden emin olun deriz.
1743 yılından kalma bu yel değirmenindeki müzede değirmenlerin ve buğday öğütmenin tarihi ve teknolojisi gösteriliyor.
Yedi katlı, 29 metre yüksekliğindeki muhteşem bir taş un değirmeninde yer alan müze, 1964 yılından beri hizmet veriyor. Çok ilgi çekici bir müze olmasa da, yel değirmenlerine merakınız varsa kesinlikle listenize eklemeniz gereken cazibe merkezlerinden biri.
2.Burcht van Leiden
11. yüzyılda inşa edilmiş bir mermi kalesi olan Burcht van Leiden (Leiden Kalesi), yaklaşık iki yüzyıl boyunca şehrin ana savunma yapısıymış. Bir zamanlar 35 metre çapındaki duvarlarla korunan kale, şehrin hızlı ve sürekli büyümesi nedeniyle kale olarak terk edilmiş ve 1600’lerde de halka açık bir park haline gelmiş.
Şehir merkezine yakın bir konumda bulunan bu tarihi kaleyi günümüzde ziyaret edebiliyorsunuz. Turlarla kale gezisine çıkacak olursanız, harika bir manzara da sizi bekliyor olacak.
11. yüzyılda inşa edilen sur duvarını çevreleyen orijinal dış geçidi hala görebilirsiniz. Kalenin tepesinden nehirlerin karşısındaki muhteşem manzaranın keyfini çıkarmayı da unutmayın.
3.Corpus Müzesi
Leiden’deki en yeni turistik yerlerden biri olan Corpus Müzesi, insan vücudunun işleyişine dair benzersiz bir fikir sunuyor. Kısmen, binanın kendisinde oturuyormuş gibi görünen devasa bir insan figürünün içinde yer alan Corpus, türümüzün biyolojisine adanmış dünyanın tek etkileşimli müzesi olarak kabul ediliyor.
Dünyanın insan vücudunu keşfetmeye adanmış ilk müzesi olması bakımından da önemli bir yere sahip olan Corpus Müzesi, tüm yaş gruplarına hitap ediyor. Bu yüzden de ailece görülecek en güzel yerler arasındadır.
Ziyaretinizde insan vücuduna benzeyen 35 metre yüksekliğindeki bir binanın içinde olacaksınız.
Giriş ücreti ; 19€ ve müzeyi pazartesi günleri dışında 09:00-16:00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.
4.Oude Sterrewacht (Eski Gözlemevi)
Türünün en eskisi olan Hortus Botanicus’taki Gözlemevi, görülmeye değer cazibe merkezlerinden biri. Burası sıklıkla üniversite binası olarak kullanılıyor olsa da, ziyaretçiye açık.
Ren Nehri’nin bir kolunun kıvrımındaki güzel park benzeri ortamı nedeniyle son derece popüler cazibe merkezlerinden olan bu gözlemevi, ayrıca Leiden’deki en çok fotoğrafı çekilen yerlerden bir tanesi.
1633’te kurulan ve dünyanın halen faaliyette olan en eski gözlemevi olan tesis en iyi, yakındaki Hortus Botanicus’a yapılan 30 dakikalık bir turun parçası olarak ziyaret edilebilir.
Öne çıkan özellikler arasında, binanın tarihi ile ilgili sergilerin ve astronomi ile ilgili eğitim materyallerinin yanı sıra tesisin ekipmanlarını yakından görme şansı olan bir ziyaretçi merkezi yer alır.
Giriş ücreti ; 5€ ve gözlemevini pazartesi günleri dışında 13:00-17:00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.
5.Hortus Botanicus Leiden (Botanik Bahçesi)
Hollanda’daki en eski botanik bahçesi, olan Hortus Botanicus Leiden, görülmesi gereken en önemli cazibe merkezlerinden biri. Güzel, romantik ve ilginç bitkilerle dolu Hortus Botanicus, hem yerli halk hem de turistler arasında oldukça popüler gezi spotlarından.
1590 yılında inşa edilmiş olan bu botanik bahçesi, Leiden Üniversitesi’ne ait. 10.000’den fazla botanik türün yanı sıra düzinelerce kuş türünü burada görebilirsiniz.
