Funen’in kalbinde yer alan ve 185.000’den fazla nüfusa ev sahipliği yapan Odense, yaklaşık 1.000 yıl öncesine uzanan bir geçmişe sahip, ülkenin en eski şehirlerinden biri. Adını İskandinav savaş, bilgelik ve şiir tanrısı Odin’den almıştır.
En değerli masallardan bazılarının yazarı Hans Christian Andersen’in doğum yeri olarak bilinen bu şehir, Danimarka’da ikinci plana atılan şehirlerden biri olsa da, son zamanlarda turistlerin ilgisini çekmeye devam ediyor. Çok sayıda tarihi ve turistik cazibe merkeziyle keyifli bir kültür gezisi sunan Odense, ayrıca Kopenhag’a nazaran daha ucuz bir şehir.
Şehre Kopenhag’dan iki saatten kısa bir araba yolculuğuyla ya da güzel kırsal bölgeden direkt trenle kolayca ulaşılabilir. Fakat Odense, günübirlik turlarla kolayca keşfedebileceğiniz bir şehir değil. Bu yüzden yeteri kadar zamanınız varsa en azından 1-2 gün bu şehirde konaklayın deriz.
Yazı İçerisindeki Başlıklara Git
Odense Gezilecek Yerler
Odense’de her yaştan turistin ilgisini çekecek turistik cazibe merkezlerini bulabilirsiniz. Müzeler, dini yapılar ve kaleler Odense’de en fazla göreceğiniz şeyler. Şehri keşfetmeye Eski Kent bölgesinden başlayın deriz. Çünkü şehirdeki en ilgi çekici cazibe merkezleri ya bu bölgede ya da bu bölgeye çok kısa bir yürüyüş mesafesinde bulunuyor. Tabii Eski Kent bölgesinin dışında da görülmeye değer yerler var. Ancak Odense’de yeteri kadar zamanınız yoksa ve kısa sürede çok fazla yer görmek istiyorsanız, Eski Kent yakınlarında kaldığınızdan da emin olun. İşte Odense gezilecek yerler listenizde olması gereken en ilgi çekici cazibe merkezleri ;
1.Odense Limanı
19. yüzyılın başında inşa edilmiş olan Odense Limanı, 150 yıl boyunca yoğun bir sanayi limanı olarak hizmet vermiş, ancak şimdi konut binaları, kültür evi, Kuzey Atlantik Evi, kafeler ve birçok ücretsiz spor dostu aktiviteyle yeni ve heyecan verici bir bölgeye dönüştü.
Odense Limanı, ayrıca Odense’nin en fotojenik yerlerinden biri. Çevresinde yer alan çok sayıda ilgi çekici cazibe merkezi, restoranı ve kafeleriyle kaçırmak istemeyeceğiniz turistik noktalardan bir tanesi.
2.Brandts Klædefabrik
Şehir merkezinin batısında, Odense Katedrali’ne 10 dakika yürüme mesafesinde yer alan, eskiden bir tekstil fabrikası olan ve günümüzde bir sanat merkezi olarak hizmet veren Brandts Klædefabrik, 1600 metrekarelik bir alanda yer alıyor.
Bir zamanlar eğirme makinelerinin ve tezgahların bulunduğu odalarda çarpıcı tablolar, heykeller ve mimari, tasarım ve el sanatları alanlarından çeşitli çalışmalar bulunuyor. Yeni Koleksiyon Kanadında dünyaca ünlü fotoğrafçıların 15.000’den fazla klasik sanat eseri ve fotoğraf sergisi bulunuyor. Tüm bunlara ek olarak düzenli video enstalasyonları, konserler ve halka açık konferanslar da düzenleniyor.
Sanata merakınız varsa bu cazibe merkezi, Odense’de mutlaka göz atmanızı tavsiye edebileceğimiz yerlerden biri.
3.Funen Köyü
Şehir merkezine 3,5 kilometreden daha az bir mesafede bulunan büyüleyici Funen Açık Hava Köyü, harika bir günlük gezi ve geçmişin kırsal Danimarka’sını keşfetmenin ideal bir yoludur.
Otantik bir yaşam tarihi müzesi oluşturmak için buraya getirilen işçi kulübelerini, çiftlik evlerini ve mağazaları keşfedebilirsiniz.
