Üsküdar meydanında Hakimiyet-i Milliye caddesi ile Balaban iskelesi sokağının kesiştiği noktada yer alan Valide-i Cedid Camii (Yeni Valide Camii), 1708-1711 yılları arasında Sultan III. Ahmet’in annesi Emetullah Rabia Gülnuş Sultan tarafından Kayserili mimar Mehmet Ağa’ya inşa ettirilmiş.
Klasik mimarinin son temsilcisi olan camii, şehirdeki fetih sonrası camilerinin birçoğunda olduğu gibi büyük bir dış avlu tarafından kuşatılmakta ve ön tarafta da bir iç avluyla bütünleşmekte. Üsküdar’ın kalbindeki eşsiz konumuna rağmen hemen karşısındaki Mihrimah Sultan Camii’nden dolayı daha az ziyaretçisi olsa da, mimari yapısı, tarihi ve sunduğu huzuru ile ziyaret edilmeye değer mabedlerimizden biri.
Yazı İçerisindeki Başlıklara Git
Valide-i Cedid Camii Mimari Özellikleri

Camii, revaklar ile çevrili olan 17 kubbeli ve şadırvanlı iç avlu ile beraber, 5 bölümlü son cemaat yeri ve son cemaat yerinin cephe ile birleştiği köşelerde yükselen minareleriyle külliyenin merkezinde yer alıyor.
Dikdörtgen plan şemasına sahip olan camii, kıble doğrultusunda uzayan orta sahın ve 18. yüzyıl camilerinde görülen, ana mekanı genişleten 3 gözlü yan sahınlardan oluşuyor. Ana mekan ile yan hacimler arasında, mukarnas başlıklı sütunlara oturan ikili kemerler bulunuyor. 3 kapı ile dışarı açılan caminin batı kapısının solunda ve doğu kapısının sağında camideki görevliler için ayrılmış olan odalar bulunuyor.

Harim bölümünün güney cephesinde mihrap, mihrabın sağında vaaz kürsüsü ve solunda ise minber bulunur. Ana ibadet merkezi, kuzey ve güney duvarlarına ikişer filayağı ve dört pilpayenin oluşturduğu sekizgen bir taşıyıcı sistem üzerine oturan, dıştan basık bir görünüme sahip olan, kasnaklı bir kubbe ile örtülmüştür. Merkezi kubbeye geçiş ise, pandantifler ile sağlanıyor.
Valide-i Cedid Camii‘nin her biri ikişer şerefeli iki minaresi bulunuyor. Klasik üslubun son örneği olarak kabul edilen bu minareler, Selçuklu mimarisindeki taç kapı kenarında yükselen minarelerin konumundan farklı, camiyle son cemaat yerinin birleştiği ana kütle köşelerine yerleştirilmiş. Kesme taştan yapılmış olan minarelerin gövdeleri ve kaideleri arasında, süslemesi olmayan papuç kısımları bulunmakta.