Bu popüler tarihi bahçenin öne çıkan özelliği, adını sitenin kurucusundan alan üniversite binasının arkasında yer alan sistematik olarak düzenlenmiş ilk botanik bahçesinin yeniden inşası olan Clusiustuin’dir. Bunun yanında, sikadlar ve etobur bitkiler koleksiyonuyla Kış Bahçesi, 1744’te inşa edilen büyük süslü Limonluk, Rosarium ve Japon Bahçesi de göz atmaya değer yerler arasında.
Hortus Botanicus Nisan’dan Kasım’a kadar açıktır, bu nedenle ziyaretinizi yazın planlıyorsanız, kesinlikle bu botanik bahçesini de rotanıza ekleyin deriz.
Giriş ücreti ; 8€ ve botanik bahçesi 10:00-16:00 saatleri arasında açık.
6.Naturalis Biodiversity Center (Leiden Doğa Tarihi Müzesi)
Naturalis Biyoçeşitlilik Merkezi, ulusal bir doğa tarihi müzesi ve Leiden’de biyolojik çeşitlilik üzerine bir araştırma merkezidir.
Mevcut adı ve organizasyonu nispeten yeni olmasına rağmen, Naturalis’in tarihi 1800’lerin başlarına kadar izlenebilir. Koleksiyonu, onu dünyanın en büyük doğa tarihi koleksiyonlarından biri yapan yaklaşık 37 milyon örnek içerir.
Mevcut müze, koleksiyonlarındaki çok sayıda nesne ile tanınır. Amsterdam Zoölogisch Müzesi ve Hollanda Ulusal Herbaryumu ile birleşmeden önce, Naturalis koleksiyonunda yaklaşık 10 milyon zoolojik ve jeolojik örnek vardı. Amsterdam Zoölogisch Müzesi ve Hollanda Ulusal Herbaryumu koleksiyonlarıyla 2010–12’de birleşmenin ardından, şu anda yaklaşık 42 milyon örnek var.
Koleksiyonların büyük bir kısmı, Nisan 1998’de açılan Leiden’de bir dönüm noktası olan 60 metre yüksekliğindeki bir kulede saklanıyor. Koleksiyonların bazı bölümleri, şehir merkezindeki Raamsteeg’deki eski müze binasındaki bir depoda saklanıyor.
Leiden’deki Naturalis Biyoçeşitlilik Merkezi kapılarını ilk kez 1874’te halka açmış ve Avrupa’nın bu türden en eski müzelerinden biri olmuştur. Bu nedenle, tarih veya bilimle (veya her ikisiyle) ilgileniyorsanız, bu saygıdeğer cazibe merkezini listenize eklediğinizden emin olun!
7.Pieterskerk
Leiden’in İspanyollardan kurtuluşunun anısına düzenlenen yıllık kutlamasıyla ünlü Geç Gotik haç biçimli bazilikanın yani St. Pieterskerk’in (Aziz Petrus Kilisesi’nin) temelleri şehrin ilk kilisesinin burada inşa edildiği 1121 yılına dayanıyor.
Günümüzde bir etkinlik mekanı olarak hizmet veren kilise, ABD’ye ilk yerleşen hacılar olacak grubun seçkin bir üyesi olan John Robinson’ın mezarına ev sahipliği yapmasıyla da öne çıkıyor.
900 yıllık tarihiyle dikkatleri üzerine çeken kilise, ayrıca bir müze olarak da hizmet veriyor.
Birçok kemerli pencere ile büyüleyici bir taş ve tuğla tasarıma sahip olan kilisenin içinde bir dizi süslü dekorasyon ve süslemeler, büyük, gösterişli bir org ve güzel tonozlu tavanlar var.
8.Rijksmuseum Boerhaave
Adını doktor, botanikçi, kimyager ve Leiden Üniversitesi öğretmeni Herman Boerhaave’den (1668-1738) alan bu etkileyici bilim ve tıp müzesi, Hollanda’daki önemli bilimsel keşiflerin ve bunların arkasındaki doktorların ve bilim adamlarının profillerini sergiliyor. Müze, daha sonra Kuzey Avrupa’daki ilk akademik hastane haline gelen 15. yüzyıldan kalma bir manastırda yer alıyor.