Odense’nin en gözde turistik mekanlarından biri olan Funen Köyü’ne yapacağınız bir gezi ile zamanda geriye adım atın ve kendinizi 19. yüzyıldan kalma bir kırsal köyün büyüsüne bırakın.
Her yaştan ziyaretçinin keyifli zaman geçirebileceği Funen Köyü’nü dilerseniz turlarla da ziyaret edebilirsiniz. Tur firmalarını şehir merkezinden ya da online olarak getyourguide.com’dan bulabilirsiniz.
Açık hava müzesi 1940’lı yıllardan beri halka açıktır. O zamandan beri Odense’nin popüler gezi duraklarından biri olan bu cazibe merkezinde bir şeyler yiyip içebileceğiniz bir restoran da bulunuyor.
4.Egeskov Kalesi
Avrupa’nın en iyi Rönesans binalarından biri olarak kabul edilen Egeskov Kalesi, Protestan Reformu’nun gelişmesinde sivil huzursuzlukların yaşandığı bir döneme ait olduğundan, özünde surlarla dolu görkemli bir evdir.
Kalenin hendeğini oluşturan küçük bir gölün ortasında yer alır ve göl yatağından meşe yığınlarıyla yükseltilir.
Egeskov Kalesi’nin dış mimarisi kesinlikle göz kamaştırıcı. Ancak kalenin içi çok daha ilgi çekici. İçeride, eski model araba ve bisikletlerden oluşan güzel bir koleksiyon bile var.
Odense şehir merkezine araçla yaklaşık 25 dakika uzaklıkta yer alan Egeskov Kalesi, Frands Brockenhuus tarafından inşa edilmiş ve 1554 yılında tamamlanmış.
5.Munkemose Parkı
Munkemose Parkı, park alanı ve içinden akan nehri ile görülmeye değer popüler çekim merkezlerinden biri. Parkın içinden geçen patikalarda keyifli yürüyüşler yapabilir, deniz bisikleti kiralayabilir veya tekne turuna çıkabilirsiniz.
Park, çok çeşitli aktiviteler, oyun alanları ve doğa parkurları sunan devasa bir yeşil alandır. Su manzaraları ve doğa yollarıyla çevrili parkın tamamı koşmak, yürümek veya bisiklete binmek için mükemmel bir yerdir.
Odense’nin kolayca erişilebilen bir bölgesi olması nedeniyle Munke Mose Park’ta yıl boyunca birçok açık hava etkinliği düzenleniyor.
İster ailenizle gününüzü geçiriyor olun ister tek başınıza yürüyor olun, huzur veren ortam gerçekten görülmeye değer.
6.Hans Christian Andersen Müzesi
1908’den kalma ve yazarın hayatına ve çalışmalarına adanan Hans Christian Andersen Müzesi, Andersen’in dünyasını eserler, hatıralar ve sergilerle canlandırıyor.
Özellikle ilgi çekici olan çizimleri ve sanat eserleridir. Etkileşimli enstalasyonlar, kitaplarını karıştırmanıza olanak tanıyan bir bilgisayar içerir.
Müze mağazasında, Hans Christian Andersen hakkında ve Hans Christian Andersen tarafından yazılmış, çeşitli dillerde geniş bir kitap seçkisi bulunmaktadır.
Kubbeli salon, otobiyografik Hayat Hikayem kitabından sahnelerle süslenmiştir.
Müze, Hans Christian Andersen ile bağlantılı 32.000’den fazla parçadan oluşan eşsiz bir hatıra koleksiyonu içeriyor. Onun tüm hayatını ve hayatının çalışmalarını temsil eden parçaları görmek istiyorsanız bu müzeyi de rotanıza ekleyebilirsiniz.
7.Odense Hayvanat Bahçesi
Avrupa’nın en iyi küçük hayvanat bahçelerinden biri olarak seçilen Odense Hayvanat Bahçesi, çok sayıda ilgi çekici cazibe merkezine sahip. Odense şehir merkezine yaklaşık 3,5 km uzaklıkta yer alan bu hayvanat bahçesinde, zürafaları yakından görebilir, kaplanları ve aslanları izleyebilir, fokların, şempanzelerin ve penguenlerin beslenmesini görebilirsiniz.