Sade bir yapıya hakim olan minarelerin, sadece gövde kısımlarının şerefeye yakın olan bölümleri üzerine işlenmiş tezyinatlar ve her şerefe altında dört sıralı dizilmiş mukarnaslar kullanılmış. Geometrik süslemeli, mermer şebekeli korkuluklar ise minarelere klasik bir görünüm kazandırmış.
Camii avlusunun kuzey, batı ve doğu yönlerinden girişi bulunur. Üzeri ise aynı yönlerden 17 kubbeyle örtülü, 14 sütundan oluşan revakla kuşatılmış. Avlunun tam ortasında sekizgen şadırvan yer almakta ve mermer zeminden kareye yakın planlı avlunun en önemli cephesini ise, güney kısımda revakları tamamlayan 5 gözlü son cemaat yeri oluşturmaktadır. Bu son cemaat yerinin en önemli unsuru ise, güneydeki duvarın orta kısmında yer alan beyaz mermer ile kaplı cümle kapısıdır.
Valide-i Cedid – Yeni Valide Külliyesi
Yeni Valide Külliyesi, caminin dışında sıbyan mektebi, türbe, muvakkithane, iki çeşme, imaret, sebil, hazire ve dükkanlardan oluşan Osmanlı sosyal hayatının temelini oluşturan külliyelerden biri olarak bilinir. Külliyenin en önemli yapı taşı olan camii, külliyenin merkezinde bulunur ve iç avluda yer alır.
Caminin güneydoğusunda türbe, muvakkithane, sebil ve hazire yer alırken, kuzeydoğusunda ise dükkanlar yan yana dizilmiş. Külliye içerisinde çeşmelerden biri caminin doğu tarafında, diğeri ise batısında yer alıyor.
Dikdörtgene yakın bir planı olan külliyenin kuzey giriş kapısı üzerine sıbyan mektebi, karşısına, Balaban caddesi üzerine ise, külliyeden bağımsız olarak imaret inşa edilmiş.
Valide-i Cedid Camii Nerede ve Nasıl Gidilir ?
İstanbul‘un Anadolu Yakası’nda Üsküdar ilçesinde yer alan camiye ulaşım için Üsküdar meydanına gelmeniz gerekiyor. Meydandan camiye kısa bir yürüyüş sonrası ulaşmak mümkün. Avrupa Yakası’ndan camiye ulaşım için vapurlar ile Üsküdar’a geçerek veya Marmaray’ı kullanarak Üsküdar Marmaray İstasyonu’na gelerek camiye ulaşmak mümkün.
Yakınlarda Neler Var ?
Üsküdar’ın kalbinin attığı yerlerden biri olan Üsküdar meydanı ve iskelesine kısa bir yürüyüş mesafesinde olan Valide-i Cedid Camii, Kız Kulesi‘ne ve Mihrimah Sultan Camii‘ne yakınlığı ile biliniyor.

Ayrıca Valide-i Cedid Camii, Üsküdar’ın en ünlü camilerinden biri olan Şemsi Ahmet Paşa Camii‘ne de kısa bir yürüme mesafesinde bulunur. Kuşkonmaz Camii olarak bilinen bu tarihi yapı da, manzarası, farklı mimarisi ve eşsiz konumu ile görülmeye değer yapılardan. Üsküdar gezilecek yerler listesi adlı yazımıza göz atarak, Valide-i Cedid camisinin çevresinde gezip görülebilecek tarihi ve turistik cazibe merkezlerini de bulabilirsiniz.
Valide-i Cedid Camii Tarihi
Klasik dönemin en önemli plan türlerinden biri olan ”Merkezi Plan”a göre inşa edilmiş olan Valide-i Cedid Camii (Yeni Valide Camii), gerek mimari yapısı gerekse huzurlu atmosferi ile Üsküdar gezilecek yerler listesine eklenebilecek önemli tarihi mabedlerimizden.
Sultan III. Ahmet’in annesi Emetullah Rabia Gülnuş Sultan tarafından 1711’de Kayserili mimar Mehmet Ağa’ya inşa ettirilmiş olan camii, Klasik Osmanlı mimarisinin son ve Lale Devri’nin en önemli örneği olarak kabul ediliyor.

İnşa edildiği tarih itibariyle, mimari ve süslemeye batı etkilerinin girdiği Lale Devri içerisinde kalan Yeni Valide Camii (Valide-i Cedid) 16. yüzyıl geleneğine bağlanan merkezi planlı Osmanlı camileri tarzındaki şemasıyla, Osmanlı mimarisinde cemaati merkezi tek bir kubbe altında toplama idealinin Mimar Sinan’la gerçekleştiği ve Osmanlı mimarisinin zirveye ulaştığı klasik dönemin son temsilcisi olması bakımından İstanbul’daki en önemli camilerden biri olarak kabul edilir.
1940 ve 2014 yılında restore edildikten sonra günümüzdeki görkemli halini almış olan caminin ‘Yeni’ olarak adlandırılmasının nedeni ise, Mimar Sinan’a ait eserlerden biri olan, yine Üsküdar’da yer alan Atik Camii, yani Eski Valide Camii ile ayırt edilmesinin istenmiş olması. İşte bu yüzden de camiye Valide-i Cedid (Yeni Valide) adı verilmiş.
BENZER İÇERİKLER