Hollanda bilim tarihindeki en önemli keşifler nelerdir? Bunun arkasında hangi araştırmacılar vardı ve keşiflerinin bugün yaşamlarımız üzerinde ne kadar etkisi var ? tüm bu sorulara Rijkmuseum Boerhaave’de cevap bulabilirsiniz.
Rijksmuseum Boerhaave, beş asırlık araştırma ve yeniliği gösteren bir koleksiyon ve günümüz biliminin liderleriyle yoğun bir işbirliği ile her yaştan ziyaretçiye bilim dünyasına ilgi çekici bir bakış sunuyor ve kesinlikle çocuklarla Leiden gezilecek yerler listesine eklenebilecek çekim merkezlerinden bir tanesi.
9.National Museum of Antiquities (Ulusal Eski Eserler Müzesi)
Ulusal Eski Eserler Müzesi (Rijksmuseum van Oudheden), Mısır ve Yakın Doğu’nun yanı sıra Yunan ve Roma dönemlerine ait çok sayıda arkeolojik sergiye ev sahipliği yapıyor. 1818’de kurulan bu birinci sınıf turistik mekanda heykeller, antik vazolar ve tarih öncesinden Roma dönemine kadar uzanan küçük nesneler sergileniyor.
Müze, birinci sınıf bir Mısır mumyaları ve lahit koleksiyonuna sahip olmasıyla da ilgi görüyor. Beş farklı sunumun kopyaları, rekonstrüksiyonları, filmleri ve medyası da var. Ayrıca müze, Hollanda arkeolojik nesnelerinin en kapsamlı koleksiyonuna sahip. Tarih öncesi çağlardan Orta Çağ’ın sonlarına kadar Hollanda’nın tarihini kapsarlar.
Ulusal Eski Eserler Müzesi, 1818 yılında Kral I. William tarafından kurulmuş.
Haftanın altı günü, sabah 10’dan akşam 5’e kadar açıktır. Pazartesi günleri kapalıdır.
10.Museum De Lakenhal
Leiden Belediye Müzesi (Museum de Lakenhal), Oude Vest’in kuzey tarafında güzel ve kolay ulaşılabilir bir konumda yer alıyor.
2019’da büyük bir yenileme ve genişlemeye konu olan mevcut müze, 1874’te açıldı ve Jan van Goyen, Rembrandt ve Jan Steen dahil olmak üzere 16. ve 17. yüzyılların önde gelen Hollandalı sanatçılarının etkileyici bir resim koleksiyonuna sahip.
Müzenin uygulamalı ve dekoratif sanat koleksiyonu da ziyaretçilerin ilgisini çekmeyi başarıyor. Diğer önemli sergiler arasında, geniş bir dini eserler koleksiyonunun yanı sıra, kumaşın incelendiği yenilenmiş Teftiş Odası yer alıyor.
11.Ulusal Etnoloji Müzesi
Ulusal Etnoloji Müzesi (Museum Volkenkunde), Leiden’in en ünlü caddelerinden biri olan Museumstraat’ta yer alıyor. Leiden Merkez İstasyonu’nun (Leiden Merkez İstasyonu) hemen yanında, Markt’tan sadece bir blok aşağıda ve Leiden’i kesen iki kanalın arasında olduğu için bulması kolay bir yer.
Ulusal Etnoloji Müzesi, dünyanın dört bir yanından farklı ülkelere ve kültürlerine odaklanan dönüşümlü sergilere sahip olmasıyla öne çıkıyor.
Her gün sabah 10’dan akşam 4’e kadar açık olan bu müze, bir zamanlar bankacılık, nakliye ve hatta madencilik elmasları da dahil olmak üzere çok sayıda işletmeyle Hollanda’nın en başarılı iş adamlarından biri olan Willem van der Hoeven’a ev sahipliği yapan 17. yüzyıldan kalma bir binada yer alıyor. Binanın kendisi de kesinlikle görülmeye değer mimariye sahip.