Yaz aylarında, arazide geceyi geçirmek için bile kamp yapabilirsiniz ve kamera arkası rehberli turlara katılabilirsiniz. Ayrıca yoğun sezonda Munke Mose Park’tan hayvanat bahçesine saatlik tekne gezileri düzenlenmektedir. Dilerseniz bu teknelerle ziyaretinizi bambaşka boyuta taşıyabilirsiniz.
Özellikle çocuklu aileleri favori gezi duraklarından biri olan Odense Hayvanat Bahçesi, her yaştan ziyaretçinin keyifli zaman geçirebileceği bir yer.
1930 yılında bir düzine hayvanla ile açılan ve bugün 36.000 metrekarelik alanda hizmet veren hayvanat bahçesi, dünyanın dört bir yanından 147 farklı türe ait 2.000’den fazla hayvana ev sahipliği yapıyor.
8.Danimarka Demiryolu Müzesi
İskandinavya’da türünün en büyüğü olan Danimarka Demiryolu Müzesi, çocuk dostu cazibe merkezlerinden biri olsa da, burada her yaşın ilgisini çekecek şeyler bulabilirsiniz.
Müzenin 10.000 metrekarelik alanı boyunca 20’den fazla demiryolu hattı, 50 lokomotif ve demiryolu vagonu sergileniyor. Öne çıkanlardan biri, 1972’de Danimarka’dan Frederick IX’un cenaze trenini çekmek için kullanılan iki E sınıfı lokomotiften biridir. Ayrıca 1950’lerden kalma retro kırmızı bir yıldırım trenini, 1930’lardan kalma bir S-tren vagonunu ve 1868’den kalma ülkenin en eski buhar motorunu da görebilirsiniz.
Sergiler size Danimarka’nın demiryolu tarihini öğretiyor ve hayranlık uyandıracak çok sayıda hatıra eşyası içeriyor. Pek çok küçük ama güzel motor ve araba modeli de var. Ara sıra Danimarka çevresinde klasik tren gezileri sunulur ve geçtiğiniz her yer hakkında hikayeler içerir.
9.St. Canute Katedrali (Odense Katedrali)
St Canute Katedrali (Aziz Knud Katedrali – St. Knuds Kirke), Odense’nin ana katedralidir. 14. yüzyılda inşa edilmiş ve 11. yüzyılda ülkeyi yöneten Odense Azizi Kral Canute’ye (Knud) adanmıştır. Günümüzde Kralın kalıntılarını katedralin mezar bölümünü ziyaret edebilirsiniz.
Odense Belediye Binası’nın güneyinde yer alan Aziz Knud Katedrali, Odense gezilecek yerler arasında en dikkat çeken tarihi yapılardan biri. Dış mimarisi kadar iç mekanı da oldukça etkileyicidir. İçeride, Kral’ın mezarının yanı sıra yüksek sunağın arkasında muhteşem oymalara sahip devasa bir reredo yer alır. 1620 tarihli bronz yazı tipi ve 1750 tarihli minber de katedraldeki öne çıkan yerlerdendir.
10.Møntergården Müzesi
Flakhaven ve Belediye Binası’nın yakınında, 1646’dan kalma eski bir darphanede yer alan yerel ve kültürel tarihin özeti olan Møntergården Müzesi bulunmaktadır. Komplekste 16. ve 17. yüzyıllardan kalma tipik Odense evlerinin yanı sıra Barok bir depo bulunmaktadır.
Binalar çeşitli dönemlere ait iç mekanlarla döşenmiştir ve yerel kostümler, seramikler, dini sanatlar, oyuncaklar, gümüşler, saatler ve madeni paralardan oluşan koleksiyonlar bulunmaktadır. “Orta Çağ’da Odense” sergisi özellikle ilgi çekicidir. Daha yeni bir bina, “Evrenin Eğlence Merkezi” sergisine ev sahipliği yapıyor.
Overgade 48’de bulunan kültürel tarih müzesi, 17. yüzyıldan kalma yarı ahşap evlerle çevrili, Rönesans tarzı arnavut kaldırımlı bir avludan oluşmaktadır.
Danimarka’da bulunan en eski insan kemikleri Koelbjerg Adamı burada Møntergården’de sergileniyor. Kalıntılar 8.000 yıl öncesine, Maglemos dönemine kadar uzanıyor.
Müze salıdan pazara 10.00-16.00 saatleri arasında açıktır.
11.Odense Belediye Binası
İtalyan-Gotik çizgilerini iki mimar Herholdt ve Lendorf’a borçlu olan Belediye Binası 1880’li yıllarda inşa edilmiş. Odense’nin en eski, çok daha küçük ama çok daha çekici Belediye Binasının 400 yıldır durduğu yerde inşa edilen bu bina, Odense’nin en ilgi çekici mimari yapılarından biri olarak kabul ediliyor.
Binayı içeriden incelediğinizde geçmişten günümüze kadar uzanan etkileyici mimariyi ve renklerin mükemmel uyumunu göreceksiniz. Yann Kai Nielsen’in Fynsk Forår, Funen Baharı adlı muhteşem tablosunu, düğün odasını ve geçmişten ve günümüzden güzel hikayelerin yer aldığı hafıza duvarını göreceksiniz. Belediye danışma odası ve Danimarka’nın en iyi ressamlarından bazılarının önceki belediye başkanlarının portrelerinin bulunduğu bir giriş odası da içerde görebileceğiniz şeylerden.
Odense Katedrali’nin karşısında yer alan Belediye Binası, Odense’de kaçırılmaması gereken cazibe merkezlerinden biri.
12.Odense Bunker Museum
Belki de Odense’deki en sıra dışı müze, nükleer saldırı durumunda komuta merkezini işletecek şehir yetkililerini korumak için inşa edilmiş ve döşenmiş gerçek bir Soğuk Savaş sığınağıdır. İç mekan, Soğuk Savaş geriliminin en yüksek olduğu dönemde olduğu gibi korunmuş ve dönem üniformaları ve kıyafetleri içindeki modeller tarafından “ikamet edilmiştir”. Odalar ve ofisler masalardaki kağıt detaylarına kadar döşenmiştir.
Rehberler, tesisin havadan kaynaklanan kirletici maddelere karşı koruma sağlayacak şekilde nasıl inşa edildiğini ve jeneratörlerin nasıl dizel yakıtla veya gerekirse insan gücüyle çalışabileceğini anlatıyor.
Nükleer bir acil durum sırasında şehrin çalışır durumda kalmasını sağlayacak sivil altyapıya ek olarak, sığınakta artık o döneme ait Doğu Alman askeri üniformaları ve teçhizatından oluşan bir koleksiyon sergileniyor.
13.Kerteminde
1700’lerden kalma cılız yarı ahşap evlerin bulunduğu şirin küçük bir sahil kasabası olan Kerteminde, özellikle yaz aylarında ziyaret edebileceğiniz cazibe merkezlerinden biri. Odense ziyaretinizde deniz kenarında da zaman geçirmek istiyorsanız, Kerteminde kesinlikle uğramanız gereken yer.
Burada mini golf oynayarak, akvaryumu gezerek ve bu bölgelerdeki meyve bahçelerini dolaşarak sıkılmadan bir gününüzü geçirebilirsiniz. Ayrıca bu bölgede yeme içme ve konaklama fiyatları da şehir merkezine nazaran çok daha uygundur.
14.Aziz Alban Kilisesi
Son olarak Odense gezilecek yerler listenize ekleyebileceğiniz bir diğer ilgi çekici yer ise, tarihi dokusuyla öne çıkan Aziz Alban Kilisesi’dir.
Aziz Alban Kilisesi, Odense’deki Katolik kilisesidir ve öncelikle Polonya ve Almanya’dan gelen göçmenlere, aynı zamanda burada yaşayan büyük bir Vietnam Katolik grubuna da hizmet vermektedir.
Kilise, 54 metre yüksekliğinde bir kuleye sahip neo-Gotik bir kilisedir. Kilise, Breslau’lu Alman mimar Ludwig Schneider tarafından tasarlanmış. Vitray pencereler ise, Bavyera’daki Regensburg’dan Georg Schneider tarafından yapılmış.
Kilisedeki Org, Avusturya Silezya’daki Jägerndorf’tan Rieger kardeşler tarafından inşa edildi ve ahşaptan oyulmuş sunak parçası ise, 1908’de Tirol’deki Sankt Ulrich’ten Konrad Martiner tarafından yapılmış.
BENZER YAZILAR