Ayrıca Leiden’deki Ulusal Etnoloji Müzesi, Avrupa’daki ilk Etnografya müzesi olması bakımından da önemli bir yere sahip.
Giriş ücreti ; Yetişkinler için 15 €, çocuklar için 6 €, öğrenciler için 10 €
12.Leiden American Pilgrim Museum
1365-1370 yılları arasında inşa edilmiş, güzel bir şekilde korunmuş bir evde bulunan Leiden American Pilgrim müzesi, New England’ın kurucuları Pilgrims’in hikayelerini anlatıyor.
Hacılar döneminden kalma mobilyalar günlük hayatın çeşitli yönlerini gösterirken, Hacıların kendilerini ilgilendiren olaylar, Gerard Mercator, Adrian van de Venne, Adriaen van Ostade ve Jacques de Gheyn gibi sanatçıların 16. ve 17. yüzyıl haritalarından ve gravürlerinden oluşan olağanüstü bir koleksiyonla resmedilir.
ABD’den gelen ziyaretçilerin özellikle ilgisini çeken, Leiden American Pilgrim Museum olarak bilinen Hortus Botanicus’un arkasına gizlenmiş bu küçük müze, içinde bulunduğu 14. yüzyıldan kalma evin tarihi ile birlikte kasabadaki Hacı hayatıyla ilgili ilginç materyaller sunuyor. Öne çıkanlar arasında haritalar ve gravürlerin yanı sıra döneme ait mobilya, kitap ve diğer materyallerin sergilenmesi yer alıyor.
NOT ; Müze, sadece perşembe, cuma ve cumartesi günleri ziyarete açık.
13.Hooglandse Kerk
Leiden’in tarihi şehir merkezinde, konaklar ve avlularla çevrili Hooglandse Kilisesi (Kerk) yer alıyor. Şehrin en güzel ve en etkileyici kiliselerinden biridir. Kilise 1315 yılında ahşap bir şapel olarak inşa edilmiş, ancak kısa süre sonra ahşap kilisenin yerine bir taş kilise inşa edilmiş.
Gotik tasarımı ve etkileyici iç mekanıyla öne çıkan kilise, beyaz taş kemerler, dar ve uzun vitray pencereler ve yüksek beyaz tonozlu tavanlarla dolu.
14.Zijlpoort
Leiden, Orta Çağ’da sekiz şehir kapısına sahipti. Yüzyıllardan sonra sadece Morspoort ve Zijlpoort hayatta kaldı. Zijlpoort, şehrin doğu sınırında yer alıyor.
W. van der Helm tasarımına göre 1667 yılında inşa edilmiş olan De Zijlpoort, Kasabanın merkezinde, canal de Haven’ın yakınında yer alıyor ve klasik bir tasarıma sahip. 1667’de Morspoort kapısından iki yıl önce inşa edilen yapının tasarımı klasiktir ve Willem can der Helm (Morspoort kapı evini de tasarlayan) tarafından tasarlanmıştır. Gerçekten dikkat çekici bir tasarıma sahip olan giriş kapısı, büyük beyaz taş bir kemere ve saat yüzlü uzun bir kuleye sahiptir.
Kapı, daha çok fotoğraf tutkunlarının ziyaret ettiği bir yer olarak biliniyor olsa da, kesinlikle Leiden’de görülmesi gereken yerler arasındadır.
15.Morschpoort (Morspoort)
Şehir surlarının ve kapılarının kalıntılarından biri olan Morspoort, şehir merkezinde oldukça kolay ulaşabileceğiniz bir konumda bulunuyor. 1669’da Mannerist tarzda inşa edilmiş olan kapı, taştan yapılmış ve Willem van der Helm tarafından tasarlanmış.
Kapı evinin bitişiğinde bir köprü de bulunur ve benzer bir tasarım ve süslemelere sahiptir. Anıt olarak listelenen kapı, uzun yıllar hapishane ve kışla kompleksinin bir parçası olarak hizmet vermiş.
BENZER İÇERİKLER